Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/584 E. 2021/678 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

….
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/10/2018
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 05/07/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, davalının ortağı olduğu … ile Müvekkili arasında “…” kapsamında sözleşmenin imzalandığını ve sözleşme bedelinin 1.000.000,00.-TL.+KDV. olduğunu, işbu sözleşme kapsamında yer alan ve sözleşmenin 2. Maddesinde belirtilen iş ve işlerin yapılması hususunda tarafların anlaştıklarını, müvekkilinin edimlerini süre ve programa uyarak teslim ettiğini, ne var ki; sözleşme gereği davalı taraf müvekkilinin bir kısım alacağını ödemiş ise de, 48.781,85.-TL. bakiye alacağını ödemediğini, eksiksiz teslim etmelerine rağmen haksız gerekçelerle cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemediğini, bunun üzerine Davacı Vekilleri olarak Davalı Borçlu aleyhine, Ankara 32. İcra Müdürlüğünün… E.sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, ancak borçlunun haksız ve kötüniyetle takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlunun itirazın da haksız olduğunu ve itirazın iptalinin gerektiğini, zira; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin sözleşme bedeli başlıklı 5. Maddesinde “bakiye alacağın işin tamamlanması sonrasında idareden tahsil edilir edilmez ödeneceği” hükmü bulunduğu halde davalı borcunu ödemeyerek, haksız itiraz ettiğini, sırf zaman kazanmak amacıyla teminat alacaklarının muaccel hale gelmediğinden bahisle takibe itiraz ettiğini ve bu beyanının ikrar niteliğinde olduğunu, açıklanan nedenlerle Ankara 32. İcra Müdürlüğünün ….sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve kötü niyetle borçlu aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve iddia etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili Şirketin ortağı olduğu … … … Adi Ortaklığının (bundan sonra “Adi Ortaklık olarak anılacaktır) “…” kapsamında taşeron olduğunu, Davacı ile Adi Ortaklık arasında 18.12.2015 tarihinde “… Atıksu Arıtma Tesisi Saha Drenaj Projesi Anahtar Teslim Yapım İşi Sözleşmesi” (bundan böyle “Sözleşme” olarak anılacaktır) imzalandığını, Sözleşmenin 5.6. maddesi “d” bendi, “Taşeron hakkedişlerinden geçici kabul teminatı olarak %5, kesin kabul teminatı olarak %5 olmak üzere toplam %10 nakit teminat kesintisi yapılmaktadır. Kesintiler kabullere müteakip Taşerona ödenecektir” hükmüne, yine sözleşmenin 10.6 Maddesinde “işbu sözleşmenin akdinden doğan damga vergisi taraflarca eşit ödenecektir” düzenlemesinin yer aldığını, davaya konu icra takibi ve eki tablo incelendiğinde, davacının 1, 2 ve 3 nolu hakkedişlerinden bakiye alacağı olduğu iddiasının mevcut bulunduğunun anlaşıldığı iddiasının doğru olmadığını, şöyle ki; davacının 1 nolu hakkedişi kesmiş olduğu faturanın kendilerinin de kabul ettiği gibi, 198.060.-TL.sı ödenmiş, bakiye 20.000,00.-TL.sı Sözleşmenin 5.6. maddesinin “d” bendi gereğince teminat olarak taraflarınca ödenen 9.480,00.-TL. Damga vergisinin yarısı olan 4.740.00.-TL.nin Sözleşmenin 10.6. maddesi gereğince kesildiğini, dolayısıyla davacının 1 nolu hakedişe ilişkin olarak 24.740,00.-TL. muaccel bakiye alacağı bulunduğu iddiasının doğru olmayıp bu tutarın sözleşmeye uygun olarak müvekkili şirket tarafından kesilmiş olan tutar olduğunu, Davacının 2 nolu hakkedişi için kesmiş olduğu faturanın kendilerini de kabul ettiği gibi, 304.201,26.-TL.sının ödendiğini, bakiye 30.000,00.-TL.nin ise Sözleşmenin 56. Maddesinin “d” bendi gereğince teminat olarak kesildiğini, dolayısıyla davacının 2 nolu hakedişe ilişkin olarak 30.000.00.-TL. Muaccel bakiye alacağı olduğu iddiasının da doğru olmadığını, Davacının 3 nolu ve son hakkedişi için kesmiş olduğu faturanın kendilerini de kabul ettiği gibi, toplam 537.307,22.-TL.sının ödendiğini, bakiye 29.695,09.-TL.nın ise davacı tarafından kendi işçilerinin … Primleri ödenmediğinden zorunlu olarak ödenmiş olan 2., 3. Ve 4. Ay … Ödemeleri için kesildiğini, bu tutarların davacının tablosunda da yer aldığını, 2. Ay … ödemesi olarak 7.163,22.-TL., 3 ay … ödemesi olarak 9005,04.-TL., 4. Ay … ödemesi olarak 3526,83.-TL.olmak üzere toplam 19.695,09.-TL. Kesintinin yapıldığını, Davacının tablosunda 12. Ay … ödemesi ve 1. Ay … ödemesi olarak yer alan tutarların ise henüz 3 nolu hakkediş doğmadan ödenmek zorunda kalındığından teminat alacaklarından kesilmiş olup 8.327,79.-TL.Iık tutar teminatının tamamlanması amacıyla 3 nolu hak edişten kesilebilecekken bir iyi niyet gösterisi olarak davacının hakkedişinden kesilmediğini, ayrıca 3 nolu hakkedişin son hak ediş olması nedeniyle bu hakkedişten teminat kesintisinin de yapılmadığını, açıklanan nedenlerle Davacının işbu davayı ikame etmesinin hiçbir haklı gerekçesinin bulunmadığını, davacı tarafından sözleşme gereği kesilmesi gereken teminatlar hiç dikkate alınmadan icra takibinin başlatıldığını ve ardından da işbu davanın ikame edildiğini, ayrıca davacı tarafından icra takibine ek yapılan tabloda 2.370,00.-TL. “fazla kesilen damga vergisi” bulunduğunun iddia edildiğini, bu iddianın davacının kendisinden kesilen 4.740,00.-TL.Iık damga vergisinin tamamı olduğu hatalı kabulünden ileri geldiğini, oysa damga vergisinin tamamının davacıdan damga vergisi için fazla kesilen bir tutarında bulunmadığını, … Su Arıtma Tesisi Sha Drenaj Projesinin geçici kabulü için makam Olur’unun alınmamış, geçici kabulünün tamamlanmamış olduğunu ve kesin kabulünde yapılamadığını, sözleşmenin 5.6.maddesinin “d” bendinde açıkça teminat kesintilerinin kabulleri müteakip taşerona ödeneceği şeklinde düzenlenmiş bulunduğundan, teminat alacakları ile ilgili olarak davacının henüz muaccel bir alacağının bulunmadığını, anılan nedenlerle davacı şirketin müvekkil şirketten ve adi ortaklıktan muaccel herhangi bir alacağının bulunmadığını, işbu itirazın iptali davasının haksız ve kötü niyetli olduğunu ve reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın reddine davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatını davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 26/07/2018 tarihli rapora göre, davacının teminat kesintisinden kaynaklanan 41.672,33-TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu, söz konusu kesintinin taraflar arasındaki 18/12/2015 tarihli sözleşmenin 4.1, 5.6(d) ve 10.6 maddeleri gereğince yapıldığı, toplamda 50.000,00-TL nakit kesintinin yapıldığı, teminat kesintisinin 1/2’sinin geçici kabulde geri kalan 1/2’sinin kesin kabulün yapılmasına müteakip iadesinin gerektiğinin rapor edildiği, söz konusu rapor değerlendirildiğinde, tarafların arasındaki sözleşme uyarınca teminat kesintilerinin 1/2’sinin geçici kabulden sonra geri kalan 1/2’sinin ise kesin kabulden sonra iade edileceğinin belirtildiği, davacı tarafından icra takibinin 13/09/2017 tarihinde yapıldığı, davaya konu işin ise idare tarafından geçici kabulünün 10/11/2017 tarihinde yapıldığı, kesin kabulünün henüz yapılmadığı, icra takip tarihi itibariyle tarafların arasındaki sözleşme gereğince davacıdan yapılan teminat kesintilerinin iade şartlarının oluşmadığı, icra takip tarihi itibariyle teminat kesintilerinden kaynaklı alacağın henüz muaccel olmadığı, davacının kötü niyetli olduğuna dair bir delilin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtay HGK’nın …. K sayılı kararında alacaklı tarafın tacir olması halinde basiretli bir tacir gibi davranılmaması halinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiğini, sözleşmedeki açık hükümlere rağmen davacının icra takibi başlatmasının basiretli tacir ilkesiyle bağdaşmadığını, davacının alacağın muaccel olmadığını bilerek takip başlattığını bu durumda açıkça kötü niyetli olduğundan, kötü niyet tazminatı talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın istinaf eden davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.