Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/789 E. 2021/1081 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

… (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/07/2019
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVANIN DEĞERİ : 68.686,40 TL
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2021

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 22/04/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı …… yapım işinin sahibi olduğunu, davalı …nin ise … … yapım işinin yükleneni olduğunu, …nin yüklendiği işin yapımını, başvuru dışı ….. alt yüklenici sıfatıyla verdiğini, …-… Makina İş Ortaklığı’nın alt yüklenici sıfatıyla yapımını üslendiği ……. işine ait bu iş için gerekli olan malzemeyi hazırlamış olduğu halde davalılarla yaşamış oldukları sorunlar sebebiyle işe başlayamadığını, bu sorunların Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası kapsamında yargıya da taşındığını, işin yapılmaması üzerine …-… … İş Ortaklığı ve her iki davalının davacı ile görüşülüp … binası çatı cephe ve aksesuar montajı ve…. işinin işçilik kısmının dava dışı iş ortaklığının hazırlamış olduğu malzeme de kullanılarak üstlenmesinin müvekkili davacıdan istenildiğini, belirtilen işlerin yapılması halinde faturada belirtilen miktar üzerinden bu alacağın ödeneceği konusunda taraflar arasında anlaşmaya varıldığını, müvekkilinin yükümlülüğünü yerine getirdiğini, 39.117,00 TL KDV dahil faturayı düzenleyerek alt yüklenici iş ortaklığına gönderdiğini, iş ortaklığının faturayı kabul ettiğini, iş ortaklığının müvekkiline işin tamamlandığına dair sertifika gönderdiğini fakat fatura bedelinin ödenmediğini, ödeme yapılması amacıyla davalılara ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalıların takibe yaptığı itirazın iptaline ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı … vekili tarafından verilen 16/05/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin eser sözleşmesine dayalı olduğunu, eser sözleşmesinden doğan alacakların 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacı yanın kesmiş olduğu fatura tarihinin 17/09/2012 tarihi olup göndermiş olduğu ihtarnamenin 17/04/2018 tarihli ve icra takip tarihinin de 09/05/2018 tarihli olduğunu, her ne kadar huzurdaki davayı ve öncesinde icra takibini müvekkiline yönlendirmişse de takibin ve davanın dayanağı faturanın borçlusu ve muhatabının müvekkili şirket olmadığını, davacı ile müvekkili arasında hiç bir sözleşme düzenlenmediğini veya iş ilişkisinin gerçekleştirilmediğini, takibe konu edilen faturada borçlunun, … …..gösterildiğini, davanın müvekkili şirket açısından pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davacı yan ile müvekkilinin hiçbir hukuki bağı bulunmadığı gibi taraflar arasında herhangi bir sözleşme de kurulmadığını, müvekkilinin dava konusu işin yapımına ilişkin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, muhatabı olan diğer davalı …ye tüm ödemelerini eksiksiz yaptığını, geçici kabul belgesi ve iş bitirme belgesi düzenlendiğini, davanın esastan reddine karar verilmesini ve icra takibi nedeniyle davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … Anonim Şirketi vekili tarafından verilen 23/05/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; söz konusu takibin tarafının müvekkili şirket olmasının hukuken mümkün olmadığını, takibin dayanağı olarak sunulan 17/09/2012 tarihli, 39.117,00 TL tutarlı faturanın muhatabının “……. olup anılan fatura tahtında müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacı yanın alacak iddiasının kaynağını oluşturan faturanın ise tamamen farklı bir sözleşmeden kaynaklanmakta olup müvekkili şirketin bu sözleşmenin tarafı olmadığını, dava konusu icra takibine konu alacağın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin işbu davanın tarafı olamayacağından husumet yokluğu nedeniyle ve dava konusu takibe konu alacak zamanaşımına uğramış olduğundan zamanaşımı nedeniyle ve müvekkili şirketin hiçbir şekilde bu alacağa ilişkin sorumluluğu da bulunmadığından davanın esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2019 tarihli ÷….Karar numaralı kararında özetle; dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Ankara 25. İcra Dairesi’nin …. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu hakkında 66.686,40 TL’nin tahsili isteği ile 10/05/2018 tarihinde takibe geçildiği, ödeme emrinin tebliğ üzerine yasal süresinde sunulan dilekçe ile borcun tamamına, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilere itiraz edildiği, takibin derdest olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklanmadığını belirtmiş ise de, yüklenici davalı bir eser (çatı montajı) meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği anlaşılmakla taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında sözleşme bulunmamasına göre davacının sunmuş olduğu belgelerdeki tarihler dikkate alındığında da taraflar arasındaki ihtilaf 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında çözülmelidir.
6098 sayılı TBK’nın 147.(BK’nın 126/4.) maddesi uyarınca bu sözleşmeden kaynaklı talepler 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Davacı yüklenici olduğundan TBK’nın 146. maddesindeki 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması mümkün değildir. Anılan zamanaşımı süresi ise alacağın muaccel olduğu yani yüklenicinin edimini yerine getirdiği, eserin borçlu iş sahibine tesliminden itibaren başlar.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda, davalının işi teslim ettiği ve fatura düzenlediği 17.09.2012 tarihinin teslim tarihi ve alacağın muaccel olduğu tarih olarak kabulünün gerektiği, bu tarihten dava tarihi olan 22.04.2019 tarihine kadar 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davalıların zamanaşımı itirazında da bulunduğu anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 28/08/2019 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki iddialarını aynen tekrar ettiklerini, dava dışı …-… Makina iş ortaklığının alt yüklenici sıfatıyla yapımını üstlendiği … binasını önemli ölçüde tamamlamakla birlikte kalan işleri davalılarla yaşamış olduğu sorunlar sebebiyle yapamadığını, bu nedenle taraflar arasında Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….Esas sayılı ve Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyalarında devam eden davalar bulunduğunu ve 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davanın davalılar ile dava dışı … – … Makina iş ortaklığı arasında devam ettiğini, müvekkili ile davalıların uzun yıllardır birlikte iş yapmaları sebebiyle müvekkilinin … binasının çatı, caphe ve aksesuar montajı ile GT1, GT2 by-pass kapakları, contalama işinin işçilik kısmını yapmayı kabul ettiğini ve bu iş için dosyada mevcut olan 17/09/2012 tarihli faturayı düzenlediğini, fatura bedelinin ödeneceği konusunda tarafların mutabık kaldığını, davacı müvekkilinin dava dışı … ortaklığının alt yüklenicisi olmadığını, güvene dayalı mutabakat gereği yükümlülüğünü yerine getirdiğini, düzenlediği faturayı, dava dışı … iş ortaklığına davalıların bilgisi dahilinde teslim ettiğini, fatura bedelinin ödenmemesi üzerine davalılar hakkında icra takibine girişildiğini, davalıların icra takibine haksız yere itiraz ettiklerini, taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığının doğru olduğunu, güvene dayalı bir ilişkinin bulunduğunu,
Müvekkilinin yaptığı işin eser sözleşmesi mahiyetinde olmadığını, özel beceri ve uzmanlık gerektirmediğini, yapılmayan, sürüncemede kalan bir işin işçilik kısmı olduğunu, kendi başına bir eser niteliği bulunmadığını, bu sebeple de mahkemenin değerlendirmesinin doğru olmadığını, yine davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin de doğru olmadığını zira … binası yapım işinin yukarıda belirtilen dava dosyaları üzerinden yargıya taşındığını ve Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmekte olan dava dosyaları getirtilip incelenmeden mahkemece karar verilmiş olması sebebiyle istinaf başvurularının kabulüne ve mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı … vekili 12/09/2019 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde ve davalı Davalı … Anonim Şirketi vekili 03/09/2019 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçelerinde özetle; yargılama aşamasındaki cevap ve beyan dilekçelerini aynen tekrar ettiklerini, usule ve esasa ilişkin itiraz sebeplerini de aynen tekrar ettiklerini, sonuç olarak yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunun sabit olduğunu, dava konusu uyuşmazlık bakımından zamanaşımı süresinin dolduğunu, yine sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereği davalı müvekkillerinin bu uyuşmazlığın tarafı olmadığını belirterek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı vekili eldeki davada yüklenici olan davacı müvekkilinin, davalıların iş sahibi ve yüklenicisi konumunda olduğu … binası çatı, cephe ve aksesuar montajı ve GT1 GT2 by-pass kapaklı contalama işinin işçilik kısmını yaptığını, bu hususta taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamakla birlikte güven ilişkisine dayalı olarak mutabakat oluştuğunu, işçilik bedeli karşılığı düzenlenen fatura bedelinin gönderilen ihtara rağmen ödenmemesi üzerine davalılar hakkında icra takibine girişildiğini, davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların takibe yaptıkları itirazın iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar vekili cevap dilekçelerinde, müvekkilleri davalılar ile davacı arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davaya konu işin dava dışı … – … Makine iş ortaklığına verilmiş olduğunu, davacının dava dışı iş ortaklığının alt yüklenicisi konumunda olduğunu, bu nedenle davacının sözleşmelerin nisbiliği ilkesi gereği kendilerine husumet yöneltemeyeceğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, nitekim takibe konu faturada borçlu olarak dava dışı ortaklığın gösterildiğini, yine davanın zamanaşımına uğramış olduğunu ve zamanaşımı nedeniyle de davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesi isteminde bulunmuşlardır.
Mahkeme yapılan yargılama sonucunda, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve TBK’nın 147.maddesi uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, zamanaşımı süresinin alacağın muaccel olduğu yani yüklenicinin edimini yerine getirdiği tarihten itibaren başlayacağını, somut olayda davacının işi teslim ettiği ve fatura düzenlediği, işin ve faturanın teslim tarihinin 17/09/2012 tarihi olduğu, bu tarihten dava tarihi olan 22/04/2019 tarihine kadar beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve davalıların, süresinde vermiş oldukları cevap dilekçelerinde zamanaşımı def’ini ileri sürdükleri kabul edilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, her ne kadar mahkemece işin teslim tarihi olan 17/09/2012 tarihinden itibaren işlemeye başlayan zamanaşımı süresinin takip tarihi itibariyle dolup dolmadığının değerlendirilmesi gerekirken dava tarihine göre değerlendirmesi yapılmış ise de; işin teslim tarihi olan 17/09/2012 tarihinden takip tarihi olan 09/05/2018 tarihine kadar da beş yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmakla bu husustaki yanlışlık dairemizce esasa etkili görülmemiş, yine davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde bahsi geçen dava dosyaları celbedilmeden karar verilmiş ise de adı geçen dava dosyalarında davacının taraf olmadığı tarafların kabulünde olduğundan bu dosyalardaki yargılamanın eldeki dava dosyası yönünden zamanaşımına bir etkisinin bulunmayacağından mahkemece bu dosyalar getirtilip incelenmeden davanın zamanaşımı yönünden değerlendirmesi yapılarak sonuçta zamanaşımının dolduğunun kabulü ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması da esasa etkili görülmediğinden davacı vekilinin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine ilişkin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/07/2019 tarihli …. Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2 – Davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harç bedelinin mahsubu ile kalan 14,90 TL harç bedelinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3 – Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.