Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/601 E. 2021/539 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2019
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davalının inşaat işleri yapmakta olduğunu, davalının inşa ettiği yapının mekanik tesisat projesinin davacı tarafından yapılarak teslim edildiğini, ilgili kurum ve kuruluşlardan bu projelere ilişkin gerekli onayların alındığını, ancak davalının bu edimden kaynaklanan iş bedelini ödemediğini ileri sürerek, Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün…. E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ederek durmasına neden olduğunu, ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davalının, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının icra takibine konu borcu ödediğini, buna ilişkin ödeme belgesinin dosyaya sunulduğunu, davacının mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını, kötüniyetli olduğunu, soyut iddialar dışında dosyaya somut bir delil sunmadığını, davacının batmamak adına ödenen faturalar kapsamında başlatmış olduğu bir çok takip mağdurundan birisinin de davalı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Taraflara ait ticari defter ve belgeler incelenmek suretiyle, davalının ödeme savunmasının yerinde olup olmadığı, davacının icra inkar tazminatı isteminin yerinde bulunup bulunmadığı hususlarında karşılaştırmalı olarak açıklayıp göstermesi, neticeten takip tarihi itibariyle davacı alacağına yapılan itirazın yerinde olup olmadığının belirlenmesi hususunda mali müşavir bilirkişi …’dan rapor alınmış, bilirkişi 11/01/2019 tarihli raporunda gerekçelerini açıkladığı üzere sonuç olarak; “Davacı….’ ne incelenen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olup, açılış onayları ile yevmiye defterlerinin kapanış onayları yaptırılmıştır. Davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre; davalı … adına düzenlediği dava ve takibe konu toplam bedeli 9.127,30 TL olan 1 adet satış faturası alacağına karşılık yapmış olduğu herhangi bir tahsilat kaydı bulunmadığından davacının (06.08.2018) icra takip tarihi itibariyle 9.127,30 TL alacağı olduğu gözükmektedir. Davalının incelenen ticari defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olup, açılış onayları ile yevmiye defterinin kapanış onayı yaptırılmıştır. Davalı nin incelenen ticari defter kayıtlarına göre; davacı tarafından adına düzenlenen dava ve takip konusu toplamı 9.127,30 TL olan 1 adet alış faturası borcuna karşılık yapmış olduğu toplamı 9.127,30 TL olan 1 adet ödeme kaydı düşüldüğünde davalı’nin (06.08.2018) icra takip tarihi itibariyle 0,00 (sıfır) TL borcu olduğu gözükmektedir. Davalı tarafından Eskişehir 4. İcra Müdürlüğü’nün… nolu takip dosyasındaki borcun ödendiğine ilişkin dava dosyasına sunulan ödeme belgelerinin davacı tarafından imzalı “tahsilat makbuzu” olması nedeniyle davalının ödeme savunmasının yerinde olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Davalı’ nin incelenen ticari defter kayıtlarında yer alan ödeme kaydının dayanağı olan belgelerin gerçeği yansıtıyor olmasından dolayı davacı nin (06.08.2018) takip tarihi itibariyle asıl alacağın bulunmaması nedeniyle davacının alacağına yapılan itirazın yerinde olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla davacının (06.08.2018) takip tarihi itibariyle asıl alacağın bulunmaması nedeniyle icra inkâr tazminatı isteminin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.” şeklinde mütalaada bulunmuştur. Davacı vekili, davalı tarafça sunulan 31/03/2015 tarihli tahsilat makbuzundaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmiş olup, davalı vekili ise makbuzdaki imzanın o dönem şirket müdürü olan …’e ait olduğunu savunduğundan, 04/03/2016 tarihine kadar davacı şirket müdürlüğünü yapan davalı tanığı … dinlenmiş, Tanık … mahkememizin 12/03/2019 tarihli oturumunda “Tarafıma gösterilen 31/03/2015 tarihli, 9.127 TL. bedelli makbuzdaki imza bana aittir. Makbuz tarihinde davacı şirketin %51 ortağıydım. Aynı zamanda 04/03/2016 tarihine kadar şirket müdürüydüm. Daha sonra hissemi devrettim. Bildiklerim bundan ibarettir.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Her ne kadar davacı ticari defter ve kayıtlarında dava konusu alacağa ilişkin ödeme kaydı yok ise de, fatura tarihindeki davacı ortak ve yetkilisi …’in tanık ifadesi ile doğruladığı tahsilat makbuzu ile dava konusu alacağın ödenmiş olduğu” gerekçesi ile davanın reddine, ödenmiş olan borca ilişkin takibe geçmekte davacı kötüniyetli görüldüğünden davalı lehine asıl alacağın %20’si tutarında 1.825,40 TL. kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı şirkette çalışırken sonradan ayrılan … ile davacı şirket arasında husumet oluştuğunu bu nedenle, bu kişinin gerçeğe aykırı makbuz düzenlediğini, makbuz üzerinde imza incelemesi yaptırılmadan karar verilmesinin de doğru olmadığını, tarafların …’i tanık olarak göstermediğini, bu nedenle tanık olarak da dinlenemeyeceğini, davacı tanığı Yusuf Karakaş dinlenmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, kötüniyet tazminatı şartlarının da oluşmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı davalı tarafın sunduğu ödeme makbuzunda imzası bulunan …’in ödeme tarihi itibariyle davacı şirketin yetkili temsilcisi olduğu, davacı iddialarının kendi analarındaki iç ilişkide ileri sürülebileceği, iyiniyetli üçüncü kişileri bağlamayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır