Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/666 E. 2023/1134 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/666 Esas – 2023/1134 Karar

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/666
KARAR NO : 2023/1134

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2019
NUMARASI : 2017/394 Esas – 2019/771 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : Türkiye Vakıflar Bankası

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili 02/06/2017 tarihli dava dilekçesi ile; davalının, dava dışı firma tarafından, davacı bankadan kullanılan genel kredi sözleşmesine kefil olduğunu, dava dışı asıl borçlu tarafından davacı bankaya olan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve davalı kefil hakkında alacağın tahsili talebi ile Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2017/90 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine davalının itirazın ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalı süresinde cevap dilekçesi ibraz etmemiş, davalı vekili duruşma sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının kefaletinin takip konusu borcu kapsamadığı, davalıdan alacaklı olmadığı gerekçesi ile; “1-)Davanın REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 06/12/2019 tarihli istinaf dilekçesi ile; davanın dayanağı olan icra takibinin 13/10/2015 tarihli davalının da kefaletinin de bulunduğu genel kredi sözleşmesine dayandığı, davalının sözleşme gereğince tahsis edilen kredi kartı ve çek yaprağı bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE:
Davacı, kredi kartından ve çek yaprağı bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali talebinde bulunmuştur.
Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2017/90 Esas sayılı sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, davalı ve dava dışı asıl borçlu ve kefiller hakkında, 10/05/2016 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak, 86.809,97 TL asıl alacak, 5.158,90 TL işlemiş faiz, 257,94 TL gider vergisinden ibaret toplam 92.217,81 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalının süresinde takip konusu borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Mahkemece tarafların iddia ve savunmalarının araştırılması bakımından alınan bilirkişi raporu ile; ” IV.I. Takibe konu borç tutarlarının 10.05.2016 tarihli sözleşmeden kaynaklandığı, anlaşılmakta olup
Bu sözleşmede ise davalının kefaleten imzası bulunmadığı dikkate alınarak,
Kefaleten imzasının bulunmadığı sözleşmeden kaynaklanan takip tarihli borçlardan davalının kefil sıfatıyla sorumlu olup olmadığı hususunun takdiri mahkemeye ait olmak üzere;
Mahkemece yapılacak hukuki değerlendirmede davalının takip tarihli borçlardan kefaleten sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi halinde:
IV.2. Davacının takip tarihine göre dava dışı asıl borçlu şirketten talep edebileceği tutar; Şeklinde olmak 91.816,44 TL olarak hesaplanmış olup,
IV.3. Davalı …’n’m söz konusu borçtan kaynaklanan sorumluluğunun;,
Nakde dönen çek yaprağından dolayı,
IV.A. Davacı Bankanın çek yaprağından kaynaklı alacak için V 39, ticari kredi kartından kaynaklanan alacak için 9, 30,24 oranlarında işlemiş faiz talep edebileceği,” belirlenmiştir.
Mahkemece, yukarıda yer alan bilirkişi raporları hükme esas alınmak sureti ile istinaf incelemesine konu davanın reddine dair karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı firma ile davacı banka arasında, 13/10/2010 tarihli genel kredi sözleşmesinin yapıldığı ve davalının 13/10/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine, aynı tarihli kefaletname gereğince kefil olduğu, söz konusu kredi borcunun ödenmek suretiyle kapatıldığı, ayrıca dava dışı firma ile davalı banka arasında 10/05/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin yapıldığı, 10/05/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi gereğince dava dışı firmaya kredi kartı ile çek yaprağı tahsis edildiği, davalının 13/10/2010 tarihli kefaletinin dava dışı firma ile davacı banka arasında mevcut 10/05/2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında tahsis edilen kredi kartı ile çek yaprağı borcunu kapsamadığı, davalının takip konusu borçtan sorumlu olmadığı, hakkında yapılan takibe vaki itirazının haklı olduğu anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece, anılan gerekçeye dayalı olarak davacı tarafından açılan davanın reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamıştır.
Dava dosyası kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; açıklanan nedenlerle mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi ve ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 135,5‬0 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 03/05/2023 tarihinde, oy birliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 03/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır