Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/238 E. 2021/190 K. 02.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvurunun Esastan Reddi / HMK 353/1-b.1)
DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2018
NUMARASI : ….

….

DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 02/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/03/2021

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; taraflar arasında 27.11.2013 tarihinde…. İşine ait 10 adet Asansör yapılması hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşmenin eki olan Asansör İş Sırası ve Takip Formuna göre; malzemelerin şantiyeye teslim tarihinin 15.02.2014, işe başlama tarihinin 16.02.2014 olduğunu, sözleşmenin 4 ncü maddesine göre, işin bitim tarihinin 30.07.2014 olduğunu, sözleşme ve eklerinden anlaşılacağı üzere tarafların bu süreleri kesin olarak tayin ettiklerini, davalının belirlenen bu sürelerin kesin olduğuna bilmesine rağmen 1. grup asansör montaj işleri için gerekli olan malzemenin bir kısmını 26.03.2014 tarihinde geç teslim ettiği ve edimini zamanında yerine getirmediğini, sözleşmeye göre, proje ve teknik detayların hazırlanması ve idareye onaylattırılmasımn davalının yükümlülüğünde bulunduğunu, …. formunun birinci cümlesinde, projenin onaylanması ve 1. kısım çeklerin alınmasından itibaren 60 gün içerisinde ve 16.02.2014 tarihinde işe başlanacağının belirtildiğini, buna göre işe projenin onaylatılması için son günün 19.12.2013 olduğunu, davalının asansör uygulama projelerini 16.04.2014 tarihinde idareye onaylattırdığını, buna rağmen, davalının, davacıya 18.04.2014 tarihinde gönderdiği yazıda, kuyuların hazır olmadığını ve sözleşmede belirtilen çeklerin teslim edilmesi gerektiğini belirttiğini, davalıya gönderilen cevabı ihtarda, davalının proje onayını geç yaptığının, kuyuların hazır halde olduğunun, davalının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinin, çeklerin teslimi talebinin kabul edilmediğinin, davalıya verilen 25.000.-TL’Lık tutarlı avansın iadesinin, şantiyeye teslim edilen malzemelerin teslim alınmasının ihtar edildiğini ancak davalı tarafından verilen avansın iade edilmediği gibi malzemelerin şantiye alanından teslim alınmadığını, sözleşmenin 5 ve .15 maddeleri uyarınca haklı olarak feshedildiğini, davacının yükleniminde bulunan söz konusu işi dava dışı şirkete 184.000 TL daha yüksek bedelle yaptırmak zorunda kaldığını ileri sürerek 184.00000-TL’nin dava tarihinden, davalıya avans olarak verilen 25.000,00 TL’nin 27.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi birlikte davalıdan tahsilini, davalının şantiyeye teslim ettiği malzemelerin teslimi için tevdii mahalli tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşme ve ekleri uyarınca davacı tarafından sözleşmenin imzalandığı tarihte davalı şirket tarafından verilecek teminat senedi karşılığında 25.000,00.-TL avans ödemesinin yapılmasının akabinde, 10.03.2014 vadeli 67.000,00.-TL 10.04.2014 vadeli 67.000.-TL ve 10.05.2014 vadeli 83.000.-TL tutarlı 1. kısım çekler verilerek proje onayının alınmasının taraflarca kararlaştırıldığını, proje onayı alındıktan sonra davalı şirkete şirkete yine teminat senedi karşılığında 25.000.-TL ödenmesi ve davacı yan tarafından kuyuların hazır edilmesi halinde 60 gün içinde ve en geç 16.02.2014 tarihinde işe başlanılmasının, 16.02.2014 tarihinde işe başlanacağından en geç 15.02.2014 tarihinde de işin hızlı yürümesi için malzemelerin tamamının şantiyeye teslim edilmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalandığı tarih olan 27.11.2013 tarihinde davalıya 25.000,00 TL avans ödemesinin yapıldığı, fakat 1. kısım çeklerin hiç ödenmediğini, davalı şirket tarafından 26.03.2014 tarihinde 35.000.-TL tutarındaki malzeme sevk edildiğini, projenin 16.04.2014’te onaylatıldığını, sözleşme uyarınca en geç projenin onaylatılması tarihinde 1. kısım çeklerin davalıya verilmesinin ve 25.000 TL nakit tutarın havalesinin gerçekleştirilmesinin gerekmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davacıya ihtar gönderildiğini, davacının ise 24.04.2014 tarihli cevabı ihtarname ile proje onayının zamanında alınmadığını bahane ederek sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiş olduğunu, sözleşmede, proje onayının alınması için belirli bir zaman öngörülmediğini, proje onayının 1. kısım çeklerin verilmesi ile aynı zamanda gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını, davacı yanın kendi yükümlülüklerini yerine getirmemesine rağmen, makul sürede proje onayının alınmadığı gerekçesiyle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshinin hukuka aykırı olduğunu, sözleşme uyarınca davacının asansör kuyularını asansör montajına hazır olması halinde kuyuları tutanak ile teslim etmesi gerektiğini , projenin onaylanmasından sonra 17.04.2014 tarihinde asansör montajı işinin yapılması için şantiye sahasına gidildiğinde kuyuların hazır halde olmadığının tespit edildiğini, davacının sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, davalı tarafından şantiyeye teslim edilen mallarun kullanılmamış olup, yağışlar nedeniyle paslanmış olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; davacının taraflar arasındaki sözleşme gereği projenin onaylanmasından sonra, kuyu teslimini tutanak ile yapması ve sözleşmede belirtilen 25.000.-TL nakit ödeme ile 1. kısım işler için vermesi gereken 3 adet olmak üzere toplam 217.000.-TL’lık çeki teslim etmesi gerekirken; sözleşme gereği, daha önce gecikme için herhangi bir ihtarda bulunmaması karşısında ve sözleşmeyi kendi yükleniminde bulunan asansör kuyularının teslimini de yapmaksızın tek taraflı olarak feshinde haklı olmadığı, sözleşme kapsamında, malzemelerin şantiyeye tesliminin , işin 16.02.2014 tarihinde başlayacağı hükmü gereği bir gün öncesinde 15.02.2014 tarihinde kararlaştırılmış olup, işin başlama tarihinin de esasında proje onayına bağlanması nedeniyle uzadığı nazara alındığında, davalının proje onayından önce malzemeyi şantiyeye teslimi yeterli olduğundan ve davalının söz konusu malzemeleri 16.03.2014 tarihinde şantiyeye teslim ettiğinden bu hususun sözleşmenin feshine dayanak yapılamayacağı, davalının sözleşme gereği yükümlülüğünde bulunan proje onaylarını geciktirdiği anlaşılsa da yukarıda bahsedilen Sözleşme eki ……..i bölümünde işin süresine eklenecek gecikme hallerinin sayıldığı, buna göre çeklerin verilmesinin geciktirilmesi, proje onaylarının uzaması ve kuyu tesliminin gerçekleştirilmemesi hallerinde taşeronun yazılı olarak talep etmesi durumunda gecikme sürelerinin işin başlangıç takvimine ekleneceğinin kararlaştırıldığı, bu düzenlemeye proje onayının uzaması durumunda tarafların kusurlarına yönelik bir atıf yapılmaksızın, taşeronun talep etmesi halinde ek süre verilmesi gerektiği, davalının da projeyi onaylattığı 16.04.2014 tarihinden bir gün sonra davacıya gönderdiği ihtarname ile kuyuların tesliminin gerçekleştirilmesini, ek süre verilmesini ve onaya bağlı çeklerin teslimini talep ettiği, davacının projenin geç onaylanması sürecinde, davalıya işin geciktirildiğine dair sözleşmenin 4. maddesinde belirtildiği üzere herhangi bir ihtar göndermediği gibi, işin iş programına uygun hale getirilmesi için herhangi bir süre de tayin etmediği, bu nedenle davacının sözleşmenin feshinde haklı olmadığı, davacının sözleşmenin feshinde haksız olması sebebiyle işin başkasına yaptırılması nedeniyle uğranılan zararın tazminini ve avans olarak verilen 25.000,00 TL’nin iadesini talep edemeyeceği, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davalı tarafından inşaat mahalline teslim edilen mallar davacının malı sayılacağından malların iadesi talebinin de yerinde olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı 19/12/2013 tarihinde projeyi onaylattırması gerekirken 16/04/2014 tarihinde onaylattığını, sözleşmeyi tek taraflı haklı olarak feshettiklerini, ikinci sözleşmeden dolayı 184.000,00 TL zararları olduklarını, raporun hatalı olduğunu, 4. Maddeye göre değil, 5. Ve 15.maddeye göre fesih yaptıklarını, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin …. sayılı ilamının bu yönde olduğunu, önceliğin proje olduğunu, davalının projeyi sözleşmeden 140 gün sonra onaylattığını, davacıdan kaynaklı sözleşme süresinin uzatılması için herhangi bir sebep olmadığını, davalının malzemelerini kontrol etmediğini, hak edişlere de girmediklerini, malzemeleri teslim almadıklarını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı vekilince ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına.
3-İstinaf başvurusu nedeniyle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 02/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır