Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/534 E. 2021/609 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ


(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Yeniden Hüküm Kurulması/ HMK 353/1-b.2)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2018
NUMARASI :…
DAVANIN KONUSU : Alacak ve İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 22/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali istemlerine ilişkin asıl ve birleşen davada mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen 01.11.2009 tarihli sözleşme gereği yapımı sürdürülen … … Tesisleri inşaatında sözleşme ile belirtilen elektrik kablolama işleri,kablo tavaları temini, nakliyesi, montajı işlerinin müvekkilince üstlenildiğini, işlerin müvekkilince eksiksiz ve kusursuz olarak bitirildiğini, davalı tarafın sözleşme uyarınca yapılması gereken işler dışında da bir takım elektrik işlerinin yapılmasını istediğini, müvekkili şirketinde anılan tesiste sözleşmeye ek olarak elektrik işlerini yapıp eksiksiz ve kusursuz teslim ettiğini, müvekkilinin yapmış olduğu ek imalatların bedelinin 59.373,50 TL+KDV olduğunu, davanın konusunun da sözleşmeye ek bu işlerin bedellerinin ödenmesi talebi olduğunu beyanla, müvekkilin yapmış olduğu ek imalatların ve işlerin şimdilik 7.500 TL sinin KDV leri ve dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada; müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen 01.11.2009 tarihli sözleşme gereği yapımı sürdürülen … … Tesisleri inşaatında sözleşme ile belirtilen elektrik kablolama işleri, kablo tavaları temini, nakliyesi, montajı işlerinin müvekkilince üstlenildiğini, işlerin müvekkilince eksiksiz ve kusursuz olarak bitirildiğini, müvekkili tarafından 02.08.2010 tarih ve … numaralı sözleşme bedeli olan 175.000 TL+ KDV fatura edilip davalıya karşı takibe girişildiğini ama davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini, ayrıca müvekkili ile davalı borçlu arasındaki sözleşmenin 14. maddesinde çerçevesinde 15.000,00 TL teminat senedi verildiğini, davalının bu senedi müvekkile karşı tehdit unsuru olarak kullandığını belirterek, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, davalıya % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, bahse konu sözleşmenin taraflar arasında imzalandığı, sözleşme ile tarafların anahtar teslimi hususunda anlaştıklarını, davacı tarafın taahhüdünü gereği gibi yapmadığını, davacı tarafın sözleşme dışında bazı hususlarda tarafların ayrıca anlaştıkları iddiasının varit olmadığını, sözleşme harici fatura kesilip bunların tahsil edilmeye çalışılmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, dava ikame edilmeden önce davacının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün …. esas nosu ile ilamsız takip yaptığını, taraflarınca itiraz edildiği ve takibin durduğunu,bundan sonra davacı tarafın Elmadağ Sulh Hukuk Mahkemesinin….. ile gıyaplarında tespit yaptırdığını belirterek, davanın reddine, % 40 kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Birleşen davada; davalı vekili, anlaşmanın varlığı ve konusunun doğru olduğunu, dava dilekçesinin 2. maddesinde yer alan 02.08.2010 tarihli sözleşmenin müvekkili ile ilgisi bulunmadığını, 175.000 TL + KDV gibi bir faturanın kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine, kötü niyetli icra takibi nedeniyle % 40 icra tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, taraf iddiaları, dosyadaki belge ve dokümanlar ve bilirkişilerce yapılan yerinde inceleme, tespit raporu kapsamında davacının akdettiği sözleşme kapsamında edimlerinin yerine getirip getirmediği, eksik iş mevcutsa sözleşme kapsamında hak ettiği bedelin, davacının yaptığını öne sürdüğü ilave işlerin mevcut olup olmadığı ve varsa miktar ve raiç bedellerinin belirlenmesiyle tahsil edilen bedeller haricinde asıl ve birleşen davalar kapsamında bir alacağın bulunup bulunmadığının varsa miktarının tespitinin gerektiği, davaya konu sözleşme incelendiğinde sözleşmenin ikinci maddesi ile davalının … kurumu ile akdettiği sözleşme ve eki listelerde belirtilen tüm işleri verdiği tek fiyat olan 175.000,00TL+ KDV götürü bedelle yapmayı üstlendiği, davacı taşeronun teklif verirken yapılacak tüm işlerin tatbikat projelerini, iş yeri ve sahalarını, kullanılacak malzemelerin özelliklerini ve diğer tüm imkan ve şartları tetkik ederek ve inceleyerek fiyat teklif ettiği kayıt altına alındığı, götürü ücret kararlaştırılan sözleşmelerde işin kapsamının öncelikle belirlenmesi gerektiği, işin kapsamına dahil olan imalatlar için daha fazla masraf ve emek sarf edilse bile ücretin arttırılmasının talep edilemeyeceği, ancak sözleşme kapsamı dışında iş yapılmışsa ek ücret talebi söz konusu olabileceği, alınan her iki bilirkişi raporunda da projeler, hak edişler bir arada değerlendirilmek suretiyle tespit raporundaki ve yerinde inceleme sonucunda elde edilen veriler de gözetilerek davacı tarafın sözleşme dışında ek olarak yaptığını iddia ettiği işlerin tamamının sözleşme kapsamında yapılan iş olduğu belirlendiği, birleşen dosya açısından ise, davacı yüklenicinin götürü olarak belirlenen sözleşme bedeline hak kazanabilmesi için sözleşmede tanımlanan işleri eksiksiz olarak tamamlamasının yanı sıra yaptığı işleri davalı şirkete, asıl iş sahibine kabul ettirmesi, işi anahtar teslimi çalışır durumda teslim etmesi gerektiği, davalı şirketçe davacı taşerona işin kabulü çalışmalarına 24/09/2010 tarihinde başlanacağı ve bir yetkilinin kabul çalışmalarında bulunmasının gerektiğinin ihtarname ile tebliğ edildiği, davacının geçici kabul çalışmalarına katılmadığı, bilahare davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarname ile tesisin 15/09/2011 tarihinde kesin kabulünün yapılacak olduğunun, … kurumunca belirlenen eksiklik listesinde yer alan işaretlenmiş eksikliklerin verilen süre içinde giderilmesi gerektiğinin, aksi takdirde namı hesaplarına yaptırılacağının ihtar edildiği ve eksiklik listesi gönderildiği, iş sahibi … tarafından yapılan geçici kabul işlemleri sonucunda 27 ayrı kalem halinde eksik işlerin listelendiği, listede yer alan 8 kalemin davacının üstlendiği otomasyon sistemleri ile ilgili 6 ayrı sistemin komut almamasına, kireç dozlama motorunun çalışmamasına, çamur pompalarının enerji bağlantısının düzeltilmesine, karıştırıcı mikserlerin durması gerekirken durmamasına ilişkin olduğu, davacının söz konusu eksiklikleri gidermediği, davalının bu eksiklikleri tamamlattırdığı, eksik iş bedeli olarak 27/10/2011 tarihli 13.783,26 TL bedelli fatura ve 27/10/2011 tarihli 1.318,43 TL tutarındaki fatura karşılığı piyasaya ödeme yaptığı, faturaların … kurumunca belirlenen eksiklik listesindeki eksikliklerle uyumlu olduğu, faturaya konu malzemelerin otomasyon sistemi ve motor tesisatı malzemeleri olduğu, sözleşmenin 3. maddesiyle eksik işlerin taşeron nam ve hesabına yapılmasına olanak tanındığı ve bu nedenle eksikliklerin giderilmesi bedeli olan 15.101,69 TL’nin davacı alacağından tenzili gerektiği, KDV dahil toplam iş bedeli 206.500,00 TL den eksik iş bedeli mahsup edildiğinde davacının yaptığı imalat karşılığı hak ettiği tutarın 191.398,31 TL olduğu, yine bu tutardan davalının yapmış olduğu ödeme tutarının mahsubunun gerektiği, taraf defterleri incelenerek ve bankalar aracılığıyla yapılan EFT tutarları esas alınarak belirlenen ödeme miktarı olan 176.924,10 TL’nin mahsubu sonrasında ise bakiye 14.474,21 TL kadar davacının alacaklı olduğu, alınan her iki bilirkişi raporuyla da bu miktarın belirlendiği gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere ek imalatlar yaptığı, tüm işlerin yapılarak teslim edildiğini, 04/11/2010 tarihli geçici kabul tutanağına göre, eksik iş bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; birleşen davada alacak likit olmadığı halde, inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının alacağının bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2-İİK’nın 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için; alacağın likid (hesaplanabilir) olması ve takibe itirazın haksız olması zorunludur. Mahkemece, birleşen davada, davacı alacağının tespiti için yargılama sırasında bilirkişi raporlarının alındığı, alacağın varlığının ve miktarının buna göre belirlendiği anlaşılmış olmakla, alacağın likit olduğundan söz edilemeyeceğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 15. HD. ….
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
3-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24/12/2018 tarih ve… Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Asıl Davanın REDDİNE,
5-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 111,40 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 52,10 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekille temsil olunan davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, ilk derece yargılamasında taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının ilk derece mahkemesince ilgili tarafa iadesine,
9-Birleşen Davanın KISMEN KABULÜNE,
10-Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin;
14.474,21 TL asıl alacak üzerinden devamına, takipten itibaren alacağa değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
11-Yasal koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
12-Alınması gereken 988,73 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.034,55 TL harçtan mahsubu ile artan 1.045,82 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
13-Davacı tarafça dava açarken yatırılan 1.008,62 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
14-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
15-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 21.891,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
16-Davacı tarafça yapılan 330,00 TL tebligat gideri, 4.371,55 TL talimat ve bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 4.701,55 TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 329,55 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla giderin davacı üzerinde bırakılmasına
17-Gider avansından bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,

İstinaf incelemesi yönünden;
18-Asıl ve birleşen davada davacıdan alınması gereken 118,60 TL istinaf karar harcından peşin alınan 88,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,80 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
19-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve yatırılan istinaf başvuru harcının kendi üzerinde bırakılmasına,
20-Asıl ve birleşen davada davalıdan alınan 248,00 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
21-Asıl ve birleşen davada davalı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
22-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …