Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/2933 E. 2021/2746 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03/06/2021
NUMARASI …

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI :
Davacı vekili 02/10/2020 tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili ile davalılar arasında akdedilen sözleşme kapsamında…adresindeki taşınmazın davalılarca satın alındığını, söz konusu satış sözleşmesinin teknik şartnameler kısmındaki tüm hususların davalıların talep ve direktifleri doğrultusunda en ince ayrıntısına kadar yapılarak tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiğini, ayrıca davalılar ile müvekkil arasında 10.06.2020 tarihinde kalan ödemeler için ek sözleşme akdedildiği, sözleşmede belirtilen teslim tarihinin aksine davalıların şifahi talebi doğrultusunda teslim tarihinin yapı kullanım belgesinin alınması tarihinden sonrasına alınmış olduğunu, taşınmazın eksiksiz bir şekilde tamamlanarak yapı kullanım belgesinin de alındığını, fakat çekilen ihtara rağmen davalıların taşınmazı teslim almadıklarını, davalı aleyhine Ankara 27. İcra müdürlüğünü…sayılı takip dosyasında başlatılan takibe haksız ve mesnetsiz iddialarla itiraz edilerek takibin durdurulduğu belirtilerek haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; tapu devri tarihinin sözleşmede 14.06.2019 olduğunu, tapu devrine müteakiben dairenin iskân alınmak suretiyle fiziki tesliminin de en geç Ağustos 2019 ayı sonu olarak taraflarca belirlendiğini, gecikilen her ay için 3 ayı geçmemek üzere 3.000,00 TL, 3 aydan sonra ise her ay için 10.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin taraflarca belirlendiğini, taraflar arasında yapılan 31.05.2019 tarihli ek sözleşme ile ödemeler için iki ayrı senet verilerek son bakiye 170.000.TL’nin 6.58 Euro kuru üzerine sabitlenerek Euro olarak ödenmesine karar verildiğini, bu ek sözleşmenin davacı yanın inşaatı bitirebilmesi için yapılmış olduğunu, davacının müvekkil yana 10.06.2019 tarihinde tapu devrini yapmış olmasına karşın iskan ruhsatının 22.01.2020 tarihinde alındığını ve sözleşmeye aykırı olarak dairenin fiziksel tesliminin eksikleri ile ancak Nisan 2020 ayında yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflarca imzalanan tutanaktan davacının tapu devrinin yapıldığı fakat taşınmazın tadilatlarının eksik yapıldığı gerekçesiyle ve alınan bilirkişi raporundaki tespitlere göre;
Davanın KISMEN KABULÜNE, Ankara 27. İcra Müdürlüğünün ….esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 10.061,78 EURO üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarınca 1 yıllık mevduata işleyecek en yüksek faizi oranı üzerinden devamına, İcra inkar ve kötüniyet tazminatlarının reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle; taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmadığını, müvekkillerinin arsa sahibi olmadığını, davanın husumetten ve esastan da reddi gerektiğini belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, davacı müteahhit ile davalılar arasında imzalanmış olan konut satış sözleşmesinden kaynaklı itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı eldeki dava ile, davalıların kendisi tarafından inşaa edilecek binadan akdedilen sözleşmeyle bir daire satın aldıklarını, sözleşmedeki tüm edimlerini yerine getirdiği halde davalıların imzalanan ek sözleşmedeki bakiye bedeli ödemediklerini iddia etmiş, davalılar, taşınmazın taahhüt edildiği şekilde teslim edilmediğini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava tarihi itibariyle uygulanması gereken 6502 Sayılı Kanun’un 3. maddesinde “ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
i)Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
k)Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l)Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” ifade eder hükmü ile,
73. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmü bulunmaktadır.
Eldeki dava, taraflar arasında imzalanmış olan taşınmaz satış sözleşmesine dayalı olarak açılmıştır. Davacı müteahhit tarafından inşa edilen binadan bir adet bağımsız bölüm satın alan davalıların 6502 Sayılı Kanun gereğince tüketici sıfatı taşıdığı, davacı ile davalı arasındaki işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu gözetildiğinde, davaya bakma görevinin 6502 Sayılı Kanun’un 73. maddesi gereğince Tüketici Mahkemesine ait olduğunun kabulü gerekmektedir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğu gibi, HMK’nın 114. maddesine göre aynı zamanda dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Mahkemece, 6502 Sayılı Kanun gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığı, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu eldeki davada, bu hususun göz ardı edilmesi suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesinde isabet bulunmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK’nun 355. maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler kapsamında yapılan inceleme neticesinde; HMK’nın 353/1-a.3 maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, davalıların istinaf talebinin görevli mahkemenin tespiti yönünden kabulüne ve kamu düzeni de gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi ve ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/06/2021 tarih ve… Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
3-Dava dosyasının yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
4-Davalılardan alınan 1.556,78-TL istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan 23,50-TL istinaf yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 21/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih: 21/12/2021