Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/1135 E. 2022/328 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2020/1135 – Karar No:2022/328

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31. HUKUK DAİRESİ

(İnceleme Aşamasında Kararın Kaldırılarak Dosyanın Mahkemesine Gönderilmesi HMK 353/1-a.6 md)
ESAS NO : 2020/1135
KARAR NO : 2022/328

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2020
NUMARASI : 2018/297 E-2020/318 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

BİRLEŞEN DAVA : ANKARA 12. AS. TİCARET MAHKEMESİ 2019- 207 ESAS

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin davada mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında yapılan yazılı olmayan sözleşmeye göre, müvekkili Şirket tarafından davalı şirketin … Kenti … Bölgesi … ADA ve … ADA statik betonarme Uygulama Projelerinin hazırlanması keşif ve metraj dosyalarının hazırlanması, … Kenti … Bölgesi … ADA ve … ADA Elektrik Uygulama Projelerinin hazırlanması ile ihaleye esas dökümanlar ve keşif montaj dosyalarının hazırlanması, … Kenti … Bölgesi … ADA ve … ADA avan projelerinin yenilenmesi, uygulama projelerinin hazırlanması, 3D görsellerinin hazırlanması ve projelere esas keşif metraj ve ihale dökümanlarının hazırlanması, 180 ve 182. Adaların avan projelerinin hazırlanması, ilgili bakanlık ve idareler ile proje süreçlerinin takibi, yürütülmesi, hizmetlerinin sağlanması işlerinin yapıldığını, bu işler karşılığı müvekkil şirkete aylık 80.000,00-TL + KDV ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, davalı tarafından sadece 85.000,00-TL lik ilk ödemenin yapıldığını, daha sonra ödeme yapılmadığından davalıya 21.03.2018 tarih, … nolu 47.790,00-TL bedelli ve 21.03.2018 tarih, … nolu 120.360,00-TL bedelli faturalar düzenlenerek gönderildiğini, davalının faturaları iade ettiğini, bu kez alacağın tahsili için davalı hakkında Ankara 6. İcra Müdürlüğü 2018/4323 e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, haksız itiraz nedeniyle şimdilik 70.000 TL bakımından itirazın iptali takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini; birleşen davada, aynı takibe konu olan 98.150,00-TL için itirazın iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından her ne kadar müvekkiline çeşitli projeler kapsamında hizmet verildiği belirtilmekte ise de; verildiği iddia olunan hizmetin ispatlanması gerektiğini, Yargıtay kararlarına göre fatura düzenlenmesi ve tebliğ edilen bu faturaya süresinde itiraz edilmemesinin tek başına alacağın varlığını göstermeyeceğini, kaldı ki faturaya da itiraz edildiğini, alacağın likit olmadığını belirterek, davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davalının akdi ilişkiyi inkar edip yaptığı ödemenin dava dışı … Mimarlığın isteği üzerine yaptığını beyan etmiş ise de, davacının bir faturayı davalı adına düzenlendiği, davalı da ödemeyi yaptığı, davalı şirket yetkilisinin sözlü yargılama aşamasındaki beyanından anlaşıldığı üzere, işin kamu ihalesi olması sebebi ile asıl işveren ile yapılan sözleşmede birden fazla alt taşeron çalıştırmanın yasak olduğu, davacının çizdiği projeleri ihale makamının izin verdiği şekilde dava dışı … Mimarlık mimarının imzaladığı, … Mimarlığın işi yapmış gibi göründüğü ama aslında davacının yaptığı, ihale makamına karşı muvazaalı işlem yapıldığının anlaşıldığı, davacının yemin teklifi üzerine davalı tarafın meseleyi sulhen neticelendirmek istemesinin de akdi ilişkinin kurulduğunun kanıtı olarak kabul edildiği, davalının dava dışı … Mimarlığa takipten sonra ödeme yapmış olmasının davalıyı davacıya karşı borçtan kurtarmayacağı, davacının yaptığı projelerin … Mimarlık tarafından kullanılmış olmasının yapılan işin kabul edilebilir nitelikte olduğunu gösterdiği, … Mimarlığın davalı şirket yetkilisine söylediği şekilde işlerini iyi yapmadıkları iddiasının ispat edilmediği ve bilirkişi raporuna göre işin yapıldığı, hal böyle olunca yapılan iş karşılığı davacının bedele hak kazandığı, netice olarak davacının takibe konu ettiği faturalarda belirlenen miktar kadar iş yaptığı, davalının davacıya bu miktar borcu olduğu, usul hükümleri gereğince asıl ve birleşen dava için ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekir ise de, asıl ve birleşen davanın tek bir icra dosyası ile alakalı itirazın iptali davası olduğu, asıl davanın kısmi dava olarak açılıp, sonradan ek dava açılarak birleştirilmesinin hukuken mümkün olduğu ancak ayrı ayrı vekalet ücreti takdirinin hakkaniyete uygun olmayacağı gerekçesi ile davanın ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında müvekkil şirket ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki veya akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, zira ilk derece mahkemesince alınan raporda sayın bilirkişiler tarafından belirtildiği üzere müvekkil firmanın davacı firma ile doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmadığını, davacı tanıklarının beyanları ile de sabit olduğu üzere dava konusu işte davacı firmanın … firması ile ilişkisi bulunduğunu, davanın reddi gerekmekte iken, ilk derece mahkemesince ve kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte sulh görüşmesi yapılması, ihale makamına karşı muvazaaya girişildiği gibi bir takım farazi değerlendirmeler ile davanın kabulüne karar verilmesinin kabul edilemez olduğunu, davacı firma tarafından bildirilen tanık …’ün beyanında; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığını açıkça söylediğini, ticari hayatın olağan akışı içerisinde alt yüklenicilere asıl yüklenici tarafından doğrudan ödeme yapılmasının da sıkça karşılaşılan bir durum olduğunu, işin bedelinin … Mimarlık isimli firmaya ve davacı firmaya tamamen ödendiği sabit iken ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi ile müvekkilinin ödediği meblağı yeniden ödemeye mahkum edildiğini, faturalara itiraz edildiğini, ilk derece mahkemesince usulüne uygun şekilde müvekkil şirket yetkilisine yemin teklifinde bulunulmuş olmasına rağmen herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin yemine ilişkin ara karardan dönülmesinin usule aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasında eser sözleşmesi kurulup kurulmadığı ve işin davacı tarafından davalıya teslim edilip edilmediği konusunda toplanmaktadır.
Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında (Yargıtay 15. HD. 2007/6533 E, 2008/1487 K; 2008/1494 E, 2008/5088 K) bir kısım ödemenin yapılmış olması ve bu ödemenin taraflar arasındaki başka bir işe yönelik olduğunun kanıtlanamaması durumunda, yanlar arasında eser sözleşmesinin kurulduğu kabul edilmektedir.
Ancak; somut olayda davalı, dava konusu işe yönelik sözleşmenin dava dışı … firması ile yapıldığını, davacının … firmasının taşeronu olduğunu, işin bedelinin dava dışı … firmasına tamamen ödendiğini savunmaktadır.
Dosya kapsamından, davacı tarafından davalıya dava konusu iş ilgili olduğu belirtilen 3 adet fatura kesildiği, bunlardan 10/07/2017 tarih 100.300,00 TL miktarlı ilk faturanın davalı tarafından ödendiği; 21/03/2018 tarih 120.360,00 TL ve 21/03/2018 tarih 47.790,00 TL miktarlı son iki faturanın ise, davalı tarafından iade edildiği, ödenmediği, bunun üzerine davacı tarafından takibe konulduğu, itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, faturaya itiraz edilmiş ise, fatura tek başına akdi ilişkiyi kanıtlar nitelikte değildir (Yargıtay 15 HD 2019/3926 E 2020/2954 K). Bu durumda; davalı tarafın son iki faturaya konu işlerin yapımına yönelik olarak yanlar arasında sözleşme yapıldığını inkar ettiği kabul edilmelidir ve öncelikle, davacı yüklenicinin taraflar arasında sözleşme yapıldığını yasal ve yazılı delillerle kanıtlaması, akdi ilişkinin kurulmuş olduğunun kanıtlanması durumunda ise, sözleşme konusu olan işin yapılarak davalı iş sahibine teslim edildiğini ve iş bedelinin istenebilir olduğunu yine yasal delillerle kanıtlaması zorunludur (Yargıtay 15 HD 2008/3361 E 2008/6628 K).
Bu itibarla; mahkemece, bedeli ödenen ilk faturanın içeriğinde belirtilen işler ile dava ve takip konusu edilen faturaların içeriğindeki işlerin bir bütün olup olmadığı, tek iş sayılıp sayılamayacağı, bunların ayrılamaz işlerden olup olmadığı hususunda, konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılmalı; her üç faturanın içeriğinden belirtilen işlerin birbirinden ayrılamaz olduğu kabul edildiğinde; ilk faturanın bedelinin ödendiği nazara alınmak suretiyle, taraflar arasında bir eser sözleşmesinin kurulduğu kabul edilmeli ve sözleşme konusu işin davalıya teslim edilip edilmediği değerlendirilmelidir.
Bununla birlikte; davalı, dava dışı … firmasına ödeme yaptığını ileri sürdüğünden HMK’nun 221.maddesi gereğince, bu firmanın ilgili dönem ticari defterleri de incelenmeli ve davalıdan dava konusu iş ile ilgili ödeme alıp almadığı tespit edilerek, eldeki davaya etkisi değerlendirilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlarda usulüne uygun bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2020 gün ve 2018/297 Esas 2020/318 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İİK’nın 36/5 maddesi gereğince davalı tarafından icra geri bırakma kararına konu teminat mektubunun istek halinde ilgili icra müdürlüğünce davalıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olarak 31/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …