Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/827 E. 2021/1039 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak dosyanın Mahkemesine
Gönderilmesi/ HMK m. 353/1-a.6)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İSTİNAF K A R A RI

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) İstemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı ve davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkili firma ile davalı yüklenici firma arasında 20/08/2015 tarihinde yapılan Aksaray ili … ilçesi … … tesisat yapım işi üstlenmiş olduğu, yüklenici firma edinimi şuana kadar yerine getirmediğini, bu nedenle müvekkili firmanın itibar kaybı yaşadığını, yüklenici firmaya karşı vermiş olduğu çekleri ödeyemediğini, … inşaatının tamamlanması ile … alınacak kredinin alınamadığını, … yapımının ne aşamada olduğu hususunda mahkemece 11/01/2016 tarihinde tespit yapıldığını, bilirkişilerin mevcut durumda parçaların konulduğu ama montajın işleminin eksik olduğunu belirtmiş iseler de parçalarda da eksikliklerin olduğunu, müvekkili firma ile yüklenici firma arasında yapılan hizmet sözleşmesinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle binde üç olarak belirlenen ve bugüne kadar tamamlanmayan yüklenim nedeni ile günlük 580 TL’den toplam 59 günlük gecikme nedeni ile ceazi şart olarak 34.220 TL, bilirkişi raporundaki eksiklik olan 4.000 TL olmak üzere 38220 TL nin davalı firmadan tahsilini, daha fazla gecikme olması durumunda bu alacakların da tahsilini, müvekkilinin mağduriyetini önlemek amacıyla ihtiyati tedbir karar verilmesini, müvekkilinin gecikme nedeni ile kredi alamadığını, çekin yazılması, itibar kaybı nazara alınarak belirlenecek maddi zararının davalı firmadan tahsil edilmesini, davalarının belirsiz alacak davası kabulü ile 50.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsil edilmesini, itibar kaybı nazara alınarak 100.000 TL manevi tazminatın davalı firmadan alınmasını, müvekkili firmanın davalı şirkete vermiş olduğu 15/02/2016 vadeli … … … ait 50.000 TL tutarındaki ….. nolu, yine 15/03/2016 vadeli 50.000 TL tutarlı … nolu çekler üzerine dava sonuna kadar tedbir konulmasını, ödemenin durdurulmasını, masraflar, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili; davalı firma ile 20.8.2015 tarihinde Aksaray ili, … İlçesi … …….düzenlendiğini, 174.000,00 TL ücret bedelinin peşin ödendiğini, 30.11.2015 tarihinde teslimi gerekirken işin zamanında yapılıp yetiştirilemediğini, sözleşme gereği cezai şart ödenmesinin gerektiğini, eksik işlerin mahkemece tespit edilmiş olduğunu, ……desteği ile yapmak için işe başladığını, ancak inşaat zamanında tamamlanmadığından taahhüt edilen ödeneğin verilmediğini, ısınma tesisatlarının tamamlanmaması nedeniyle ve kredinin ötelenmesi nedeniyle her iki firmanın ciddi ekonomik sorun ve itibar kaybı yaşadığını ileri sürerek cezai şart, eksik iş, ve manevi tazminatın tahsili için eldeki dava açıldığını, edimlerini eksiksiz yerine getirdiklerini, asıl davacının sözleşme şartlarını ilk yerine getirmeyen olup, sözleşmede belirtilen iş programını sunmadıklarını, kurulacak su deposunun yerini göstermediklerini, projedeki su deposu yerinin dar olup sudeposunun sığacağı geniş bir alanın gösterilemediğini, ancak 5 Şubatta yer gösterebildiklerini, alçılar tamamlanmadan kurulacak kalorifer peteklerinin sökülmesi gerektiği söylenmiş olmasına ve oluşacak zararın üstlenmesi halinde kurulacağı bildirilerek belge istenmesine rağmen bunun verilmediğini, kendilerinin de bu sorumluluğu almak istemediklerini gecikmenin kendi kusurlarından olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; … Asliye Hukuk Mahkemesinin….. değişik iş dosya sureti celp edildiği, 26.01.2016 tarihli tespit raporu incelendiğini, 20.08.2015 tarihli sözleşme ekleri, talimat yolu ile alınan bilirkişi raporu 21.04.2016 tarihli yapı kullanma İzin belgesi ve ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporları gözetilerek; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalı tarafça belirtilen iş programının hazırlanmadığı, ancak işin bitirileceği tarihin belli olması nedeni ile yüklenicinin işin kapasitesine ve süresine göre çalışacak personel sayısını düzenlemesi gerektiği, sözleşme 5.4 maddesi uyarınca davalı yüklenicinin işin yapılacağı yerin şartlarını bilerek işi aldığı, davalı yüklenici tarafından çalışmaların engellendiğine ilişkin iş sahibine herhangi bir bildirimde bulunulmadığı görülmüştür. Uyuşmazlık ;işin gecikmesinde kimin kusurlu olup proje aşamasında yeterli hazırlık yapılıp yapılmadığı, kış şartlarına göre önlem alınması ve mahal ısınmasının sağlanması sorumluluğunun kimde olduğuna ilişkindir. Davalı tarafça su deposunun yeri ile ilgili ihtilaf nedeni ile işin geciktiği ileri sürülmüş ve mahkemece talimat ile alınan raporda kazan dairesi ve su deposu için ayrılan alanın yeterli olmadığı bildirilmiş ise de, davalı tarafça buna ilişkin davacıya herhangi bir ihtarnamenin gönderilmediği, işin bu nedenle geciktiği iddiasının ispatlanamadığı, ayrıca 21.4.2016 tarihinde iskan izninin alındığı, diğer yandan davacı tarafça ileri sürüldüğü gibi kışın kazan ile ısıtma sağlanarak sıva, alçı va fayans gibi işlerin bitirilmesi normal koşullarda yapılmayan bir durum olup kışın inşaatın sürmesi halinde ortamın haricen ısıtılması gerektiği, davalının yapacağı işin gecikmesinde iş sahibinin proje aşamasında gerekli hazırlıkları yapmaması, kış şartlarına göre önlem almamasının etkili olduğuna ilişkin savunmasının davalının iş sahibine bu nedenle bir bildirim ve uyarıda bulunmadığı ve sözleşme 5.4 maddesi uyarınca işin yapılacağı yerin şartlarını bilerek alması nedeniyle talimat bilirkişisinin bu konudaki görüşüne aykırı olarak alınan diğer bilirkişi raporları gözetilerek davacının işin gecikmesinde kusurunun olmadığı, bu nedenle 30.11.2015 teslim tarihi ile dava tarihi arasındaki gecikme cezasından sorumlu olduğu, ayrıca 4.000,00 TL … aksama ilişkin işlerin davadan sonra alınan Yapı kullanma izin belgesi ile giderildiği, davalı tarafça bunun kendileri tarafından giderildiği bildirilmiş ise de; bunu ispatlayacak belge sunulmadığı, eser sözleşmesinde yapılan işi ispat yükümlülüğünün davalı yüklenicide olduğu, davacı tarafça eksik işin davalı tarafça yapıldığına ilişkin bir kabulün olmadığı, tespit raporu ile bu bedelin montaj ağırlıklı olduğu, davalı tarafça da makinelerin ancak yapı kullanma belgesi sonrasında devreye alınacağının bildirilmiş olması karşısında eksikliğin davalı tarafça giderildiği anlaşılamadığı, davacı vekilince işin gecikmesi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasında bulunulmuş ise de, davalının sözleşme gereği şartları bilerek işi almış olduğu kabul edildiği, davacı da sözleşme 13 maddesi uyarınca gecikme ile ilgili herhangi bir ihtaratta bulunmadığı, sözleşmeyi fesih yoluna gitmemiş olduğundan ve uğradığını bildirdiği, zararlarını somut olarak belgelendirmemesi nedeniyle maddi tazminat ile tüzel kişilik için manevi tazminat talebinde bulununlması yasal olarak mümkün ise de ;taraflar tacir olup işin gecikmesi nedeniyle itibar kaybına uğradığı kanaatinin hasıl olmadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmaması nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü beyan ve taleplerini tekrarlayarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının makinelerin takılacağı yeri göstermediğini, sözleşme gereği çalışmaya engel olabilecek yapıların kaldırılmasının davacının sorumluluğunda olduğunu, makinelerin devreye alınması ve montajının ancak yapı kullanma izni belgesi aldıktan sonra yapılabileceğini, sözleşmenin 6. maddesine göre 22/09/2015’de 14.000,00 TL nakdi ödemenin yapılmadığını, davacının edimlerini yerine getirmediğini, bu nedenle gecikme tazminatı uygulanmayacağını, bakiye iş bedelinin ödenmediğini, sözleşmenin değerlendirilmediğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Alacak ( Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 20/08/2015 tarihli sözleşmede, eser sözleşmesi ilişkisi kurulmuş olup, iş bedeli toplam KDV dahil 174.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Buna göre taraflar arasında iş bedelinin 6098 sayılı TBK 480. maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Kural olarak götürü bedelli eser sözleşmelerinde, iş bedelinin tamamı veya bir kısmı ödenmemiş ise, yüklenici işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorunda olduğundan yüklenicinin hakettiği imalât bedelinin, fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. Bu şekilde belirlenen iş bedeli yapılan ödemelerden az ise, iş sahibi fazla ödediği bedelin iadesini; fazla ise yüklenici ödenmeyen iş bedeli alacağının tahsilini isteyebilir. Sözleşme dışı iş kalemlerine ilişkin istemlerde ise, yapıldıkları yıl mahalli piyasa rayiç bedellerine göre hesaplama yapılarak iş bedelinin bulunması gerekir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, 2020/2407 Esas, 2020/3033 Karar)
Ancak götürü bedelli sözleşmelerde iş bedelinin tamamı ödenmiş ise, eksik ve ayıplar nedeniyle fiziki oran kurulması gerekmez; bu durumda iş sahibi, eksik ve ayıplı işlerin giderim bedelini isteyebilir. (ÖZTÜRK, Muammer; GÖZÜTOK Zeki: Usul ve Esaslarıyla Eser Sözleşmesi Uygulaması, 2019, s. 569)
Karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerekir (TBK m. 97).
O halde Mahkemece; yukarıdaki esaslara göre yapılan işin bedelinin hesaplanması, davalı tarafça iş bedelinin eksik ödendiği iddiası üzerinde durularak sözleşme hükümleri, ödemeler, imalat seviyesi gibi hususlar dikkate alınarak iş sahibi tarafından süresinde ödeme yapılıp yapılmadığı, buna göre gecikme cezasının uygulanabilmesi için koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi, yöntemince tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 Tarih ve ….. Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4- Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
….