Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/1171 E. 2022/219 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ
(İnceleme aşamasında / Duruşmasız)
(HMK. 353/1-b-2 Kararın Kaldırılarak
Yeniden Hüküm Kurulmasına)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
NUMARASI …..

DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesine Dayalı İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/03/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme neticesinde;
İDDİA :
Davacı vekili; müvekkilinin, 19.09.2000 tarihinde … … A.Ş Genel Müdürlüğü tarafından ihale edilen “…. işinin ihalesini kazanarak yüklenici sıfatıyla işi üstlendiğini, söz konusu … Barajı İnşaatının kontrollük hizmeti … IV. Bölge Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, müvekkilinin şartname dahilinde kesin ve ek kesin teminat mektupları verdiğini, davalının mezkur baraj ile ilgili yapılması gereken ilave işler için gerekli keşif artışı ve süre uzatımını vermeyerek söz konusu … baraj inşaatının tasfiye edilmesini talep ettiğini ve sebepsiz yere geçici kabul işlemlerini yapmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu imalat ve ihzaratlardan doğan alacaklarını da ödemediğini bu nedenle, 2007/396 Esas sayılı dosyası ile Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde dava açıldığını, mezkur davanın, mahkemenin 2005/404 E. Sayılı dosyası ile birleştirildiğini, ve 2005/404 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın bozulması üzerine, dosyanın 2014/994 E. sayılı dosyası üzerinden yürüdüğünü, 24.05.2016 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 30.10.2017 tarih ve 2017/1703 E., 2017/3660 K. sayılı kararıyla …ı” kalemi dışındaki alacak kalemleri yönünden onaylanarak kesinleştiğini, kesinleşen alacak tutarının da davalı tarafından ödendiğini, müvekkilinin mezkur iş için 10 adet banka kesin teminat mektubu verdiğini, bu teminat mektuplarının toplam tutarının 559.187,03-TL olduğunu, davalının işi tasfiye etmediğini, teminat mektuplarını da iade etmediğini, ancak açılan davanın davacı lehine sonuçlanması üzerine banka teminat mektuplarını 05.02.2018 tarihinde iade ettiğini, davanın açıldığı 29.03.2007 tarihinden 05.02.2018 tarihine kadar, banka teminat mektupları devre komisyonları bedeli olarak toplam 161.331,38-TL tutarında ana para komisyon ödenmek zorunda kaldıklarını, dönemsel ödeme tarihlerinden 05.02.2018 tarihine kadar ticari avans faiziyle hesaplandığında 113.660,38 TL faiz hesaplandığını, müvekkili şirket tarafından Ankara 56.Noterliğinin 28.02.2018 tarih ve 032339 Yevmiye numarası ile davalı şirkete ihtarname çekildiği, bu ihtarnamede “Yukarıda izah edilen hususlar çerçevesinde, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere, söz konusu komisyon tutarlarının ödendikleri tarihten itibaren hesaplanmış olan ticari avans faiziyle birlikte oluşturduğu toplam 439.258,07 TL’nin 10 gün içerisinde aşağıda belirtilen banka hesap numarasına yatırılmasını, aksi takdirde gerekli hukuki yollara başvuracağımızı ve maruz kalınacak tüm yargılama ve icra giderleri ile vekalet ücreti faiz vb. tüm diğer masrafların tarafınızdan ayrıca tahsil edileceğini ihtaren bildiririz.” denildiğini, ihtarnamenin davalı şirkete 05.03.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından 10 gün içerisinde ödeme yapılmadığını, bunun üzerine Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2018/8613 E. Nolu dosyasıyla alacağın tahsil etmek için takip başlatıldığını, ancak borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddi gerektiğini, müvekkili şirketin davacıya teminat mektuplarından kaynaklanan her hangi bir borcu olmadığını, davacı şirket tarafından Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2005/404 E. Sayılı dosya nezdinde 26 ve 27 nolu hakedişlerinden haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan eksik ödemelerin ödenmesi talepli dava ikame edildiğini, davacı tarafından 29.03.2007 tarihinde davalı müvekkilinin borcunu ifa etmemesi sebebiyle oluşan müspet zararlardan teminat mektubu devre komisyonu karşılığı alacağının, şantiye şefi ve iki kişiden olaşan bekçilik hizmetleri karşılığı alacağının şantiye tesisleri masrafları alacağının, gelir vergisi stopaj alacağının ve imalat ve ihzarat bedeli alacaklarıyla imalat ve ihzaratların Eskalasyon ve fiyat farkı alacağının ödenmesi talebiyle Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2007/396 E. Sayılı dosyası nezdinde bir dava daha ikame edildiğini, açılan bu davanın, Ankara Asliye 9.Ticaret Mahkemesi 2005/404 E.sayılı dosya ile birleştirildiğini, eksik kalan işleri tamamlamayan ve geçici kabul için hazırlık çalışmaları dahi yapmayan davacı şirket aleyhine, sözleşme konusu işte eksik ve kusurlar bulunduğu gerekçesi ile 03.06.2008 tarihinde Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2005/404 E.Sayılı dosyası ile birleşen 2008/313 E.sayılı dosya ikame edildiğini, birleştirilen bu dosyalarda ilk olarak verilen 06.03.2013 tarih 2005/404 E. 2013/115 K. sayılı kararda, Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/313 Esas sayılı davasının reddine, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/396 Esas sayılı davasının reddine, Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/404 esas sayılı davanın kabulü ile 325.000.TL’nin 5.000.000.-TL’si için 29.07.2005 tarihinden 320.000.-TL’si için 01.11.2006 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine” karar verildiğini, davalı tarafça söz konusu kararın temyizi üzerine Yargıtay 15.HD’nin 31.03.2014 tarih ve 2013/2972 E.sayılı 2014/2196 K.Sayılı ilamı ile kararın bozulduğunu, Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/994 E. numarasını alan bu dosyada 2016/342 K. 24.05.2016 tarihinde, 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/404 E.sayılı davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesi sebebiyle bu dosyadan başkaca bir karar verilmesine yer olmadığını, yine mahkemece verilen 06.03.2013 tarih, 2005/404 E. 2013/115 K.sayılı kararla Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/313 E. Sayılı davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesi sebebiyle bu dosyadan başkaca bir karar verilmesine yer olmadığı, birleşen 2007/396 E.sayılı dosyası açısından ise: Davalı …Ş.’nin tasfiyenin kabulü ile tasfiye kesin hesabının yapılmasından sorumlu olduğu kabul edilerek yapılan tasfiye hesabı neticesinde, davanın kabulü, teminat mektubu devre komisyonu alacağı olarak hesaplanan 27.201,00 TL için, 2.725.00-TL’ye dava tarihi olan 29.03.2007 tarihinden itibaren ve 26.929,00 TL’ye ise ıslah tarihi olan 08.03.2010 tarihinden itibaren, şantiye şefi ve iki kişiden olan bekçilik hizmetleri karşılığı alacağı olarak hesaplanan 52.105.00-TL için 521,00 TL’ye dava tarihi olan 29.03.2007 tarihinden itibaren ve 51.584,00 TL’ye ise ıslah tarihi olan 08.03.2010 tarihinden itibaren, şantiye tesisleri masrafları karşılığı olarak hesaplanan 30.103,00 TL için: 301,00 TL’ye dava tarihi olan 29.03.2007 tarihinden itibaren ve 29.802,00 TL’ye ise ıslah tarihi olan 08.03.2010 tarihinden itibaren,…..Faizi karşılığı alacağı olarak hesaplanan 248.230,00 TL için, 2.482.00-TL’ye dava tarihi olan 29.03.2007 tarihinden itibaren ve 245.748,00 TL’ye ise ıslah tarihi olan 08.03.2010 tarihinden itibaren, 2004 yılı birim fiyatlarına göre yapılan ihzaratlardan ve ödenmeyen imalatlardan doğan alacaklar olarak hesaplanan 496.787,55 TL için; 4.383,00 TL’ye dava tarihi olan 29.03.2007 tarihinden itibaren ve 492.404,55 TL’ye ise ıslah tarihi olan 08.03.2010 tarihinden itibaren, Değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulduğunu, bu karar temyiz yoluna başvurulmuş, temyiz talebi üzerine Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 30.10.2017 tarihli 2017/1703 E. 2017/3660 Karar sayılı kararında özetle “ Davalı Birleşen 2008/313 Esas sayılı dosya davacısı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddine, davalı-birleşen 2008/313 Esas sayılı davacısı iş sahibinin diğer temyiz itirazlarının reddine, diğer bentler uyarınca tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2.bent gereğince iş sahibi, 3.bente göre de yüklenici yararına bozulmasına” karar verildiğini, kararın ardından Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin bozma dışı hususlar bakımından vermiş olduğu temyiz itirazlarının reddine ilişkin kararın kaldırılarak bu hususlar yönünden de Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/994 E. 2016/342 K. 24.05.2016 tarihli kararın bozulması talebiyle karar düzeltme yoluna başvurulduğunu, davaya konu sözleşmeye ilişkin açılan davaların halen derdest olduğunu, bu kapsamda Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/994 E.sayılı bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davaya konu teminat mektuplarının iadesi ve devre komisyon bedellerine ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Kesin Teminat ve İadesi” başlıklı 5.maddesinde; “… kesin teminat, taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun biçimde yerine getirilmesinden, kesin kabulün yapılması ve müteahhidin bu işten dolayı hiçbir borcunun olmadığı tespit edildikten sonra S.G.K Kurumundan da ilişiksizlik belgesi getirme şartı ile iade edileceği kararlaştırılmıştır.” Şeklinde açık hüküm bulunduğunu, geçici ve kesin kabul yapılamadığını, kesin hesabının yapılamamasında müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; “davacının 19/09/2000 tarihli “II….” işinin ihalesini kazandığı, 23 maddelik sözleşme imzalandığı, davacı tarafça sözleşme ve iş artışları gereği 1 adet kesin ,9 adet ek artış kesin teminat mektubu verildiği, 26 ve 27 nolu … edişlerden 509.734,70 TL- 509.734,70 TL ihrazat kesintisi yapıldığı, davacı yüklenicinin 29.11.2004 tarihli yazısıyla %20,45 oranında keşif artışı talebinde bulunduğu, davalı iş sahibi … A.Ş. nin ise keşif artışını kabul etmediği , geçici kabulün yapılarak tasfiye işlemlerinin yapılmasını kontrol makamı olan …’den talep ettiği, … ve yüklenici tarafından 14.11.2005 tarihli durum tespit tutanağı düzenlendiği, davacı yüklenicinin 10.03.2006 tarihinde … Genel Müdürlüğü’ne hitaben geçici kabul yapılması talebinde bulunduğu, … tarafından davalı …Ş.’den geçici kabul heyetinin oluşturulması talebinde bulunulduğu , bu talebin sonuçsuz kaldığı, işin geçici kabul aşamasına geldiğinin yüklenici tarafından iş sahibine bildirildiği, ancak iş sahibi … A.Ş. tarafından yüklenicinin iş artış talebi kabul edilmeksizin tasfiye kararı alındığı, bu işlemin yazışmalara rağmen yapılamadığı, Davalı iş sahibinin işin tasfiyesine yönelik iradesini beyan etmesine rağmen bundan kaçınması doğru olmadığı kabul edilerek Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/994 E,2016/342 K ilamı ile işin tasfiyesinin ve “…Teminat mektubu devre komisyonu alacağı olarak hesaplanan 27.201,00 TL için; 272,00 TL’ye dava tarihi olan 29.03.2007 tarihinden itibaren ve 26.929,00 TL’ye ise ıslah tarihi olan 08.03.2010 tarihinden itibaren, …. Değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine….” hükmedildiği, kararın Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2017/1703 E, 2017/3660 K sayılı ilamı ile tasfiye ve teminat mektuplarına ilişkin hükmün onanması ile taraflar açısından kesinlik kazandığı, bu aşamada teminat mektuplarının davalı tarafça 05/02/2018 tarihinde davacı tarafa iade edildiği, işin tasfiyesi nedeniyle davacının 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin dava tarihinden teminat mektuplarının iade edildiği tarihe kadar olan devre komisyon bedelleri ile ana para faizlerine hak kazandığı Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/404 E, 2013/115 K sayılı, 2014/994 E,2016/342 K sayılı ilamları ,Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 2013/2972 E, 2014/2196 K sayılı, 2017/1703 E, 2017/3660 K , 2018/224 E,2018/4912 K sayılı ilamları, bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile anlaşılmakla Kesin kabulü yapılmayan ve fesih edilmemiş işte henüz zamanaşımı süresi işlemeye başlamayacağı, teminat mektuplarının 05/02/2018 tarihinde iade edilmiş olması nedeniyle zaman aşımının gerçekleşmediği” gerekçesi ile, davanın kabulüne, 161.331,98 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; teminat mektuplarının iadesi koşullarının taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5. maddesine göre oluşmadığını, teminat mektupları komisyon bedellerinden davalının sorumlu tutulamayacağını, geçici ve kesin kabulün yapılmadığını, teminatın iadesine karar verilmeyeceğini, mahkeme kabulünde dahi davalının teminat mektubu komisyon bedellerinden sorumlu tutulabileceği en erken tarihin davacının teminat mektuplarının iadesi talebinde haklı olduğunun yargı kararı ile de kesinleştiği tarih olabileceğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli nitelikte olmadığını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını ileri sürerek, yerel mahkemenin kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 19/09/2000 tarihli sözleşme ile davacı “II….” işini üstlenmiştir. Davacının keşif artışı ve süre uzatımı talep etmesi üzerine davalı taraf bu talebi kabul etmemiş ve işin tasfiyesine karar vermiştir. Davacı taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalıya teminat mektupları verdiğini, Ankara 9. ATM’nin 2014/994 Esas sayılı dosyası ile açtığı davaların kabul edildiğini, davalının teminat mektuplarını mahkeme kararı üzerine 08/02/2018 tarihinde iade ettiğini ancak, teminat mektupları için komisyon bedelleri ödediklerini iddia ederek, komisyon bedeli olarak ödenen 161.759,18 TL asıl alacak ve 113.660,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 274.992,36 TL üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise, sözleşmenin 5. maddesine göre; teminat mektuplarının kesin kabulün yapılması, yüklenicinin bir borcunun olmadığının tespit edilmesi ve SGK ilişiksiz belgesi getirilmesi halinde iade edilebileceğini, kesin kabulün yapılmadığını, SGK ilişiksiz belgesi de getirilmediğini, davacının verdiği teminat mektupları sebebi ile bu aşamada alacak talep etmesinin yersiz olduğunu savunmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı tarafça istinaf edilmiştir.
1-Mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek, yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçe ile karar verilmiş olduğu gözetilerek, aşağıdaki bendin dışında kalan hususlarda bir yanlışlık görülmemiştir.
2- Davalının takip öncesi faiz yönünden yaptığı istinaf itirazı incelendiğinde; Ankara 9. ATM’nin 2014/994 (2005/404) Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde, asıl dava yönünden davacı yüklenicinin 26 ve 27 nolu hakedişlerden yapılan kesintilerin iadesi ile ilgili talebi yönünden davanın kabulü ile, 325.000,00 TL’nin davalıdan alınarak, davacı yükleniciye verilmesine karar verilmiş, birleştirilen 2007/396 Esas sayılı dosya için ise, yüklenicinin davasının kabulü ile, teminat mektubu devre komisyon alacağı olarak hesaplanan 27.201,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş olup, dosya kapsamından kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davacı iş bu davada da sözleşme çerçevesinde verdiği teminat mektupları sebebi ile ödediği komisyon bedellerini ve bunların faizlerini talep etmektedir. Mahkemece bilirkişi raporu alınarak, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda, davacı yüklenicinin ödediği teminat mektubu komisyon bedelleri 161.759,18 TL olarak belirlenmiş, söz konusu teminat mektupları için yapılan ödemelerin tarihleri dikkate alınarak, her bir ödeme tarihinden iade tarihine kadar avans faizi hesabı yapılmış ve faiz miktarı da 114.446,71 TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece davacının talebini dikkate alarak, 161.759,18 TL asıl alacak ve 113.233,18 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 101. maddesinin I. bendine göre (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 117.md) sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Ya da aynı maddenin II. bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda ödeme tarihi kesin olarak belli değildir. Davacının gönderdiği Ankara 56. Noterliğinin 26/02/2018 tarih ve 32339 yevmiye numaralı ihtarnamesi ise davalıya 06/03/2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup, verilen 10 günlük ödeme süresi sonunda davalı 17/03/2018 tarihinde temerrüde düşmüştür. Davacı, davalıyı söz konusu ihtar öncesinde temerrüde düşürmüş değildir. Bu nedenle, teminat mektupları sebebi ile komisyon bedellerinin ödendiği tarihlerden teminat mektuplarının iade edildiği tarihe kadar, faiz hesaplanması doğru olmamıştır. Davacı, davalıyı temerrüde düşürdüğü 17/03/2018 ile, takip tarihi olan 20/07/2018 tarihleri arasındaki dönem için ancak, avans faizi talep edebilir. Faiz formülü uygulandığında söz konusu 4 ay 3 günlük dönem için 6.308,61 TL avans faizi istenebilecektir. Davacının takip öncesi talep edebileceği avans faizi miktarı 6.308,61 TL olup, Dairemizce bu husus dikkate alınarak, 161.759,18 TL asıl alacak ve 6.308,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 168.067,79 TL üzerinden itirazın iptaline ve teminat mektubu komisyon bedelinin likit olması nedeni ile, davacı lehine asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş, davacının kötüniyet ile fazla miktar üzerinden icra takibi başlattığı sübut bulmadığından, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HMK.’nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse “düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden, diğer bir ifade ile kanun koyucu, temyiz kanun yolunda Yargıtay tarafından verilebilen, yerel mahkeme hükmünün gerekçesinin değiştirilerek düzelterek onanması kararını, istinaf mahkemeleri için öngörmeyip, bu halde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiğini düzenlediğinden, Dairemizce davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK.’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/567 Esas, 2020/695 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2018/8613 esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, davalının 161.331,98 TL asıl alacak ve 6.308,61 TL takip öncesi faiz olmak üzere, toplam 168.067,79 TL’lik alacak miktarına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin bu miktar alacak üzerinden ve takip tarihinden sonra asıl alacak miktarına avans faizi işletilmek sureti ile kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Asıl alacak tutarı 161.331,98 TL üzerinden % 20 inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
6- Alınması gereken 11.480,71 TL nispi harçtan, peşin yatırılan 4.696,19 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.784,52 TL’nin davalıdan alınarak, hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça peşin yatırılan 4.696,19 TL harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yapılan 7.689,29 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 4.699,48 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafça yargılama olarak yapılan toplam 51,50 TL’den davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 20,02 TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 19.916,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
11-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince hesaplanan 14.107,83 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
12-Davalı vekili tarafından yatırılan 4.696,18 TL istinaf karar harcının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
13-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 32,50 TL dosya gönderme masrafı olmak üzere toplam 181,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 10/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….