Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/557 E. 2021/557 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE … MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE … MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine
gönderilmesi/HMK m.353/1-a.6 )
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2018
NUMARASI …

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; … … … Binası İnşaatını üstlenen davalı … AŞ. İle dava dışı … Ltd Şti arasında bu inşaata dair taşeron sözleşmesi yapıldığını, davacı ile dava dışı … Lt.Şt.(taşeron) şirketi arasında da Ankara … … … Binasının komple elektrik tesisatının yapılması için … sözleşmesi yapıldığını, davacının bu sözleşme gereğince işe başladğını, dava dışı şirket ile davalı asıl yüklenici … arasında sorunlar oluştuğunu, davalı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşmenin feshedildiğini, dava dışı … Lt.Şt.şirketinin işin yapımından çekildiğini, bunun üzerine davalının davacı şirketten, feshedilen sözleşme ile ilgili işlerin yapımına aynı koşullarla devam edilmesi ve faturaların da davalı adına kesilmesinin istediğini, davacının da bu şekilde işin yapımına devam ettiğini, davacının bir kısım imalatlar nedeniyle 29/04/2014 tarih ve 88.500,00TL bedelli fatura düzenlediği ve davalıya gönderdiğini, davalının bu fatura nedeniyle davacıya 21/06/2014 keşide tarihli, 52.260,00TL bedelli çeki verdiğini, ayrıca davacı hesabına 8.000,00TL ödeme yaptığını, bu faturada belirtilen işler için önceden dava dışı … şirketinin davacıya 15.000,00TL ödeme yaptığını, bu fatura için toplam ödemenin 75 260,00 Tl olup ( 88 500,00-75 260,00=) 13 240,00 Tl daha ödeme yapması gerektiğini, ayrıca ilk fatura kapsamı dışında kalan işler için davacının 205.320,00TL bedelli ve 11/09/2014 tarihli faturayı davalıya gönderdiğini, faturanın 17/09/2014 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalının bakiye borcunun 218 560, 00 TL olduğunu, davalı tarafından ödeme yapılmadığından Ankara 25. Icra Müdürlüğünün …. Esasa sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe ve ferilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, bu imalatlardan sonra Adalet Bakanlığı tarafından … …. … İnşaatının geçici/kati kabulünün de yapıldığını ileri sürerek itirazın iptaline takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmayacak şeklide icra inkar tazmiantının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili; davalı ile dava dışı … Lt.Şt. arasında taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalı arasında herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, alınan ihalenin yapım süresinin kısa olması ve … inşaatın hak edişleri ödenmesine rağmen inşaatın ilerlememesi gibi bircok nedenden dolayı dava dışı şirkete ihtarnameler çekildiğini, bu ihtarnameler ile dava dışı firmanın işten el çektirildiğini, dava dışı firmanın işten el çekmesinden sonra imalatların davalı tarafından gerçekleştirildiğini, değeri 200.000,00TL ya yakın elektrik malzemesinin dava dışı şirket ile iş ilişkisinin sonlandırılmasının akabinde yapılan harcamalar olduğunu, bu faturalardaki tüm malzemelerin davalı tarafından alındığını, davacı tarafından 17/09/2014 tarihinde tebliğ olunan ihtarnamenin itiraz süresi içinde davacının faturasının adresine iade edildiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacı ile dava dışı … şirketi arasında yapılan 24.03.2014 tarihli … sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye göre davacının … … … binasının elektrik tesisatı ve klima tesisatı işini 13.05.2014 tarihinde bitirmek üzere yüklendiği, bundan önce dava dışı … Lt. Şt.nin davalı … ile aynı binanın komple elektrik tesisatını yapmak üzere taşeron sözleşmesi imzaladığı, ancak … şirketi ile davalı şirket arasındaki iş ilişkisinin kesildiği, davacının davalı ile şifahi anlaşması üzerine 24.05.2014 tarihinden itibaren kalan işlerin ve ilave işlerin davacı tarafından yapımına devam edildiği, yani taraflar arasında yazılı olmayan alt taşeronluk sözleşmesi bulunduğu ve işin geçici kabulünün yapılarak işletmeye açıldığı, hükme esas alınan 03.09.2018 tarihli ek raporda; “davacının yaptığı tüm işlerin bedelinin, sözleşme gereği malzeme dahil yaptığı iş tutarının KDV hariç 144.088,49 TL, KDV dahil 170.024,42 TL olacağı, davacının gerçekleştirdiği klima tesisatı işleri bedelinin de dikkate alınması ve geçici kabul eksiklikleri olarak takdir edilen 2.250,00 TL’nın indirilmesiyle davacı hakedişinin ( elektrik+klima tesisatı) KDV dahil 198.726,62 Tl olacağı, bu miktardan davacıya yapılan ödeme toplamı olan 75.260,00 TL indirildiğinde davacı taşeronun davalı asıl yükleniciden icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın 123.466,62 TL olacağı, asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren %11,75 oranını geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizinin uygulanması gerektiği, %20 icra inkar tazminatının 24.693,32 TL olduğu” nun bildirildiği, asıl alacak likit( davalı tarafından belirlenebilir ) olduğu kabul edilerek İİİK nun 67/2 maddesi gereğince %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Adalet Bakanlığı tarafından işin geçici ve kesin kabulünün yapıldığını, ödeme toplamının 75.000,00 TL olduğunu, fatura toplamının 293.000,00 TL, bakiyenin 218.566 TL olduğunu, davalının bazı malzemelerin temin ettiğini ancak bilirkişinin fahiş hesap yaptığını, malzemelerin ispatının da olmadığını, klima bedelinin eksik hesaplandığını, davalı vekilinin 2015 yılından bu yana duruşmalara katılmadığını, bu nedenle lehine vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dışı … Şirketi’nin taşere işlerinden sorumlu olmadıklarını, …’e imalatı aksatınca ihtar çektiklerini ve imalatı kendilerinin yaptıklarını, davacı ile yazılı anlaşma olmadığını, tanıkların dinlenmeyeceğini, aksi takdirde kendi tanıklarının da dinlenmediğini, ilk ek raporda davacının alacağının 36.000,00 TL’yi bulduğunu, davacı daha sonrasında süresi geçtikten sonra yeni deliller sunduğunu ve 3. Ek rapor hazırlandığını, davacı tanıklarının da yeniden dinlendiğini, bunları kabul etmediklerini, dosyaya sundukları faturaların … ile ilişki sonlandıktan hemen sonra olduğunu ve 260.000,00 TL’ye yakın elektrik malzemesi alındığını, bunun da işin davacı tarafından yapıldığının kanıtı olduğunu, yaptıkları 52.00,00 TL çek ve 8.000,00 TL nakit ödemesinin o zamana kadar yapılan imalatların içinde olduğunu, bunları ödemek zorunda kaldıklarını, bu imalatların tarihinin … ile sözleşmenin feshinden önce olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava, eser sözleşmesinden doğan iş bedeli alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Kural olarak, eser sözleşmesi, zorunlu şekil koşuluna bağlı değildir. Sözleşmenin kurulması için yazılı şekil şartı yok ise de davalı tarafından sözleşme ilişkisi inkâr edildiği takdirde yazılı delille ispata ilişkin kuralların gözetilmesi gerekir. 6100 sayılı HMK 200. maddeye göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Yazılı sözleşme olmasa da sözleşmenin varlığını ortaya koyan davalının veya onun adına hareket eden kişinin imzasını taşıyan teslim belgesi, irsaliyeli fatura, ile de sözleşme ilişkisinin ispatı mümkündür. Yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ticari defterler, ikrar veya yemin delilleri ile de sözleşme ilişkisi ispatlanabilir.
Tüm bu delillerle de sözleşme ilişkisi ispatlanmış değilse HMK 200. maddedeki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir. Açık muvafakat olmazsa tanıkla sözleşme ilişkisi ispatlanamaz. Bunun da istisnası olan HMK 202. maddeye göre senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.
Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir. HMK 222. maddeye göre ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Yemin delili 6100 sayılı HMK’nın 225 ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi,… Karar)
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; dava sözleşme ilişkisine dayalı olarak açılmış olup yazılı olarak sözleşme yapıldığı kanıtlanmamıştır. Sözlü eser sözleşmesi kurulduğu da miktar itibarıyla tanıkla kanıtlanamaz. Sözleşme ilişkisini ispatlayan yazılı belge bulunmadığı gibi, tanık dinlenmesini mümkün kılacak delil başlangıcı niteliğinde belge de bulunmadığından davalının dinlenmesine açıkça muvafakat etmediği tanık beyanı esas alınarak sözleşme ilişkisinin ispatlandığı kabul edilemez. Davalı ticari defterleri ile tamamen uyumlu olmayan kendi ticari defterleri ile de davacı davasını ispatlayamamıştır. Bu durumda, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmadığından davalı ticari defterlerinde de kaydı bulunan 88.500,00 TL tutarındaki fatura yönünden ödeme miktarları düşülerek bakiye alacak yönünden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 28/12/2018 ve… Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Taraflarca ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.