Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/856 E. 2021/1101 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi/HMK m. 353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF KARARI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) İstemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; taraflar arasında akdedilen 11.07.2013 tarihli sözleşme ile Konuralp/Düzce Kanalizasyon inşaatının yapımını 4.375.800,00TL bedelle müvekkilinin üstlendiğini, iş bitim tarihinin iş programında 13.07.2015 olarak belirlendiğini, işin yapımı devam ederken ….. mahallesinde arkeolojik kalıntılar bulunması sebebiyle 02.12.2014 tarihinde çalışmaları durdurduğunu, yine imar yolları açılmadığından müvekkilinin 12.12.2014 tarihinde çalışmaları durdurduğunu, Karayollarından şebeke geçiş izinlerinin alınamaması, imar yollarının açılmaması sebebiyle 26.02.2016 tarihli olur ile sözleşmenin tasfiye edildiğini, tasfiye geçici kabulünün 23.03.2016 tarihinde yapıldığını, tutanağın 09.05.2016 tarihinde onaylandığını, kesin kabulün de 22.03.2017 tarihinde yapıldığını, tutanağın 27.03.2017 tarihinde onaylandığını, %55 gerçekleşme oranı karşılığında 2.417,871,59TL ödendiğini, müvekkilinin hazırlığını, işin tamamlanmasına göre yaptığını, davalının tacir vasfında olduğunu, bu nedenle TBK ve TTK hükümleri çerçevesinde müvekkilinin uğradığı zararları gidermek, ayrıca tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin SGK primlerini, ücretleri, vergilerini, şantiye kurulmasını, araç giderlerini karşıladığını belirterek, dava değerini arttırma hakkını saklı tutarak şimdilik, menfi ve müspet zararlarına karşılık 5.000,00TL, yoksun kalınan kar karşılığı 5.000,00TL’ nın dava tarihinden itibaren işletilecek ticari reeskont faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davanın hak düşürücü süreler içerisinde açılmadığını, esasa yönelik olarak taraflar arasında akdedilen sözleşmeden bahisle, hat uzunluğunun 43.680 m olduğunu, 20.093,31 m’lik kısmının tamamlandığını, çalışmalar sırasında tarihi kalıntılara rastlanması üzerine Kocaeli … … Koruma Bölge Kurulunun 29.07.2015 tarih ve 2140 sayılı kararı ile alanda makinalı kazı yapılmasının yasaklandığını, sorunun aşılması için müvekkilinin belediye ile müteaddit kereler yazılı – sözlü olarak görüşmeler yaptığını, işin durmasında müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşme uyarınca davacının işyerini görerek ihaleye katıldığını, basiretli bir tacir olarak sonuçlarına katlanması gerektiğini, davacının 21.04.2015 tarihli yazısı ile işin tasfiye edilmesini talep ettiğini, belediyenin yükleniciye ilave süre vererek işin tamamlanmasının veya alternatif hatlar oluşturmasının daha uygun olacağını belirterek bu talebi kabul etmediğini, yüklenicinin belediyenin 24.12.2015 tarihli yazısı ile tasfiye talebini kabul ettiğini, davacının 29.02.2016 tarihli yazısında tasfiye sebebiyle herhangi bir dava açmayacağını, ….’ nin 21-5 maddesi hükmü dışında maddi, manevi tazminat talebinde bulunmayacağını taahhüt ettiğini, daha sonrada 20.04.2017 tarihli yazısı ile sözleşme bedelinin %80 ‘i ile sözleşme fiyatları ile yapılan iş tutarı arasındaki farkın %5 ‘inin ödenmesini talep ettiğini, bu tutarın ödenebilmesi için işin sözleşme bedelinin %80 ‘inin altında tamamlanmış olması gerektiğini, bu nedenle 25.04.2017 tarihli yazıları ile ödeme yapılamayacağının bildirildiğini, müspet zararın, sözleşmenin ifa edilmemesinden oluşan zararı ifade ettiğini, oysa davacının kendisine sunulan alternatifleri kabul etmemesi üzerine sözleşmenin tasfiye edildiğini, tasfiyeyi yüklenici istediğinden kar kaybı talebinin yerinde olmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; taraflar arasında 11/07/2013 tarihinde imzalanan sözleşme ile davacı yüklenicinin Düzce Konuralp Kanalizasyon işinin yapımını üstlendiği, davacı yüklenicinin söz konusu işin davalıdan kaynaklanan sebeplerle tamamlanamadığını , işin tasfiye edildiğini, gerek ihale ve sözleşme imzalanması aşamasında gerekse işin yapımı sırasında yapılan masrafların davalı işveren tarafından ödenmediğini belirterek menfi ve müspet zararlarının davalıdan tahsilini talep ettiği, davalı işverenin ise kendilerinin sorumluluğu dışındaki nedenlerle işin tamamlanamadığını , sözleşmenin tasfiye edilmesini davacının talep ettiğini , idareye verdiği yazısında maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmayacağını idareye bildirdiğini sözleşme eki ….. 21.5.5 maddesinin işin sözleşme bedelinin %80’nin altında tamamlanması koşulu ile uygulanabileceği oysa iş tamamlanamadan tasfiye edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olup dosyada mevcut yazışmalardan davacının yüklenici olarak üstlendiği işin belediyenin karayollarından gerekli geçiş izinlerini almaması, kanal güzergahındaki yolların belediye tarafından açılmamış olması, iş sahasının sit alanı olarak ilan edilmesi nedeniyle tüm kazının elle yapılması yönündeki … .. Koruma Kurulu kararı sebebiyle yapılamadığı, davacı yüklenicinin kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle üstlendiği işi yürütemeyince tasfiyeyi talep ettiği tasfiyenin amacının davacı yüklenicinin üstlendiği işin yürütülememesi halinde sözleşmesinin feshine gerek olmadan yaptığı işin bedelinin alınması ve teminatın irad kaydının önüne geçilmesi olduğu davacının idareye göndermiş olduğu yazılarında tasfiye talebiyle birlikte ayrıca tazminat davası açmayacağına ilişkin taahhütte bulunduğu anlaşılmakla … … Koruma Kurulu kararı gereğince yapılacak olan işin seyrinin değiştiği, bu durumda ortaya çıkan ve elde olmayan nedenlerle sözleşmenin ifasının taraflardan beklenemeyeceği, davacı yüklenicinin talebi ile tarafların karşılıklı mutabakatı ile tasfiyeye karar verildiği , davalı idarenin sözleşmeyi fesh etmediği bu haliyle davalı idarenin haksız feshinden söz edilemeyeceğinden davacının kâr kaybı isteminin dayanağının bulunmadığı ve davacının menfi ve müspet zarar tazmini talebinde bulunamayacağı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin o tarihte ekonomik sıkıntıda olduğundan ve teminatı bağlı kalmasın diye tasfiyeye razı olmak zorunda kaldığını, ortaya çıkan durum önceden davalı tarafından öngörülebilmesi gerektiğini, davalı ifa imkansızlığında kusurlu davacı müzayaka altında kaldığını, doğmamış haktan feragat olmayacağından taahhütün geçersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.