Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/381 E. 2021/212 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-1 Maddesi Uyarınca Başvurunun Esastan Reddine)

ESAS NO : …
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2017
NUMARASI : ….

ADRES …..
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı Alacak
KARAR TARİHİ : 04/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;

İDDİA :
Davacı vekili; taraflar arasında …. yapılan “Açık ve Kapalı Yüzme Havuzu, Betonarme Jakuzi ve Cam Su Perdesi’nin malzemeli Olarak Yapılması İşi”ne ait 26/05/2008 tarihde sözleşme imzalandığını, ayrıca “… İşi” içinde 08/01/2008 tarihli ikinci bir sözleşme imzalandığını, anılan sözleşmelerden kaynaklanan cari hesap alacakları ile sözleşmeye göre kesilen nakit teminatların ödenmemesi üzerine, alacaklarının tahsili için için Ankara 26. İcra Müdürlüğü’nün …. dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe itirazı üzerine Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….kayıtlı itirazın iptali davasını açtıklarını, mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesi gereği yapılan % 5 nakit teminat kesintisini 07.05.2010 icra takip ve dava tarihinde muaccel olmadığından istenemeyeceği kesin kabulün en erken 25/05/2010 olabileceği gerekçesi ile 11.620,67 TL nakit teminat istemi yönünden davanın kısmen reddine karar verildiğini, anılan mahkeme kararından sonra 11.620,67 TL’lik nakdi teminat kesintisinin, mahkeme kararında yazılı olduğu gibi 25.10.2010 tarihinden itibaren muaccel hale geldiği kabulünden hareketle, Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında davalı aleyhine 11.620,67 TL. asıl alacak ve 4.245,36TL. işlemiş avans faizi ile toplam 15.866,03 TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının borcun tamamına itirazı üzerine takibin durduğunu, ileri sürülen hususların önceki mahkeme kararları ile çözülmüş hususlar olduğunu, davalının takibe itirazının iptali için içinde Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtıklarını, bu davayı açtıklarında Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi, …. sayılı kararının temyiz incelemesi devam ettiğinden Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın derdestlik dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddettiğini, Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….sayılı ve 05.12.2012 günlü kararının kesinleştiğini ileri sürerek, 11.620,67 TL’nin 25.10.2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hiçbir şart yerine getirilmediğinden davacının teminat kesintisinin iadesi talebinin yerinde olmadığını, davacının eksik işçilik bildiriminden kaynaklı prim borcu bulunduğunu, davacının bu prim borcunu ödemeden teminatın iadesini talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşme ve ek protokole göre davalının davacının hak edişlerinden % 5 tutarında toplam 11.620,67 TL teminat kesintisi yaptığı, işin kesin kabulünün 25/11/2010 tarihinde yapıldığı, uyuşmazlığın teminatın iadesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplandığı, davacının iş bu davaya konu nakit teminat kesintilerinin de dava konusu yapıldığı mahkemenin… sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın davaya konu nakit teminat kesintileri yönünden kesin kabulün henüz yapılmamış olduğu dolayısıyla, taraflara arasındaki sözleşmenin 10. maddesi gereğince teminatın iadesinin muaccel hale gelmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı tarafça davacının sözleşmenin 10. maddesinin 2. fıkrasındaki yükümlülüklerinin yerine getirilmediğinin savunulduğu ancak; mahkemenin sözü edilen dava dosyasına sunulan SGK yazı cevabından davacı tarafından gerekli bildirimlerin yapıldığı, dosyada herhangi bir sorun bulunmadığının bildirilmesi, zaten mahkememizin sözü edilen dava dosyasında teminatın iadesine yönelik talebin kesin kabulün yapılmaması gerekçesiyle reddedilmesi, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davacıya hak ediş ödenebilmesi için davalının SGK bildirgelerini, SGK prim tahakkuk bordrolarını ve ücret bordrolarını davalıya vermesi gerektiğinin hüküm altına alındığı, davalının davacıya hak edişlerini ödediği ve ödeme sırasında SGK ile ilgili evrakların eksik olduğu konusunda ihtirazı kayıt ileri sürmemesi ve kesin kabul ve dava tarihi arasında geçen zaman karşısından davalının bu savunmalarının yerinde olmadığı, davalının, davacının işbu davadan önce teminatların iadesi için davalı aleyhine başlattığı Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı dosyasında başlatılan takip tarihi itibariyle mütemerrit kabul edilmesi gerektiği, taraflar tacir olduğundan avans faiz isteminin yerinde olduğu gerekçesi ile, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dava ve talebin zamanaşımına uğradığını, 5 yıllık sürenin geçtiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 10.2. maddesinde belirtilen prosedür davacı tarafça yerine getirilmediğinden nakdi teminatın iadesinin istenemeyeceğini, davacının SGK’ya prim borcu olduğunu, teminat iadesinin şartlarının oluşmadığını, mahkeme kabulüne göre de, faiz başlangıç tarihinin Ankara 1. İcra dairesinin … sayılı takibinin başladığı tarih olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını, bu takibe itirazın iptali istemi ile açılan davanın derdestlik nedeni ile reddedildiğini, davalı tarafın temerrüde düşmediğini, bu nedenle ancak dava tarihinden itibaren faize hükmedilebileceğini ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 798,80 TL istinaf karar harcından peşin alınan 198,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 595,35 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Üye …
E-imzalıdır

Katip …
E-imzalıdı