Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/642 E. 2021/621 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalı şirketlerin ortak girişim olarak ihale ile … Belediyesinin Belediye Hizmet Binası …. aldıklarını, taraflar arasında aktedilen sözleşme uyarınca bu iş kapsamındaki çelik imalat ve montaj işlerinin ise müvekkili tarafından üstlenildiğini, davacının işi teslim ettiğini, davalıların da dava dışı … Belediyesine ihale konusu işi teslim ederek hak edişlerini aldıklarını, ancak buna rağmen müvekkilinin söz konusu ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye alacağının ödenmediğini, alacağın tahsili için davalıya ihtarname keşide edilmesi üzerine davalının işin tamamlandığını kabul ettiğini, ancak ödeme için kesin hak edişin ekinde sunulması gereken bir kısım evrakların yüklenici iş ortaklığına ibraz edilmemesi sebebiyle ödeme yapamayacaklarını belirttiklerini, müvekkilinin sözleşmede belirtilen çelik imalat ve montaj işlerini 15/07/2013 tarihinde bitirerek geçici kabulün yapılması için davalılara başvurduğunu, inşaat ile ilgili tüm SGK ve vergi dairesi ödemelerinin yapıldığını, geçici kabulün 15/07/2013 tarihinde yapılmış olmasına ve aradan geçen 240 günlük süreye rağmen davalının müvekkilini oyaladığını, kesin kabul işlemlerinin tamamlanarak kesin hak ediş faturasının kesildiğini, davalıların 20/04/2014 tarihinde bir kısım ödeme yaptıklarını, ancak bakiye 163.179,03 TL’nin ödenmemesi üzerine İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalıların İstanbul icra dairelerinin yetkisine ve borca itiraz etmesi üzerine dosyanın yetkili Ankara icra müdürlüğüne gönderildiğini ve Ankara 15. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalıların borca itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili; davacının sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerini yerine getirmediğini, taraflarca aktedilen sözleşmeye göre davacı tarafından yerine getirilmesi gereken bir kısım işlerin varlığı söz konusu iken bunlar yerine getirilmeden ödeme yapılmasının mümkün olmadığını, müvekkillerinin bir takım sorumlulukları yerine getirmeden, ilişiksiz durumunu çözmeden, çalışan işçilerin primlerinin ödemesinin yapılıp yapılmadığını kanıtlamadan, vergi ilişiksiz belgesini idareden temin etmeden, kesin hesabı onaylatmadan ve işe ait her türlü eksik ve kusuru gidermeden nakit ve gayrinakit teminatlarını idareden almasının olanaksız olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme gereğince müvekkillerinin davacıdan sigorta ilişiksiz belgesini istediğini, ancak davacının bu belgeyi ibraz etmediğini, davacının sunduğu Gaziosmanpaşa SGM’den alınan yazının sigorta ilişiksiz belgesi niteliğinde olmadığını, davacının 23.353,79TL eksik prim bildiriminde bulunduğunu, sözleşmeye göre davacı şirketin hala müvekkillerine işçilik prim borcu bulunduğunu, davacının kendi eksik iş ve işlemlerini tamamlayamadığından teminat ödemesinin henüz muaccel hale gelmediğini, eksik iş ve işlemlerin tamamlanması ve eksik işlemler nedeni ile mahsuplaşmanın yapılması sonucunda talep edilebilecek bir alacağın ortaya çıkacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında davacının, yükümlülüğünde bulunan çelik imalat ve montaj işlerini eksiksiz ve kusurlu imalatta bulunmaksızın tamamladığının geçici kabul tutanağından anlaşıldığı, davalılar tarafından da, eksik ve ayıplı işlerin olduğu hususunda davacıya ihbar yahut ihtar yapıldığına ilişkin dosya kapsamında bilgi ve belge sunulmadığı, geçici kabul tutanağında belirlenen eksik işlerin davacının yaptığı imalatlardan kaynaklanmadığı, kesin kabulün yapılmamasının sebebinin müteahhidin yüklendiği diğer işlerden kaynaklandığı, dolayısı ile, kesin kabulün yapılamamasına davacı tarafından sebebiyet verilmediği, bu nedenle davacının eksiksiz olarak tamamladığı iş karşılığında hak ettiği alacağın kendisine ödenmesi gerektiği kanaatine varıldığı, somut uyuşmazlıkta tarafların usulüne uygun olarak tuttukları ticari defter ve kayıtlara göre davacının davalılardan 163.179,04 TL alacağının bulunduğu, ancak … .. … Merkezinden alınan yazıda ilişiksiz belgesinin henüz düzenlenmediğinin bildirildiği, davacının eksik prim bildiriminde bulunduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 15. maddesinde, davacının eksik prim bildirmesi halinde ilgili maddede belirtilen oranda prim nakit kesintisi yapılacağının ve aynı zamanda SGK primlerinin taşeron tarafından ödenmeyip müteahhit tarafından ödenmesi halinde ödenen prim tutarının %50’si oranında ceza ekleneceğinin hüküm altına alındığı, ilgili maddenin somut olaya uygulanması neticesinde karar vermeye elverişli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre, davacının 163.179,04TL tutarındaki alacağından yapılan 13.265,96 TL kesinti sonrasında davacının bakiye alacağının 149.913,41 TL olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, alacak likit görülerek icra inkar tazminatına da hükmedilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının yükümlülüklerinin ana sözleşme ile irtibatlı olduğunu, davacıların iş sahibine karşı olan yükümlülüklerinin davacıyı da aynen bağladığını, geçici kabulün yapılmasının davacının sorumluluklarını kaldırmadığını, kesin kabulün henüz yapılmadığını, davacının SGK işçilik nispetlerine uymadığını, SGK ilişiksiz belgesi de sunmadığını, vergi borcu olup olmadığına ilişkin yazının da dava öncesi sunulmadığını, geçici kabul ile kesin kabul arasında geçmesi gereken 1 yıllık teminat süresinin de beklenmesi gerektiğini, davacının sorumluluğunun devam ettiğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalılar ise yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalılar vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, geçici kabulde tespit edilen eksikler arasında davacının üstlendiği işlerin olmadığı, davacının eksik işçilik bildirimi nedeniyle oluşan davalı riskinin de bilirkişi heyetince hesaplanıp, davacı alacağından mahsup edildiği görülmekle ve davalı defter kayıtları ile de sabit olan alacağın likit olduğu anlaşılmakla, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 10.240,58 TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.560,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.680,43 TL harcın davalılardan tahsili ile hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendileri üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 10/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır