Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/442 E. 2021/329 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız) (HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2018
NUMARASI : …

ADRES : …

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ :08/04/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı…. hakkında İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün …. sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, takibin kesinleşmesi üzerine davalıya, 1.Haciz İhbarnamesi ve istihkak alacaklarının haciz için haciz müzekkereleri gönderdiklerini, davalının İcra dosyasına gönderdiği cevabi yazıda, borçlu şirketin 15/06/2011 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin taşeronu olarak faaliyet gösterdiğini ve yazı tarihine kadar olan hak edişlerinin eksiksiz ödendiğini, doğmuş alacağı ve hak edişi olmadığını, ileride yapılması muhtemel hak edişlerden tüm yasal kesintiler yapıldıktan sonra alacağının bulunması halinde dosyaya ödeme yapılacağını bildirdiğini, ancak müvekkili tarafından borçlunun alacaklarına haciz konulmuşken, davalının hacizli olan istihkakları 3. kişilere ödeyerek alacak hesabını sıfırladığını, bu nedenle İstanbul 6. İHM’nin …. E. sayılı davasını açtıklarını ancak, mahkemesinin genel mahkelerde dava açılması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verdiğini, davalının haciz konulan alacakları 3. kişiye ödemekle müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini, geriye dönük olarak işlemler yaparak, davacıyı zarara uğrattığını, davalının haciz yazısından sonra icra dosyasına yatırması gereken parayı, borçlunun diğer alacaklarına ödemesinin haksız olduğunu, yine dava dışı borçlunun bu şekilde talimatları gereğince 3. kişilere yapılan ödemeleri kötüniyetli olduğunu, öte yandan davalının ödeme yaptığı …. borçlu şirketin sahibinin, sahibi olduğu diğer şirketler olduğunu ve borçlunun borcunun azaltılması için fiktif hesap hareketleri olduğunu, bu nedenle taraf defterleri üzrinde inceleme yapılarak haciz yazısının tebliği tarihinde davalının dava dışı şirkete borçlu olup olmadığı, bu tarihten sonra hak eişlerinin olup olmadığı tespiti ile icra dosyasına ödenmesi gereken para olup olmadığının tespiti ile müvekilinin bu nedenle uğratıldığı zararın tespiti ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL nin işleyecek faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; söz konusu taleple ilgili olarak İstanbul 6. İcra Mahkemesinin …. sayılı dosyasında davanın reddine karar verildiğini ve kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, bu nedenle kesin hüküm mevcut iken yeniden dava açılmayacağını, ayrıca davanın İİK’nın 89 maddesi kapsamında açıldığını, TBK uyarınca haksız fiile dayalı olarak açılmış bir davada zamanaşımının 2 yıl her halükarda öğrenmeden itibaren 10 yıl olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, davacı taleplerinin asılsız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından dava dışı ……… ………….. …….. ve Tic. Ltd Şti hakkında alacağının tahsili için icra takibinde bulunulduğu, İstanbul 35. İcra Müdürlüğünden gönderilen haciz yazıların tebliğ ediliği tarihte takip borçlusunun davalı şirketten alacağının bulunmadığı hususunun alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığı, davalının idareden iş alan yüklenici olduğu, işin öngörülen sürede tamamlanabilmesi için, takip borçlusunun yükümlülüğünde olduğu bir takip işleri bizzat kendisinin yerine getirmesi veya malzemeleri bizzat imzaladığı sözleşmeler ile temin etmesi nedeniyle yapmış olduğu ödemeleri, dava dışı takip borçlusunun sözleşme alacağından mahsup etmesinin, İİK’nun 89. maddesi kapsamında davalının sorumluluğunu gerektirmeyeceği, bu itibarla davacı tarafından davalının haciz ihbarnamesinden önce, dava dışı takip borçlusunun, davalıdan alacaklı olduğunu kanıtlayamadığı, davalı tarafından devam eden inşaat için dava dışı şirketlerle, imzaladığı sözleşmeler kapsamında yapmış olduğu ödemelerin de davalının sorumluluğunu gerektirecek ödemeler olmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı şirketin dava dışı borçlunun haciz tarihinde doğmuş hak ve alacağı bulunmasına rağmen borçlunun bu hak ve alacaklarını üçüncü şahıslara ödeyerek alacağı sıfırladığını, davalı şirketin geçmişe yönelik hileli işlemler ile dava dışı borçluya ödemeler yapmak sureti ile davacıyı zarara uğrattığını, davalının icra dosyasına göndermesi gereken paraları davacı dışında hiç kimsenin haczi olmamasına rağmen borçlunun organik bağ içinde bulunduğu ……… şirketine aktardığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemece alınan uzman bilirkişi raporu ile, davalıya haciz ihbarnamesi tebliğ edildiği tarih itibariyle davalının dava dışı borçluya hak edişlerinden fazla ödeme yaptığının, bir borcu olmadığının belirlendiği ve haciz ihbarnamesi tebliğinden sonra üçüncü kişilere yapılan ödemelerin ise, dava dışı şirketin alacakları nedeniyle yapılan ödemeler olmadığının tespit edildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın kararı istinaf eden davacıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdır