Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/443 E. 2021/309 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında davacının Ankara …… inşa ettiği otel oda ahşap imalatları için 02/01/2013 tarihli sözleşmenin imzalandığını, imalatların davalı tarafından gerçekleştirildiğini, teslimden yaklaşık 1 – 1,5 yıl sonra kapı pervazlarında deformasyonların meydana geldiğini, davalının pervazları başka bir firmaya yaptırdığını, bu sebeple hataların oluştuğunu beyan ettiğini, davalı şirketin 2 yılı aşkın süre boyunca kapı pervazlarına herhangi bir işlem yapmadığını, anılan iş ile ilgili Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, tespit sonucu alınan rapora göre ayıpların gizli ayıp olduğu, giderilmesi için 34.600,00 TL harcama yapılmasının gerekli olacağının rapor edildiğini, tespit için 700,00 TL masraf yaptıklarını ileri sürerek, 34.600,00 TL tazminat ve 700,00 TL tespit masrafı olmak üzere 35.300,00-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacının usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmadığını, dava konusu işin ticari iş olduğunu, dava değerinin tanıkla ispat sınırının üzerinde olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine aralarındaki 02/01/2013 tarihli sözleşme uyarınca davalının üzerine düşen işleri ayıplı yaptığından bahisle mevcut alacak davasının açıldığı, davalı tarafından ise tarafların herhangi bir ihbar yapılmadığı, davacının söz konusu sözleşme bedelinden 29.200,00 TL kesinti yaptığı, kusurun davacıdan kaynaklandığının iddia edildiği, bu çerçevede inceleme yapıldığında, dava konusu işin yapıldığı otelde keşif yapıldığı, keşifte dinlenen tanık beyanlarında da anlaşılacağı gibi söz konusu ayıp ortaya çıktıkça davacı tarafın davalıya ayıbı ihbar ettiği, söz konusu ayıbın birden bire çıkmadığı, peyderpey çıktığı, davacının kendi kusuruna rağmen satış tutarından 29.200,00 TL kesinti yaptığı şeklinde beyanda bulunduğu, söz konusu ayıbı montaj aşamasından itibaren davacının bildiğinin ortaya çıktığı, bundan dolayı mahkemece ayıbın süresinde ihbar edildiğinin kabul edildiği, taraflar arasındaki 02/01/2013 tarihli sözleşme uyarınca davacının davalıya 162.000,00 TL ödemesi gerektiği, söz konusu 162.000,00 TL’nin davacı tarafından davalıya çekler verilmek suretiyle ödendiği, davalı taraf her ne kadar 29.200,00 TL’lik kesinti yapıldığını iddia etmiş ise de, davanın dayanağını oluşturan 02/01/2013 tarihli sözleşme uyarınca kesinlen çeklerin ödendiğinin sabit olduğu, bundan dolayı davacı tarafından 02/01/2013 tarihli sözleşme nedeniyle herhangi bir kesintinin yapılmadığı, keşif sonrası bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 23/01/2018 tarihli raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlanması , denetime elverişli olması nedeniyle mahkemece benimsendiği, davacının 35.300,00 TL’lik dava değerinin içerisinde talep etmiş olduğu 700,00 TL tespit masrafının yargılama gideri olması ve dava değeri içerisinde istenemeyecek olması nedeniyle söz konusu bedelin yargılama giderlerinde değerlendirilmek üzere reddine, yine davacının tazminata yönelik talebinin ise 35.300,00 TL’den 700,00 TL düşüldüğünde dava açılırken ayıptan dolayı talep edilen tazminat miktarının 34.600,00 TL olduğu, ıslah ile söz konusu bedel 11.991,00 TL arttırıldığından davacının ayıp nedeniyle tazminat talebinin 46.591,00 TL (34.600,00 + 11.991,00 TL) yönünden kabulünün gerektiği düşüncesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalının 2013 ve 2015 defterleri bir başka mahkemeye ibraz edildiği için mahkemeye sunulamadığını, mahkemeye ek rapor aşamasında ticari defter ve belgeleri sunabileceklerini bildirdiklerini, mahkemenin ek rapor almadığını, davacı ödemelerinin hangi otel işine ait olduğu hususu ortaya çıkarılmadan karar verilmesinin de doğru olmadığını, davacının ayıp nedeni ile 30.000,00 TL iş bedelinden kesinti yaptığını, bu husus gözetilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, davalının sözleşme dışı fazla imalatlar yaptığını, bunların dikkate alınmamasının da doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Dava iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 3.182,63 TL istinaf karar harcından peşin alınan 796,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.386,63 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır