Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/885 E. 2021/1181 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/12/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan Alacak İstemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkili genel müdürlüğün …. esaslara göre faaliyet gösteren ve sermayesinin tamamı devlete ait bir kamu kurumu olduğunu, ülkemizin en önemli ve stratejik madenlerinden olan bor madenlerinin aranması, çıkarılması, işlenmesi ve pazarlanması faaliyetlerini yürüttüğünü, müvekkilinin planlama, üretim, satış ve pazarlama gibi asıl faaliyet konusuna giren işleri kendi personeli eliyle yaparken bakım ve onarım, taşıma, temizlik, yemek hazırlama gibi hizmet alımları ile bina, baraj, sulama tesisi, dekapaj gibi her türlü inşaat işleri ve bu işlerle ilgili tesisat, imalat, ihzarat, nakliye, tamamlama, büyük onarım, restorasyon, çevre düzenlemesi, sondaj, yıkma, güçlendirme ve montaj işleri ile benzeri yapım işlerini 4734 sayılı KİK kapsamında ihale yoluyla özel sektöre yaptırdığını, bu kapsamda müvekkili …. çevre sularının toplanması için inşa edilen su toplama göleti seddesinin 4,80 m. Yükseltilerek 2.544.000 m3 ilave depolama hacmi kazanılması ve… yaklaşık 1.400 m uzatılarak ıslah edilmesi işi için vekil edence 10.10.2013 tarihinde ihaleye çıkıldığını, yapılan ihalede en uygun teklifi veren … ile 10.01.2014 tarihinde Sözleşme imzalandığını, sözleşmenin birim fiyat sözleşme olup, iş kalemleri için yüklenici tarafından teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan tutarların toplamı olan 4.899.246,18-TL bedel üzerinden akdedildiğini, 17.01.2014 tarihinde davalı ile müvekkilince bu iş ile görevli personellerce işin yapılacağı iş yerine gidildiğini, çalışmaların başlamasına engel bir durum olmadığının tespit edilmesi üzerine işyeri teslimi yapıldığını, işyeri teslimi yapılmakla birlikte sözleşmede belirlenen 400 günlük işin süresinin başlatılarak işin ikmal tarihinin 20.02.2015 olarak belirlendiğini, 19.02.2015 tarih ve 613/10 sayılı …….ile davalı firmaya 947.883,69-TL ilave iş verdiğini ve işin ikmal tarihinin 13.08.2015 olarak revize edildiğini, 30.11.2015 tarihi (8) no’lu hakedişe göre işin %82’sinin tamamlandığını, davalı firma ile akdedilen sözleşme ve ekleri gereğince işin ikmal tarihi olan 13.08.2015 tarihine kadar tamamlanması gerekirken, davalı firma tarafından tamamlanmaması nedeni ile müvekkilince 05.10.2015 tarih ….. sayılı yazı ile işin tamamlanması için 30.11.2015 tarihine kadar süre verildiğini, verilen süre içerisinde ihale konusu işin tamamlanamaması üzerine müvekkilince 26.01.2016 tarih 1876 sayılı yazı ile yüklenici firmaya 01.04.2016 tarihinden itibaren 15 gün içerisinde sahada faaliyete başlanması şartıyla 90 gün süre verildiğinin bildirildiğini, davalının verilen bu süre zarfında işe başlamadığı gibi 2016 yılında sahada hiçbir faaliyette bulunmadığını, davalının bu tavrı nedeniyle müvekkilince son kez ihtar gönderilerek sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, davalının ihtarlara rağmen işin tamamlanmasına yönelik aktif şekilde sahada imalatlara başlamadığını ve iş programına uygun olarak faaliyette bulunmadığını, davalı firmanın müteaddit defalar uyarılmasına ve son kez 18.04.2016 tarih 9601 sayılı yazı ile…… tarihinde feshedilmesi üzerine bir komisyon oluşturularak yüklenici firma tarafından yapılan işleri tasfiye geçici kabulü bakımından incelenmesinin sağlandığını ve komisyonca 07.10.2016 tarihli “… düzenlendiğini, müvekkili Genel Müdürlüğün …. üretim faaliyetlerinin aksamaması ve atık depolama sorunu yaşanmaması amacıyla 21.11.2016 tarihinde ihaleye çıkıldığını ve 24.11.2016 tarihinde…. ile sözleşme imzalandığını ve 25.11.2016 tarihinde yer teslimi yapılarak kalan işin tamamlattırıldığını, işin tamamlatılması amacıyla yapılan iş nedeni ile davalı adına 11.05.2017 tarihli 170.800,54-TL’lik, 17.07.2017 tarihli 268.016,86-TL’lik ve 25.09.2017 tarihli 222,56-L’lik yansıtma faturaları düzenlendiğini, faturaların davalının hem teşekküllerine bildirdiği hem de ticaret sicilde kayıtlı adresine tebligat yapıldığını, ancak tebligatların davalının adreste bulunmadığı gerekçesi ile geri döndüğünü beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 170.800,54-TL + 268.016,86-TL + 222,56-TL = 439.039,96-TL’nin sırasıyla fatura tarihleri olan 11.05.2017, 17.07.2017 ve 25.09.2017 tarihlerinden itibaren avans faiz oranlarında faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; taraflar arasında 10.01.2014 tarihli sözleşmenin akdedildiği, sözleşmeye istinaden iş teslim süresinin 400 gün olduğu, taraflar arasında sözleşmede belirlenen işin ikmal tarihinin 20.02.2015 olarak belirlendiği, davacı kurumun 19.02.2015 tarihli yönetim kurulu kararı ile firmaya 947.883,63 TL ilave iş verilerek işin ikmal tarihinin 13.08.2015 olarak revize edildiği, davacı kurum genel müdürlüğünün 15.10.2015 tarihli yazısı ile davalıya taahhüdünü 30.11.2015 tarihine kadar bitirmesi konusunda ihtarat yapıldığı, işin tamamlanmaması üzerine davacı kurum genel müdürlüğünün 26.01.2016 tarihli yazısı ile taahhüdün 01.04.2016 tarihinden başlamak üzere 90 gün içerisinde tamamlanması, 01.04.2016 tarihinden sonra 15 gün içerisinde faaliyete geçilmemesi halinde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47. maddesi doğrultusunda sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiği, davalı firmanın işe başlamaması üzerine 15.04.2016 tarihinden başlamak üzere 10 gün içerisinde aktif bir şekilde sahada imalatlara başlanmasının aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin davacı kurum genel müdürlüğünün 18.04.2016 tarihli yazısı ile ihtar edildiği, müteakiben 21.09.2016 tarihinde sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafından fesih sonrası yapılmayan iş için davacı kurumun 21.11.2016 tarihinde ihaleye çıktığı ve 24.11.2016 tarihinde bakiye iş için dava dışı ….A.Ş. ile sözleşme akdedilip işin tamamlattırıldığı, davaya konu olan toplam 439.039,96 TL bedelli 3 adet faturanın ikmal ihalesi neticesinde davacı kurum zararı için davalı adına tanzim edilen yansıtma faturaları olduğu dosya kapsamı ile sabit olup, somut olayda taraflar arasındaki ihtilafın davacı kurum tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği, bu suretle işin yeniden ihalesi nedeniyle davacının uğramış olduğu zararlara ilişkin olarak tanzim edilen 3 adet yansıtma faturasından kaynaklanan davacı alacağının olup olmadığı, var ise miktarı noktasında toplandığı, uyuşmazlıkta davacının sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği iddiası ile ikinci ihale nedeniyle ödenen farkı talep etmesi karşısında talebin menfi zarar kapsamında kaldığı, davacı idarenin menfi zararının kalan iş yönünden, ilk ihaledeki en iyi ikinci teklifteki miktar ile ikinci ihaledeki bedel arasındaki fark olarak hesaplanması gerektiği mahkememizce kabul edildiği, tanzim edilen ve ibraz edilen 13.03.2019 tarihli kök ve 16.08.2019 tarihli ek bilirkişi heyet raporunda öncelikle her ne kadar davalı, davacı kurumun bir kısım yükümlülüklerini yerine getirmediği, müvekkilinin fazladan masraf ve maliyet yükü altında kaldığı, bir kısım imalat bedellerini ödemediğini iddia etmiş ise de, iddiayı ispata yönelik olarak delil ibraz etmediği, böylelikle davacı kurum tarafından verilen sürelere rağmen davalını işi süresinde bitirmemesi sebebiyle davacının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği, davacının kazandığı ilk ihalede en iyi teklif veren dava dışı ……. teklif birim fiyatlarına göre kalan iş bedelinin 1.697.255,32 TL olup, davacı idarenin dava dışı ….A.Ş.’ye ihale ettiği ikmal ihale bedelinin 1.648.150,00 TL olduğu (1.648.150,00 TL-1.697.255,32 TL= -49.105,32 TL), bu suretle sözleşmeyi haklı nedenle fesheden davacı kurumun menfi zararının bulunmadığı, bilakis ikmal ihalesi neticesinde 49.105,32 TL aktif değer elde ettiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçisini tekrar ederek, davalı adına yansıtma faturaları düzenlendiğini, haklı davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 09/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.