Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/635 E. 2021/799 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ


(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2019
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 21/09/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın zamanaşımından reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2005 yılında Ankara da kurulduğunu …,… ve … fizibilite raporlarının hazırlanması, inşaat, mekanik ve elektrik projelerinin hazırlanması, jeolojik etüt yapılması ve proje geliştirme hizmetleri yapımı gibi alanlarda hizmet verdiğini, kendisine ait işletme de olan iki adet … tesisi bulunduğunu, sektörde tanınan bir firma olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi …. kapsamında geliştirdiği projelerin ilgi görmesinden dolayı … Şirketinin ortaklarından …’ün, … ile irtibata geçerek, … … projesine talip olduğunu, tarafların devir konusunda anlaştıktan sonra … projesinin sahibi olan … AŞ’nin hisselerinin … ve onun gösterdiği kişilere 35 MWV 115,34 GWH olarak devir edildiğini bu satış için hazırlanan protokolde 1.000.000,00 USD bedel belirlendiğini, ödemelerin anlaşma kapsamında yapıldığını, iş bu dava ile talep edilen alacağın … … olan projeden kaynaklandığını, … projesinin hayata geçirilmesinin oldukça uzun ve bilgi birikimi ile tücrübe gerektiren bir süreç olduğunu, bu dönemde muhataplardan … şirketinin grup şirketlerinden … adına da ortak olunan … … projesi için başvuru yapıldığını, … … projesi ile ilgili olarak şirket hisselerinin yanlmar arasındaki sözlü anlaşma nedeni ile müvekkile devredilmesi esnasında diğer projelere yapılan işlerin bedellerinin ödeneceği söylendiği için beklenmiş ise de, … … projesi nedeni ile taraflar arasında uyuşmazlık doğduğunu, hisselerin devredilmemiş ve nihayetinde uyuşmazlığın yargılama konusu olduğunu, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, çekilen ihtarlara rağmen davalının talepleri kabul etmediğini, ihtar akabinde müvekkilini işbu davayı açmak zorunnda kaldığını, bu edenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik proje bedeli için 40.000,00 TL.ve müvekkili tarafından verilen hizmetler için 20.000,00 TL.olmak üzere toplam 60.000,00 TL.nı dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, fizibilite raporu hazırlanması ve sonrasındaki süreçlerin eser sözleşmesi olduğunu ve zamanaşımının dolduğunu; davacı ile müvekkili arasında davaya konu taleplerin doğmasına sebebiyet verecek herhangi bir ilişki bulunmadığını; bu sebeple davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, uyuşmazlığın taraflar arasında ticarî ilişki bulunup bulunmadığı, davacının davalı adına ön rapor ve fizibilite raporları tanzim edip etmediği, taleplerin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ile davacının talep etmekte haklı olduğu alacak bulunup bulunmadığı ve varsa miktarı konularında toplandığı, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalının süresinde zamanaşımı def’i ileri sürdüğü, yanlar arasındaki ihtilâfın çözümü için öncelikle zamanaşımı def’inin sonuçlandırılması gerektiğini, davadaki talebin, … I … ve … II … Projesi için ön müracaat başvurusu yapılması ve fizibilite raporunun sunulmasına dayandırıldığı, fizibilite raporunun hazırlanmasının esas itibariyle bir eserin meydana getirilmesi anlamında olduğunu, 818 sayılı BK ‘nun 126/1, 126/4, 6098 sayılı TBK’nun 147/1 ve 147/6 maddelerine göre, eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda 5 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğu, dava dilekçesinde davalıya hizmet olarak sunulduğu belirtilen ön rapor ve fizibilite işlemlerinin 2006/2007 yılında yapıldığının belirtildiği, bu iddianın sübutu halinde dâhi 5 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu, bir an için işin eser sözleşmesi kapsamında olmadığı davacı vekilinin belirttiği üzere vekâlet ve hizmet sözleşmesine benzer olduğu kabul edilse dahi genel zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolduğu gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya verilen hizmetlerin 3 ana başlıkta toplandığını, 28/07/2006 tarihinde davalı şirket adına … ‘ye ön müracaat yapıldığını, fizibilite hazırlama sürecinin 2012 yılına kadar sürdüğünü, … lisans sonrası sürecin 06/05/2016 tarihine kadar sürdüğünü, müvekkili tarafından en son çalışmanın 2016 yılında yapıldığını ve mail olarak gönderildiğini, davalıya verilen hizmetlerin sadece ön rapor ve fizibilite işlemleri olmadığını, 06/05/2016 tarihinde … II … projesi için harita üzerinde sondaj noktalarının işlenmesi gibi bir kısım çalışmalar yapıldığını, bu çalışmaların sonuncusu olduğunu, … Genel Müdürlüğünden gelen belgelerdeki tüm kapaklarda müvekkilinin antedi olduğunu, 2016 yılı itibariyle halen raporlar hazırlandığını, sadece 2006-2007 yıllarında yapılan işlere göre, karar verilmesinin hatalı olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin salt eser sözleşmesi olarak yorumlanmasına itiraz ettiklerini, vekaletsiz iş görme edimlerinin olduğunu ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanmasının gerektiğini, zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin hatalı olarak tespit edildiğini, davalı tarafın zamanaşımı defini ileri sürmesini hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu, davalının 2012 yılına kadar süren fizibilite çalışmalarının tamamını kabul ediyorken mahkemece, 2006-2007 yıllarındaki çalışmalardan zamanaşımı başlatmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 16/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …