Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/657 E. 2021/670 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK 353/1-b.1)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2019
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; taraflar arasında 25/05/2011 tarihli tedarikçi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin konusunun iş sahibi … şirketinin taahhüdü altında bulunan ….. Korkuluklarına Ait Cam işlerinin müvekkili tarafından yapılması olduğunu, söz konusu sözleşmeye istinaden davalının şantiyelerine sevki yapılan camların taşındığı özel demir sehpaların sözleşmede belirtildiği gibi davalı iş sahibine fatura edilmediğini, emaneten davalı yedinde kaldığını, sözleşmenin 13/7 maddesinde sehpaların irsaliyede ayrıca belirtileceği ve teslim tutanağı ile teslim (iade) edileceği, sehpaların bedelinin faturaya yansıtılmayacağına yönelik hüküm bulunduğunu, davalıya satışı ve imalatı yapılan malzemenin cam olması nedeniyle özel demir sehpalar dışında teslimi ve taşınmasının mümkün olmadığını, davalıya 771 adet sehpa teslim edildiğini, bu sehpalardan 639 adetinin iade edildiğini, 132 adetinin davalı uhdesinde kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla iade edilmeyen sehpaların bedeli olan 38.940,31 TL alacağın dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili firma ile davacı arasında ….. işlerinin yapılması konusunda anlaşma sağlandığını, sözleşme ile cam sehpaların fatura edilmeyeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili firmanın hiçbir suretle nakliye ve taşıma esnasında zorunlu olarak kullanılan cam sehpalar için bedel ödemek istememekte ve sorumluluğunu almak istememekte olduğunu, bu nedenle sözleşmenin 13.maddesi gereğince demir sehpaların bedelinin faturaya yansıtılmayacağı bedelsiz olarak davacıya teslim edileceği konusunda sözleşmeye madde eklenildiğini, camların taşınması ve nakliyesi için zorunlu olan demir sehpaların davacı tarafından teslimi yapılan camlarla beraber yasal zorunluluk olarak sehpaların da irsaliyelere eklendiğini, fakat sözleşmede yazdığı gibi müvekkili firmaya teslim tutanağı ile teslim edilmediğini, sözleşmedeki hükme göre sehpaların hem irsaliyede belirtileceği hem de teslim tutanağı ile müvekkiline teslim edileceğini, davacının sözleşme maddesini lehine yorumladığını, müvekkil firmanın sehpaların tedarikçiye iadesine ilişkin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının şantiyeye cam getirdiğinde şantiyede boşalan sehpaları aldığını, tarafların sözleşme ile 2011-2013 yılı arasında çalışmaya başladıklarını, 30/12/2013 tarihinde davacı firma vekilinin cari hesapta gözüken alacakların tahsili için evrak aldığını, tarafların cari hesabın kapatıldığı konusunda mutabık kaldıklarını, anlaşma ile cari hesap kapatıldıktan sonra davacının sehpalarla ilgili talepte bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; taraflar arasında davalının taahhüdü altında bulunan işle ilgili camların davacı tarafından temin edilmesi için sözleşme imzalandığı, camların nakliyesi sırasında demir sehpaların kullanılmasının zorunlu olduğu, sözleşmenin 13.7 maddesine göre sehpaların irsaliyelerde ayrıca belirtileceği, teslim tutanağı ile teslim edileceği ve sehpaların bedelinin faturaya yansıtılmayacağının karlaştırıldığı, taraflar arasındaki ihtilafın sözleşmenin yorumundan kaynaklandığı, davacının iade edilecek sehpalar yönünden tutanak tutulmasının gerekli olduğunu iddia ettiği, davalının ise sehpaların kendisine teslimi sırasında hem sevk irsaliyesinde gösterilmesi hem de ayrıca tutanak tutulması gerektiğini savunduğu, ancak camların nakliyesi için zorunlu olan demir sehpaların irsaliyede açıkça gösterilmesinden sonra ayrıca tutanak tutulması gerekli olmadığından sözleşmenin demir sehpaların davacıya iadesi sırasında tutanak tutulması şeklinde yorumlanmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, dosyaya sunulan ve tarafların defter kayıtları ile sabit olan faturalarla ile uyumlu davacı tarafından davalıya düzenlenen irsaliyelerde davalıya cam tesliminin yanında 771 adet demir sehpanın teslim edildiği, sözleşme gereği demir sehpaların faturalandırılmadığı, bu nedenle tarafların cari hesabında görünmemesinin iade edilmeyen demir sehpaların bedelinin talep edilemeyeceği anlamına gelmediği, sözleşmede demir sehpaların bila bedel davalıya verildiği şeklinde hüküm bulunmadığı, bu nedenle sözleşmeye dahil olmayan ve camların nakliyesi için zorunlu olan demir sehpaların davacıya iade edilmesi gerektiği, davalının demir sehpaların iadesine ilişkin tutanak sunmadığı, yemin delil hakkını da kullanmadığı, davacı tarafından 639 adet demir sehpanın iade edildiğinin kabul edildiği, bu durumda iade edilmeyen 132 adet demir sehpa için son alınan ve denetime elverişli kabul edilen 11/09/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre davacı kayıtlarına göre tespit edilen birim demir sehpa bedeli üzerinden ve yine davacının kabulünde olan iskonto oranının uygulanması suretiyle davacının talep edebileceği bedelin toplam 34.616,10 TL olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının söz konusu işte uzman olduğunu, bu nedenle sehpa sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, sehpaların tesliminin ispat edilemediğini, cari hesap ilişkisinin önceden sona erdiğini, ibra niteliğinde olduğunu, mutabakatın kesin delil olduğunu, ilk rapora göre davanın reddinin gerektiğini, bilirkişi raporundaki hesaplamanın fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden alınması gereken 2.364,63 TL harçtan peşin alınan 591,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.773,47 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır