Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/673 E. 2021/657 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-4-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
(Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2019
NUMARASI : ….

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;

İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca davacının, davalının fabrikasında doğalgaz proje ve tesisat işi yaptığını, iş bedeline yönelik olarak 15/01/2014 tarihli ve 35.400,00 TL bedelli faturayı düzenlediğini, davalının iş bedelinin 25.400,00 TL’sini ödemediğini, bakiye tutarın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacının edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmediğini, bu nedenle alacak hakkı bulunmadığını ayrıca müvekkili hakkında Ankara 7. ATM’nin …. Esas sayılı iflas erteme tedbiri nedeniyle takip yapılamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak yapılan doğalgaz proje ve tesisatının sözleşmeye uygun olarak yerine getirildiği, davalının iş bedelinin bir kısmını ödemediğinin iddia edildiği, davalının projeye uygunluk belgesinin sahte olduğu gerekçesi ile ödeme yapmadığı, … tarafından mahkemeye yazılan yazıda projenin geçerli kabul edildiği ve davalıya gaz arzının sağlandığı, iş bedeli taraflar arasında ihtilaflı olmadığından bakiye 25.400,00 TL asıl alacak yönünden başlatılan icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne, alacak likit bulunmakla icra inkar tazminatına da karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı hakkında Ankara 7. ATM’nin …. esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde iflas kararı verildiğini, mahkemenin iflas idaresini davaya dahil etmeden yargılamayı sürdürdüğünü, İİK. 194/2 maddesi uyarınca ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar davanın durdurulmasına karar verilmesi gerekirken bunun da yapılmadığını, davacının alacağının iflas masasına kaydedilip kaydedilmediği hususunun da belirsiz olduğunu, alacağın iflas masasına kaydedilmiş olması halinde bu davanın bir konusu kalmayacağını, davacı hakkında Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen…. soruşturma sayılı dosyasının sonucunun beklenilmesi gerektiğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği, tam olarak iki tarafa borç yükleyen sözleşmedir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde “Hukuki dinlenilme hakkı” düzenlenmiştir. Buna göre davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesindedüzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. İddia ve savunma hakkı olarak da bilinen bu hak, tarafların yargılama konusunda tam bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ispat hakkını tam ve eşit olarak kullanabilmelerini, yargı organlarının da bu açıklamaları dikkate alarak gereği gibi değerlendirme yapıp karar vermelerini zorunlu kılmaktadır. Hakim tarafları dinlemeden veya açıklama ve ispat hakkını kullanmaları için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (YHGK.’nun… Karar sayılı kararı)
Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Mahkemenin, dava dilekçesini ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun amir hükmü gereğidir. Görüldüğü üzere, taraf teşkili sadece davanın açılması aşamasında değil, yargılamanın diğer aşamalarında da önem taşımaktadır. (HGK.23.11.2011 gün ve ….
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı şirketin iflasına karar verildiği iflas tasfiyesinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu noktada öncelikle incelenmesi gereken husus, taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı hususudur.
Kural olarak, İİK’nın 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflâs ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğü’ne (İflas Dairesine) aittir.
Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK’nın m.191), müflisin iflâs masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, iflâsın açılması ile hak ehliyetini kaybetmediği gibi, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflâs idaresine aittir.
İflâs idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davalara devam edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflâs organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflâsın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194).
İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflâsın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1) İflâsın açılması ile duracak olan davalar, iflâstan önce açılmış olup da halen derdest bulunan (görülmekte olan) ve iflâs masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk davalarıdır. Bunlar, (davacı olarak) müflisin açmış olduğu davalar ile müflise karşı (davalı olarak) açılmış olan davalardır. Somut olaydaki itirazın iptali davası da bu tür davalardandır. Davaların durduğu bu süre içinde, iflâs idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre, bir ayrım yapmak gerekir.
Müflisin davacı olduğu davalarda, iflâs idaresi bir davanın başarı şansı olduğu kanısına varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre geçince, bundan böyle davaya, davacı olarak iflâs idaresi tarafından devam edilir. İflâs idaresi ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırlarsa, masanın davayı takip etmemesine karar verirler. Bu halde, o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir (md. 245). Hiçbir alacaklı, davayı takip etmek istemezse, o zaman, müflisin dava takip yetkisi yeniden doğar ve müflis iflâsın kapanmasını beklemeden, davayı kendi adına devam ettirebilir.
Müflisin davalı olduğu davalara gelince: iflâs idaresi, alacakları tahkik ederken, ( md. 230 vd) müflise karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar vermez; sadece, bu alacağı davalı (çekişmeli) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki kararı, ikinci alacaklılar toplantısında karar verilir. İkinci alacaklılar toplanması davaya devam edilmesine karar verirse, iflâs idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra (müflis yerine) davayı takip eder veya tayin edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut uyuşmazlık incelendiğinde; mahkemece ikinci alacaklılar toplantısından 10 gün sonrasına kadar yargılamanın durdurulmasına karar verilmediği, ikinci alacaklılar toplantısı sonucunda iş bu dava hakkında ne gibi bir karar verildiğinin de araştırılmadığı, davaya devam edilmesi kararı alınıp alınmadığının belirlenmediği, müflis davalı kabul edilerek yargılamaya devam edildiği, kararın da müflis vekiline tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece a) öncelikle Ankara 7 ATM’nin …. Esas sayılı dosyası üzerinden verilen iflas erteleme tedbirlerinin neler olduğu, icra takipleri hakkında ne gibi kararlar alındığı, icra takipleri ile ilgili tedbir kararları bulunması durumunda bu konuda icra mahkemelerine şikayet başvurusu yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılması, b) dava takip yetkisinin dava şartı olduğu gözetilerek, İİK’nın 194. maddesi uyarınca inceleme yapılması, bu bağlamda ikinci alacaklılar toplantısının yapılıp yapılmadığının ilgili iflas dairesinden sorulması, ikinci alacaklılar toplantısı yapılmamış ise ; bu toplantıdan 10 gün sonrasına kadar yargılamanın durdurulması, toplantı yapılmış ise; eldeki dava hakkında ne karar alındığının belirlenmesi, davanın devam ettirilmesi kararı alınmış ise; iflas idaresi temsilcilerinin kimler olduğunun tespit edilmesi, tek başına mı yoksa, birlikte mi iflas idaresini temsile yetkili olduklarının araştırılması, iflas idaresi temsilcilerinin birlikte temsile yetkili olduklarının anlaşılması halinde iflas idaresi temsilcilerinin tamamının duruşmaya davet edilmesi sureti ile, davayı takip yetkisinin iflas idaresi temsilcileri veya vekillerinin olduğu da gözetilerek yargılamanın sürdürülmesi, kararın da iflas idaresi temsilcilerine veya vekilleri bulunması halinde vekile tebliğ edilmesi, c) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın…. soruşturma sayılı dosyasının akıbetinin araştırılması , davacı şirket yetkilileri hakkında bu soruşturma dosyası üzerinden iş bu davayı da etkileyebilecek işlemler tesis edilip edilmediğinin irdelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-4, a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Karar nolu kararının HMK’nın 353/1-a-4,a- 6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-4-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır