Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/446 E. 2021/446 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/09/2018
NUMARASI : …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİH…… : 28/04/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 17/05/2021
…… Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında 04.08.2011 tarihinde …’li otobüslere ait mevcut doğal gaz dolum istasyonu bakım ve onarım hizmeti alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca müvekkili şirketin davalı idareye ait 5 adet doğalgaz istasyonunun ve yine sözleşmenin imzalandığı tarihte müvekkili şirket tarafından inşa edilmekte olan 3 adet doğal gaz istasyonunun bakım-onanm hizmetini yerine getirmekle, davalı idarenin ise bunun karşılığında müvekkili şirkete 6. madde gereği her ay hak ediş bedeli olarak 42.000 TL ödemekle yükümlü olduğunu, bu çerçevede müvekkili şirketin sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren sözleşmede belirtilen tüm istasyonların bakım-onanm hizmetini sözleşmeye uygun olarak yerine getirdiğini, davalı idarenin müvekkili şirkete 9, 10, 11 ve 12. aylara ait hak edişlerini dc hazırlayarak tebliğ ettiğini, müvekkili şirketin de bunlara uygun olarak fatura düzenleyerek davalı idareye tebliğ ettiğini, davalı idarenin ise 19.11.2012 tarihli … nolu, 12,12.2012 tarihli … nolu ve 31,12.2012 tarihli … nolu faturalara ilişkin bedelleri ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin davalı idareye 14.11.2012 tarihli, 05.12.2012 tarihli ve 11.12.2012 tarihli yazılarla bildirimlerde bulunduğunu, ayrıca 13,12.2012 tarihinde Beyoğlu 22, Noterliğinden …. yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini, yapılan tüm bu bildirimlere rağmen bakiye hakkedişlerin davalı idarece ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalı idare aleyhine Ankara 8. İcra Müdürlüğünün ….saydı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı idarenin haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu, sözleşme hükümleri gayet açık ve net olmasına rağmen davalı idarenin gönderdiği 19.11.2012 tarihli yazıda “Sayıştay Başkanlığı denetçisinin 2011 yılı sorgusu ışığında müvekkil şirketin sözleşme süresi içinde bakım ve onarım işini gerçekleştiremeyeceği ve sözleşme şartlarını yerine getiremeyeceği, idarenin de sözleşmeden beklenen faydayı alamayacağı, konunun idare aleyhine gelişen bir durum olduğunun değerlendirildiğinin belirtildiği ve bu gerekçeyle müvekkil şirketin başka bir yapım işinden doğan alacağından 2011 yılı için 38.546,66 TL’lik kesinti yaptığını belirtmiş olması dolayısıyla 42.000 TL olan hakediş bedelini sözleşmeye aykırı şekilde düşürerek 35.000. TLye indirdiğini, bir başka deyişle davalı idarenin sözleşmede tek taraflı ve hem sözleşmeye hem dc hukuka aykırı olarak hizmet bedelinde değişikliğe gittiğini, davalı idarenin bu yazısından itibaren 10. aydan itibaren hakediş raporlarını 35.000 TL üzerinden düzenleyerek müvekkili şirkete tebliğ ettiği ve müvekkili şirketi 35.000 TL’lik hak ediş üzerinden fatura kesmeye mecbur bıraktığı, buna itiraz eden müvekkili şirketin davalı idarenin hakediş raporunda yazılan bedel dışında bir fatura asla kabul etmeyeceğini ve hiç bir ödeme yapmayacağını söylemesi üzerine bu tarihten sonraki faturaları en azından 35.000 TL’lik kısmını tahsil edebilmek adına 35.000 TL hakediş bedeli üzerinden KDV dahil 38.150 TL olarak düzenleme zorunda kaldığını, davalı idarenin takibe karşı itirazında ise 23.010 TL’lik soğutucu bakımı için ve müvekkili şirketin 4.480,11 TL SGK prim borcu için kesintiler yapıldığını ve bunların yanında Sayıştay’ca yapılan tespitler çerçevesinde müvekkili şirketten 123.043,76 TL’lik reaktif enerji bedeli kesintisi yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirkete her hangi bir borcunun olmadığının ifade edildiğini, müvekkili şirkete SGK prim borcu kesintisinin detaylarına ve nedenlerine ilişkin hiç bir bilgi verilmediğini, soğutucu bakımı nedeniyle müvekkili şirketin davalı İdareye karşı bakım onarım sözleşmesi çerçevesinde herhangi bir borcu olmadığını, 123.043,76 TL lik reaktif enerji ceza kesintisinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bakım onarım sözleşmesi incelendiğinde reaktif enerji bedelinden müvekkili şirketin sorumlu olduğuna dair hiç bir hüküm bulunmadığını, reaktif bedelin müvekkili şirkete ait bakım onarım hizmeti ile hiç bir ilgisinin olmadığını, reaktif enerji bedelinin davalı idarenin elektrik kullanımından kaynaklanan bir durum olduğunu, reaktif sınır değerlerinin aşılıp aşılmadığı konusunun elektrik kullanıcısı olan davalı İdare tarafından takip edilmesi gereken bir konu olduğunu, müvekkili şirketin elektrik kullanıcısı olmadığı, Sayıştay’ın yaptığı denetimlerde ortaya çıkan tespit ve kararların müvekkili şirketi ilgilendirmediğini, Sayıştay’ın İdarenin özel hukuk sözleşmelerine müdahale edemeyeceğini, davalı idarenin takibe yaptığı itirazında uyuşmazlığın hakem heyetine götürülmesi gerektiğini belirttiğini, sözleşmenin 37.1 ve 37.1.1. maddelerine göre Milletlerarası Tahkim Kanununun 2, maddesinin L fıkrasının 1. bendinde sayılan hallerin dışındaki tüm durumlarda Ankara Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek, Ankara 8. İcra Dairesi’nin…. sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı idare aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tacir olmamakla birlikte Sözleşmede görevli mahkemede istisnalar getirildiğini, sözleşmenin 37.2 vc 37.2,1 de açık olarak idare ile yüklenici arasında karşılıklı müzakere yolu ile giderilemeyen her türlü fikir ayrılığı ile sözleşme kapsamındaki hükümlerin tatbiki yorumlanması ve benzeri konulara ilişkin anlaşmazlıkların Milletlerarası Tahkim Kanunu hükümlerine göre çözüleceğinin öngörüldüğünü, bu nedenle görev itirazlarını tekrarladıklarını, davacı ile 3 adet doğalgaz dolum istasyonu yapım işi için …. ihale numaralı 04/08/2011 tarihli sözleşme akdedildiğini, hak ediş komisyonunca düzenlenen 13, 14, 15 ve 16 nolu hak edişe ait dava ve takip konusu faturalardan dolayı müvekkili kuruluşun herhangi bir borcunun bulunmadığını, faturaya ilişkin kuruluşlarınca yapılan tüm kesintilerin sözleşme, ihale şartnameleri ve yasalar çerçevesinde olduğu ve hukuka uygun bulunduğunu, 13 nolu hak edişe ilişkin 30/09/2012 tarihli … sıra nolu faturadan dolayı müvekkili kuruluşun bir borcu bulunmadığını, karşı tarafın 13 nolu hak edişine ilişkin faturadan şirket yetkilisinin onayı ile … istasyonlarında bulunan … bakımından kaynaklanan 23.010.00 TL kesinti yapıldığını, faturanın bakiye 22.608,38 TL sinin karşı tarafa, 161,70 TL’sinin ise vergi borcu nedeniyle Çubuk Vergi Dairesine ödendiğini, 14, 15, 16 nolu hak edişlere ilişkin tanzim edilen …. sıra nolu 19.11.2012 tarihlî, 38.150,00 TL bedelli, … sıra nolu 12.12.2012 tarihli 38.150,00 TL bedelli, 527….758 sıra nou 31.12.2012 tarihli 38.150,00 TL bedelli faturalara ilişkin müvekkili kuruluşun herhangi bir borcu bulunmadığını, 38.150,00 TL ‘lik toplamda 114.450,00 TL tutarındaki faturalardan Sayıştay’ca yapılan incelemelerde de tespit edilen vc yüklenici tarafla yapılan sözleşme uyarınca yüklenicinin sorumluluğunda bulunan 123.043,76 TL’lik reaktif enerji bedellerinin 109.569,89 TL’si ve karşı tarafın 4.480,11 TL tutarındaki SGK prim borcu kesildiğini, kuruluşlarınca yapılan reaktif enerji bedeli kesintisinin davacı ile yapılan hizmet alım sözleşmesi uyarınca yapıldığını, … dolum istasyonları bakım ihalesi kapsamında davacı tarafından yapılması gereken elektrik tesisatının bakımlarının yapılmaması sonucu reaktif tüketim bedelinin oluştuğunu, bu tüketim bedellerinin kuruluşları tarafından ödendiğini, davacının ihale şartlarına uymaması nedeniyle oluşan müvekkili kuruluşun zararının yine sözleşme doğrultusunda davacı hak edişinden kesinti yapılarak tahsil edildiğini, Sayıştay incelemesinde, … dolum istasyonlarındaki elektrik tesisatının bakımlarının davacının sözleşmeye uygun olarak yerine getirmediğinin tespit edildiğini, davacının sözleşmeye uygun bakım yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle oluşan kamu zararının giderilmesinin amaçlandığını, müvekkili tarafından kamu zararının giderilmesi maksadıyla yapılan kesintinin bir idari işlem olduğunu, karşı tarafın İdare mahkemesinde dava açması gerekirken görevsiz mahkemede dava açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, taraflar arasında 04/08/2011 tarihinde sıkıştırılmış doğalgazlı otobüslere ait mevcut 5 adet doğalgaz dolum istasyonu bakım onarım hizmetinin 3 yıl süre ile 3 adet yeni kurulacak olan doğalgaz dolum istasyonunun garanti süresinin bitiminden itibaren ücretsiz olarak 1 yıl süre ile olacak şekilde teknik şartname doğrultusunda bakım onarım hizmeti alım işine ait sözleşme imzalandığı, sözleşme uyarınca davacı şirketin davalıya ait 5 adet doğal gaz istasyonunun ve 3 adet doğal gaz istasyonunun bakım onarım hizmetini yerine getirmekle davalının ise bu hizmet karşılığında her ay 42.000 TL ödemekle yükümlü olduğu, davalı idarenin davacının hakedişlerinden kesinti yapması üzerine davacının 13-14-15 ve 16 nolu hakedişlerle ilgili olarak davalı aleyhine takip başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki davada davalının cevap dilekçesi ile 13 nolu hakedişe ilişkin … İstasyonlarında bulunan soğutucu klima bakımından kaynaklanan kesinti yapıldığını, 14-15 ve 16 nolu hakedişlerle herhangi bir borçları bulunmadığını belirttiği, dosya kapsamında yapılan inceleme, getirtilen ve incelenen icra dosyası, taraf delilleri ve konuya ilişkin alınan bilirkişi heyeti raporu gözetildiğinde; reaktif enerji bedelinin ortaya çıkmasında tarafların %50 oranında kusurlu sayılması gerektiği, davacı yüklenicinin işe başladığı tarihte bir anda tüm tesislerdeki tüm sistemlerde kontrol ve inceleme yapamayacağı hususu karşısında (işe başlama tarihi olan 11/08/2011 tarihini izleyen bir haftalık süre olan) 18/08/2011 tarihinden sonra davacı yüklenicinin sorumlu kabul edilebileceği, bu kapsamda reaktif enerji bedelleri ile ilgili olarak davacı yüklenicinin payına düşen tutarın 43.996,44 TL + %18 KDV =51.915,80 TL olarak belirlenmesi gerektiği, davacının 13 numaralı hak edişe zamanında ve usulüne uygun itirazının bulunmadığı, bu nedenle soğutucu ünitelere ilişkin kesintiyi talep etmekte haklı olmadığı, alacağın likit olmadığı, hesaplamaya muhtaç olduğu gerekçesiyle, icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; reaktif enerji bedeline ilişkin olarak sözleşmede hüküm bulunmadığını, müvekkilinin sadece bakım ve onarım ile yükümlü olduğunu, reaktif sınırlarının aşılıp aşılmadığını takip etme yükümlülüğü bulunmadığını, davalının delillerini süresinde ibraz etmediğini, SGK ve soğutucu ünite kesintisinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olmadığını, davanın tahkimde görülmesi gerektiğini, teknik şartnamenin 83. maddesi gereğince davacının 2 saat içinde aksaklıklara müdahale etmesi gerektiğini, reaktif enerji için sözlü uyarı yapıldığını, geçici kabul tutanağında da bu hususta uyarı yapıldığını, 1 haftalık bedelin hesaplamaya dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, kusur dağılımı için somut veri sunulmadığını, aleyhe verilen karar için avukatlık ücreti ve masrafın hatalı hesaplandığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 3.546,38 TL istinaf karar harcından peşin alınan 887,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.659,38 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 28/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

¸e-imzalıdı……e-imzalıdı… ¸e-imzalıdı……e-imzalıdır