Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2020/1019 E. 2022/684 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 31. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
31.HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1019 Esas
KARAR NO : 2022/684 Karar (İnceleme aşamasında/Duruşmasız)
(Başvurunun esastan reddi /HMK m.353/1-b.1)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/06/2020
NUMARASI : 2018/843 Esas-2020/237 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak
DAVANIN DEĞERİ : 10.000,00 TL
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/06/2022

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM;
Davacı vekili tarafından verilen 10/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Tanıtım Org. Dan. İnş. Tic. Ltd. Şti. ile davalı/borçlu … Teknoloji Sanayi ve Madencilik Ticaret A.Ş arasında 8 yıldan fazla bir zamandır farklı aralıklarla çalışmaların yapıldığını ve birçok işin tamamlandığını, somut olayda da davalı şirket tarafından müvekkili şirketten genel firma tanıtım kataloğu, personel çözümleri koruma kataloğu, araç zırh çözümleri kataloğu ve yapısal zırh çözümleri kataloğu, tasarımlarının yapılması talebinde bulunulduğunu, müvekkili şirketçe de anılan tasarımların yapılması işinin tam ve eksiksiz olarak tamamlandığını, bu çerçevede yaklaşık 6 ay boyunca sürdürülen çalışmalar ve davalı şirketin iş/revize bu taleplerinin, taraflar arasındaki önceki işlerde olduğu gibi yine e-posta yolu ile gerçekleştirilen karşılıklı e-mail yazışmaları üzerinden yürütüldüğünü, bahsi geçen maillere konu katalog tasarımlarının, tam ve eksiksiz bir şekilde tamamlanarak davalı şirkete teslim edildiğini müvekkili şirketçe yapılan tüm bu işlerin 23.600,00 TL’lik bedelinin tahsili amacıyla da davalı şirkete 23.10.2018 tarih ve … sıra numaralı faturanın gönderildiğini, davalı tarafça söz konusu borcun ödenmemesi üzerine davalı firma hakkında Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13481 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından, işbu icra takibine konu borcun ve fer’ilerinin tamamına haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itiraz edildiğini, icra müdürlüğü tarafından da davalı hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlunun takibe, borca ve fer’ilerine yapmış olduğu itirazların tümü tamamen afâki, takibi uzatmaya yönelik ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı borçlunun itirazları haksız ve kötü niyetli olduğundan iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili tarafından verilen 17/01/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 8 yıldan fazla bir zamandır farklı aralıklarla çalışma yaptığını, bir çok işi tamamladığını, somut olayda kendilerinden davalının genel firma tanıtım kataloğu, personel çözümleri kataloğu, araç zırh çözümleri kataloğu ve yapısal zırh çözüm kataloğlarının tasarımlarının yapılması talebinde bulunduğunu, öncelikle kendilerinden 2 adet kataloğ tasarımı talep ettiklerini, ardından bunun 4 adete çıkarıldığını ve sürecin bu sayı üzerinden ilerlediğini, bu süreçte davacı, tasarımlarının yapılması işini tam ve eksiksiz tamamladığını, bu çerçeveden yaklaşık 6 ay boyunca sürdürülen çalışmalar ve davalı şirketin iş taleplerinin önceki işlerde olduğu gibi e-posta yoluyla gerçekleştirilen, karşılıklı mail yazışmaları ile yürütüldüğünü, bahsi geçen maillerde katalog tasarımlarının tam ve eksiksiz tamamlanarak davalıya teslim edildiğini, davacı tarafından yapılan tüm bu işlerin karşılığı 23.600,00 TL bedelli faturanın tahsili amacıyla davalıya fatura gönderildiğini davalı tarafça borcun ödenmemesi üzerine icra takibine giriştiklerini, davalının borca haksız itiraz ettiğini, bu suretle itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava edildiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddinin gerektiğini, davacı firma ile davalı müvekkili arasında yazılı bir sözleşme olmadığını, firma ile müvekkili arasındaki çalışmanın öncelikle satın alınması düşünülen katalog vs. ürünlerin tasarımları davacı tarafından yapıldığını, görsellerin, müvekkile sunulduğunu sonrasında ürünler üzerinde gerekli düzeltmeler ve isterler yapıldığını, nihayetinde ürünler son halini aldıtan sonra baskı ve fiyat için müvekkili tarafından onay verileceğini, bu şekilde verilen onay neticesinde ürünlerin baskısı yapılacağını, davacının işbu icra takibi ve davanın konusunu teşkil eden faturanın yukarıda belirtilen davacı ile davalı arasında oluşan ticari teamülün dışına çıkılarak düzenlendiğini, davacının bu ürünlerin baskıya verilmesi ve bedeli konusunda müvekkilinden hiçbir onay almadığını, henüz tasarım aşamasında olan ve bedelini hak etmediği bu ürünler için fatura kesmek suretiyle alacak oluşturma çabasına giriştiğini, müvekkili davalının fatura içeriği ürünlerin kabul kabul etmesi, baskıya verilmesi. vs. yönünde hiçbir kabul veya onayı olmadığını, davacı bu fatura içeriğinde yer alan ürünleri zaten müvekkiline teslim de etmediğini kendisinden tesliminin de istenmediğini, faturanın müvekkili kayıtlarına alınmadığını ve ilgili faturanın Ankara 54. Noterliğinin 30.10.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ekinde davacıya iade edildiğini, davacı ile müvekkili davalı arasında daha önceki dönemlerde çalışmaların ne şekilde olduğu ürünlerin baskıya verilmesine ilişkin müvekkili tarafından onayın nasıl verildiğini ve buna ilişkin faturaların nasıl düzenlendiğine ilişkin e-mail yazışmalarının sunulduğunu, davacı tarafından haksız olarak düzenlenen 23/10/2018 tarih … sıra nolu fatura konusu kataloglarla ilgili olarak başlangıçta davacıdan bazı taslak çalışmalar istendiğini ve davacının 4-5 sayfadan oluşan örnek taslak çalışmalar gönderdiğini, sonrasında davacı tarafından değişiklikler ve revizeler kataloglara istenildiği şekilde eklenmediğini, davacı ile yapılan karşılıklı mail yazışmaları görüleceği üzere bu sürecin her seferinde uzamış ürünlerin görsellerinin hazırlanması davacı tarafından tamamlanamadığını, davacının, genel ve tasarımsal anlamda müvekkilinin taleplerini yerine getiremediğini, kendisinden istenenleri ve beklenen çalışmaları tamamlayamadığını yani fatura konusu ürünlerin tasarımını ve üretimini tamamlamaksızın müvekkilinin onay ve kabulünü almadan fatura tanzim ederek haksız yere alacak isteminde bulunduğunu, müvekkili şirket yetkilisi … tarafından davacı yetkilisi …’a gönderilen 10.08.2018 tarihli e-mailde ve mail ekinde yer alan icra takibinin konusu 10.08.2018 tarihli 20.000,00 TL miktarlı davacı teklifine ilişkin olarak; ürünler için düzenlenen faturanın onay alınmaksızın gönderildiği ve işleyişin onay ve sonrasında fatura düzenlenmesi şeklinde olduğunun açık olarak belirtildiğini ve aynı tarihli davalı yetkilisinin cevabında faturanın iptal edileceğinin belirtildiğini, davacı ile davalı arasında daha önceki yazışmalarda görüleceği üzere üretilen ürünlerin nihai halinin müvekkili davalı tarafından kabul edildiğini, hem baskı hemde fiyat onayı verilerek satın alma gerçekleştiğini, davacının icra takibine konu faturadaki ürünler için müvekkilinin fiyatı ve baskı için onayı hiçbir şekilde olmadığı gibi davacının herhangi bir ürün de teslim etmediğini, alacak iddiasının açıkça haksız ve taraflar arasındaki teamüle aykırı olduğunu, tanık dinletilmesini kabul etmediklerini, Ankara 31. İcra Müdürlüğünün 2018/13481 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin borca itiraz etmiş olup kötü niyetli ve haksız takip sebebiyle davacı tarafın ayrıca %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2020 tarih 2018/843 Esas ve 2020/237 Karar numaralı kararında özetle; dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup ıslah ile alacağa dönüştürülmüştür.
Davacı vekili, davalı şirketin istediği katalog tasarımlarını yapıp teslim ettiğini ancak fatura bedellerinin ödenmediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalı vekili; fatura içeriği ürünlerin kabul edilip baskı onayı verilmediğini, kendilerine teslim edilen ürün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Ankara 31. İcra Müdürlüğü’nün 2018/13481 sayılı dosyası celp edilmiş; faturaya dayalı olarak tasarım bedelleri için 23.600,00 TL lik fatura için takip yapıldığı, davalının borca ve takibe itiraz ettiği görülmüştür. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olmadığı, mailler yolu ile arada katalog çalışması işi ile ilgili karşılıklı görüşmelerin olduğu görülmüştür. Tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede takibe konu faturanın defterlerde kaydının olmadığı, BA BS formlarında bildirilmemiş olduğu görülmüştür. Ancak dosyaya sunulan mail çıktılarında 4 adet katalog çalışması için 5.000,00 TL + KDV x 4 = 20.000,00 TL + KDV için anlaşıldığı, anlaşma içeriğinin tasarım ve baskıyı kapsadığı, baskı işinin tamamlanıp teslim edildiği sabittir. Dava, tasarım işinin tamamlanıp teslim edilip edilmediğine ilişkindir. Sunulan e-postalardan tasarım işine dair arada anlaşmanın olduğu, davacı tarafça gönderilen 27.9.2018 tarihli e-postada katalogların ödeme onayının beklendiği, faturasının hala kesilmediği bildirilmiş, davalı tarafça gönderilen 5.10.2018 tarihli e-postada katalog çalışmasının 2 ayrı firmada yürütüldüğü, her iki firmanın çalışmalarının üst düzey yöneticiye sunulduğu, diğer firma ile çalışmaya devam edileceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca hala yapılması gereken degişiklik ve revizeler olduğu, sunum ve değerlendirme aşamasının uzun sürmesinin sebebinin savunma sanayi alanında faaliyet gösterilmesi nedeni ile hassas konum ve durum ile tasarımsal bakış açılarının farklılığından olabileceği gibi katalog çalışması bedelleri konusunda tam anlamıyla bitirilemediği için hatırı sayılı indirim talep ettikleri ve katalog dışında çalışmaya devam etmek istediklerini bilidirdikleri, davacı tarafça gönderilen aynı tarihli e-postada ise en son düzeltilip yapılacak herhangibir iş kalmadan teslim edilen işin fatura ve ödeme aşamasında bu bilgilerin paylaşılmasının etik olmadığı, 4 ay boyunca tasarım için çalışıldığı, kendileri dışında başka bir ajansla daha çalışıldığı konusunda bilgilerinin olmadığı, bilgi olunması halinde işi yapıp yapmama konusunda karar verebilecekleri, ayrıca işle ilgili çok fazla bilgi sahibi olunmamasının davalı şirketle ilgili olduğu ve toplam iş maliyet faturasının indirimsiz gönderileceğinin bildirildiği görülmüştür. Yapılan yazışmalardan taraflar arasında tasarım için anlaşma yapıldığı, tasarım işinin yapılıp teslim edildiği, davacının bilgisi dışında başka şirket ile de çalışıldığı ve üst düzey yöneticilerince diğer şirketin seçildiği, davacı tarafça tasarımların tamamlanmadığı gerekçesi ile bedelde indirim istendiği görülmüştür. Hal böyle olunca tasarım işinin yapılıp teslim edildiği sabittir. İşin yapılıp teslim edilmiş olduğu sabit olduğundan faturanın defterlerde kaydının olmaması alacağın varlığına halel getirmemektedir. Ayrıca davalı tarafça başka şirketle de anlaşılmış olduğunun bildirilmediği gibi teslim öncesi tasarımın iptal edildiğine ilişkin herhangi bir bildirimde bulunulmadığı da sabittir. Hal böyle olunca davacının tasarım işi için harcadığı emek ve mesaisinin karşılığını talep etme hakkının olduğu, davacı vekili tarafından davanın alacak davası olarak ıslah edildiği ayrıca kararlaştırılan bedelin hepsinin talep edilmediği ve istenilen bedelin makul olduğu gözetilerek davanın kabulüne, 10.000,00 TL’nin 09.12.2018 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili 21/08/2020 havale tarihli istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, daha önceki cevap ve aşamalardaki beyanlarını aynen tekrar ettiklerini, davaya konu faturanın taraflar arasında oluşan ticari teammülün dışına çıkılarak düzenlendiğini, zira davacının fatura konusu ürünlerin baskıya verilmesi ve bedeli konusunda müvekkilinden hiçbir onay almadığını, henüz tasarım aşamasında olan ve bedelini hak etmediği bu ürünler için fatura kestiğini, kesilen faturanın müvekkili kayıtlarına da alınmadığını, davacıya noter marifetiyle iade edildiğini, taraflar arasında daha önceki dönemlerde çalışmaların ne şekilde olduğunun dilekçelerinde ayrıntılı olarak belirtildiğini, taraflar arasındaki yazışmalardan da görüleceği üzere üretilen ürünlerin nihai halinin davalı tarafından kabul edilmediğini, hem baskı hem de fiyat onayı verilerek satın alınmadığını ve herhangi bir ürünün de müvekkiline teslim edilmediğini, nitekim bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında da davacının alacağını usulüne uygun delillerle ispatlayamadığının tespit edildiğini, bu sebeplerle davanın reddi gerekirken kabulüne dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğundan istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Davacı vekili 11/09/2020 tarihli davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru dilekçesine karşı dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava ve aşamalardaki beyan dilekçelerini aynen tekrar ettiklerini, dosyada mevcut bilirkişi raporlarında da ifade edildiği üzere taraflar arasında sözleşme mevcut olup bu sözleşmenin yazılı yapılmasına hukuken gerek bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından verilen hizmetin baskı değil tasarım işine ilişkin olduğunu ve bu iki hususun birbirinden tamamen farklı olduğunu, davalının istinaf gerekçelerinin de yerinde olmadığını, zira davalı tarafça da ikrar olunduğu üzere onay verilen hususun baskı olduğu ancak taraflar arasında davaya konu işin tasarım işi olduğunu ve davalının dava konusunu baskı işine çevirmeye çalışsa da eldeki davanın konusunu tasarım işinin ücreti oluşturduğunu ve tasarım işinin eksiksiz yapıldığının da dosyada mevcut bilirkişi raporuyla da sabit olduğunu, taraflar arasında sekiz yıldan fazla bir zamandır farklı aralıklarla bir çalışma yapıldığını ve birçok işin somut olaydaki işe benzer şekilde tamamlandığını, tüm bu sebeplerle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isteminde bulunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK’nın 355.maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda;
Dava, eser sözleşmesi mahiyetindeki tasarım işinden kaynaklanan fatura alacağının ödenmesi amacıyla davalı hakkında başlatılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali isteğiyle açılmış olup, ıslah ile alacak davasına dönüştürülmüştür.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.
Mahkemece dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1 – Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/06/2020 tarihli 2018/843 Esas-2020/237 Karar sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2 – Alınması gerekli 683,10 TL istinaf nisbi karar ve ilam harç bedelinden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 171,00 TL’nin mahsubu ile kalan 512,10 TL istinaf karar ve ilam harç bedelinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3 – Davalı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4 – İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5 – Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan … Üye … Üye … Katip …