Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/845 E. 2022/49 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
…. (İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Dosyanın Mahkemesine Gönderilmesi HMK 353/1-a.4 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2019
NUMARASI :….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/01/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 01/02/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, taraflar arasındaki 26/05/2016 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında… bünyesindeki spor alanları işlerinin yapıldığını, müvekkili tarafından yapılması gereken işlerin talimatlar doğrultusunda tamamlanarak eksiksiz teslim edildiğini, sözleşmesi gereği davalı şirketin 95.380,00 TL tutarında ödeme borcu altına girdiğini, müvekkiline 85.000,00 TL ödeme yapıldığını, geriye kalan 10.292,08 TL’lik borcun ödenmediğini, bu alacağın tahsili amacıyla Ankara 13. İcra Dairesinin 2016/23662 esas sayılı dosyasından icra takibine başvurulduğunu, ancak davalı yanca haksız ve kötü niyetli olarak hukuki mesnetten yoksun ifadelerle borca itiraz edildiğini, takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline takibin devamına % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasındaki 26/02/2016 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında… içerisinde yer alan futbol halı saha zemin kaplama halısı, çevre tel örgü sistemi işlerinin davalı yanca üstlenildiği, davalı yan tarafından hafif etkili rüzgarlar sonucunda son derece ciddi boyutta imalat hataları, ayıplı, eksik ve kusurlu işlerin ortaya çıktığını, bu kapsamda Ankara 56. Noterliğinin 07/10/2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ayıplı, kusurlu işlerin giderilmemesi nedeniyle nam ve hesabına yapılarak bedelinin mahsup işleminin yapılacağının ihtar edildiğini, Kartal 23. Noterliğinin 14/10/2016 tarihli ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesinde, tel örgü sisteminin 8 metre yükseliğinde olmaması gerektiği yönünde sorumlu olunmayacağı yönünde uyarı yapıldığını, ihtarlara rağmen bir kısım imalatın yapılması gerektiğinin bildirildiğini, bu konuda müvekkili şirkete sözlü veya yazılı bir şekilde uyarı yapılmadığını, ayıplı imalatların davalı yanın nam ve hesabına giderildiğini, bu kapsamda 19/10/2016 tarihli ve 091653 nolu faturada belirtilen imalatların yapıldığını, bu fatura bedelinin ödenmesi amacıyla Ankara 56. Noterliğinin 21/10/2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek fatura bedelinin davalı yanın sözleşme alacaklarından mahsubu neticesinde kalan 3.218,92 TL’nin ödenmesinin ihtar edildiğini, devamında ayıplı ve kusurların giderim bedeli olan 13.511,00 TL’nin tahsili amacıyla Ankara 15. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalı yanca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirtilerek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, taraflar arasındaki 26/05/2016 tarihli taşeron sözleşmesi incelendiğinde; bedelinin KDV dahil 89.455,80 TL olup, sözleşme süresinin yer tesliminden itibaren 25 iş günü, süresinde işin tamamlanmaması halinde günlük 250,00 TL cezai şart ödeneceğinin akdedildiği, yine dava dışı ….ile davalı şirket arasındaki 04/03/2016 tarihli sözleşme incelendiğinde; bedelinin KDV hariç 3.725.000,000 TL olduğu faturalar incelendiğinde; davacı /karşı davalı şirket tarafından davalı/karşı davacı şirkete kesilen KDV dahil 85.380,08 TL bedelli, yine davacı /karşı davalı şirket tarafından davalı/karşı davacı şirkete kesilen KDV dahil 9.912,00TL bedelli faturalar ile davalı/karşı davacı şirket tarafından davacı/karşı davalı şirket adına kesilen KDV dahil 13.511,00 TL bedelli faturalar bulunduğu, ayrıca davalı/karşı davacı tarafından keşide edilen 07/10/2016 ve 21/10/2016 tarihli ve davacı/karşı davalı şirketçe keşide edilen 14/10/2016 tarihli ihtarnameler olduğu, ticari defterler üzerindeki incelemelerden davacı şirketin 01/01/2018 tarihi itibarıyla davalı şirketten alacağının 10.292,08 TL olduğu, davalı şirketin 13.511,00 TLlik iade faturası olmak üzere toplam 98.511,00 TL’lik ödeme yaptığı, 3.218,92 TL’lik fazladan ödeme yaptığı, tarafların ticari defter kayıtlarının birbirini tutmadığı, aradaki farkın 19/06/2016 tarih …… seri numaralı 13.511,00 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, yapılan imalat bedelleri dikkate alındığında; davacının yukarıda ayrıntısı açıklanan 2 adet faturadan kaynaklı toplam alacağının 10.292,08 TL olup, işlemiş faiz talebinin ise; faiz başlangıç tarihinin, fatura tarihi olarak alındığı ancak söz konusu tarihin kesin vade niteliğinde olmadığı, davalı tarafın ise, ayıplı imalatın tespit edilmemesi nedeni ile davacı şirketçe ayıplı imalatın giderilmesine dair kesilen 13.511,00 TL bedelli faturadan kaynaklı borcunun olmadığının rapor ile tespit edildiği, itiraz üzerine alınan ek rapor ile de özellikle davacı şirketçe ayıplı imalatın giderilmesine dair fatura yönünden; tel çit yapımının projeye aykırı olup, davalı şirkete projenin imalata başlamadan önce teslim edilmemesi nedeni ile açık ayıp niteliğindeki imalatın giderim bedelinden davalı tarafın sorumlu olamayacağının rapor edildiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile Ankara 13. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasındaki itirazın 10.292,08 TL asıl alacak yönünden iptali ile bu kısım yönünden takibin devamına, 10.292,08 TL’lik asıl alacağın takip tarihi olan 16/12/2016 tarihinden itibaren yıllık % 10,50 avans faizi işletilmesine, 186,53 TL işlemiş faiz yönünden itirazın kabulü ile bu miktarla sınırlı olmak üzere takibin iptaline, 10.292,08 TL’nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi ile şartları oluşmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına, karşı davaya ilişkin olarak Ankara 15. İcra Dairesinin 2017/183 esas sayılı dosyasındaki 13.511,00 TL’lik asıl alacağa dair itirazın kabulü ile takibin iptali ile şartları oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına dair davanın reddine karar verildiği, kısa karardaki “….” ibaresinin, kararın 2. bölümünün devamında; davanın reddine dair hüküm açıkça yazılmış olduğundan, söz konusu hatanın kararın içeriğini değiştirmeyecek maddi hata niteliğinde olduğu gerekçesiyle, gerekçeli kararda “reddine” olarak düzeltilerek hüküm kurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunduğunu, davacı tarafın projenin kendisine verilmediğine dair iddiada bulunmadığını, davacının projeyi ve teknik şartnameyi aldığını ve ayıplı imalatı kabul ettiğini, sözleşmenin ikinci maddesinde de teknik şartnamenin verildiğinin yazılı olduğunu, işin fen ve tekniğine uygun yapılmadığını, tel çitin 8 metre yüksekliğinde yapılması gerektiği konusunda davacının müvekkilini uyarmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK 297. maddeye göre hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK’nın 298/2. maddede ise gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz hükmü mevcuttur.
HGK’nın 24.02.2010 tarihli …. Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği belirtilmiştir.
Kısa karar ile gerekçeli kararın çelişkili olması halinde yasaya uygun biçimde, gerekçeyi içeren bir hüküm olduğundan söz edilemez. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki yaratılması; yukarıda açıklanan ve Anayasa ile teminat altına alınan yargılamanın açıklığı, adil yargılanma hakkı prensibine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair anayasa ve yasa hükümlerine de açıkça aykırı olacaktır.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece, tefhim edilen kısa kararda, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, gerekçeli kararda ise hükümde karşı davanın reddine karar verilmiş, her iki kararın da devamında dava konusu takibin iptaline dair hüküm kurulmuştur. Bu durum, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturduğu gibi, karşı davada itirazın iptali talep edildiği halde; takibin iptaline karar verilmesi de infazda tereddüt yaratır niteliktedir.
Açıklanan nedenlerle; davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/09/2019 gün ve 2017/35 Esas 2019/762 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.4 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan 220,16 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı-karşı davacı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 27/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….