Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/377 E. 2021/386 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ…
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(Kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine
gönderilmesi/HMK m.353/1.a-6 )

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2018
NUMARASI : …

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı ve ihbar olunan vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Müvekkili şirket ile davalı arasında oto korkuluk işleri konulu taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince 19.004 metre oto korkuluğu ve montaj işi yapılarak davalı firmaya teslim edildiğini ancak davalının hakediş raporlarını düzenlemediğini ve tahsilat yapılmasını engellediğini, davalının ödememe gerekçesini belirtmediğini ve ifadan kaçındığını, halen 789.527,88 TL tutarında alacağın bulunduğunu, işin bitirilmesine rağmen hakediş raporu düzenlenmeyerek tahsilat yapılmasını engelleyen davalıya 26/11/2013 tarihinde sözleşmenin feshini içerir ihtarname gönderildiğini, davalının ise cevab-i ihtarnamesinde; … 7. Bölge müdürlüğünün 24/12/2013 tarihli yazısından bahsederek hakedişin ödenmeyeceğini belirtiğini, söz konusu yazıda oto korkuluklarının zemine çakılması esnasında bazı burkulma ve bükülmelerin varlığının neden olarak gösterildiğini, bu nedenle müvekkilince … Asliye Hukuk Mahkemesinin… değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını ve alınan tespit raporuyla müvekkilinin yaptığı işin eksiksiz ve ayıpsız olarak yapıldığının belirlendiğini, oto korkuluklarında meydana gelen burkulmaların tamamen zemin kaynaklı olduğunu, zemini teslim edenin davalı firma ve ihaleyi yapan idare olduğunu, müvekkilinin zemini kontrol yükümlülüğünün bulunmadığını, nitekim başkaca firma tarafından yapılan işlerde de aynı problemlerin bulunduğunu ve zemindeki uygunsuzluk nedeniyle ortaya çıkan ayıptan müvekkilinin sorumlu olamayacağını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 200.000,00 TL tutarındaki teminat çekinin iade edilmesini, ilk hakedişten kesilen 23.721,57 TL tutarındaki teminat kesintisi ile ödenmeyen 789.527,88 TL iş bedelinin KDV siyle birlikte ticari avans faizi uygulanmak suretiyle ödenmesini, sözleşmenin feshine haksız yere neden olunmasından dolayı şimdilik 10.000,00 TL müspet/menfi zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13/07/2018 tarihli dilekçesi ile menfi ve müspet zarar taleplerinden feragat etmiş ve aynı tarihli ıslah dilekçesi ile teminat iadesi kesintisi talebini 34.820,23 TL artırarak 58.541,80 TL ye çıkarmıştır.
Davalı vekili; 22/05/2013 tarihli taşeron sözleşmesi gereği belirtilen kesimde oto korkuluk işlerinin davacı taşeron tarafından yapılacağını, 23/05/2013 tarihinde yer teslimi yapılarak işe başlandığını, iş sahibi … adına işin kontrolünü yapan … A.Ş tarafından düzenlenen tespit raporunda; Montajı biten oto korkuluklarının düzgün, sürekli ve kırıksız görüntüde olması gerekirken bu görüntünün sağlanamadığı, yatay ve düşey sapmaların olduğu, gergi kuşaklarının gerilmediği, hendek betonuna çakılan dikmelerde burkulma sonucu deformasyonların oluştuğu ve bu hususların oluşmaması için dikkatli çalışılması ve deforme olmuş çelik malzemelerin değiştirilerek düzeltilmesi gerektiğinin tespit edildiğini ve sözleşmenin 14. Maddesine göre hakedişlerin, ödemelerinin, yapılan işlerin idarenin uygunluğuna bağlı olduğu düzenlemesi gereğince ödeme yapılmadığını, oto korkuluk imalatlarının hatalı olup olmadığının imalatın gerçekleşmesinden 28 gün sonra belirlenebildiğini, hakediş ödemesinin bu süre geçmeden yapıldığını, ödeme sonrası kontrol raporunun müvekkiline ulaştığını, neticede yapılan imalatların uygunluğunun teknik olarak ispatlanamadığını ve davacının yaptığı hatalı imalatların da dava dışı firmaya yaptırıldığını , davacının bedelini talep ettiği imalatların idare tarafından kabul edilmediğini halen kesin kabulün yapılmadığını bu nedenle sözleşmenin 10. Maddesinde belirtilen teminat iade şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın yaptığı imalatların idarenin kontrolörü … A.Ş tarafından kabul edilmemiş olması nedeniyle hakediş ödemelerinin muaccel olmadığını, menfi ve müspet zararın istenemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Davacının yapmış olduğu kısmi imalatta davalının iddia ettiği gibi eksik ve kusurlu iş olmadığı, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu kapsamında ve yapılan tespitler neticesinde mahkemece kabul edildiğinden ve sözleşmenin ödemelere ilişkin 14. maddesinde taşeronun müracaatı üzerine her ayın sonu itibariyle hakediş hazırlanacağı, hakedişe uygun kesilecek fatura tarihinden itibaren 10 iş günü içerisinde 90 gün vadeli çekle ödeme yapılacağı hükmüne davalı tarafın aykırı hareket ettiği ve bu durumda davacının TBK nun 125. Maddesi kapsamında sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinin de mahkemece kabul edildiğini, davacının yaptığı kısmi imalatta eksik ve ayıplı iş olmadığı ve davalının sözleşmeye uygun bedel ödemesini gerçekleştirmemesi nedeniyle feshin haklı olduğunun kabulünden sonra yapılan işin ödenmeyen bedelinin tespiti ve davacının davalı uhdesinde bulunan teminatlarının miktarının ne olduğu ve iadesinin gerekip gerekmediğinin ayrıca belirlenmesi gerektiği, davacı uhdesinde bulunduğu belirlenen 200.000,00 TL tutarlı teminat çeklerinin kesin teminat olarak alınmış olması, sözleşmenin 10. Maddesinde kesin teminatın, kesin hesap ve kesin hakedişin tasdikinden ve kesin kabul yapıldıktan sonra iade edileceği düzenlendiğinden ve henüz kesin kabul yapılmadığından, kesin teminatın iadesi koşullarının oluşmadığının değerlendirildiği ve bu yöndeki davacı talebinin reddedildiği, kök raporda belirlenen belge eksikliği giderilip bilirkişi heyetine verilen yetki çerçevesinde yerinde yapılan inceleme ve ihale dosyası, geçici hakediş tutanakları incelenerek düzenlenen birinci ek raporda davacının toplam 19.076 metre korkuluk imalatı yaptığı belirlenmiş olup esasen taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık da bulunmadığı, davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi ekinde sunduğu icmal detayındaki miktar ile davacı vekilinin sunduğu taslak taşeron hakedişindeki miktarların örtüşmediği, yapılan işin bu şekilde belirlendikten sonra sözleşmedeki kararlaştırılan bedele göre yapılan iş tutarının karşılığı 1.374.555,05 TL olarak bilirkişilerce hesap edildiği, davalının yapmış olduğu toplam 518.921,56 TL ödeme, 58.541,80 TL nakdi teminat kesintisi, 41.935,58 TL KDV tefkifatı mahsup edildiğinde, denetime elverişli ve mahkememizce de kabul edilen hesaba göre davacının 755.156,11 TL bakiye iş bedeli alacağı olduğu, nakdi teminat kesintisinin ise 58.541,80 TL olduğu, sözleşmenin 10. Maddesine göre imalat ve sigorta kesintisinin geçici kabulün yapılması sonrası serbest bırakılması gerekeceği ve bu kapsamda nakdi teminatında iadesinin gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava tarihi itibariyle geçici kabulün yapılmadığını, imalatların dava tarihine uygun olmadığını, dava tarihinde hakedişlerin ödeme şartlarının oluşmadığını, HGK’nın 2015/1158 sayılı kararına göre dava tarihindeki şartlara göre karar verilmesi gerektiğini, müşavir firma …’nin … adına resmi olarak yol yapım kontrolleri yaptığını, …’nin 12/09/2013 tarihli yazısı ile ayıbın düzeltilmesinin talep edildiği, davacının edimini yerine getirmediğini, korkuluk dikilecek alandan karot alınırsa davacının kullandığı malzemenin ayıplı olduğunun ortaya çıkacağını; dava dışı … şirketinin imalatlarında burkulmanın çok az olduğunu, bu durumun da davacının malzemesinin kalitesiz olduğunu ortaya koyduğunu, sözleşmenin 14/2 maddesine göre …’nün … biriminden onay çıktıktan sonra ödeme yapılacağını, … yazısının uygunluk olmadığını gösterdiğini, davacının … ve…borcu yoktur yazısı getirmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İhbar Olunan Vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı ile davacının taşeron sözleşmesinden haberleri olmadığını, onay vermediklerini, sözleşmenin kendileri açısından geçerli olmadığını, esas sözleşmede onay şartı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1- Öncelikle ihbar olunanın davada taraf sıfatı ve dolayısıyla istinaf hakkı bulunmadığından ihbar olunan … vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir (Yargıtay 15. HD. ….
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu hükümlerine göre: Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (2. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispî esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (15. md.). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı nispetler üzerinden alınır (21. md.). Harçlar Kanunu 28. maddeye göre (1) sayılı tarifede yazılı nispi karar ve ilam harcının 1/4’ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur, takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi,…
Bu kapsamda somut olayda davacı tarafından dava konusu taleplerine göre eksik peşin harcın 99,14 TL eksik yatırıldığı anlaşılmakla yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda eksik harç tamamlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 472/I. maddesinde malzemenin yüklenici tarafından sağlanmış olması halinde yüklenicinin bu malzemenin ayıplı olması yüzünden iş sahibine karşı satıcı gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir. TBK’nın 472/II. maddesinde malzeme iş sahibince sağlanmışsa yüklenicinin onları gereken özeni göstererek kullanmakla yükümlü olduğunu belirttikten sonra 472/III. maddesinde iş sahibinin sağladığı malzemenin veya eserin yapılması için gösterdiği yerin ayıplı olduğu anlaşılır veya eserin gereği gibi ya da zamanında meydana getirilmesini tehlikeye düşürecek başka bir durum ortaya çıkarsa yüklenicinin bu durumu hemen iş sahibine bildirmek zorunda olduğu, bildirmezse bundan doğacak sonuçlardan sorumlu olacağı belirtilerek, yüklenicinin genel ihbar mükellefiyeti hususu düzenlenmiştir. Buna göre özen borcunun sonucu olarak malzemeyi yüklenici seçmişse yapılacak işe, beklenen amaca uygun olan malzemeyi seçip kullanmak zorunda olduğu gibi, malzemeyi iş sahibi temin etmiş olsa dahi, işinin ehli olduğu ve basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğundan temin edilen malzemenin o iş ve eserin amaca uygun yapımına yeterli olduğunu bilmek ve genel ihbar yükümlülüğü uyarınca temin edilen malzemeyle eserin sözleşme, şartname ve amacına uygun olarak yapılamayacağını iş sahibine bildirmek zorundadır. Aksi halde bundan doğan sonuçlardan yüklenici sorumlu olacaktır. (Yargıtay 15. Hukuk Daires…)
4- Somut olayda; davalı tarafından 19.076 metre imalat kabul edilmiş ise de, bir kısım imalatın ayıplı olduğu iddiasıyla idare tarafından kabul edilen kısmının bedelinin ödendiğini ifade edilmesi, bir kısım imalat yönünden davacı tarafından yapılan işin sökülerek dava dışı başka bir yükleniciye davalı tarafından yeniden imalat yaptırıldığının davacı tarafın da kabulünde olması karşısında; icmal listesinde üretim tipi belirtilmeden davacı tarafın dosyaya sunduğu hak ediş taslağına göre hesap yöntemi belirtilmeden KDV dahil 72,36 TL birim fiyat üzerinden hesaplama yapan ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
5- O halde Mahkemece yapılacak işlem; iş sahibi idare ve … şirketinden ilgili tüm evraklar getirildikten sonra … şirketinin iş sahibi … ile olan bağlantısı tespit edildikten sonra konusunda uzman teknik bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi heyeti marifetiyle Mahallinde keşif yapılarak, davacı ve dava dışı diğer yüklenici tarafından yapılan imalatlar yerinde incelenerek ve gerekirse karot alınarak davacının kullandığı malzemenin ayıplı olup olmadığının tespiti; yukarıdaki açıklamalar ışığında sözleşme (özellikle 3. madde) ve eklerine uygun olarak imalat yapılıp yapılmadığının tartışılması; haksız fesih halinde davacı tarafından menfi zarar talep edilemeyeceğinden toplanan delillere göre feshin haksız olup olmadığının tartışılması; davacı tarafın fesih iradesini ortaya koyması ve yapılacak bir imalat kalmaması nedenleriyle kesin hesabın Mahkemece yapılması gerektiğinden … ve … davacının borcu olup olmadığı araştırılarak sözleşme ve eklerine göre hak ediş ve teminat iadesi koşullarının oluşup oluşmadığının tartışılması suretiyle hazırlanacak denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli, tarafların iddia ve itirazlarını karşılar bilirkişi raporu ile yukarıdaki açıklamalara göre değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- İhbar olunan vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
3-ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 03/10/2018 v…Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
5-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
6-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.