Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/718 E. 2021/690 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine
gönderilmesi/HMK m.353/1-a.6)
DOSYA NO : 2020/718 Esas
KARAR NO : 2021/690

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI ….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Taraflar arasında 23.06.2015 tarihli Sözleşme ile bir adet asansörün davacı tarafından yapımı konusunda anlaşma yapıldığını, 25.12.2015 tarihinde asansörün tutanak ile teslim edildiğini, davalının 21 gün gecikme sebebiyle 1.600 Euro gecikme cezası uygulayacağını bildirdiğini ve kesinti yaptığını, davacının geç teslimden dolayı kusurlu bulunmadığını, bu sebeple, 2.495,05 Euro’nun tahsil tarihindeki Türk Lirası karşılığı ile 347,98 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Taraflar arasında 23.06.2015 tarihli Sözleşme ile bir adet asansörün yapımı ve montajı işinin davacı tarafından üstlenildiğini, sözleşmenin 3.maddesine göre, sözleşmenin imzalanması, teknik detayların belirlenmesi, projelerin onayı, avans ödemesinin yapılmasını takip eden beş ay içerisinde asansörün işler vaziyette teslimi gerektiğini, davacının 25.12.2015 tarihinde 21 gün gecikme ile teslim ettiğini ve 1.600 Euro gecikme cezası kesildiğini, davacının alacağının bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Davacı ile davalı idare arasında 23.06.2015 tarihli sözleşme imzalandığı, davacının bu sözleşmeden kaynaklanan işi iki aşamada gerçekleştirmesi gerektiği, asansör kuyularının çalışmaya uygun şekilde davacıya tesliminin ve gecikmesinden kaynaklanan hususların davalı sorumluluğunda olduğu, sözleşme tarihinden itibaren en geç üç ay içerisinde ayrı bir teslim tutanağı ile teslim edileceği kararlaştırılmış ise de dosya kapsamındaki davacı ve davalı taraf arasındaki yazışmalardan tesliminin yapılmadığı anlaşılmış ve davalı tarafça da bu durumun aksi ıspatlanamamıştır. Davacı alt yüklenicinin kusurundan kaynaklanan bir gecikme olduğunu davalı ıspatlayamamıştır. Bu haliyle dava konusu işin süresinde teslim edilmemesinden davalının sorumlu olduğu davacıya yüklenebilecek bir kusurun bulunmadığı tespit edilmiştir. Sözleşmede davalı tarafından sözleşme bedelinin %20’sinin avans olarak siparişle birlikte, %60’ının malzemenin şantiyeye tesliminde, %10’nun montaj başlangıcında ve %10’nun geçici kabul ile birlikte ödeneceği taahhüt edilmiş ancak 2. Ödemenin 656,00 Euro eksik yapıldığı, 3. Ödemenin de geç yapılara temerrüde düşüldüğü anlaşılmıştır. Davalının davacı alacağından yaptığı cezai şart kesintisine gerekçe gösterdiği bir diğer husus olan işçilik alacakları savının haklılığı da ıspatlanamamış, davalı defter ve kayıtlarında yapılan incelemede hangi işçi için ödemede bulunduğunu belgelendiremediği tespit edilmiştir. Davalı tarafın sözleşme kapsamında işin geç teslimine ilişkin olarak yapmış olduğu kesintinin haklı olmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf herne kadar vade farkı talebinde bulunmuş ise de taraflar arasında imzalanan sözleşmede vade farkının ne şekilde talep edileceğine ilişkin bir düzenleme oladığı ve davacının davalı taraf adına düzenlediği bir vade farkı faturasının da bulunmadığı anlaşıldığından davacının vade farkı talebinde bulunamayacağı anlaşılmış, dosya kapsamında davacının 15.01.2016 tarihinde davalıya dava konusu bedeli ödemesi için noter ihtarı gönderdiği ve davalının 25.01.2016 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü belirtilerek davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin ihtirazi kayıt koyulmadan asansörün teslim alınması nedeniyle müvekkilin cezai şart talep edemeyeceği yönünde görüşünü kabul etmediklerini, davacının … kaydı bulunmayan kaçak işçi çalıştırdığını, bu kaçak işçiyi tanımadıklarından ismini bildiremeyeceklerini, müvekkilinin …’dan borcu yoktur yazısı almak için bu bedeli ödemek zorunda kaldığını, 11/09/2015 tarihinde kuyunun tutanakla teslime hazır hale getirildiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, Eser Sözleşmesinden Kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihat ve uygulamaları ve Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre mahsup talebi itiraz niteliğinde olduğundan, karşı dava şeklinde ileri sürülmesine gerek olmadığı gibi yargılamanın her aşamasında ileri sürülüp mahkemece dikkate alınması zorunludur.
Somut olayda, davalı vekilince bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacının kaçak işçi çalıştırdığı iddiasıyla …’ya ödemek zorunda kaldığını beyan ettiği bedel yönünden mahsup talebinde bulunduğu; ancak Mahkemece bu talebin gerekçeli kararda yöntemince tartışılmadan yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
O halde Mahkemece yapılacak işlem; davalı tarafın mahsup talebinin re’sen dikkate alınarak hukuki dinlenilme hakkı kapsamında araştırma yapılması, gerekirse davalıya açıklama yapmak üzere imkan tanınması, bu yönde taraf delillerinin toplanması, … ‘dan araştırma yapılması; delillerin toplanmasından sonra denetime elverişli ek rapor alınması; sözleşme hükümleri de dikkate alınarak ispat edilmiş ödeme varsa mahsubundan sonra sonuca gidilerek karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 10/04/2019 ve …. Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….