Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1577 E. 2022/2669 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/02/2021
NUMARASI :…
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : …

Davacı vekili 23/06/2020 tarihli dava dilekçesiyle; müvekkili bankanın Eskişehir şubesi ile … (… Otel) arasında 04/09/2018 tarihinde … cihazı kullanımı için gerekli sözleşmeler imzalanarak davalıya üye iş yeri /pos hesabı tanımlandığını, pos cihazı verildikten sonra 22/09/2018 ve 11/05/2019 tarihleri arasında yurt dışı kredi kartları ile yüksek rakamlarda işlemler yapıldığının tespit edildiğini, yapılan işlemlere ait bakiyelerin banka hesabından çekildiğini, daha sonra yapılan işlemlere ilişkin harcama itirazları geldiğini, davalının yapılan işlemlere ilişkin slipleri bankaya ibraz edemediğini, ….. taleplerinin artması sonucu bankaca davalıya işlemlerin sebebinin sorulduğunu, ancak tatmin edici bir cevap alınamadığını, davalının banka hesabında yeterli bakiye bulunmaması ve riskin artması üzerine davalıya 04/03/2020 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, genel kredi sözleşmesi, üye işyeri sözleşmesi ve bahsi geçen ihtarname dayanak gösterilerek davalı aleyhine Eskişehir 2. İcra dairesinin 2020/2324 Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalının takibin tamamına itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, davalının bankalar arası … kurallarını kullanarak temin ettiği kredi kartları ile gerçek olmayan alışverişler yaparak ve bu harcamalara gerçek dışı harcama itirazları yaparak ilgili prosedürler kapsamında haksız kazanç sağladığını, son yıllarda üye iş yerleri üzerinden visa/master card kurallarını kötüye kullanan şahıslarca yeni bir dolandırıcılık sistemi geliştirildiğini, davalının bu yöntemlerle müvekkil banka ve diğer bankaları dolandırma çabası içerisinde olduğunu ve haksız menfaat elde etmeye çalıştığını, tüm bu sebeplerle, borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, itiraz edilen miktarın %20 sinden az olmamak üzere davalı aleyhinde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; turizm sektöründeki konaklama hizmetlerinin sözleşmelere uygun olarak yapıldığını, dava konusu işlemlerin uluslararası rezervasyon şirketleri ile 2018 ve 2019 turizm fuarında yapılan görüşmeler sonucu yapıldığını, işlemlerin uluslararası kuruluşlar üzerinden internet üzerinden yapılan rezervasyonlar olduğunu ve kredi kartları ile ödeme yapıldığını, yapılan işlemlerin bankalara danışılarak garanti ödemeler görüldüğü için kabul edildiğini, yapılan işlemleri 5-7 gün arasında blokede tutulduğunu, daha sonra güvenliği kontrol edilerek ödemelerin bankaca yapıldığını, bankanın itiraz olarak bildirdiği işlemlerin şüpheli görülen işlemler olduğunu, itiraz süreleri geçmiş olmasına rağmen şüpheli görülen işlemlerin tüm belgelerinin müşteri temsilcisine teslim edildiğini, bankanın aradan 1 yıl geçtikten sonra elinde belge olmadığını belirterek, ihtarname keşide ettiğini, ihtarnameye itiraz ettiklerini, banka tarafından yüksek olduğu belirtilen rakamların turizm sektöründe ön ödeme olarak adlandırılan ödemeler olduğunu, hiçbir kimse ile işbirliği içerisinde olmadığını, bankanın haksız ve delilsiz ekonomik gücünü kullanarak hakkında işlemler başlatığını, haksız ve kötü niyetli işlemler yapmadığını, işletmesinin halen devam ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davacı ile davalı arasında 100.000.-TL limitli 04/09/2018 tarihli genel kredi sözleşmesi ile üye işyeri sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeler kapsamında davacı tarafından davalıya pos cihazı tahsis edilip mail order işlemlerinin tanımlandığı, davalı tarafından yapılan işlemlerden kaynaklı olarak 24/10/2018-22/02/2019 tarihleri arasında davacıya 86.520,11.-USD’lik işlemin harcama itirazına (……) konu edildiği, bu itirazlardan dolayı kart hamillerine 287.873,03.-TL ödeme yaptığı, uluslararası visa/mastercard kuralları gereği mail order işlemlerine harcama itirazlarında sorumluluğun işyerinde olduğu, harcama konusu tutarın işyeri hesabından kart hamiline iade edildiğinden işlemlerin pin veya 3d secure gibi şifre işlemleri ile doğrulanmadığından sorumluluğun işyerinde olduğu, davacının üye işyeri sözleşmesinin 28, 29 ve 39. maddeleri gereğince söz konusu ödemeleri müşteri hesabına borç olarak yansıtmasının yerinde olduğu, davalının işlettiği 18 yataklı otele ait bankaya sunulan 200-300 kişilik konaklama faturalarının otelin kapasitesinin çok üzerinde olduğu ve davalının bunların konaklama, ulaşım, yeme ve içme ücretlerinin karşılığı olduğu savunmasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, bu kapsamda davalının taraflar arasında yapılan sözleşme hükümleri gereğince edimlerini yerine getirmediği, bilirkişi raporunda da ayrıntılı belirtildiği üzere icra takip tarihi itibariyle takipteki istemlerde gözetilerek; davacının davalıdan 390.890,88.-TL asıl alacak, 4.019,40.-TL işlemiş faiz, 755.-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 153,30.-TL ihtiyati haciz giderinden oluşan 395.818,58.-TL’lik alacağının doğduğu, ancak takipteki talep edilen yıllık %54 oranındaki faizin sözleşme hükümlerine aykırı olduğu, faiz oranını yıllık %46 olması gerektiği, alacağında genel kredi ve üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle likit nitelikte bulunduğu gerekçesiyle; “Davanın kısmen kabulü ile davalının Eskişehir 2. İcra dairesinin 2020/2324 e sayılı dosyasının 390.890,88-TL asıl alacak, 4.019,40-TL işlemiş faiz, 755,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 153,30-TL ihtiyati haciz giderinden oluşan 395.818,58-TL lik alacağa yaptığı itirazın iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına, asıl alacağa yıllık %46 oranında faiz uygulanmasına,
Devamına karar verilen asıl alacağın %20 si oranındaki 78.178,17-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; davacının delil listesinde ….. Cumhuriyet Başsavcılığının…. …. sayılı dosyasını bildirmiş olmasına rağmen yerel mahkemenin dosyayı celp etmediğini, mahkemece eksik bilirkişi raporuna göre usul ve yasaya aykırı bir hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, raporda harcama itirazlarının 120 gün içinde yapılıp yapılmadığına dair bir tespit bulunmadığını, davacının bahsettiği harcama itirazları ile ilgili dosyada delil bulunmadığını, hatta harcama itirazlarının olup olmadığı ve davacı bankanın sözde harcama itirazları nedeniyle kartları veren bankalara ne zaman ne kadar para ödediğinin de belli olmadığını, bu hususta da dosyada bir delil bulunmadığını, bilirkişinin sözde harcama itirazlarının toplamının 480.540,50.-TL olduğunu belirtmesine rağmen kart hamillerinin kendi bankalarına hangi tarihte ve ne sebeple itiraz ettikleri, yabancı bankaların davacıya hangi tarihte bildirimde bulunduğu, davacının ilgili bankalara ödeme yapıp yapmadığının belirsiz olduğu ve en önemlisinin bunlarla ilgili dosyada tekbir delil olmadığını, davacı bankanın şüpheli işlem kriterine dayanmakta olup hayatın olağan akışına göre davalının bu kadar kişiye hizmet veremeyeceğini, 18 yataklı bir otelde 200-300 kişilik konaklama faaliyetinin yapılmayacağını belirterek, davalının hesabındaki paraları muhtemel … riskine göre bloke ettiği gibi ve kalan kısmı da aynı gerekçeyle borç olarak kaydettiğini, bilirkişinin de davacının muhtemel zararlarını gözeterek oluşturduğu gerçek dışı cari hesabın doğru olduğunu değerlendirdiğini, harcama itirazlarının değerlendirmeye konu edilmemesi gerektiğini, bilirkişi raporunda bir başka hatanın ise davalının işlemlerinde ….. ve kısa mesaj güvenlik işlemlerini yerine getirmediği iddiası olduğunu, oysa işlemlere konu kartların para yüklenmiş sanal kartlar olduğunu, işleme konu kartlar klasik kredi kartı olmadığından teknik olarak … uygulamasının aranmasının doğru bir değerlendirme olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla raporda takibe konu asıl alacağın hesaplanması konusunda da hata yapıldığını, faize esas rakamın 287.873,03.-TL olarak belirlenmesi ve buna da ihtar tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, davacının takip talebinde talep ettiği %54 faizin hatalı olduğu ve %46 faiz talep edilebileceği belirtilmesine rağmen emredici nitelikteki TBK. 88 ve 120. maddeleri gereği akdi ve temerrüt faiz oranının %46’nın çok altında olması gerektiğini, ayrıca, alacak likit olmadığından ve halen de belirsiz olduğundan icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, hükme esas alınan bilirkişi raporu kapsamına, mahkemece verilen kararda isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
Bakiye 20.278,37.-TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yapılan toplam 5,50.-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dairemizce verilen kararın taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere, 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 02/11/2022

Başkan. Üye . Üye . Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır