Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1040 E. 2022/1837 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2020
NUMARASI :…

Davacı vekili 26/09/2018 tarihli dava dilekçesiyle; davalı bankaca müvekkil firma adına … ve … adına ek kart çıkarıldığını, fakat kartların adı geçenlere teslim edilmediğini, iade olduğunu, buna rağmen söz konusu kartlardan harcama yapılarak müvekkil şirketten tahsil edildiğini, ödenen miktarların müvekkil şirkete iadesi talebine karşılık alamamaları üzerine Ankara 22. İcra Müdürlüğü’nün 2018/10150 Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; konuyla ilgili incelemenin devam ettiğini, ancak şifre oluşturulmadan kart kullanımının mümkün olmadığını, şifrenin kart sahibinden başkası tarafından oluşturulmasının mümkün olmadığını, ayrıca, müvekkilin temerrüdü söz konusu olmadığından davacının faiz talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasında kredi kartı kullanımı nedeniyle bir borç oluştuğu, fakat davacı firmanın kredi kartını hiç teslim almadığı, bu haliyle davacı firmanın ilgili kartı kullanarak herhangi bir borç oluşturmasının kendisinden beklenemeyeceği, bu haliyle ilgili kredi kartının ya banka yetkilileri tarafından kullanımı ya da kurye tarafından kullanımı söz konusu olabileceği, bu haliyle davacı tarafından kullanılmayan kredi kartı nedeniyle oluşan borçtan sorumlu tutmak imkansız olduğu, davalı tarafından kredi kartı taraflara teslim edilmemesi nedeniyle aralarında herhangi bir sözleşme de kurulamadığı, bu haliyle davanın haksız fiil sorumluluğuna dönüştüğü, davalı bankanın ilgili kartın davacıya teslimini tam olarak sağlamalı ya da kullanımını önleyici tedbirleri alması gerektiği, bankanın bu haliyle üzerine düşen güvenlik tedbirlerini yerine getirmemekle kusurlu addedildiği, oluşan zarardan sorumlu olduğu, zarar meydana geldiği tarihten itibaren haksız fiil sorumluluğu çerçevesinde faiz istenebileceği, bu konuda davalı bankaya davacı tarafından uyarı mektubu da gönderildiği, bu nedenle davacı tarafından ödeme yapıldığı tarihten itibaren faize hükmedildiği, alacağın likit olması, bankanın ödeme yapmayarak ya da borcu silmeyerek icra takibine kötüniyetle sebebiyet vermesi nedeniyle aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerektiği gerekçesiyle; “Davanın KABULÜNE;
Ankara 22. İcra Dairesi’nin 2018/10150 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Takip çıkışı olan 8.593,93 TL nin %20 si olan 1.718,78 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesiyle; dosyada alınan raporlara itirazlarının, dosyaya sunulan belgelerin, yazılı ve sözlü beyanlarının dikkate alınmadığını, harcamanın kim tarafından yapıldığının dosyadaki mevcut delillerle tespit edilmemesine ve harcamaya ilişkin havayolu firması tarafından düzenlenen bilet ile ilgili bilgilerin işbu dava açısından önem arzetmesine rağmen mahkemece göz ardı edilerek hüküm tesis edildiğini, davacı adına hazırlanan kredi kartına şifre oluşturma işleminin bizzat kart sahibi tarafından yapıldığını, davacıdan başkasının bu işlemi yapmasının mümkün olmadığını, yerel mahkemenin faiz ve kötü niyet tazminatının hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil bankayı temerrüde düşürmeye yönelik ihbar ve ihtarda bulunulmadığı halde takip öncesi faize de hükmedilmesinin haksız olduğunu, zira müvekkile bir ihtarname gönderilecek ise bu ihtarın ancak noter aracılığı ile gönderilmesi gerektiğini, davacı tarafından müvekkil bankayı temerrüde düşürmeye yönelik içeriği kesin delillerle ispatlanabilen bir ihtarname bulunmadığında faize hükmedilmesinin haksız olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporları kapsamına, kredi kartının … adına teslim edildiğinin ve kullanıldığının ispatlanamamasına, 16/07/2018 tarihli ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesine göre, davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
Bakiye 440,29.-TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yapılan toplam 55.-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 06/07/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 06/07/2022