Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/490 E. 2021/375 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

… (İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine
gönderilmesi/HMK m.353/1-a.6)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/04/2021

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 27/03/2017 taranma tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı … San.Tic.Ltd.Şti. ile … Üniversitesi … İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı arasında tanzim edilen sözleşme ile; … Öğrenci Kafeteryaları 1.Kısım (Mühendislik Fakültesi) yapım işi kapsamında inşaat, mekanik ve elektrik işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını, ardından müvekkili ile davalı … … Ltd. Şti.’nin 15.09.2014 tarihli sözleşme ile bu işlerin %95’inin alt yüklenici olarak vekil eden firma tarafından yapılması konusunda anlaştıklarını, … Üniversitesi Rektörlüğü ise 17.09.2014 Tarih ve …. sayı nolu evrakıyla müvekkilinin alt yüklenici olarak işleri yapmasını uygun gördüğünü, ayrıca … İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı’nca müvekkili ile diğer davalı … … Ltd. Şti. arasında imza altına alınan sözleşmenin uygunluğunun onaylandığını, yine … Öğrenci Kafeteryaları 2.Kısmın (Fen Edebiyat Fakültesi) inşaat, mekanik ve elektrik işlerinin yapım işi için … … .. Ltd. Şti. ile … Üniversitesi … İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı arasında sözleşme yapıldığını, bu sözleşme doğrultusunda davalılar … … .. Ltd Şti ile diğer davalı … …Ltd.Şti. arasında alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye dayanarak da müvekkili ile davalılardan … …Ltd.Şti. arasında 15.09.2014 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin dava konusu sözleşme doğrultusunda; Mühendislik Fakültesi Öğrenci Kafeteryaları 1. ve 2. kısmın işlerini taraflar arasında imzalanan sözleşme, şartname, çizim, üniversitenin belirlemiş olduğu plan ve projeler, şartnameler ve bunun gibi tüm dokümanlar doğrultusunda tamamladığını, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalıların müvekkilinin hak edişinin tamamını ödemediğini iddia ederek, … Öğrenci Kafeteryaları 2.Kısım (Fen Edebiyat Fakültesi) inşaat, mekanik ve elektrik yapım işleri kapsamındaki -6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca belirlenecek olan- hak edişinin (yargılama aşamasında tespit edilmesinin ardından taraflarınca harca esas değerin arttırılmak üzere) davalı … San.Tic.Ltd.Şti.’nden tahsiline, … Öğrenci Kafeteryaları 1.Kısım (Mühendislik Fakültesi) inşaat, mekanik ve elektrik yapım işleri kapsamındaki -6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca belirlenecek olan- hak edişinin (yargılama aşamasında tespit edilmesinin ardından taraflarınca harca esas değerin arttırılmak üzere) davalılar …, …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalılar vekili tarafından verilen 13/02/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … … ve Restorasyon … Ltd. Şti. ile davacı ile arasında 15/09/2014 tarihinde … Üniversitesi Kafeteryaları I. Kısım (Mühendislik Fakültesi) yapım işi için anlaştıklarını, bu sözleşme gereğince müvekkilinin sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacıya yapması gereken tüm ödemeleri yaptığını, ancak davacı şirketin işi gerektiği gibi yapmadığını ve işini 46 gün geç teslim ettiğini, bu nedenle müvekkilinin gecikme cezası, … ve işi tamamlama ile ilgili maddi kayıpları olduğunu, müvekkili … … … Ltd. Şti’nin 46 günlük iş gecikme nedeni ile 20.843,52 TL. ödemek zorunda kaldığını, davalı müvekkili … … Ltd. Şti. ile davacı arasında 15/09/2014 tarihinde … Üniversitesi Kafeteryaları II. Kısım (Fen Edebiyat Fakültesi) yapım işi için anlaştıklarını, bu sözleşme gereğince müvekkilinin bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacıya ödemesi gereken tüm ödemeleri yaptığını, ancak davacının işi gerektiği gibi yapmadığını ve işi geç teslim ettiğini, bu nedenle müvekkili davalı … … Ltd. ŞTi.’nin gecikme cezası, … ve işi tamamlama ile ilgili maddi kayıpları olduğunu, müvekkilinin 46 günlük iş gecikmesi nedeniyle 21.116,76 TL ödemek zorunda kaldığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2018 tarih…. Karar numaralı kararında özetle; davacı ile davalılar arasındaki alt taşeronluk sözleşmesi gereğince davacının verdiği hizmet bedelinin tamamının ödenmediği iddiasıyla bakiye hak ediş kısmının şimdilik 10.000,00 TL’lik bölümünün davalılardan tahsili talebine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalılardan bakiye hak ediş alacağının olup olmadığı, varsa miktarı ve davalıların sorumlu olduğu miktarların varsa ne kadar olduğu hususlarında toplandığı tespit edildi.
Davalı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, dava konusu sözleşmeler kapsamında davacı tarafça yapılan iş karşılığı her iki davalıdan ayrı ayrı bakiye alacağının kalıp kalmadığı, yapılan tahsilatların ne kadar olduğu hususunun denetime elverişli şekilde açıklayıp göstermesi hususunda mali müşavir bilirkişi …’tan 12/03/2018 tarihli rapor alınmış, bilirkişi raporunda gerekçelerini açıkladığı üzere sonuç olarak; “davalı … … Ltd. Şti’nin incelenen ticari defter ve kayıtları usulüne uygun olarak tutulmuştur. 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki yoktur. Diğer defterlerin gerekli açılış ve kapanış tasdikleri bulunmaktadır.
Davalı … … Ltd. Şti’nin incelenen ticari defter ve kayıtları usulüne uygun olarak tutulmuştur. Ticari defterlerinin gerekli açılış ve kapanış tasdikleri bulunmaktadır.
Dava konusu sözleşmeler kapsamında davacı tarafça yapılan iş karşılığı her iki davalıdan ayrı ayrı bakiye alacağı kalmamıştır.
Davalı … .. Ltd. Şti’den yapılan tahsilatlar 830.092,16 TL’dir.
Davalı … … Ltd. Şti’den yapılan tahsilatlar 906.244,00 TL’dir.” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, dava konusu sözleşmeler kapsamında davacı tarafça yapılan iş karşılığı her iki davalıdan ayrı ayrı bakiye alacağının kalıp kalmadığı, yapılan tahsilatların ne kadar olduğu hususunun denetime elverişli şekilde açıklayıp göstermesi hususunda mali müşavir bilirkişi….n 04/04/2018 tarihli rapor alınmış, bilirkişi raporunda gerekçelerini açıkladığı üzere sonuç olarak; ” davacının 2015 yılı ticari defter kayıtlarının açılış tasdiklerinin yapıldığı, ancak kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı belirtilerek davacı tarafın ticari defterlerine göre;
Dava konusu işlerle ilgili olarak davacının toplam 651.145,06 TL tutarındaki faturaların davalı … … … Ltd. Şti adına borç kaydedildiği, karşılığında toplam 285.145,06 TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da 31/12/2015 tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 366.182,91 TL tutarında davalı … … … Ltd. Şti’nden alacağının olduğu,
Dava konusu işlerle de ilgili olarak davacının toplam 671.139,81 TL tutarındaki faturaların davalı … … Ltd. Şti adına borç kaydedildiği, karşılığında toplam 423.461,86 TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da 31/12/2015 tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 247.677,95 TL tutarında davalı … … Ltd. Şti’nden alacağının olduğu tespit edilmiştir. ” şeklinde mütalaada bulunmuştur.
Kütahya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, iki inşaatçı, bir elektrik mühendisi ile birlikte mahallinde keşif yapılarak, dava dosyamız kapsamı işe ilişkin … Üniversitesi’nce gönderilen dosyalar değerlendirilmek suretiyle sözleşmeler kapsamında davacının taahhüdünü eksiksiz olarak yerine getirip getirmediğinin, davacının yaptığı iş bedeline göre davada talep edilen ödenmeyen iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığının her iki davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirilerek, gerekçeli ve denetime elverişli bir şekilde açıklanması hususunda inşaat mühendisi bilirkişi…, inşaat mühendisi …. ve elektrik elektronik mühendisi bilirkişi…. oluşan bilirkişi kurulundan 03/09/2018 tarihli rapor alınmış, bilirkişi kurulu raporunda gerekçelerini açıkladığı üzere sonuç olarak;” … … .. Ltd. Şti ile … … Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşme hükümlerine göre … …’in yükümlülüklerini yerine getirdiği, ancak 46 günlük bir gecikmeye sebebiyet verdiği için sözleşme hükümlerine göre 29.900,00 TL’lik gecikme alacağının davacı alacağından kesinti yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
… … Ltd. Şti ile … … … Ltd. Şti arasında yapılan sözleşme hükümlerine göre … …’in yükümlülüklerini yerine getirdiği, ancak 46 günlük bir gecikmeye sebebiyet verdiği için sözleşme hükümlerine göre 29.900,00 TL’lik gecikme alacağının davacı alacaklarından kesilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır” şeklinde mütalaada bulunmuşlardır.
Alınan bilirkişi raporları ile davacının ticari defterlerinin kapanış kayıtlarının yaptırılmamış olması nedeniyle lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının ise usule uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu, sadece davalı … şirketinin 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı bu nedenle davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının kendi lehlerine delil niteliğinde bulunduğu görülmüştür.
Yine bilirkişi raporlarına göre davacının taahhüt ettiği işi 46 günlük bir gecikme ile tamamladığı, sözleşme hükümleri gereğince gecikme sebebiyle alacaklarından 29.900,00 TL kesinti yapılmasının gerektiği, ancak esasen davacının, davalı … şirketi yönünden yaptığı iş bedelinin 765.100,00 TL olmasına rağmen bu iş nedeniyle davacıya 14.514,21 TL fazla ödeme ile toplam 779.614,20 TL ödeme yapıldığı, yine davalı … şirketine yapılan toplam iş bedeli 700.000,00 TL olmasına rağmen bu iş nedeniyle davacıya 91.036,14 TL fazla ödeme ile toplam 791.036,14 TL ödeme yapıldığı, davalıların lehlerine delil ticari defter ve kayıtlarından davacının ödenmeyen iş bedeli alacağının bulunmadığı belirlenmekle, davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili 04/02/2019 tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. K. 11.12.2018 tarihli kararının usule ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalılar … … Ltd Şti ile … Üniversitesi … İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı arasında tanzim edilen sözleşme ile; … Öğrenci Kafeteryaları 1.Kısım (Mühendislik Fakültesi) yapım işi kapsamında inşaat, mekanik ve elektrik işlerinin yapılması konusunda anlaşmış olduklarını, ardından müvekkili ile davalı … … .. Ltd Şti’nin 15.09.2014 tarihli sözleşme ile bu işlerin %95 inin alt yüklenici olarak müvekkili firma tarafından yapılması konusunda anlaşmış olduklarını, davalılardan … Üniversitesi Rektörlüğü’nün ise 17.09.2014 Tarih ve … sayı nolu evrakıyla müvekkilinin alt yüklenici olarak işleri yapmasını uygun görmüş olduğunu, ayrıca … İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı’nca müvekkili ile diğer davalı … … .. Ltd Şti arasında imza altına alınan sözleşmenin uygunluğunun onaylanmış olduğunu,
Yine … Öğrenci Kafeteryaları 2.Kısmın (Fen Edebiyat Fakültesi) inşaat, mekanik ve elektrik işlerinin yapım işi için … … .. Ltd Şti ile … Üniversitesi … İşleri ve Teknik Daire Başkanlığı arasında sözleşme yapıldığını, bu sözleşme doğrultusunda davalılar … … .. Ltd Şti ile diğer davalı … …Ltd.Şti. arasında alt taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye dayanarak da müvekkili ile davalılardan … …Ltd.Şti. Arasında 15.09.2014 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalandığını,
Bu yapılan işlemlere dayanılarak müvekkilinin sözleşme doğrultusunda; Mühendislik Fakültesi Öğrenci Kafeteryaları 1. Ve 2. Kısmın işlerini taraflar arasında imzalanan sözleşme, şartname, çizim, üniversitenin belirlemiş olduğu plan ve projeler, şartnameler ve bunun gibi tüm dokümanlar doğrultusunda tamamlamış olduğunu, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davalıların vekil edenin hak edişinin tamamını ödemediklerini,
Davalıların müvekkiline olan borçlarını ödediklerini sadece defterleri ile ispatlamasının imkansız olduğunu, davalıların müvekkiline olan borçlarını ödediklerini bu defterlerle değil, yazılı kanıt niteliğinde olabilecek ödeme dekontu, havaleler, çek ödemeleri ile yapmaları gerektiğini ancak mahkemenin bu hususu atlamış olduğunu, davalıların müvekkiline olan borçlarının bir kısmını çek ile yaptıklarını iddia ettiklerini ancak bu çeklerin müvekkili firmaya verilmediğini ve bankadan tahsilatlarının da müvekkili firma tarafından yapılmadığını, havale ile yapıldığını iddia ettikleri ödemenin müvekkili firmaya yapılmadığını, yargılama sırasında davalı beyanlarına ve bilirkişi incelemesine itiraz etmelerine rağmen ilk derece mahkemesinin bu çeklerin kimler tarafından tahsil edildiğini hiç bir şekilde araştırmadığını, bu nedenle sadece davalıların ticari kayıtları incelenerek müvekkiline olan borcuna kanaat getirilmesinin imkansız olduğunu,
Buna karşılık ise müvekkili firmanın defterlerinin incelemesinde 04.04.2018 tarihli bilirkişi raporunda ”davacının toplam 651.145,06 TL faturaların davalı … adına borç kaydedildiği, karşılığında toplam 285.145,06 TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da 31.12.2015 tarihi itibari ile davacı şirketin 366.182,91 TL tutarında … …Ltd.Şti’inden alacağı olduğu; dava konusu işlerle ilgili olarak davacının toplam 671.139,81 TL tutarında faturaların davalı … ….Ltd.Şti adına borç kaydedildiği, karşılığında toplam 423.461,86 TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla 31.12.2015 tarihi itibari ile davacı şirketin 247.677,95 TL tutarında alacağının olduğu ”nun tespit edildiğini,
Bunun dışında Kütahya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan keşif neticesinde düzenlenen 03.09.2018 tarihli raporda ” … mad…Ltd.Şti’nin sözleşme dolayısıyla yükümlülüklerini yerine getirdiği, ancak 46 günlük gecikmeye sebebiyet verdiği, sözleme hükümlerine göre 29.900,00 TL gecikme alacaklarından kesinti yapılması kanaatine varıldığı’nın belirlendiğini, bu rapordan da anlaşılacağı üzere müvekkilinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini,
Alt derce mahkemesinin ise gerekçeli kararında, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen sadece davalıların defterlerini delil olarak kabul ederek borcun ödendiğini kabul etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yukarıda belirtildiği üzere davalıların borcun ödendiğini yazılı kanıtlar ile ispatlaması gerektiğini, davalı defterlerinde her ne kadar müvekkiline ödemelerin havale ve çek ile yapıldığından bahsedilse de kayıtlarda mevcut çeklerin müvekkili firmaya verilmediğini, itirazlarına rağmen ilk derece mahkemesinin çeklerin kim ya da kimler tarafından yapıldığı yönünde hiç bir inceleme yapmadığını, bu çeklerin müvekkiline verilmediğini, bunun dışında davalı defterinde bulunan bir kısım havalelerin ise müvekkili firmaya yapılmadığını, müvekkilinin, yükümlülüğünü yaptığının raporlarla sabit olduğunu, buna karşılık ise davalı tarafların borçlarını ödediklerini yazılı kanıt ile ispat etmek zorunda olduklarını, borcun ödendiğini kanıtlar hiç bir delil bulunmadığını, defterlerdeki borç kayıtlarının dayanağı olan tediye ve tahsil fişlerinin mevcut olmaması durumunda bu kaydın hukuken bağlayıcılığı bulunmayacağını,
Tüm bu nedenlerle; Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin….1.12.2018 tarihli kararının kaldırılarak davanın istinaf mahkemesinde duruşmalı olarak yeniden görülmesine ve talepleri doğrultusunda kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu bir yanıt dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava taraflar arasındaki alt yüklenici sözleşmeleri kapsamında bakiye iş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı alt yüklenici, davalılar ise yüklenicidir.
Davacı taşeron eldeki davada; taraflar arasında düzenlenen 15.09.2014 tarihli iki ayrı sözleşme ile dava dışı … Üniversitesi’nin Öğrenci Kafeteryaları 1. Kısım ile 2. Kısmın İnşaat, Mekanik ve Elektrik İşleri’nin yapımını üstlendiğini, işin eksiksiz ve ayıpsız olarak davalılara teslim edildiğini, ancak davalı şirketlerin hak edişlerinin tamamını ödemediklerini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL’lik alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasını talep etmiş, davalı yükleniciler ise işin eksik ve ayıplı ifa edildiği gibi 46 günlük gecikme ile teslim edildiğini, buna rağmen davacının hak edişlerinin tamamını ödediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
İlk derece mahkemesince taraf ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ve mahallinde yapılan keşif sonucu inşaat mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişilerden alınan raporlara göre davacı taşeronun sözleşmeler kapsamında edimini yerine getirdiği ancak 46 günlük bir gecikmeye sebebiyet verdiği için sözleşme yükümlerine göre 29.900,00 TL gecikme cezasının her iki sözleşme kapsamında hak ediş alacaklarından kesilmesi gerektiği, yine, taraf ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda davacının ticari defterlerinin kapanış kayıtlarının yaptırılmamış olması sebebiyle lehine delil niteliğinin bulunmadığı, davalı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının ise açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunduğu ve usulüne uygun olarak tutulduğu, sadece davalı … Şirketi’nin 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, bu nedenle davalı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarının kendi lehlerine delil niteliğinde bulunduğu, davalı şirketlerin ticari defter ve kayıtlarına göre davacı taşerona hak ettiği iş bedelinden daha fazla tutarda ödemeler yapıldığı, bu sebeple davacının bakiye iş bedelinin alacağının bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine dair karar verilmiş ve bu karara karşı davacı vekilince yukarıda belirtilen gerekçelerle istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ticari defterlerin delil olmasına ilişkin düzenleme HMK 222. maddede yer almaktadır. Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Ticari defterler uyumlu değil ise, muntazam tutulmuş olsun veya olmasın, sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur.
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayın değerlendirilmesinde; eldeki davada, davacı taşeron, davalı yükleniciler aleyhine bakiye iş bedelinin tahsili için dava açmıştır. İlk derece mahkemesince mali müşavir bilirkişiden alınan 04/04/2018 tarihli raporda, davacının 2015 yılı ticari defterlerinini açılış tasdiklerinin süresinde yapıldığı ancak kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davacı ticari defterlerine göre davacının toplam 651.145,06 TL tutarındaki faturaların davalılardan … … ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına borç kaydedildiği, karşılığında toplam 285.145,06 TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da 31/12/2015 tarihi itibariyle de davacı şirketin davalı … … Ltd. Şti.’den bakiye 366.182,91 TL tutarında alacağının bulunduğu, yine davacının dava konusu işlerle ilgili olarak davalı … Ltd. Şti adına ticari defterlerinde 671.139,81 TL tutarında faturaların kayıtlı olduğu, karşılığında toplam 423.461,86 TL tahsilat yapıldığı, dolayısıyla da 31/12/2015 tarihi itibariyle de davacının davalı … Ltd. Şti’den bakiye 247.677,95 TL tutarında alacaklı bulunduğu belirtilmiştir.
Yine davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapan mali müşavir bilirkişinin 12/03/2018 tarihli raporuna göre davalı … Ltd. Şti’nin incelenen ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ancak 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunmadığı, davalı … Ltd. Şti’nin ise ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenen toplam 815.567,95 TL tutarında faturanın kayıtlı olduğu, buna karşılık davalı tarafından davacıya çek ve havale yoluyla toplam 830.082,16 TL tutarında ödeme yapıldığı, davalı … Ltd. Şti’nin defter kayıtlarında davacı taşeron tarafından düzenlenen 815.204,86 TL tutarında faturanın kayıtlı olduğu, bu şirket tarafından da davacıya çek ve havaleler yoluyla toplam 906.244,00 TL ödeme yapıldığı ve buna göre davacı taşeronun davalı şirketlerin defter kayıtlarına göre fazla tahsilatta bulunduğu ve alacağının bulunmadığı yönünde rapor düzenlenmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen, 03/09/2018 tarihli teknik bilirkişilerin raporlarında ise, davacı taşeronun sözleşmeler kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiği, ancak 46 günlük gecikme sebebiyle davalı şirketlerin her birine 29.900,00 TL gecikme cezası ödemesi gerektiği yönünde kanaat belirtilmiştir.
Davacı ticari defterlerinin kapanış tasdikleri bulunmadığından usulüne uygun tutulmadığı, bu sebeple davacı lehine delil teşkil edemeyeceği, davalı … Ltd. Şti’nin ise 2014 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdiki bulunmadığı halde davalı … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunun anlaşılması sebebiyle her iki davalının da defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunun; bu sebeple davalılar lehine davacı aleyhine delil olarak kabulü ile uyuşmazlığın davalı ticari defterlerine göre sonuçlandırılmış olması, yukarıda belirtilen hukuki düzenlemelere göre her iki tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olsun veya olmasın, birbirine aykırı kayıtlar içermesi halinde, bu defter kayıtlarına itibar edilmesi ve biri lehine delil olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından, ve davacı ticari defterlerindeki kayıtlar ile davalı ticari defterlerindeki kayıtların, düzenlenen faturalar ve yapılan ödemeler itibariyle birbirini doğrulamadığı, birbirine aykırı kayıtlar içerdiği anlaşılmakla mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı ticari defterlerine göre sonuçlandırılmış olması usul ve yasa hükümlerine aykırı olmuştur.
Davalı … Ltd. Şti’nin ticari defterlerinin de usulüne uygun olarak tutulmuş olmaması ve her iki tarafın ticari defter kayıtları usulüne uygun tutulmuş olsun veya olmasın birbirini doğrulamaması halinde taraf defterlerinin kendi lehlerine değil ancak kendi aleyhlerine delil olabileceklerinden mahkemece taraflar arasındaki sözleşme, ihale dökümanları ve asıl işe ait sözleşme ve ihale evrakları ile tüm hak ediş belgeleri getirtilerek ve davacı taşeronun mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen teknik bilirkişi kurulunun raporuna göre sözleşmeler kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiği anlaşıldığından düzenlenen hak ediş belgeleri ile davacı taşeron ve davalı yükleniciler elinde bulunan tüm faturalar, ödemelere ilişkin havale belgeleri ve iş bedeli karşılığı çek ile yapılan ödemelere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin yukarıdaki yasal düzenlemeler uyarınca dosyaya ibrazının sağlanması için gerekirse taraflara kesin süre verilerek dosyaya kazandırıldıktan sonra ve çek ile yapılan ödemelerin davacı tarafından tahsil edilip edilmediklerinin bankalardan sorulmak suretiyle tespiti ile taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin tasfiyesi sağlanarak davacının bakiye iş bedeli alacağının bulunup bulunmadığı konusunda, gerekirse konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle, davanın sonuçlandırılması gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun dairemizce kabulü gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/(1)-a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülerek esasa ilişkin yeniden karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı … …. vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,
2- Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2018 tarihli …. Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3 – Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde yeniden inceleme ve araştırma yapılarak esasa ilişkin bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4 – İstinaf başvurusunun kabul edilmiş olması sebebiyle istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına ve davacı tarafından yatırılan 44,40 TL maktu istinaf peşin karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
5 – Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır