Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/1231 E. 2022/395 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-a-6 Maddesi Uyarınca Kararın
Kaldırılarak Mahkemesine Gönderilmesi)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
NUMARASI :…..

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkili ile davalı kurum arasında … … A ve B Santrallerinde ve … … Sitesinde gözetleme ve güvenlik kulubeleri inşaatının yapımı konusunda eser sözleşmesi yapıldığını, davacı tarafından tüm edim ve yükümlülükler yerine getirilmiş olmasına rağmen, taraflar arasında devam eden başkaca davalar olduğu ileri sürülerek davacı şirketin alacağının ödenmediğini, bu sebeple hakkaniyet indirimi de yapılarak davalı aleyhine alacağın tahsili amacıyla Ankara 25. İcra Müdürlüğü’nün 2019/4153 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına müvekkili lehine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; davacıya ödeme yapılmaması ve hak edişleri üzerine bloke konulmasının sebebinin yargılama süreci süren 2 ayrı dava ve bu davaların konusuyla ilgili olduğunu, bu davaların da Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/884 Esas sayılı dava dosyası ve Ankara 10. Asliye Ticaret mahkemesinin 2017/457 Esas sayılı dava dosyaları olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini, bunun mümkün olmaması halinde işbu dava dosyasının anılan dava dosyalarıyla birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “gözetleme ve güvenlik kulubeleri inşaatının yapımını konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, gerek cevap dilekçesi gerekse davalı kurumdan gelen müzekkere cevabı içeriğine göre bu eser sözleşmesinin uygulanması ve sonrasındaki evrelerle ilgili olarak taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı, davalının ödeme yapmamaya gerekçe olarak davacının davalı idareye yaptığı başkaca 2 iş nedeniyle başkaca mahkemelerde dava konusu yapılan davacıya ait borçları gösterdiği, ancak getirtilen ilgili dosyaların incelenmesinde her ne kadar tarafları aynı olsa da dosyalarda tarafların konumunun farklılığı, farklı ihalelerden kaynaklı alacak istemlerinin varlığı birlikte değerlendirildiğinde eldeki dava ile diğer davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunmadığı ayrıca bekletici mesele yapılmasına ilişkin olarak da bu dosyaların sonucunun beklenilmesinin eldeki dava dosyasına fayda sağlanmayacağı, HMK’nun 30. maddesinde düzenlenen usul ekonomisi ilkesine göre de bu dosyaların sonucunun beklenmesinin gerekli olmadığı, borcun/alacağın doğumu ve miktarıyla ilgili taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı ve buna göre davalının ödememe ve borca itiraz gerekçelerine ve savunmalarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesi ile, davanın kabulüne, Ankara 25. İcra müdürlüğünün 2019/4153 E. Sayılı takip dosyasına davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı idarenin davacıdan başka işler sebebi ile, kesinleşmiş alacakları bulunduğunu, YİGŞ’nin 39 ve 40 maddeleri uyarınca yüklenicinin idareye olan kesin hakediş borcu olduğunda idarenin yüklenici hakediş alacaklarından kesinti yapabileceğini, “yüklenicinin idareye olan borçları” ifadesinin sözleşme ayrımı yapmadığını, dava konusu iş ile ilgili sözleşme olmasının şart teşkil etmediğini, idarece yapılan kesinti işleminin mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 13/06/2018 tarihli sözleşme ile davacı davalıya güvenlik kuleleri ve gözetleme kuleleri yapmayı taahhüt etmiştir. Taraflar arasında söz konusu işin sözleşme şartlarına uygun olarak yapılıp teslim edildiği hususunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı iş sahibinin başka sözleşmeler çerçevesinde alacaklı olduğunu iddia ettiği ve Ankara 2 ATM’nin 2017/837 esas ile Ankara 10 ATM’nin 2017/457 esas sayılı dosyalarının iş bu davaya etkisi hususunda toplanmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 139. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre; iki kişi, karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise herbiri alacağını borcuyla takas edebilir. Mahsup itirazında bulunabilmek için cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi zorunlu olmadığı gibi karşı dava açılarak talep edilmesi de zorunlu değildir. Mahsup talebi itiraz niteliğinde olduğundan yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mevcut delillere göre anlaşılması halinde mahkemece de kendiliğinden gözetilir. (Yargıtay 15. HD. 15.07.2010 T. 2010/3016 E. 2010/4126 K.) TBK’nın 139. maddesi gereğince iki kişi karşılıklı olarak bir miktar parayı veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise iki tarafın her biri borcunu alacağı ile takas edebilir. Takas borcu sona erdiren nedenlerden biridir. Takas karşı dava olarak ileri sürülebileceği gibi def’i olarak da ileri sürülebilir. Davalı tarafın süresinde sunduğu cevap dilekçesindeki beyanları dikkate alındığında, davalının Ankara 2 ATM’nin 2017/837 Esas sayılı dosyası ile birleştirilen Ankara 6 ATM’nin 2017/884 Esas ve Ankara 10 ATM’nin 2017/457 Esas sayılı dosyalarındaki alacakları nedeniyle davaya konu alacağa bloke konulduğu yönündeki savunma takas talebi mahiyetinde olup, mahkemece incelenip değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafın bahsettiği söz konusu dosyalarının getirilip incelenmesi, birer suretlerinin dosya kapsamına eklenilmesi ve takas şartlarının oluşup oluşmadığının Yargıtay içtihatları çerçevesinde irdelenmesi gereklidir. Eksik inceleme suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle eksik inceleme ve değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esası incelenmeksizin kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip karara bağlanması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/208 Esas, 2020/316 nolu kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde incelenip, karara bağlanmak üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
5-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek yeni kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

…..