Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/491 E. 2021/370 K. 08.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2018
NUMARASI : ….
DAVANIN KONUSU :Eser Sözleşmesine Dayalı Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2021

Davacı vekili tarafından açılan eser sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili şirketin Ankara ili …. bulunan araziye “…” yapmak için arsa tahsis sözleşmesi yaptığını, ilgili mevzuat gereğince yapı ruhsatının alınması için gerekli olan zemin etüdü hazırlanması konusunda davalı … Ltd. Şti. ile anlaştığını, davalı şirketin 2013 yılı eylül ayı içerisinde hazırladığı zemin etüt raporunu müvekkiline teslim ettiğini, davacının da bu aşamadan sonra mimari, betonarme ve diğer projeleri hazırlatarak yapı ruhsatını alıp inşaata başladığını, ancak kazı sırasında dolgu zemin kalınlığının daha fazla olduğunun, kaya zeminin daha derinde yer aldığının görülmesi üzerine, davalı şirkete yeniden etüt yaptırıldığını, 29.08.2014 tarihli ikinci zemin etüt raporunun sunulduğunu, bu raporun gerçek durumu yansıttığını, sağlam zemine ulaşmak üzere daha derin hafriyat yaptıklarını, fazla kazılan yerin taş ile doldurularak yükseltildiğini, bu durumun zaman kaybına ve ilave maliyete neden olduğunu, davalının raporu hazırlarken TBK’nın 502. ve devamı maddeleri uyarınca vekalet sözleşmesine aykırı davrandığını, ilk raporda eksik şekilde 6 adet sondaj yaptığını, 0,50 m kalınlığında dolgu, 0,50m~6,0m ‘ler arası gri renkli kumtaşı bulunduğunun belirlendiğini, ikinci raporun ise 8 adet sondaj yapılarak hazırlandığını, bu raporda da 0,25m ~1,50m arası dolgu tespit edildiğini, şayet eksik sondaj yapılmasaydı zemin yapısının ilk raporda doğru olarak tespit edilebileceğini, projelerin de buna göre doğru hazırlanabileceğini, TBK 112. maddesi uyarınca davalı şirketin, davacının zararını tazminle yükümlü olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.000,00TL maddi tazminatın avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde: davacının 09.05.2013 tarihli elektronik iletisinde, bizzat 6 adet kuyu yerini işaretleyerek fiyat teklifi talep ettiğini, temel kotunun -3,00 m civarında olacağının bildirildiğini, ancak yapının bodrum kat ve zemin kattan oluştuğu bilgisinin verilmediğini, Ekim-2012 ve Haziran 2013 tarihleri arasında talep edilen 6 adet sondajın yapılarak 1,50 m -3,00m arasında numune alındığını, bodrum bilgisi verildiğinde 3,00m-4,50m ‘den ikinci defa numune alındığını, zemin emniyet gerilmelerinin hesaplandığını, 01/08/2013 tarihli gönderilen elektronik iletide ise bina vaziyet planının tamamen değiştiğini gördüklerini, hafriyat yapılmayacağının, temellerin zemine direkt oturtulacağının bildirildiğini, bu nedenle yeniden 8 adet sondaj yapılarak dolgu kalınlığının tespit edildiğini ve davacıya iyileştirme için dolgu kaldırılarak uygun agrega serilmesinin önerildiğini, iki raporunda mühendislik açısından hatalı olmadığı gibi aralarında çelişki de bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … …. Ve Tic. Ltd. Şti. süresi içerisinde davaya cevap vermemiş, ancak davanın devam eden safhalarında kendisini vekille temsil ettirmiş ve davalı vekili; iddia edilen zarar ile birinci zemin etüt raporu yenilenmesi arasında illiyet bağı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı firmanın Eylül 2013 yılında yaptığı ilk zemin etütü ve düzenlenen raporun fen kurallarına uygun yapıldığı, ancak raporda maddi hatalar bulunduğundan ilgili yönetmelikte belirlenen şekli kuralların bir kısmına aykırı olduğu, şekli eksikliğin sahada yapılabilecek işlere olumsuz etkisinin olmadığı, birinci ve ikinci yapı ruhsat tarihleri ile zemin etüt raporları tarihleri gözetildiğinde ve yine hafriyata başlanılmasından yaklaşık 2 yıl sonra bilirkişi heyetinin mahallinde yaptığı incelemede inşaatın kaba seviyede olması, şantiyede herhangi bir faaliyetin bulunmaması gözetildiğinde, Eylül 2013 tarihinde düzenlen birinci zemin etüt raporundaki şekil eksikliğinden kaynaklı işin gecikmesine sebebiyet verilmediği, bundan doğan bir zararın olmadığı, yine davacının kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin 24/02/2014 olması, sözleşme tarihinde davacı tarafça yapı ruhsatının dahi alınmaması hususları dikkate alındığında, davacının zaten binası tamamlanmadan önce ticari faaliyete başlamak amacıyla kiralama yaptığı ve davalının eserin ortaya çıkışında gecikmeye sebebiyet verebilecek kusurlu davranışının bulunmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının hazırladığı birinci zemin etüt raporunun aksine kayalık zeminin daha derinlerde olduğunun tespit edildiğini, davacının tüm hazırlıklarını, davalının hazırladığı birinci zemin etüt raporu çerçevesinde yaptığını, makinelerin ağırlıkları, mimari ve teknik proje çizimleri bu etüt raporuna göre yapıldığından bunlara harcanan para ve emeğin boşa gittiğini, davalının hatalı raporu nedeni ile davacının 1 yılının kaybolduğunu, ve 400.000,00 TL maddi zarar meydana geldiğini, davacının zararını azaltmak için davalıya ikinci zemin etüt raporunu hazırlattığını, doğru bir şekilde hazırlanan bu rapor çerçevesinde zemine taş döşettirdiğini, hafriyat alımı yaptığını, zemine harç döktürdüğünü bu suretle ilave masraflar çıktığını, davalının ilk zemin etüt raporunda 6 tane sondaj kuyusu açmasının yanlış olduğunu, kaç sondaj kuyusu açılması gerektiğinin normal bir çalışma ile bile tespit edilebileceğini, davalının doğru sayıda sondaj kuyusu açması halinde zemindeki dolgu malzemesinin kalınlığını doğru olarak tespit edebileceğini, davalının hatalı çalışmaları sonucu davacının zemini mimari ve teknik projelere uygun hale getirmek için yapmış olduğu zemin iyileştirme çalışmaları sebebi ile davacının ilave masraflar yaptığını, iş yerini de geç açmak durumunda kaldığını, bu 1 yıllık süre için ofis kiralamak zorunda kaldığını, tesis geç açıldığı için de kar mahrumiyetine uğradığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalılar yüklenicidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Üniversite öğretim üyesi bilirkişi heyetinden alınan bilimsel ve denetime elverişli üçüncü ve uzlaştırıcı bilirkişi raporu ile davalıların hazırladığı birinci zemin etüt raporunun hatalı olarak kabul edilemeyeceğinin tespit edildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 08/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır