Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/308 E. 2021/266 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK 353/1-b.1)
DOSYA NO :…
KARAR NO : ….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2018
NUMARASI :….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında davalı şirketin taahhüdü altında bulunan …. koltuğu işi, tanık koruma şubesine ait 4 adet koltuk, 1 adet masa, 6 adet sandalye, 4 adet deri minder, perde yapım işi, Üçüncü şahıs…. ait konutta 25 metre tül yüksek lake süpürgelik (salon) bir adet TV ünitesi, Bir adet komple perde (yatak odası) işinin yapımı, Üçüncü şahıs …. ait konutta, bir takım lake dolaplar, bir adet bahçe kapısı, bir adet çalışma masası işinin yapımı konusunda anlaştıklarını, Müvekkili şirketçe yapılan işlerin maliyetinin KDV dahil 116.187,97 TL olup, davalı şirket tarafından 75.837,98 TL ödeme yapılıp bakiye 40.439,99 TL’nin ödenmediğini, bu konuda çekilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını, alacaklı olduklarının taraflara ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde anlaşılacağını belirterek, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile 2.500,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasındaki iş ilişkisinin …. işi ile başladığını, bu iş karşılığı olmak üzere taraflarına kesilen 9.864,80 TL tutarlı fatura bedelinin 22/01/2014 tarihinde banka aracılığı ile ödendiğini, yapılan işin ayıplı olduğundan bahisle …. tarafından müvekkiline gönderilen şikayet yazısının davacıya iletildiğini ancak tarafınca ayıp giderilmeyince müvekkilince kendi imkanları ile halledildiğini, taraflar arasındaki ikinci iş ilişkisinin, …için yapıldığını, taraflarına kesilen toplam 8.973,17 TL tutarlı 4 adet fatura bedelinin yine banka aracılığı ile ödendiğini, …. ile ilgili davacıya 66.000,00 TL bedel ön görülen sipariş listesi sunulduğunu ve kendisine 30.000,00 TL peşin ödeme yapıldığını, sipariş listesindeki bazı işlerin hiç yapılmadığını yada gereği gibi yapılmadığını buna rağmen iş eksiksiz yapılmış gibi, taraflarına fatura düzenlendiğini, usulsüz ve teslim edilmeyen kalemlere ilişkin düzenlenen faturaların müvekkilince iade edilerek buna ilişkin ihtarname de gönderildiğini ve bu işlerin başka bir üreticiye yaptırıldığını, …. işi için verilen siparişlerin de eksik ve ayıplı geldiğini, sipariş gelen bahçe kapısının bir hafta sonra şiştiğini, kuruması bitmemiş lake boyalı dolabın eve geldiğini, raf deliklerinin hatalı yapıldığını, bu hataların müşteri önünde evin içinde düzeltilmeye çalışıldığını bu sebeple ürünlerin iade edildiğini, buna ilişkin düzenlenen faturanın da aynı gerekçe ile iade edilerek işin başka bir üreticiye yaptırıldığını ve buna ilişkin faturanın taraflarına kesildiğini, davacıya eş zamanlı olarak sipariş edilen …. işleri için ön avans olarak 30.000,00 TL eksik ve ayıplı olmadıklarını düşündükleri işler için de varılan mutabakat doğrultusunda da 27.000,00 TL ödendiğini, buna ilişkin ibraname alındığını borç kalmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; inşaat mühendisi, mali müşavir ve eser sözleşme uzmanından oluşturulan bilirkişi kurulundan, davacı tarafça ticari defter ve kayıtlar sunulmamakla, davalı ticari defter ve kayıtları ile dosyaya sunulan deliller bütün olarak değerlendirilmek sureti ile 05/12/2017 tarihli rapor aldırıldığı, davalı şirketin usulünce tutulmakla sahibi lehine delil olma özelliği taşıyan ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin cari hesap şeklinde devam ettiği, davacı şirketten 2013 ve 2014 yıllarında 5 adet fatura ile 18.837,97 TL mobilya alımı yapılarak alacağına kaydedildiği, davacı şirkete 75.837,98 TL banka havalesi ve nakit olarak ödeme yapıldığı, bu ödemenin 18.837,97 TL’lik kısmının fatura borcuna karşılık 57.000,00 TL’sinin ise avans olarak borcuna kaydedildiği ve dava tarihi itibari ile davalının davacıdan 57.000,00 TL alacaklı olduğu tespitinin yapıldığı, 15/07/2014 tarihli ibraname başlıklı belge örneğinin incelenmesinden,… arasında ev dekorasyon ve mobilya işlemlerine dair anlaşmadan dolayı ayrı ayrı yapılan işlere ilişkin, bu işlerin bir kısmının yaptırıldığı, …..ve işverenlerden hiçbir alacağının kalmadığı, ayıplı ve gecikmeli işlere ilişkin tarafların saklı hakkı kalmadığı, … ibra ederim içeriğini taşımakta olup ayrıca altına el yazısı ile “bahsi geçen belge söz konusu işler ile ilgili 27.000,00 TL aldığıma dair bir belgedir, başka bir amaç için kullanılmaz” cümlesini içerdiğini, Eser sözleşmelerinde, kural olarak eserin yapılıp teslim edildiğini ve bu şekilde bedele hak kazanıldığını ispat yükü yükleniciye düşmekte olup, somut olayda davalı tarafından teslim edilmediği ileri sürülen ürünlerin davalıya teslim edildiği hususunun davacı tarafından kanıtlanamadığı, bu hususta bir belge sunulmadığı, bu durumda davacının teslim edilmeyen ürünler için bedel talep edemeyeceğinin açık olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ve davalı kayıtlarında yer alan fatura bedelleri bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere ödenmiş olup, davacı şirketçe yapılan iş nedeni ile bakiye alacağın bulunduğu kanıtlanamamış olmakla davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 27.000,00 TL’lik ödeme belgesinin ibraname olmadığını, defterlerinin incelenmediğini, işleri tam ve eksiksiz yaptıklarını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı tarafça ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 16/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır