Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1539 E. 2023/2281 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1539 Esas – 2023/2281 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1539
KARAR NO : 2023/2281

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2023
NUMARASI : 2023/355 Esas – 2023/345 Karar

DAVACI :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN :

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı 19/05/2023 tarihli dava dilekçesiyle; davalıdan laptop satın aldığını, bedelinin 24.000,00 TL olduğunun söylendiğini, ancak davalı çalışanının indirim yapılacağını bildirdiğini, sonrasında faturayı incelediğinde laptopun değerinin 21.000,00 TL olduğunu fark ettiğini ve talebinin olmamasına karşın ekstra ürün eklediğini gördüğünü, davalı firmayı aradığında satın aldığı ürünlerin tamamının zorunlu olarak satıldığının ifade edildiğin, devamla müşteri temsilciliği ile görüşmelerinde laptop dışındaki zorunlu olarak satılan ürünlerin iade alınacağının bildirildiğini, davalının dürüstlük kuralına uygun hareket etmediğini belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ekstra ödenen 1.163,00 TL’nin fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka temerrüt faizi ile ve tüm ferileri ile birlikte kendisine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece, davanın alacak istemine ilişkin olduğu, görevin kamu düzenine ilişkin bulunduğu ve mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi durumunda davayı usulden reddetmesi gerektiği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesine göre tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, aynı Kanunun 3/1-l maddesine göre tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği, Kanunda yapılan en esaslı değişikliklerin, tüzel kişilerin tüketici kavramının dışında tutulması ve tüketici işlemi kavramının kapsamının genişletilmesi olduğu, buna göre tüketici işleminin eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder şeklinde yeniden tanımlandığı, bu şekilde de uygulamada ortaya çıkan ve tüketici sözleşmelerinin kapsamının daraltan yorumların önüne geçileceğinin bildirildiği, bu durumda davalının, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesi uyarınca ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi tüketici konumunda olduğu, aynı Kanunun 3/1-l maddesine göre uyuşmazlığın da satın alma işleminden kaynaklanan tüketici işlemi niteliğinde bulunduğu, ayrıca TKHK’nın 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmünün yer aldığı, somut olayda, davacının davalıdan kişisel bilgisayar satın alması nedeniyle tüketici konumunda bulunduğu gerekçesiyle, “6100 sayılı yasanın 114/1-c, 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden REDDİNE, MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, Ankara Tüketici Mahkemelerinin görevli olduklarının TESPİTİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı istinaf dilekçesiyle; Mahkemenin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, davacının söz konusu laptop’u işyerinde kullanmak ve işlerini yapmak için aldığını, davalı şirketin kestiği faturayı da mali anlamda gider olarak kullanmak için kaydının yapıldığını, ayrıca bir kısım ürünlerin iadesi için kendisi tarafından iade faturasının da kesildiğini, iade faturasını normal bir vatandaşın düzenleyemeyeceğini, dava öncesinde Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunduğunu ve Tüketici Hakem Heyetinin, işlemin tanımlanan “Tüketici işlemi” kapsamına giremediği gerekçesiyle görevsizlik verdiğini, somut olayda kendisinin tüketici olmadığını, iş için satın aldığı ve büro giderlerine kaydettirdiği lap topun ve davaya konu ürünlerin satın alma işleminin ticari olduğunu, bu nedenle Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalı şirketin işlemlerinin ticaret ahlakına aykırılık teşkil ettiğini ve dürüstlük kurullarına uymadığını belirterek Mahkemenin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı davalı şirkete açtığı dava ile, aldığı lap top karşılığında fazladan ödenen 1.163,00 TL’nin fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka temerrüt faizi ile ve tüm ferileri ile birlikte kendisine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davalıdan kişisel bilgisayar satın alması işlemi nedeniyle tüketici konumunda bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından istinaf edilmiştir.
6502 Sayılı Kanun’un 3. maddesinde “ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
i)Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
k)Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l)Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” ifade eder hükmü ile,
73. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü bulunmaktadır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğu gibi, HMK’nın 114. maddesine göre aynı zamanda dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, her ne kadar yerel mahkemece, davacının kişisel amaçla bilgisayar aldığı, bu nedenle tüketici konumunda bulunduğu belirtilerek uyuşmazlıkla ilgili Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafça, iş yerinde kullanılmak üzere satın alınan bilgisayar için ödenen bedelden davalı şirketçe fazla alınan ücretin iadesinin talep edildiği, satın alınan lap top için kesilen faturanın mali anlamda gider olarak kullanmak için kaydının yapıldığının davacı tarafından özellikle vurgulandığı ve davacının fazladan alınan ürünlerin iadesi için 03/01/2023 tarihli iade faturası düzenlediğinin dosyada bulunan faturadan anlaşıldığı, bu anlamda davacının tüketici vasfı taşıdığından söz etme imkanının bulunmadığı, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklanmadığı ve davaya bakmakla tüketici mahkemelerinin değil ticaret mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmakla, davanın, görevli ve yetkili Ticaret Mahkemesi’nde görülerek yargılamasının sürdürülmesi ve işin esasına girilerek, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemenin görevsiz olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usule ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK’nun 355. maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler kapsamında yapılan inceleme neticesinde; HMK’nın 353/1-a.3 maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi ve ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 22/05/2023 tarih, 2023/355 Esas – 2023/345 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere MAHKEMESİNE İADESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan 671,90 TL istinaf harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 160,00 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından istinaf gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 28/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 29/09/2023

Başkan Üye Üye Katip