Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/514 E. 2021/567 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

….
(İnceleme Aşamasında Esastan Red HMK 353/1-b.1 md)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2018
NUMARASI :…

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 08/06/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkil davacı şirketin Ankara’da mukim, marka danışmanlığı konusunda bir çok kurumsal firmaya hizmet veren bir şirket olduğunu, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında logo revizyonu, kurumsal kimlik, …, görsel tasarım, görsel danışmanlık, marka danışmanlığı, fuar projeleri, fotoğraf kurgusu, sosyal medya ve baskı tekniği işlerinin yapılması için 24/06/2014 yılında 1 yıl süreli … sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin süresinin bir yıl olmakla birlikte yukarıda sayılan işlerin yapılması halinde davalı şirket tarafından müvekkil şirkete 01/08/2014 tarihinde 25.000,00 TL, 01/12/2014 tarihinde 20.000,00 TL ve 24/06/2015 tarihinde 25.000,00 TL olmak üzere 70.000,00 TL ödeme yapılması sözleşme ile kararlaştırıldığını, davalı tarafın sözleşme kapsamında 45.000,00 TL + KDV olmak üzere toplam 53.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak 25.000,00 TL + KDV miktarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkil şirketin 13/08/2015 tarihinde bakiye 25.000,00 TL + KDV olmak üzere 29.500,00 TL bedelli faturayı davalı şirket adına düzenleyerek davalı şirkete kargo ile gönderdiğini, davalı şirketin faturayı almaktan imtina ettiğini, ve faturayı müvekkil şirkete iade ettiğini, bu iadeden sonra İzmir 27. Noterliğinin 19/08/2015 tarihli … y.nolu ihtarnameyi gönderdiklerini, ihtarname ile müvekkil şirketin sorumluluklarını yerine getirmediğinden bahisle sözleşmeyi feshettiklerini ve bakiye 25.000,00 TL+KDV yi ödemeyeceklerini ihtar ettiklerini bu nedenle müvekkil şirketin 25.000,00 TL + 4.500,00 TL KDV olmak üzere toplam 29.500,00 TL alacağının dava tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilene karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında sözleşme imzalandığı sırada davacı şirketin henüz kurulmamış olduğunu, bu nedenle her ne kadar müvekkili şirket tarafından bu husus bilinmemekte ise de imzalanan sözleşmenin davacı şirket yönünden değil sözleşmede adı ve imzası bulunan Yücel Aras yönünden bağlayıcı olması gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacı şirkete yapılan ajans işlerine karşılık toplamda 76.464,00 TL ödenmesine rağmen davacı tarafından bu bedeli karşılayacak hiç bir iş yapılmadığını, müvekkili şirketin sözleşmeyi feshetemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; Birleşen davada, müvekkili şirketin davalı tarafa fazladan ödemeler yaptınığı belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik fazla ödenen 4.100,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, tüm deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulu tarafından dosyaya 06/04/2018 tarihli ek raporun hazırlandığı, söz konusu ek rapora göre, davacı tarafından sunulan dokümanlar incelendiğinde, hakedilen iş bedelinin 49.000,00-TL olarak hesaplandığı, sözleşmede KDV’nin ayrıca ödeneceğine dair bir kayıt bulunmadığı, davalı tarafından 53.100,00-TL’lik ödeme yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, bu nedenle dava tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olmadığının rapor edildiği, söz konusu ek rapor değerlendirildiğinde; davacının yapmış olduğu iş bedeli yönünden yapılan hesaplamanın yerinde olduğu, ancak söz konusu bedele KDV eklenmemesinin yerinde olmadığı, zira her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede KDV yönünden bir düzenleme bulunmasa da davalı vekilinin dosyaya sunmuş olduğu 06/11/2015 tarihli cevap dilekçesinin 3. sayfasının 1. Paragrafında “…açıkça görüleceği üzere müvekkil şirket sözleşme nedeniyle 45.000,00-TL + KDV olmak üzere 53.000,00-TL ödemiştir…” şeklinde beyanda bulunduğu, söz konusu beyandan da anlaşılacağı gibi davalı tarafın KDV ödemeyi açıkça kabul ettiği, bundan dolayı davacının yapmış olduğu işin karşılığı olan 49.000,00-TL’ye %18 KDV’nin eklenmesinin gerektiği, buna göre 49.000,00-TL’ye 8.820,00-TL KDV tutarı eklendiğinde davacının yapmış olduğu iş bedelinin 57.820,00-TL olduğu, söz konusu bedelden davalı tarafından yapılan 53.100,00-TL’lik ödeme düşüldüğünde geriye davacının 4.720,00-TL alacağının kaldığı, söz konusu bedel yönünden davacının davasının kabulünün gerektiği, söz konusu bedele dava tarihi olan 01/10/2015 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi gerektiği, yine birleşen Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasında açılan davanın ise asıl davanın kabulü dikkate alındığında reddi gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asıl davada davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda her bir kalem iş bedelinin eşit olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin sözleşme ile kendisine yüklenen işlerin tamamını eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan işlerin hiç birinin tam olarak yapılmadığını, belirlenen değerlerin fahiş olduğunu, bilirkişilerce ücret belirlenen işlerin hangi kalemlerden oluştuğunu belirlenmesi, bu iş kalemlerinden hangilerinin yerine getirildiğinin, hangilerinin yerine getirilmediğinin tespiti ve buna göre değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl davada davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 83,00 TL harcın mahsubu fazla yatırılan 23,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan alınması gereken (322,42 TL+59,30 TL) 381,72 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 337,32 TL harcın asıl davada davalı-birleşen davada davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 03/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.

….