Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/754 E. 2021/1013 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
… (İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Yeniden
Hüküm Kurulması/ HMK 353/1-b.2)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KAYSERİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2019
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/11/2021

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada mahkemece davanın ….. Ltd.Şti ve … mobilya… A.Ş yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ….. Ltd. Şti yönünden esastan reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı…. arasında akdedilen 08/03/2013 tarihli … gereği müvekkil şirketin Kayseri ili,,,, … mevkiinde yapılan … Sitesi’nin daire içi kapıları hariç tüm mobilya işlerini üstlendiğini, davalı tarafça yapılan mobilyalarda zamanla anormal bir şeklide renk değişim ve yıpranma görüldüğünü, bu hususla ilgili Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin,,,, sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, 355 adet mutfak mobilyasına ilişkin 29/12/2016 tarihli bilirkişi raporu alındığını ve raporda mutfak mobilyalarında gizli ayıp bulunduğunu ve mutfak mobilyalarının değişmesi gerektiğinin tespit edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı mallardan dolayı oluşan zarar nedeniyle şimdilik 50.000,00 TL’nin 06/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ….. Ltd.Şti vekili, davacı tarafından ikame edilen davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, mutfak mobilyalarının….ye 2013 yılında satıldığını, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin dava konusu mutfak dolapları ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin Kayseri 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin delil tespitinde taraf olarak gösterilmediğini, tarafların tacir olduklarını, satın alınan malın ayıplı olması halinde 2 gün içinde satıcıya ihbar edilebileceğini, açıkça belli değilse alıcının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya bildirmekle yükümlü olduğunu, bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen alıcı, malları ayıbı ile birlikte kabul etmiş sayılacağını, malın ayıplı olmasının kullanıcı veya davacı şirketin müteahhidinin malzemeyi seçerken ucuz malzemeye seçmesinden kaynaklı olduğunu, kullanılan mebran ürünlerde solmayan ürün seçeneğinin olduğunu, ancak fiyatının pahalı olduğunu, … …. Şti.nin seçtiği ürünün orta ölçekli bir ürün olduğunu, sözleşme yapılırken bu konuda bilgi verildiğini, mobilyaların güneşi alma açılarına göre renk değiştirdiğinin belirtilmesine göre herhangi bir materyal, uzun süre güneş almasına göre renk değiştirebileceğini, bu renk değişikliğinin malın ayıplı olduğu anlamına gelmediğini beyan ederek haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ,,,, vekili, davanın zaman aşımından reddinin gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir sözleşme veya alım satım ilişkisinin bulunmadığını, husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, davaya konu ürünlerin müvekil şirketten alınıp alınmadığının tespit edilemediğini, dava konusu mutfak kapaklarının ne zaman alındığı, hangi şartlar altında saklandığı, monte edildiği, kullanıldığı dahi bilinmeyen ürünlere dair iddialara ve kendilerine tebliğ edilmeyen bilirkişi raporuna karşı itiraz haklarının bulunduğunu, söz konusu ürünlerin iyi korunmadığı, ısıya maruz kaldığı durumlarda ise kapağın üzerine bulunan PVC’nin renk değişimine uğradığının bilindiği, ,,,,, üreticisinin müvekkili şirket olmadığını, ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerden dolayı zararın müvekkil şirketten talep edilmesinin hukuken haklı yanının bulunmadığını beyan ederek usuli itirazların kabulü ile davanın usulden olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davacı ile…’ni arasında akdedilen 08/03/2013 tarihli sözleşme ile davalı….’nin, Kınaş … Sitesinde yer alan dairelerdeki dolap işlerini yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin işin teslim tarihinden itibaren 2 yıl sorumlu olduğunun sözleşmede belirtildiği emsal nitelikteki Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin,,,,, karar sayılı ilamı, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin ,,,, karar sayılı ilamı gereğince, sözleşmenin nisbiliği prensibi uyarınca … … ve … …. A.Ş’ne yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davalı…. Yönünden yapılan değerlendirmede; ayıplı eserin sözleşmede kararlaştırılan vasıfları veya olmasından vazgeçilmez bazı vasıfları taşımayan eser olduğu, diğer anlatımla ayıbı, bir malda ya da eserde sözleşme ya da yasa hükümlerine göre normal olarak bulunması gereken niteliklerin bulunmaması ya da bulunmaması gereken bozuklukların bulunması olduğu, ancak, kasten sakladığı bozukluklarla, usulüne uygun yapılan gözden geçirmede fark edilemeyecek ayıplar için yüklenicinin sorumluluğu devam edeceği, eğer, meydana getirilen eserin, teslim alındığı sırada usulüne uygun yapılan gözden geçirme ile var olan bozukluğu görülmemişse, ortada gizli bir ayıbın olduğunun kabul edildiği, açık ayıpların, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz bizzat yapılan veya uzmanına yaptırılan gözden geçirme sonucu saptanınca, uygun sürede (BK m.359); gizli ayıplar da ortaya çıkar çıkmaz, gecikmeksizin yükleniciye bildirilmesi gerektiği (BK m. 362/III )(emsal nitelikteki Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/1263 esas, 2018/ 4162 karar sayılı ilamı), ayıp ihbarının yazılı olarak yapılmasının zorunlu olmayıp süresinde ayıp ihbarının yapıldığının her türlü delille ve tanık beyanıyla dahi kanıtlanabileceği, yine ayıp bedelinin de ayıbın ortaya çıkmasından itibaren geçecek makul süre dikkate alınarak hesaplanması gerektiği, denetime elverişli teknik bilirkişi raporuyla davaya konu mutfak dolaplarındaki renk değişimine ilişkin ayıbın kullanılmaya başlandıktan belli bir süre sonra ortaya çıkan gizli ayıp niteliğinde olduğunun belirlendiği, davacının 03/10/2016 tarihli dilekçesi ile sulh hukuk mahkemesine başvurarak… aleyhine mutfak dolaplarında ayıp bulunduğu iddiasıyla ayıbın tespitini talep ettiği, hal böyle iken davacının başvuru tarihinde ayıbın varlığını bildiği, ancak Kayseri 1. Noterliği’nin 14/02/2017 tarih ,,,, yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının davalı…’ni yönelik ayıplı mobilyaların ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edilmiş olduğu ve anılan ihtarnamenin davalıya 18 şubat 2017 tarihinde tebliğ edildiği gözetildiğinde davacının “gecikmeksizin” ayıp ihbarında bulunmadığının açık olduğu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle, … …. Şti’ne yönelik davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kayseri 2. Sulh Mahkemesinin ,,, D.iş sayılı dosyasında alınan 29/12/2016 tarihli tespit raporu ile gizli ayıbın anlaşıldığı, tespit talebinde bulunulması amacının malzemelerde her hangi bir ayıp olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, bu ayıpların gizli mi açık mı ayıp olduğunun tespiti olduğunu, alınan tespit raporu ile derhal hukuki sürecin başlatıldığını, rapor tarihinde malzemelerin ayıplı olduğunun öğrenildiğini, başvuru tarihinde müvekkili şirket tarafından bilinen bir ayıp söz konusu olmadığını, tespit dosyasında işletilen hukuki ve usuli sürecin göz önünde bulundurulmadığını, müvekkili tarafından gecikmeksizin ihbarda bulunulduğunu, davalılardan …. Ltd.Şti kendisini vekille temsil ettirmediği halde lehine vekalet ücreti takdir edildiğini, diğer davalılara karşı pasif husumet yokluğundan red kararının hatalı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2-Davacı tarafça, davalı yüklenici şirket tarafından montajı yapılan mutfak mobilyalarının ayıplı olduğu iddiasıyla, bu hususun tespiti için Kayseri 2. Sulh Mahkemesinin,,, D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırılmış ve alınan 29/12/2016 tarihli bilirkişi raporu ile mutfak mobilyalarının ayıplı olup, bunların gizli ayıp niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Söz konusu bilirkişi raporu, davacı vekiline 30/12/2016 tarihinde davalı …..Ltd.Şti’ne ise 17/01/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında; iş sahibinin, eserin ayıplı olup olmadığını ve ayıplı ise niteliğini tespit raporu ile öğrenebileceği, alınan tespit raporunun yüklenici tarafa tebliğinin ise, ayıp ihbarı niteliğinde olduğu kabul edilmektedir (Yargıtay 15 HD. 2012/398 E 2012/1295 K, 2008/4745 E 2009/677 K, 2015/4748 E 2016/2696 K).
Somut olayda; davacı tarafça, mutfak mobilyalarında ayıpların ortaya çıktığı iddiasıyla 04/10/2016 tarihinde mahkemeye tespit için başvurulduğu, işin büyüklüğü itibariyle bilirkişi raporunun 29/12/2016 tarihinde düzenlendiği, davacının, ayıbın varlığını bilirkişi raporunun kendisine tebliğ tarihinde öğrendiği ve bilirkişi raporunun derhal davalı tarafa tebliğ edilerek, ayıp ihbarının gecikmeksizin yapıldığı anlaşıldığından, davanın …. Ltd. Şti yönünden kabulü yerine, reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın …. Ltd. Şti yönünden kabulüne, davalı dava tarihiden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinden faizin dava tarihinden başlatılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/07/2019 tarih ve ,,, Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davalılar… … ve … …. A.Ş.’ne yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
4-Davalı…’ne yönelik açılan davanın KABULÜNE,
5-50.000,00 TL alacağın dava tarihi olan 21/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan … …. Şti’nden tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalılar… … ve … …. A.Ş.’ne yönelik davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilen davada alınması gerekli 59,30 TL harcın, dava başında yatırılan 853,88 TL peşin harçtan mahsubu ile davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı …… Ltd.Şti’nden alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 853,88 TL’den mahsuptan (59,30 TL) geriye kalan 794,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.620,92 TL harcın davalı ….. Ltd.Şti alınıp hazineye irat kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücretinin davalı …. Ltd.Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalılar… … ve … …, kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.nin 3/2. ve 7/2 maddesi uyarınca davalılar lehine takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafça yapılan 794,58 TL peşin nispi harç, 35,90 TL başvurma harcı, 359,00 TL tebligat, 200,00 TL taksi ücreti, 3.600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 4.989,48 TL yargılama giderinin davalı … …. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
11-Gider avansından bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya talep halinde iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
12- Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
13-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 40,50 TL posta masrafı ve 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 161,80 yargılama giderinin davalı …. .Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,
14-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 04/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
….