Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/581 E. 2021/498 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2019
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 20/05/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/05/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; davacı şirketin dava dışı …. … Limited Şirketi ile yapmış olduğu sözleşme uyarınca sosyal ve mobil bulut teknolojisi hizmeti vermeyi üstlendiğini, davacının bu sözleşme uyarınca yüklendiği edimlerin ifası amacıyla, gerekli kurulumların yapılması ve entegrasyonların sağlanması amacı ile davlı ile 28/11/2014 tarihli sözleşme aktettiğini, sözleşmenin 5. maddesine göre ürünün en geç 19/02/2015 tarihinde teslim edilmesi gerektiğini, davalının süresinde işi teslim etmediğini, sözleşme kapsamında davalıya 10.000,00 USD peşin ödeme yapıldığını, davalının işi gereği gibi yapmaması sebebiyle dava dışı ….. şirketine 7.740,00 USD ödeme yaptıklarını, sözleşmenin 5. maddesine göre teslimin 19/02/2015 tarihinde yapılmaması halinde müşterinin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebileceğini, aynı şekilde 2. maddeye göre performans düşüklüğü ve üründen verim alınamamasının da haklı fesih nedeni olduğunu, Ankara 47 Noterliğinin 12/02/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek, üretimin sözleşmeye ve örnek formlara uygun olarak hazırlanması aksi takdirde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı ve 15.000,00 USD cezai şartın ödenmesi hususunun davalıya ihtar edildiğini, ihtarnamelere rağmen işin tamamlanarak teslim edilmemesi üzerine, Ankara 47. Noterliğinin 32069 16/10/2015 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek sözleşmenin feshedildiği bildirilerek ödenen 10.000,00 USD, ürünün kullanılamamasından dolayı … şirketine ödenen 7.740,00 USD ile 15.000,00 USD cezai şart toplamı olan 32.740,00 USD’nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını belirterek, taraflar arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olduğunun tespiti ile, davalıya ödenen 10.000,00 USD, dava dışı şirkete ödenen-cezai şartın şimdilik 5.000,00 USD’lik kısmı olmak üzere toplam 15.000,00 USD’nin (dava tarihi itibari ile 1 USD karşılığı 2.9228 TL) TL karşılığı olarak 43.842,00 TL’nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 05/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 USD ‘lik peşin ödemenin,15.000,00 USD’lik cezai şart ödemesinin 1.780,00 USD dava dışı şirkete ödenen bedel olmak üzere 26.780,00 USD’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacının iddialarının yersiz olduğunu, davacı tarafın kusuru sebebiyle davalının işin sadece faz 1-1 ve faz 1-2 kısımlarını tamamlayabildiğini, bunun karşılığında da davacı tarafından 10.000,00 USD ödeme yapıldığını, ödeme yapıldıktan sonra, faz 1-2 aşamasında ilişkinin tıkandığını, davalı tarafın edimini yerine getirmesine rağmen davacının ilave talepleri nedeni ile tasarımın tamamlanmasının engellendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “Davacı şirket tarafından, mail yoluyla ve Ankara 47. Noterliğinin 12/02/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi davalı tarafa keşide edilerek üretimin sözleşmeye ve örnek formlara uygun olarak tamamlanması, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği ihtar edilmiş, ihtarnameye rağmen işin tamamlanarak teslim edilmemesi üzerine Ankara 47. Noterliğinin …. yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek sözleşmenin feshedildiği bildirilmiş ve ödenen 10.000,00 USD, ürünün kullanılamamasından dolayı … şirketine ödenen 7.740,00 USD ile 15.000,00 USD cezai şart toplamı olan 32.740,00 USD’nin ödenmesi talep edilmiş, ancak bu talepler davalı şirket tarafından kabul edilmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin “Görevler” başlıklı 4. maddesinde yapılacak olan kurulum ve entegrasyonlar her bir fazda tamamlanması gereken edimler olarak belirtilmiştir. Sözleşmede geçen her bir fazın içeriği, bedeli ve süresi de belirtilmiş, 4 faz halinde sözleşmenin yerine getirilerek teslimin 19/02/2015 tarihinde yapılacağı, toplam iş bedelinin 35.000,00 USD olacağı kararlaştırılmıştır. Teslime yönelik yapılan değerlendirmede; Davacı, keşide ettiği ihtarnamelerde, herhangi bir ürünün teslim edilmemiş olduğunu belirtmiş, davalı tarafından da yazılımın tamamlanan fazları ile alakalı her hangi bir belge ibraz edilmemiştir. Davacı tarafından keşide edilen ihtarnamelerdeki tarihler üretim aşamalarında son faza denk gelmektedir. Taraflar arasındaki 22/10/2015 tarihli mail görüşmesi, sözleşme bitiminden sonraki tarihe denk gelmektedir. Dolayısıyla sözleşme edimlerinin zamanında yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davalı cevap dilekçesinde de edimini tamamlamadığını ve teslimin yapılmadığını ikrar etmiştir. Ancak davacının kusuruyla işlerin tamamlanamadığını, davacının şifahi beyan ve onaylarının ihtilafa yol açtığını ileri sürmüştür.
Davalı şirketin iddialarına göre, ürünün tamamlanmasına yakın bir zamanda davacının taleplerini değiştirdiği ve bu sebeple başka bir ürün talep ettiği hususunda yeterli bilgi ve belge mevcut değildir. Gerekli verilerin girilememesi sebebiyle sadece yazılımın teslimi iddiası da, işin sözleşmeye uygun yapıldığını göstermemektedir. Ayrıca sözleşme süreci içinde işin belirli bir aşamaya getirilmiş olması, teslimin zamanında yapıldığı anlamına gelmemektedir. Projenin tamamlanması ve ürünün tam olarak çalışması, istenilen verilerin sorunsuz bir şekilde sisteme girmesi gerekir. Ürün, bir bütün olarak tamamlanmalıdır, kısmi tamamlanması, yazılımın tamamının çalışmasını sağlamayacağından teslimin yapıldığı kabul edilemeyecektir. Davacı tanığı Volkan da, projenin usulüne uygun şekilde tamamlanarak kullanıma hazır edilemediğini belirtmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme sürecindeki görüşmelerde davacı yetkilisinin bir ara tamam şeklinde bir ifade kullanması, tek başına işin sözleşmeye uygun tamamlandığı anlamına gelmemektedir. Davalı iddiasını ispat için ayrıca keşif yapılması talebinde bulunmuş, ancak davalının iş yerinde yapılan keşif esnasında da, davalının dava konusu programın çalışması için geliştirdiği kaynak kodlar, mevcut, fakat bu kodların çalışacağı platform (…) üzerinde yüklü olmadığı için çalışır vaziyette olmadığı görülmüştür. Bu durumda; İşin süresinde tamamlandığı ve teslim edildiği, davalı tarafından ispatlanamamıştır. Davalının cevabı, tanık ifadeleri, ihtarname, yapılan keşif ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacıya işin sözleşmeye uygun şekilde tamamlanmadığı ve teslim edilmediği, gerekli verilerin girilemediği ve sistemin çalışmadığı anlaşılmaktadır. Böylece; davalı firmanın davacı firma ile arasında mevcut sözleşme ile üstlendiği edimlerini yerine getirmeyerek sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde 19/02/2015 tarihine kadar işi tamamlamamıştır. Dolayısıyla, davalının edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle davacının sözleşmeyi fesihte haklı olduğu ve oluşan zararlarının tazminini talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davacı şirket, dava ve ıslah dilekçesi ile 10.000,00 USD davalıya ödenen bedel yanında, 15.000,00 USD cezai şart bedeli, 1.780,00 USD dava dışı şirkete ödenen bedel olmak üzere toplam 26.780,00 USD (112.299,11 TL)’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacı tarafından 10.000,00 USD tutarında davalıya ödeme yapılmış olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Sözleşmenin feshi dolayısıyla davacı bu bedelin iadesini talep edebilecektir. Sözleşmenin 5. maddesine göre, yüklenicinin taahhütlerini yerine getirmemesi durumunda yüklenici 15.000,00 USD tutarında cezai şart bedeli ödemeyi kabul etmektedir. İşin sözleşmede kararlaştırılan sürede yapılmaması dolayısıyla davacının 15.000,00 USD tutarında cezai şart bedelini talep hakkı bulunmaktadır. Davacı yan, ayrıca cezai şart tutarını aşan zarar olarak dava dışı ….. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu sözleşme gereği bu şirketin platformunu kiralaması dolayısıyla ödemiş olduğu bedelin ödenmesini talep etmiştir. Davalı yan, sözleşme gereği edimlerini yerine getirmediğinden davacının dava dışı ….. Lt. Şt. ile yapmış olduğu sözleşmeden beklemiş olduğu faydayı sağlayamamıştır. Davacı şirketin, dava dışı ….. Ltd. Şti. ile yapmış olduğu sözleşmesinin süresi 12 aydır. Davacı yan, davalının edimini kesin olarak ifa edeceği tarih 19.02.2015 olmasına rağmen sözleşme ilişkisini sürdürmüş, ancak 16.10.2015 tarihinde sözleşmeyi feshetmiştir. Oysa, 19.02.2015 tarihinden hemen sonra sözleşmeyi feshederek davalının yüklendiği işi bir başka şirkete yaptırma ve böylece zararını azaltma imkanı vardır. Bu durumda davacının bir başka firma ile aynı nitelikte yapabileceği sözleşmenin süresinin de 84 gün olacağı dikkate alındığında davacının zararının 84 güne tekabül eden kira süresi kadar olmasının hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu durumda davacının zarar tutarı 7.740,00 USD / 365 = 21,20 USD (günlük) X 84 = 1.780,80 USD olup, bu bedeli talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Yukarıda belirtilen gerekçelerle; Davacının ödediği 10.000,00 USD bedeli, 15.000,00 USD cezai şart bedelini ve 1.780,00 USD müspet zararını talep edebileceği, davacının keşide ettiği 18.10.2015 tarihli … yev. sayılı ihtarnamenin 20/10/2015 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiği, ödeme için verilen 3 günlük sürenin bitim tarihi olan 24/10/2015 tarihinde davalının temerrüde düştüğü anlaşıldığından, ıslah ta dikkate alınarak davanın kabulü ile; 26.780,00 USD karşılığı 112.299,11 TL’nin (15.000,00 USD’nin dava tarihindeki 1 USD karşılığı 2.9228 TL olarak, kalan kısmın ıslah tarihi olan 16/10/2018 tarihindeki 1 USD karşılığı 5.8113 TL olarak) 24/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının söz konusu ürünü davacıya teslim ettiğini, kullanıcı adı ve şifrelerini davacıya verdiğini, tanık beyanlarının bu hususu doğruladığını, sözleşmeye konu ürün tamamlanmaya hazır bir noktada iken davacının taleplerini değiştirerek bambaşka bir ürün talep ettiğini, bunun üzerine davalının ek ücret talep ettiğini bu nedenle, ürünün tamamlanamadığını, davalının 06 Ocak 2015 tarihli e – posta’da ürünün faz 1.2 aşamasına geçtiğini belirterek, ödeme talep ettiğini, davacının bu ödemeyi 12 Ocak 2015 tarihinde yaptığını, bu hususun davalının faz 1.1 ve faz 1.2 işini tamamladığını gösterdiğini, söz konusu ürünün çalışır durumda tüm talepleri yerine getirecek şekilde ve sözleşmeye uygun olarak tasarlanıp uygulama şifre ve kullanıcı adın davacıya verilerek teslim edildiğini, keşif sırasında davalının hazırladığı, ve çalışır durumda olan yüzlerce satır kodunu ve 60’dan fazla iş paketini bilirkişiye gösterdiğini ancak, davacı şirketin bu proğramın çalıştırılacağı internet ortamını erişime açmaktan kaçındığı için programın çalıştırılamadığını, davacı ile EMEA şirketi arasındaki ilişkinin web tabanlı bulut ortamı sağlanmasına ilişkin olduğunu, EMEA şirketi tarafından kullandırılan bulut ortamının davalı tarafından müşterilerin talepleri doğrultusunda tasarlanan bir ortam olduğunu, davalının yüklendiği edimin müşteri firmanın taleplerin doğrultusunda ilgili eseri bulut ortamında kullanılacak şekilde üretmek olduğunu, davacının işi yürütmek için gerekli plotformun kullanılması için ödediği ücreti de davalıdan istemesinin mümkün olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı yüklenici , davalı ise alt yüklenicidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Harç hususu değerlendirildiğinde; 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 15. maddesine göre yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nevi ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır. Aynı Yasa’nın 28/1. maddesinin a bendinde karar ve ilâm harcının dörtte birinin peşin geri kalanın kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödeneceği hükmü yer almakta olup yine aynı Kanun’un 32. maddesinde yargı harçları ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılmayacağı emredici hükmü konulmuştur. Harçlar Kanunu ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, emredici nitelikte bulunduğundan mahkemece ve istinaf incelesinde Dairemizce re’sen nazara alınır.
Davacı, Harçlar Yasasına göre harçtan muaf olan kişilerden değildir. Nispî karar ve ilam harcına tabî davalarda, dava değeri üzerinden peşin nispî ilâm harcının alınması zorunludur. Uyarıya rağmen yatırılmaması halinde Harçlar Kanunu’nun 32. maddesine göre müteakip işlemler yapılamayacağından dava dosyasının işlemden kaldırılması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun en son 04.12.2013 gün … karar sayılı ilâmı ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamaları bu yöndedir.
Açıklanan bu ilkeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı, dava dilekçesinde dava dışı şirkete yaptığını iddia ettiği, ödeme nedeni ile 2.500,00 USD talep etmiş, ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporundaki saptamalar doğrultusunda bu talep nedeni ile 1.780,00 USD, davalıya ödenen bedel nedeni ile 10.000,00 USD, cezai şart nedeni ile 15.000,00 USD olmak üzere toplamda; 26.780,00 USD’nin davalı taraftan tahsilini istediğini bildirmiştir. Dava dilekçesi ile, dava dışı şirkete yapılan ödeme nedeni ile 2.500,00 USD talep edildiği için 720,00 USD’lik miktar yönünden eksik nispi harç yatırmış durumdadır. Bu nedenle davacı tarafa 720,00 USD’lik bu eksik harç tamamlatılmalı ve dava dışı şirkete ödenen bedel nedeni ile yapılan talebin 2.500,00 USD olduğu gözetilerek bu talep yönünden bir karar verilmesi gerekirken, bu talebin 1.780,00 USD üzerinden değerlendirilmesi doğru olmamıştır.
2-Taraflar arasında imzalanan 28/11/2014 tarihli hizmet alım sözleşmesi başlıklı sözleşmesinde davacı müşteri, davalı ise yüklenici olarak anılmış, sözleşme konusu sistem kurulumu ve entegrasyonlarının yapılması olarak belirlenmiştir. Sözleşmenin 5. maddesinde sistemin müşteriye teslim edilmesine müteakip 5 yıllık bakım onarım süresince geçerli olduğu belirtilmiştir. Yine bu madde de, sözleşmenin süresinden önce yüklenici sözleşmeyi sona erdirirse faz 1-4 üretimi sonrası ürünün 4 hafta test edilmesi neticesinde ürünün kabul edilmemesi yüklenicinin sözleşme ile kararlaştırılan nitelik ve performasyona uygun ürün üretmemesi veya taahhütlerini yerine getirmemesi ayıplı ifa ve benzeri durumlarda yüklenicinin 15.000,00 USD cezai şart ödeyeceği, işin kurulum ve entegrasyonunda sıkıntılar olması, modellendiği şekilde üretilmemesi, hatalı hesaplamalar yapması ve benzeri durumlarda yüklenicinin sorunu gidereceği, bu sorunlardan aynı sorunun 2 kez gerçekleşmesi halinde veya farklı sorunlardan dolayı modüllerin toplamda 7 gün kullanılamaması halinde yüklenicinin 15.000,00 USD cezai şart ödeyeceği öngörülmüştür. Mahkemece mahallinde bilirkişi heyeti marifetiyle keşif yapılmasına rağmen, keşif esnasında sistemin çalışıp çalışmadığı tespit edilememiştir. Davalı taraf sistemin çalışır durumda olduğunu, faz 1.1 ve faz 1.2 işini tamamladıklarını, keşif esnasında yüzlerce satır kodunu ve onlarca iş paketini bilirkişi heyetine göstermesine rağmen, davacı şirketin programın çalıştırılacağı internet ortamını erişime açmaktan kaçındığı için sistemin çalıştırılamadığını iddia etmekte olup, mahkemece davalı tarafın bu iddiası incelenip değerlendirilmemiş, davalının sözleşmeye uygun olarak işi yapıp yapmadığı hususu açık ve net olarak belirlenmemiştir. Yine davacı tarafın talep ettiği cezai şartın türü, sözleşmedeki cezai şart maddeleri dikkate alınarak irdelenmemiş, söz konusu cezai şartın hangi koşullar altında talep edilebileceği, somut uyuşmazlıkta cezai şart isteme koşullarının oluşup oluşmadığı açık ve net olarak değerlendirilmemiştir. Davalı taraf, davalının yüklendiği işin müşteri firmanın talepleri doğrultusunda ilgili eseri bulut ortamında kullanılacak şekilde üretmek olduğunu, davacının işini yürütmek için gerekli platformun kullanılması için ödediği ücreti davalıdan istemesinin mümkün olmadığını iddia etmiş, mahkemece davalı tarafın bu husustaki iddiaları da yeterince incelenip değerlendirilmemiştir.
Mahkemece yapılacak iş; 2 bilgisayar mühendisi ve 1 eser sözleşmeleri konusunda uzman bilirkişiden oluşturulacak yeni bir heyet kurularak, mahallinde keşif yapılmak ve keşifte programın çalıştırılacağı internet ortamını davacının erişime açması da sağlanarak, davacının bulut platformunda işlerini yapabilmesi için sağlanan kullanıcı adı ve şifre ile gerekli kurulum ve entegrasyon sağlama işini davalının yapıp yapmadığı, edimin tamamen yerine getirilip getirilmediği, edim tamamen yerine getirilmemiş ise, davalının faz 1.1 ve faz 1.2 kısımlarını tamamlayıp tamamlamadığı, söz konusu kısımları tamamlamış ise tamamlanan bu kısımların davacı tarafından amacına uygun olarak kullanılıp kullanılamayacağı, yani davacı tarafın yapılan bu işten bir fayda sağlayıp sağlamayacağı, ve davalının bu kısım nedeni ile bir iş bedeli talep edip edemeyeceği, davacının dava dışı şirkete ödediği 7.740,00 USD’nin dava konusu edilen 2.500,00 USD’lik kısmının davacının söz konusu işi yürütmek için gerekli platformun kullanılması mahiyetinde olup olmadığı, bu bedel nedeni ile davalının sorumlu tutulup tutulamayacağı, davacı tarafın talep ettiği cezai şartın mahiyeti ve türü ve incelenip değerlendirilmek sureti ile davacının cezai şart talep edip edemeyeceği hususlarını açık ve net olarak tespit etmek ve hasıl olacak sonuca göre davacı talepleri hakkında bir karar vermektir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır