Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/1126 E. 2022/313 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ
(İnceleme Aşamasında / Duruşmasız)
(Başvuru Kabul/ Gönderme/ HMK m. 353/1-a.4,6)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI ….
DAVANIN KONUSU : İstirdat-Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan İstirdat-Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; Müvekkil ile davalının elektrik imalat işlerinin ypaılması konusunda anlaştıklarını, 25/05/2015 tarihli sözleşme yapıldığını, yapılan iş karşılığı olarak davalıya kayıtları ispatlı olacak şekilde kısmi ödemeler yapıldığını, şirket ortağı … hesabından davalıya 40.000,00 TL EFT yapıldığını, ayrıyeten borçluya verilen 30/01/2016 tarihli 47.034,21 TL çekin karşılıksız muamelesi gördüğünü ve çekin lehtarı davalı uhdesinde bulunduğunu, yine vade tarihleri gelmeyen 30/03/2016 tarih ve 21.000,00 TL tutarlı, 30/04/2016 vade tarih 20.926,58 TL tutarlı 2 adet bonunun düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşme gereği işin %25 ,%30 civarındaki işi tamamlamadan işten el çekmiş olduğunu bu nedenle müvekkilinin mağdur duruma düştüğünü, davalının şu ana kadar müvekkile yaptığı iş karşılığında 05/08/2015 tarih ve 33.404,21 TL, 15/08/2015 tarih ve 4.236,79 TL, 18/08/2015 tarih ve 21.169,20 TL ve 28/12/2015 tarih ve 41.926,58 TL meblağlı faturaları düzenleyip teslim ettiğini, davalının işi yarıda bırakması nedeniyle müvekkilce davalıya fazla ödenen 99.118,37 TL ‘nin istirdatına karar verilmesini, … ait keşidecisi müvekkil …. Olan 30/01/2016 keşide tarihli 47.034,21 TL meblağlı, lehtarı ve zilyedi davalı … olan ….. çek nolu 1 adet çek yönünden müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, yine vade tarihleri gelmeyen 30/03/2016 tarih ve 21.000,00 TL 30/04/2016 vade tarih 20.926,58 TL meblağlı düzenleyeni …. Lehtarı davalı … olan 2 adet bono yönünden müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, söz konusu kambiyo senetlerinin ödenmek zorunda kalınması halinde davalının istirdadına karar verilmesini, müvekkilce davalıya fazla ödenen 99.118,37 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini, keşidecisi müvekkili olan 47.034,21-TL bedelli çek yönünden menfi tespit davasının kabulünü, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, yine vade tarihleri 30/03/2016 tarih ve 21.000,00-TL bedelli, 30/04/2016 vade ve 20.926,58-TL bedelli bono yönünden menfi tespit davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında imzalanan 28/05/2015 tarihli uzman taşeron sözleşmesinin 1.maddesi gereğince müvekkilinin elektrik işlerinin yalnızca işlerini yapacağını, sözleşme bedelinin 400.000,00 TL + KDV olduğu, sözleşmede belirtilen inşaatların ise davacı tarafından yapılacağını, müvekkilinin 01/06/2015 tarihli sözleşme gereği işe başladığını, ancak davacı tarafından iddia edildiği gibi işten el çekilmediğini, davacı şirket tarafından 25/01/2016 tarihinde hiçbir gerekçe gösterilmeden depo kapı kilitlerinin değiştirildiğini, müvekkilinin işi yapmasını engellediğini, müvekkilinin iş yapmasının engellendiği tarihe kadar fiilen yapılması mümkün tüm işleri eksiksiz olarak yaptığını, bu süre içerisinde … … İnşaatı işini sözleşmenin fesih edilmesi nedeniyle işin devamının mümkün olmadığını, davacı şirketin işi bıraktığı tarihe kadar yapılabilecek tüm işlerin eksiksiz yapıldığını, 300 kişilik öğrenci pansiyonu elektrik işinin davaşı şirketin yetiştirememesi sebebiyle müvekkilinin teknik olarak yapılabilecek kısımları yapmak zorunda kaldığını, bu kısımlarında eksiksiz olarak tamamlandığını, … … Konağı inşaat işinde davacı işe hiç başlamadığı için elektrik işlerinin yapılmasının mümkün olmadığını, sözleşme kapsamı dışında davacı nın yapılacak işlere ait malzemenin alınmadığını, müvekkili … tarafından alınan malzemelerin bedeli olarak toplamda 138.507,16 TL lik fatura düzenlendiğini, davacıya iadesi gereken herhangi bir alacağın bulunmadığını, müvekkilinin sözleşme gereği bugüne kadar yapmış olduğu işçilik bedeli ile sözleşme dışında davacının satın almış olduğu malzeme bedellerinin toplamının davacı tarafından müvekkiline yapılan ödemeden fazla olduğunu, davacının almış olduğu ihalelerin fesih edilmesi nedeniyle ekonomik sıkıntı çektiğini, bünyesinde çalıştırdığı taşeronlarla birden fazla davalarının bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece; taraflar arasında eser sözleşmesinin bulunduğu, davacının işveren davalının yüklenici konumunda olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine fazla ödediği bedelin istirdatı ve davalıya vermiş olduğu bir adet çek ve iki adet bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti talepli mevcut davanın açıldığı, bu çerçevede tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 11/03/2019 havale tarihli rapora göre, davacının, davalıdan 119.758,01-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacının; davalıdan 119.758,01-TL alacaklı olduğunun tespit edilmesi nedeniyle talep konusu 47.034,21-TL meblağlı 1 adet çek ile 30/03/2016 tarih ve 21.000,00-TL meblağlı , 30/04/2016 vade tarihli ve 20.926,58-TL meblağlı iki adet bononun bedelsiz kaldığının rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine dosyanın aynı bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 02/09/2019 tarihli ek rapora göre, kök rapordaki görüş ve tespitlerinde herhangi bir değişikliğin olmadığının rapor edildiği, ek rapor sonrası dinlenen tanık beyanları ve … Binası geçici kabulüne ilişkin tutanak ve tasfiye geçici kabul tespit raporu da dikkate alınarak 2. Ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın tekrar aynı kurula tevdi edildiği, söz konusu kurul tarafından hazırlanan 17/02/2020 tarihli rapora göre, kök rapordaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığının rapor edildiği, söz konusu kurulu tarafından dosyaya sunulan rapor ve ek raporlar mahkememizce değerlendirildiğinde; dosyaya sunulan belgeler, geçici kabulüne ilişkin tutanak ve tasfiye geçici kabul tespit raporu dikkate alınarak davalının yapmış olduğu iş miktarının bilirkişi kurulu tarafından 169.057,93-TL olarak belirlendiği, davacı tarafından yapılan ödeme miktarının ise 288.815,94-TL olarak tespit edildiği, davalının yapmış olduğu ödemeler tespit edilirken davaya konu iki adet senet ve çekin de ödemelere dahil edildiği, bu tespitler yapıldıktan sonra davacı tarafından davalıya 119.758,01-TL (288.815,94 – 169.057,93=119.758,01) fazla ödeme yapıldığının ve davacının feshinin yerinde olduğunun rapor edildiği, mahkememizce de bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitlerin yerinde olduğu, zira tüm tespitlerin ihale dosyası ile geçici kabule ilişkin tutanak ve tasfiye geçici kabul tespit raporları ile uyumlu olduğu, bundan dolayı bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan rapor ve ek raporların mahkememizce kabul görmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının davasının bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları doğrultusunda davacının feshinin haklı olması nedeniyle fazla yapmış olduğu 119.758,01-TL’lik ödemeden öncelikle çek ve senetler yönünden menfi tespit talebinin kabulünün gerektiği, söz konusu çek ve senet bedelleri düşüldüğünde bakiye 30.797,22-TL’nin de dava tarihi olan 08/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıya verilmesinin gerektiği, davacının bedelde fazlaya ilişkin talebinin reddinin gerektiği, yine davacının kötüniyete yönelik tazminat talebinin dosyada davalının kötüniyetli olduğuna dair bir delil bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının yaptığı ödemelerin sözleşme konusu işin yapıldığını gösterdiğini, ödemelerin yapılan iş oranında yapıldığını, davacı tanığı …’in beyanının da bu doğrultuda olduğunu, davacının dahi işin %25-30’luk kısmının yapıldığını kabul ettiği halde bilirkişi raporu ile %9 olarak tespit edilmesinin usul hukukuna aykırı olduğunu, …. inşaatlarının sözleşme bedelinin 325.000,00 TL olduğunu, %25 oran üzerinden imalat tutarının 81.250,00 TL olduğunu, 30/07/2015 tarihli tasfiye geçici kabul tespit raporunun bilirkişiler tarafından değerlendirilmediğini, 17/12/2019 tarihli ara kararda sonradan dosyaya kazandırılan bu tutanağın dikkate alınarak ek rapor hazırlanmasının istenilmesine rağmen bilirkişilerin bu hususu dikkate almadıklarını, davacı ile asıl yüklenici … Şti. Arasındaki belgelerin tek taraflı olduğunu, davalının yer almadığını, dikkate alınması gereken …Komisyonu’nun 30/07/2015 tarihli raporu olduğunu, bu raporun 9-18. Sayfalarında davalının yaptığı işlerin kalem kalem gösterildiğini, bilirkişi raporunda bu imalatların olmadığını, davacı vekili ve şantiye şefi olan tanık …’in yaptığı işleri ifade ettiğini, mahkeme ara kararına rağmen ek raporda bilirkişilerin yine değerlendirmediğini, işin %90 üzerindeki kısmının tamamlandığı hususunun tanık beyanıyla da doğrulandığını, hakedişlere itibar edilemeyeceğini, tanık …’in de yaptıkları işleri ifade ettiğini, davacı şirket müdürü ve işveren vekili … tarafından müvekkile gönderilen hakediş cetvelinin değerlendirilmediğini, davacıya ait iş yerinde 7 ay boyunca 10 farklı işçinin çalıştığını, 138.507,16 TL’lik malzemenin 30.550,77 TL işçilikle yapılmasının mümkün olmadığını, işi bırakma tarihi olan 25/01/2016’da davalının işlerin tamamına yakınını bitirdiğini, davacının işini tamamlayamadığından, idarenin hakedişlerin çoğunu ödemediğini, sonraki dönemdeki hakedişlerin de incelenmesinin gerektiğini, bilirkişilerin hak edişler dışında hiç bir teknik değerlendirme yapmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, İstirdat-Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Aşağıda belirtilen hususlar dışında kalan istinaf başvuru sebepleri yönünden, kararın içeriğine göre bu aşamada değerlendirme yapılmamıştır.
1-Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. Maddesinde her bir iş için yapım bedeli toplam olarak kararlaştırıldığından iş bedeli 6098 sayılı TBK 480. maddesinde ifade edilen götürü olarak belirlenmiştir. Götürü bedelli işlerde yüklenici ya da somut olayda olduğu gibi alt yüklenici işi kararlaştırılan bedelle yapmak zorundadır. Götürü bedelli eser sözleşmelerinde yüklenicinin hak ettiği bedel ya da iş sahibinin fazla ödemesi olup olmadığının, gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurları dikkate alınıp düşülmek suretiyle işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranının tespit ve bu oranın götürü bedele uygulanmak suretiyle ve kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanacağı kabul edilmektedir (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2018/5633 Esas, 2019/3399 Karar).
2- Eser sözleşmelerinde teslim, yüklenicinin tamamladığı eseri sözleşmeyi ifa etmek niyeti ile iş sahibinin fiili hakimiyetine geçirmesi olarak tanımlanmaktadır. Teslimi kanıtlama yükü somut olaydaki savunmaya göre taşeronlarda olmakla, bu teslimin nasıl kanıtlaması gerektiği davanın çözüm noktasını oluşturmaktadır. Taşeronun (yüklenicinin) meydana getirdiği eseri teslim ettiği vakıasını, teslim, hukuki işlem değil, hukuki fiil olduğundan kural olarak her tür kanıtla bu arada tanıkla dahi ispat edebilir (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2020/1047 Esas, 2020/2622 Karar).
3- Eser sözleşmelerinde kural sözleşmenin ayakta bulunduğu ve hukuken varlığını muhafaza ettiği sürece gerçekleştirilen imalâtın, yapımı üstlenen yüklenici ya da taşeron tarafından ifa edilmiş ve gerekçeleştirilmiş olmasıdır. Bunun aksini ileri süren iş sahibi, yüklenicinin işi bırakıp kalan işi başkalarına tamamlattığı ya da kendisinin tamamladığını yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. (Yargıtay (kapatılan) 15. Hukuk Dairesi, 2016/5175 Esas, 2018/1303 Karar)
4- Somut olayda yukarıdaki açıklamalara göre değerlendirme, teknik tespit ve ayrıntılı hesap yöntemi içermeyen denetime elverişsiz bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
5- O halde Mahkemece; sözleşme konusu işlerin tamamlanıp tamamlanmadığına göre Mahallinde yapılacak keşfin dosyaya yenilik kazandıracağının kabulü halinde mahallinde keşif yapılarak, aksi takdirde dosya üzerinden değerlendirme yapmak üzere konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden denetime elverişli rapor alınarak, kabule göre asıl sözleşmenin idare tarafından feshedildiği tarih itibariyle her üç iş bakımından ayrı ayrı gerçekleştirilen imalâtın fiziki oranının tespit edilerek, bu oranın sözleşme bedeline uygulanarak, hak edilen bedelin ayrı ayrı hesaplanıp toplanması; kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra ulaşılacak sonuca karar verilmesinden ibaret olacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sair hususlar incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.4,6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde sonuçlandırılması için kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 25/02/2020 ve 2016/108 Esas-2020/180 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-a.4,6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
5-Davalı tarafından ödenen istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1.a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 29/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

….