Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/857 E. 2023/1306 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/857 Esas – 2023/1306 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/857
KARAR NO : 2023/1306

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2019
NUMARASI : 2016/756 Esas – 2019/797 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : …

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili 10/10/2016 tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili banka ile dava dışı ….Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinin davalı … ile dava dışı … tarafından müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşme kapsamında dava dışı şirkete krediler kullandırıldığını, borçluların sözleşme hükümlerini yerine getirmemesi ve biriken borçlarını ödememesi sebebiyle kredinin kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunulmadığını, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2016/15566 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; müvekkilinin, oğlu … ile ortak olduğunu, dava dışı şirkete kredi kartı alınarak 17/12/2010 tarihinde firma yetkilileri olarak sözleşmeye imza atıldığını ve banka tarafından dava dışı şirkete kredi kartı verildiğini, müvekkilinin söz konusu sözleşmeyi şirket ortağı olarak imzaladığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece; davacı ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiği, davalının ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalının sorumluluğunun, şirket ortağı olmasından değil, genel kredi sözleşmesine kefil olmasından ileri geldiği ve bu nedenle, kefaletinin bulunduğu sözleşme çerçevesinde kullandırılan krediler nedeniyle borçtan sorumlu olduğu, sözleşme kapsamında dava dışı şirkete ticari kredi kullandırılmasına rağmen borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği ve ihtarnamenin davalı borçluya tebliğ edildiği, ödenmeyen kredi borcu sebebiyle asıl borçlu ile birlikte müteselsil kefil olan davalının borçtan sorumlu olduğu, karar vermeye elverişli rapordaki hesaplamaya göre davacının takip tarihi itibariyle 10.738,51.-TL asıl alacak, 658,49.-TL işlemiş temerrüt faizi, 32,92.-TL faizin %5’i nispetinde gider vergisi olmak üzere toplam 11.429,92.-TL talep edebileceği ve fakat raporda, takipte talep edilen 500,04.-TL ihtarname masrafı hususunda değerlendirme yapılmadığı, davalıya gönderilen hesap kat ihtarı incelendiğinde, bankanın 500,04.-TL ihtarname masrafı yaptığı, söz konusu kalemin de talep edilebileceği, buna göre davacının, diğer alacak kalemleri ile birlikte toplam 11.929,96.-TL talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle; “1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı …’in Ankara 30. İcra Müdürlüğünün 2016/15566 esas sayılı dosyasındaki vaki itirazının … yönünden kısmen iptali ile takibin 10.738,51 TL asıl alacak, 658,49 TL işlemiş temerrüt faizi, 32,92 TL faizin %5’i nispetinde gider vergisi ve 500,04 TL masraf olmak üzere toplam 11.929,96 TL alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ile faizin %5’i nispetinde gider vergisi işletilmesine,
İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20’si oranında hesaplanan 2.385,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı temlik alana ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; kredi kartı sahibi olan … vefat ettiğini, mirasçılarının mirası reddettiğini, Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2016/12 tereke dosyasının devam ettiğini, davacının alacağını bu dosyaya yazdırdığını, buradan alamadığı takdirde davalının ödemesi gerektiğini, öncelikle asıl borçludan tahsil işlemini yapması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Temlik eden… ile dava dışı … …. Şti. arasında yapılan kredi kartı sözleşmesinin 30/04/2012 tarihinde davalı … tarafından müteselsil kefil olarak imzalandığı anlaşılmaktadır.
6098 sayılı TBK’nın 583. maddesinde “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda, davanın dayanağı olan, kredi kartı sözleşmesinde; davalı kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olarak yükümlülük altına girdiğini kendi el yazısı ile belirtmediği, 6098 sayılı TBK’nın 583. maddesi gereğince, yasal unsurları taşıyan, geçerli bir kefaletin bulunmadığı anlaşıldığından, davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, yanlış gerekçe ile hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
Dava dosyası kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; açıklanan nedenlerle, mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının istinaf başvurusunun kabulü ile kaldırılmasına, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi ve ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin, 23/10/2019 tarih, 2016/756 Esas – 2019/797 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
3-Davanın REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL karar harcından peşin alınan 146,13.-TL peşin harcın mahsubu ile kalan 33,77.-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan delil ve gider avansının kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,
İSTİNAF YARGILAMASI
8-Davalı … tarafından yatırılan 148,60.-TL başvurma harcının talep halinde davalı …’e iadesine,
9-Davalı tarafından istinaf gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 24/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 24/05/2023

Başkan Üye Üye Katip