Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/973 E. 2022/1875 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi …

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye … Mahkemesi
TARİHİ : 15/10/2020
NUMARASI :….
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNANLAR : … – …

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI :
Davacı vekili 13/09/2019 tarihli dava dilekçesiyle; müvekkilince 17/02/2015 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden borçlu …’a business kredi kartı kullandırıldığını, kart borç ödemelerinin aksaması üzerine, davalıya Ankara 54. Noterliği’nin 04/03/2019 tarih ve … nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalı hakkında Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9438 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu belirtilerek davalıların icra takibine yaptıkları itirazların iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesiyle; müvekkili …’ın busıness kredi kartı, genel kredi ve teminat sözleşmesine dayalı değil, ticari kredi kartı sözleşmesine dayalı olarak verildiğini, müvekkili …’nin ise kredi kartı ile ilgili hiçbir evrakta imzası bulunmadığını, kredi kartlarının …’a verilen kartlar olduğunu, …’nin bu borçtan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, …’ın da söz konusu borçtan sorumluluğu bulunmadığını, çünkü …’ın sözleşmeyi “… – … …” olarak imzaladığını, sözleşmenin imzalanması sırasında şahıs firması olan … 01/06/2018 tarihinde nevi değişikliğine giderek … … …. unvanlı anonim şirket halini aldığını, nevi değişikliğinin … … Müdürlüğü’nün 07/06/2018 tarihli … … Gazetesi’nde yayınlandığını, tür ve unvan değişikliği sonucunda … … …. unvanını alan şirket hakkında konkordato davasında verilen tedbir kararları bulunduğunu, davacı bankaca ticari olarak kullandırılan kredi kartından dolayı aslından …’ın şahsına değil, şirkete gidildiğini, ancak şirket nevi değişikliği yaşadığını ve mühlet kararı alındığını, dolayısı ile mühlet içinde şirket aleyhinde icra takibi yapılamayacağını savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Davacı ile davalı borçlu … arasında imzalanan 17/02/2015 tarihli 100.000-TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi ve yine aynı tarihli business kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalı …’ın talebi ile davalı …’ye 5.000-TL limitli ve davalı …’a 5.000-TL limitli business kredi kartı tahsis edildiği, kredi kartı borçlarının ödenmemesi üzerine davalılara ihtarnameler keşide edilerek sözleşmede belirtilen adreslere gönderildiği, buna rağmen borçların ödenmediği, davalıların temerrüde düştükleri, GKS sözleşmesinde müşteri adının … olarak yer aldığı, takibin de …’a yönelik yapıldığı, bir şirkete yönelik yapılmış takip bulunmadığı, …’ın kullandığı kartlar nedeniyle ödenmeyen borçlardan sorumlu olduğu, diğer davalı …’in GKS sözleşmesini 100.000-TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olarak 17/02/2015 tarihinde kendi el yazısı ile yazarak imzaladığı, GKS sözleşmesinden kaynaklanan borçtan ve buna dayalı kullandığı kart nedeniyle ödemediği borçlardan sözleşme çerçevesinde sorumlu olduğu gerekçesiyle;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalıların Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9438 Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının iptali ile takibin;
A-Davalı … yönünden 10.904,32-TL asıl alacak, 1.218,19-TL işlemiş faiz, 60,90-TL %5 gider vergisi ve 467,12-TL masraf olmak üzere toplam 12.650,53-TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (10.904,32-TL) takip tarihinden geçerli olmak üzere 5464 sayılı Yasa’nın 26/3. maddesi uyarınca T.C. … Bankası tarafından ihtarname tarihinde açıklanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami %30,24 temerrüt faizi ve faizin %5’i gider vergisi yürütülmesine,
B-Davalı … yönünden 10.904,32-TL asıl alacak, 996,48-TL işlemiş faiz, 49,82-TL %5 gider vergisi, 467,12-TL masraf olmak üzere toplam 12.417,74-TL üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağa (10.904,32-TL) takip tarihinden geçerli olmak üzere 5464 sayılı Yasa’nın 26/3. maddesi uyarınca T.C. … Bankası tarafından ihtarname tarihinde açıklanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami %30,24 temerrüt faizi ve faizin %5’i gider vergisi yürütülmesine,
C-Hükmedilen alacağın (12.650,53-TL) %20’si oranında taktir edilen (2.530,11-TL) icra inkar tazminatının davalı … için 2.483,55-TL bölümü ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili …’nin borçtan sorumluluğu bulunmadığını, world business başvuru formunda sadece … imzası bulunduğunu, …’nin ise kredi kartı ile ilgili hiçbir evrakta imzası bulunmadığını, kredi kartlarının …’a verildiğini, davanın …’ye yöneltilmesi sebebinin ek kart kullandırılması olduğunu düşündüklerini, …’nin ek kart borcundan sorumlu olduğu kabul edilse dahi her iki kart borcundan sorumlu tutulamayacağını; müvekkili …’ın borçtan sorumlu bulunmadığını, … sözleşmeyi “… – … …” olarak imzaladığından kredi kartı borcundan sonra kurulan şirketin sorumlu olduğunu, onun da konkordato altında bulunduğunu, müvekkiline karşı icra takibine girişilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle takip başlatmakta kötü niyetli olan bankanın tazminata mahkum edilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE :
Davacı alacaklı banka, davalı borçlulara karşı açtığı dava ile kredi kartı borcu nedeni ile davalılar hakkında başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davacı bankaca davalı …’a …. nolu business kart tahsis edildiği, davalının adına tahsis edilen kredi kartını kullandığı ve adına defalarca kredi kartı harcama ekstrelerinin gönderildiği görülmektedir. Davalının 5.413,46-TL kredi kartı borcunu ödememesi üzerine adına Ankara 54. Noterliği’nin 04/03/2019 tarihli borç kat ve ödeme ihtarnamesi gönderildiği, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine davalı hakkında Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9438 Esas sayılı icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı bankaca davalı …’ye …. nolu business kart tahsis edildiği, davalının adına tahsis edilen kredi kartını kullandığı ve adına defalarca kredi kartı harcama ekstrelerinin gönderildiği görülmektedir. Buna göre, davalının sözleşme kefaletinden değil, bizzat adına tahsis edilen kredi kartı kullanımından kaynaklanan borcu söz konusudur. Davalının 5.603,16-TL kredi kartı borcunu ödememesi üzerine adına Ankara 54. Noterliği’nin 04/03/2019 tarihli borç kat ve ödeme ihtarnamesi gönderildiği, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine davalı hakkında Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9438 Esas sayılı icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı alacaklı banka tarafından davalı borçlulara karşı 11/07/2019 günü başlatılan Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/9438 Esas sayılı icra takibi ile 11.016,62-TL asıl alacak, 1.292,62-TL işlemiş gecikme / temerrüt faizi, 64,62-TL faizin %5 gider vergisi ve 467,12-TL noter masrafı olmak üzere toplam 12.840,98-TL alacağın davalı borçlulardan birlikte tahsili istenmiştir. Davalıların borca itirazları ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, “davalı …’dan 10.904,32-TL asıl alacak, 1.218,19-TL işlemiş faizi, 60,90-TL %5 gider vergisi ve 467,12-TL masraf (belgelendirilen) olmak üzere toplam 12.650,53-TL alacağı; davalı kefil …’den 10.904,32-TL asıl alacak, 996,48-TL işlemiş faizi, 49,82-TL %5 gider vergisi ve 467,12-TL masraf (belgelendirilen) olmak üzere toplam 12.417,74-TL alacağı 11/07/2019 takip tarihi itibariyle 10.904,32-TL asıl alacak kısmına takip tarihinden tahsiline kadar geçen günler için 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 26/3. maddesi uyarınca T.C. … Bankası tarafından ihtarname tarihinde açıklanan kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami %30,24 gecikme (temerrüt) faiz oranı ve faizin %5’i gider vergisiyle hesaplanacak tutarı talep edebileceği,” bildirilmiştir.
İlk derece mahkemesinde, bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalılar gönderilen Ankara 54. Noterliği’nin 04/03/2019 tarihli borç kat ve ödeme ihtarnamesinde, borçlu …’a ait …nolu business kart kullanımından kaynaklanan 5.413,46-TL kredi kartı borcu ile …’ye ait…. nolu business kart kullanımından kaynaklanan 5.603,16-TL kredi kartı borcu olmak üzere her iki borçlunun borcunun toplamda 11.016,62-TL olduğu görülmektedir.
Davacı banka her iki borçluya karşı 11.016,62-TL (5.413,46-TL + 5.603,16-TL) asıl alacak olmak üzere toplamda 12.840,98-TL alacak üzerinden icra takibi başlatmıştır.
Ancak, ilk derece mahkemesince, davacı banka tarafından hatalı olarak davalıların birbirinden bağımsız kredi kartı borçlarının toplanarak birlikte icra takibine koyulması nedeni ile bilirkişi raporundaki sonuç ve hesap ifade biçimine göre, yine hatalı olarak, her bir davalı borçlu hakkında toplam asıl alacak üzerinden ayrı ayrı ve mükerrer olacak şekilde alacağa karar verilmiştir. Oysa davacıların kredi kartından kaynaklanan asıl borçları; davalı borçlu … için 10.904,32-TL değil, 5.413,46-TL tutarlıdır. Aynı şekilde davalı borçlu … için 10.904,32-TL değil, 5.603,16-TL tutarlıdır. Diğer bir söyleyişle davalı borçluların toplam borçları sırasıyla 12.650,53-TL + 12.417,74-TL değil, 5.413,46-TL ve 5.603,16-TL olmak üzere toplam 11.016,62-TL tutarlıdır. Bu haliyle tesis edilen mahkeme kararıyla davalıların borç yükünün artırıldığı görülmektedir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince; davalı borçlular hakkındaki davalı borçlular hakkındaki kredi kartı borcunun icra takip değerleri ayrı ayrı hesaplanarak, bu hesaplamaya göre tarafların alacak ve borçlarına ilişkin bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yasa ve usule aykırı olup isabetsiz bulunmuştur.
Dava dosyası kapsamı, mevcut kanıt durumu ve HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme ile yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi ve ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların istinaf taleplerinin KABULÜNE,
2-Ankara 9. Asliye … Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarih ve 2019/496 Esas – 2020/555 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
3-Dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
4-Davalı …’den alınan 216,04-TL istinaf harcının talep halinde iade edilmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan toplam 45,50-TL istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerine bırakılmasına,
7-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 06/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih: 06/07/2022