Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/1197 E. 2022/347 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
…..
…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE … MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2020
NUMARASI …….
DAVANIN KONUSU : Alacak / Tespit (… … … Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 05/04/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2022

Taraflar arasında görülen Alacak / Tespit (… … … Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı birleşen dosya davalısı vekili; müvekkili şirketin ……. adresinde apartmanın eski 3 numaralı dairesinin maliki olduğunu, … maliklerince genel kurul yapılarak kentsel dönüşüm kapsamında yerin yıkılarak yenisinin yapılması yönünde karar aldıklarını, binaya riskli yapı raporu alındığını, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/43 D.İŞ sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, müvekkili şirketin yokluğunda davalı ile Ankara 25. Noterliği’nin 12.03.2014 tarihli arsa payı … sözleşmesi yapıldığını, davalı şirkete ihtarname gönderilerek dairenin konumunun muhafaza edilmesinin istendiğini, müvekkili şirket tarafından işin sürüncemede kalmaması bakımından sözleşmenin imzaladığını, Ankara 18. Noterliği’nin 14.07.2014 gün ve ….. yevmiyeli arsa payı … sözleşmesinin imzalandığını, davalı şirkete vekaletname verildiğini, gelişmeler sonucu müvekkili şirkete zemin … yola cepheli daire verileceğinin anlaşıldığını, sözleşmenin 1.1 maddesine göre her bir … maliki aynı konumda ve cephede kalacak şartına ve 22. Maddesinde belirlenen çekincelere uymadığını, verilecek dairenin tespitteki daire konumuna uymadığını, dairenin konsul altında kaldığını ve güneşten yeterince yararlanamadığını, üst … normal dairelerden 22,12 m2 küçük olduğunu, ekonomik değerinin daha düşük kaldığını belirterek yıkımdan önceki davacıya ait daire ile yıkımdan sonra yeni yapılan daire arasındaki ekonomik değer farkı 85.000 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan inşaatın bitimi öngörülen tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı birleşen dosya davacısı vekili; Davacının da … malikleri arasında bulunduğu Ankara ….. bulunan binanın 01.01.1957 tarihinde yapıldığını ve riskli yapı olarak tespit edildiğini, binanın yıkılıp yeniden yapılması için 7 … malikinden 6 sı ile Ankara 25. Noterliği’nin 12.03.2014 gün ve ….. yevmiyeli düzenleme şeklinde satış vaadi ve arsa payı … … sözleşmesi yapıldığını, bilgi sahibi olmasına rağmen sadece davacının bu sözleşmeyi imzalamadığını, gerek davacının gerekse diğer … maliklerinin binayı boş olarak taraflarına teslim ettiğini, yeni imar mevzuatına uygun şekilde ancak giriş katları üzerinden itibaren çıkma yapılması gereğine uygun şekilde binanın inşa edildiğini, yeni binada davacıya ait dairenin piyasa rayiçlerine göre 100/500 değer kazandığını, davacıya ait dairenin eski binada giriş katında olduğu gibi yeni binada da giriş katında bulunduğunu, eski dairenin 92,50 m2 olmasına rağmen yeni binada dairenin 109,55 m2 olduğunu, boydan boya balkon yapıldığını, ışık ve güneş bakımından bir farklılık olmadığını, asansör ve kapalı otopark açısından kalitenin ve farklılıkların net bir şekilde görüldüğünü, belediye tarafından riskli yapının yıkılacağı bildirilmesi üzerine davacının şirkete müracaat ederek sözleşmeyi imzaladığını, davanın haksız açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, birleşen davada Sözleşmenin 22. Maddesinin kesin hükümsüzlüğünün tespitini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; Tarafların tacir olup, basiretli bir tacir olarak sözleşme yaptıkları, davalının edimlerini yerine getirdiği, yeni imar mevzuatının tüm imkanlarını kullanarak daire sahipleri için sağlanabilecek en geniş daire genişliğini sağlayarak proje hazırladığı, davacının dairesinin de genişlediği ancak diğerlerinin artışının gerisinde kaldığı, İmar mevzuatına göre 1,50 m çıkma yapma hakkına sahip olan zemin üstü daireler ile çıkma yapma hakkına sahip olmayan davacının zemin katta bulunan dairesinin eşit şartlarda olduğunu düşünülmesi, buna göre de davacının dairesinde, zemin üstünde bulunan diğer dairelere göre metrekare eksikliği olduğundan bahisle davalı yükleniciyi tazminattan sorumlu tutmanın , diğer daire sahiplerinin kazanımları göz önüne alınarak hakkaniyete uygun görülmediği, zemin katta olması sebebi ile daha fazla genişlemesi mümkün olmadığından davalının davacıya tazminat ödeme yükümlüğü olmadığı kabul edilerek asıl davanın reddine, birleşen dava bakımından ise sözleşme ifa edildiğine, imalat tamamlandığına göre sözleşmenin 22. Maddesinin geçmişe etkili olarak hükümsüzlüğünün tespiti istenemeyeceğinden birleşen davanında reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı birleşen dosya davalısı … … Ve … …. Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının … … … Sözleşmesine iştirak etmediğini, apartman yıkılmadan önce tüm dairelerin aynı büyüklükte olduğunu, taleplerin dikkate alınarak davalı yüklenici ile 14/07/2014 tarihli … … … Sözleşmesi imzalandığını, yıkım öncesi ve … … … Sözleşmesi sonrası tespit yaptırdıklarını, … nedeniyle kayıplarının olduğunu, davacının dairesinin diğer dairelere oranla %31 daha küçük olduğunu, dairenin yol kotunun altında kaldığını, 85.000,00 TL değer kaybı olduğunu, davalının … … … Sözleşmesi şartlarına uygun daire inşa etmediğini, bu konuda bilirkişi raporları arasında ihtilaf olmadığını, birleşen davanın haksız olduğunu, haklılıklarının ortaya çıktığını, diğer dairelerin çıkma altı olmadığını, m² ve arsa payı olarak zararda olduklarını belirterek asıl dava yönünden verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı birleşen dosya davacısı … Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; birleşen davada verilen red kararının hukuka aykırı olduğunu, davacı dışındaki arsa sahipleri ile 12/03/2014 tarihinde 2/3 çoğunlukla … … … Sözleşmesi imzalandığını, daha sonra davacı ile imzalanan 14/07/2014 tarihli … … … Sözleşmesi’nin 22. Maddesinin….. aykırı olduğundan hükümsüzlüğün tespitinin gerektiğini, davacının dairesinin diğer dairelerle aynı konum ve büyüklükte olduğunu, davacının eski dairesinin yol kotundan 2 metre yüksek olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının dairesinin… uygun olduğunu, … … … Sözleşmesi’nin 22. Maddesinin mutlak butlan ile yok hükmünde olduğunu belirterek birleşen dava yönünden verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava ve birleşen dava, … … … Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak ve Tespit istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davaların reddine dair verilen karara karşı taraf vekillerince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır.
Asıl dava yönünden Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, davacı birleşen dosya davalısı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosya yönünden; birleşen dosya davacısı vekili tarafından taraflar arasındaki … … … Sözleşmesinde 22. Maddenin kesin hükümsüzlüğünün tespiti talep edilmiş ise de söz konusu talep eda hükmü içermediği gibi asıl davada uyuşmazlık konusunun çözümünde Sözleşme hükmü olarak zaten değerlendirileceğinden tespit talebinde hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru görülmemiş; davalı birleşen dosya davacısı vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeple kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak Dairemizce birleşen davanın usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A) ASIL DAVA YÖNÜNDEN
1- Davacı birleşen dosya davalsı … ……. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı birleşen dosya davalısı yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacı birleşen dosya davalısı … … Ve … Limited Şirketi’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı birleşen dosya davalısı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve istinaf kanun yoluna başvurma harcının kendi üzerinde bırakılmasına, artan avansların yatıran taraflara iadesine,
B) BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
1-Davalı birleşen dosya davacısı … Şirketi vekilinin birleşen dosya yönünden istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- ANKARA 12. ASLİYE … MAHKEMESİ’nin … Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3- Birleşen davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
4- Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 26,30 TL harcın davalı birleşen davacı … Şirketi’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Birleşen dosya davalısı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosya davacısı … Şirketinden alınarak birleşen dosya davalısı … … Ve … Limited Şirketine verilmesine,
6- Birleşen dosya davacısının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Gider avansından bakiye kısmın yatıran taraflara iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
8-Davalı Birleşen dosya davacısı … Şirketi’nden alınan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

……