Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/759 E. 2021/1035 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

… (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/05/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
DAVANIN DEĞERİ : 6.185,00 TL

KARAR TARİHİ : 09/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2021

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 12/10/2017 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya vermiş olduğu hizmetler karşılığında düzenlediği fatura bedelinin bir kısmının davalı tarafından ödendiğini, 6.185,00 TL’sinin ise ödenmediğini, bu nedenle davalı hakkında Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün …..dosyası ile icra takibinde bulunduklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini, faturanın davalıya tebliğ ediliğini ve süresi içerisinde faturaya itiraz edilmediğini belirterek fatura bedelinin tahsili için davalı hakkında başlattıkları icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, ayrıca tensip ara kararı çerçevesinde sunduğu beyan dilekçesinde, alacağın kira sözleşmesinden kaynaklanmadığını beyan etmiştir.
Cevaba cevap dilekçesinde ise; davalının 100.000,00 TL ödeme yaptığını iddia ettiğini, müvekkilinin kısmi ödemeleri zaten kabul ettiğini, davalının 6.185,00 TL’yi ödemediğini, müvekkilinin davalıyı aradığında çeşitli bahaneler ile ödemekten imtina ettiğini, ya da çekler verdiğini, bu çeklerin de karşılıksız çıktığını, bu nedenle davalı hakkında icra takibinde bulunduklarını, ayrıca davalının iddia ettiği ödemelerin takip konusu faturalara ilişkin olduğuna dair kesinlikte bulunmadığını, davalının elinde ne kadar ödeme belgesi var ise dosyaya sunduğunu, ancak ödemelerin neye ilişkin olduğuna dair açıklık bulunmadığını, belgelerde ne için yapıldığına dair açıklık bulunmadığını, davaya konu borcun 42.480,00 TL iken davalının 100.000,00 TL ödemeden bahsettiğini, davalı ne için bu ödemeleri yaptığını açıklamadığını, davalının iddialarını kabul etmediklerini belirterek itirazların reddine karar verilmesini istemiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen 02/11/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin fatura içeriğine itirazının bulunmadığını, ancak müvekkilinin davacıya 100.000,00 TL civarında ödemesinin bulunduğunu, buna göre davacının değil müvekkilinin alacaklı olduğunu, dilekçe ekinde sunamadıkları 40.000,00 TL’lik bir ödemenin de defter kayıtlarında mevcut olduğunu, davacının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiş ve ödemeye ilişkin belge suretlerini dosyaya sunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2019 tarih…… Karar numaralı kararında özetle; dava; taraflar arasındaki fatura alacağından kaynaklanan alacak istemine ile yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Tarafların tacir olması nedeniyle mahkememiz görevlidir. Mahkememizin yetkisine itiraz edilmemiştir. Davacı fatura bedelinin kısmi olarak ödendiğini iddia etmekte iken, davalı tarafından dosyaya sunulan belge suretleri ile borcun fazlası ile ödendiği iddia edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının takibe konu faturalar nedeniyle davalından alacaklı olup olmadığı, davacı tarafından faturaya konu alacağın ödenip ödenmediği, davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinin gerçek bir ödemeye ilişkin olup olmadığı, takibe konu faturaya ilişkin olup olmadığı, takip tarihi itibariyle alacak miktarına ilişkindir.
Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün dosyası dosyamız içerisine kazandırılmış, alacaklısının … San. ve Tic. Ltd Şti, borçlusunun … olduğunu, alacaklı tarafından 02/05/2014 tarihli 42.480,00 TL bedelli faturaya istinaden bakiye alacağı 6.185,00 TL asıl alacak, 1.079,62 TL işlemiş faiz olmak üzere 7.264,62 TL alacak talep ettiği, ödeme emrinin 28/08/2017 tarihinde tebliği üzerine 05/09/2017 tarihinde itiraz ettiği, son günün tatil olması nedeniyle itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı tarafından taraflar arasında cari hesap olması nedeniyle bu kapsamda yapılan ödemelere ilişkin tüm dekont ve makbuzlarını dosyaya sunmuştur.
Taraf delilleri toplandıktan sonra taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişi … … raporunda; davacının 42.480,00 TL bedelli faturaya istinaden bakiye 6.185,00 TL alacağına istinaden icra takibinde bulunduğunu, takibe konu faturanın açık fatura olduğunu, davalı tarafından davacıya ödemelerine ilişkin ödeme belgeleri sunduğu davacının ticari defterine göre davacının davalıdan 2015 yılı sonu itibariyle 6.185,00 TL alacaklı olduğu ve bir sonraki yıla aktarıldığını, davalının kayıtlarda da 2016 yılı açılış kaydının da 6.185,00 TL olup 2015 yılı sonu itibariyle kayıtların birbirini teyit ettiğini, ancak davalı tarafından sonrasında ödemeler ile borcunun kalmadığını iddia ettiği, dosyaya sunulan 4 adet ödeme dekontunun ise 5.200,00 TL olduğu, söz konusu ödemelerin yapılması halinde davalının kalan borç bakiyesinin 985,00 TL olduğunu raporunda mütala etmiştir.
Davacı tarafından davalının banka kanalı ile 2016 yılında yapılan ödemelerine itiraz edilmesi üzerine bankadan hesap dökümleri dosyaya kazandırılmış ve bilirkişiden alınan ek raporda, davacının kayıtlarında gözükmeyen ödemelerin banka kayıtlarında tespit edildiği ve 5.200,00 TL ödeme kaydının da nazara alındığında davalının 985,00 TL borcunun kaldığını mütalaa etmiştir.
Toplanan delillere ve dosya kapsamına, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunmasına ve bilirkişi tarafından alınan raporda belirtildiği üzere taraf ticari defterlerinde 2015 yılı sonu itibariyle borç miktarının 6.185,00 TL olduğunun birbirini teyit etmesine göre davalının 2015 yılı sonu itibariyle 6.185,00 TL borçlu olduğunun kabulü gerekmiştir. İşbu kabule göre davalı bu tarihten sonra yaptığı ödemeleri kanıtlamakla yükümlüdür. Bilirkişi raporunda ve banka hesap ekstrelerine göre davalının bu tarih sonrasında 5.200,00 TL ödemesi sabit olup, davacı tarafından cari hesaptan bu miktarlar mahsup edilmemiştir. Taraflar arasında başkaca cari hesap ilişkisinin bulunmaması nedeniyle bu ödemelerin de cari hesaba dahil fatura bedelinden düşülmesi gerekir. Buna göre davacının alacağından banka kayıtlarında da gözüken 5.200,00 TL mahsup edildiğinde davacının 985,00 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile takibin bu miktar üzerinden devamına, davacı yapılan ödeme nazara alınmaksızın takip yaptığından kötü niyetli kabul edilerek reddedilen kısım üzerinden davalı yararına kötüniyet tazminatına, davalının da kabul edilen kısıma haksız olarak itiraz ettiğinden kabul edilen kısım üzerinden icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe yaptığı itirazın iptali ile Ankara 24. İcra Müdürlüğü’nün….. Esas sayılı dosyasındaki takibin 985,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, davalı itirazın iptaline karar verilen kısma haksız olarak itiraz ettiğinden iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 197,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kötü niyetli olarak icra takibinde bulunması sebebiyle reddedilen alacağın %20’si oranında olmak üzere 1.040,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 07/08/2019 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; eksik inceleme neticesinde verilen mahkeme kararına itiraz ettiklerini, davalı tarafından dosyaya sunulan ödemeye ilişkin belgenin okunaksız olduğunu, bilirkişi tarafından açıklaması bulunmayan fişler dikkate alınarak değerlendirme yapıldığını, bu hususun bilirkişi raporunda da belirtildiğini, itirazlarının mahkemece araştırılmadığını ve eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, davalının, savunmasını ispat için dosyaya sunduğu banka dekontundaki ödemenin aksini kabul etmemekle birlikte davalı tarafından sunulan belgede yapıldığı iddia olunan ödemenin takibe konu faturalara ilişkin olduğuna dair bir açıklamaya yer verilmediğini, bu sebeple dekontta belirtilen ödemenin takibe konu fatura bedelinden mahsubunun doğru olmadığını,
Tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile haksız ve hukuka aykırı olarak verilen mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili tarafından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu herhangi bir cevap dilekçesi bulunmamaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca iş bedeli karşılığı olarak düzenlenen fatura bedelinden ödenmeyen bakiye kısım için davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali ve takibin devamı, davalının %20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesi istemine ilişkindir.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibi olup, davalı vekili davaya cevabında, taraflar arasında uzun yıllara yayılan cari hesap ilişkisi bulunduğunu, fatura içeriğine itiraz etmediklerini, ancak yapılan ödemeler sebebiyle müvekkilinin davacıya borcu olmayıp bilakis davacıdan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama, taraf defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişiye yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından edinilen kanaate dayalı olarak, davacı tarafından davalı hakkında tarihli 30/06/2014 tarihli 42.480,00 TL bedelli fatura alacağından kalan bakiye alacağın tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından takibe süresi içerisinde itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, taraf ticari defterlerine göre takibe konu faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu gibi davalı ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, her iki tarafın ticari defterlerine göre davalının davacıya takip tarihi itibariyle 6.185,00 TL borcu olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan banka ödeme dekontu da değerlendirildiğinde, taraflar arasında davaya konu cari hesap ilişkisi dışında başkaca ticari ilişki bulunduğunun davacı tarafça kanıtlanamaması sebebiyle dosyaya davalı tarafça sunulan ödeme dekontlarının takibe konu alacaktan mahsubu gerektiği, yapılan mahsuba göre davalının takip tarihi itibariyle davacıya ödenmeyen 985,00 TL tutarında borcu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne, davalının hakkında başlatılan icra takibinin 985,00 TL’lik kısmına yaptığı itirazın iptaline, takibin bu miktar alacak üzerinden bu alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda uygulanacak avans faiziyle birlikte devamına ve davalının itirazının iptaline karar verilen alacağın %20’si olan 197,00 TL tutarında davacıya icra inkar tazminatı ödemesine, yine davacının reddedilen alacak miktarı sebebiyle kötü niyetli olduğu kabul edilerek reddedilen alacağın %20’si oranında olan 1.040,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, ve davacı vekilinin istinaf dilekçesinde kötüniyet tazminatının istinaf sebebi olarak ileri sürülmemiş olması sebebiyle re’sen dairemizce dikkate alınması mümkün olmadığından mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/05/2019 tarihl…. Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2 – Davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olduğundan alınması gerekli 59,30 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 44,40 TL harç bedelinin mahsubu ile kalan 14,90 TL harç bedelinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3 – Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….