Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/100 E. 2022/529 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi…..

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

…..

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
…..

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 23/12/2019
NUMARASI ……

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Ankara 9. İcra Müdürlüğün 2018/5704 E. sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, takibin haksız olduğunu, müvekkilinin asıl borçlu… …. … …Ltd Şti ortağı iken hisselerini devrederek ortaklıktan ayırldığını, müvekkilinin davalı Bankaya ihtarname keşide ederek, hiç bir krediden doğacak borçtan sorumlu olmayacağını ihtaren bildirdiğini, buna rağmen davalı tarafından müvekkili hakkında kefil sıfatıyla icra takibinde bulunulduğunu, davalının 2011 yılında yapılan sözleşmeye dayandığını dayandığını, oysaki borcun kredi kartından kaynaklandığını ve 2011 yılında imzalanan sözleşme ile ilgisinin bulunmadığını, borcun dayanağının 2017 yılında dava dışı şirket tarafından çıkartıla kredi kartından kaynaklandığını ve müvekkilinin kefaletinin bulunmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı şirket arasında … Kart Üyelik sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı borçluya kredi kartı tahsis ediliğini, davacının da sözleşmeyi imzalayarak müşterek ve müteslsil kefil olduğunu, dava dışı şikretin borcunu ödememesi üzerine kredi hesabı kat edilerek borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından borca itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, davacının amacının ödemeyi geciktirmek olduğunu, davacı tarafından 2017 yılından sonra müvekkiline istifaname gönderilmiş ise de, zaten bu tarihten sonraki borçlardan sorumlu tutulmadığını, söz konusu borçların istifanameden önce doğan kredi borçlarına ilişkin olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde 23/122/2019 tarihli kararla; “(…) Dava dışı …’a verilen kredi kartı borcundan, davacının sorumluluğuna gidilebilmesi için, davalı söz konusu kredi kartının 08/12/2011 tarihli … … Sözleşmesi kapsamında Kredi Kartı Kulllanıcısına verildiğini kanıtlamakla yükümlüdür. İlgli kefalet düzenlemesi … … Sözleşmesinin maddesi içersinde düzenlenmiş olup, davacı söz konusu … … Sözleşmesi haricindeki kredilerden veya kartlardan sorumlu tutulabilmesi için açıkça bilgilendirilmeli ve bilgilendirildiğininde kanıtlanması gerekir, aksi takdirde özel bir sözleşmedeki kefalet hükümünün sadece söz konusu sözleşmeden kaynaklanan borçları kapsadığının kabulü gerekir. Öte yandan adı geçen şahsa …’a şirket kredi kartı verilmesi, tek başına sözleşmeyi imzalayan davacının sorumluluğunu gerektirmez. Davalı tarafından dosyaya sunulan başvuru formu ve ekindeki belgeye göre 08/12/2011 tarihinde sadece …’a şirket adına kullanıcı olarak bir adet kredi kartı verilmiş olup, takibe konu kredi alacağına esas ….. no’lu … tarafından kullanılan kredi kartı ise daha sonra 13/05/2016 tarihinde …’a teslim edilmiştir. Davalı tarafından söz konusu kredi kartınında bahse konu … … Sözleşmesi kapsamında şirket temsilcisi tarafından yapılan talebe istinaden verildiği iddia edilmiş ise de buan ilişkin delil sunulmamıştır. …’a kart teslim belgesi, davacı şirketin sadece … için kredi kartı talebinde bulunmuş olmasına göre, … tarafından kullananılan Kredi Kartının borcundan dolayı davacının müteselsil sorumluluğuna gidilemeyeceğinden davanın kabulü ile davacının takibe konu kredi kartı borcundan sorumlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Kötü niyet tazminatı yönünden ise şirket adına verilen kredi kartının bulunması, davanın davalının söz konusu kredi kartının bahse konu sözleşme kapsamında veriliğinin kanıtlayamaması nedeniyle davanın abulüne karar verilmiş olması karşısında, davalının kötü niyetli ispatlanmadığından kötüniyet taminatını talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir (…)” gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dışı asıl borçlu … Tic Ltd Şti ile imzalanan … … üyelik sözleşmesi karşılığında ticari kredi kartı tahsis edildiğini, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imza attığını, kart borçlarının ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, davacının takip nedeniyle gönderilen tebligatı bizzat aldığını, itiraz etmediğini, davacının kefillikten istifa ettiği 02/06/2017 tarihinden sonraki borçlar açısından sorumlu tutulmadığını, ticari kredi kartından kaynaklanan alacağın davacının göndermiş olduğu istifanameden çok önce doğmuş olup ilgili sözleşmeye istinaden kefaletin kendiliğinden sona ermediğini, kefaletin sona erebilmesi için kefaletten rücu ve asıl borçlu firmanın alacaklıya borcunun kalmamış olmaması ile Bankanın kefili ibra etmesi gerektiğini, dava dışı şirket ile ikinci bir kredi kartı sözleşmesi imzalanmadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur.

Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine göre ve özellikle dava dışı şirket ile davalı Banka arasında imzalanan … Kart Üyelik sözleşmesi uyarınca çıkartılacak kartın davacı tarafından kullanılacağı belirtilmiş olmasına rağmen davaya konu borcun kaynağı olan ve 13/05/2016 tarihinde verilen ….. nolu kredi kartının ekstrelerinin dava dışı … adına gönderilmesi ve fakat hangi sözleşmeye istinaden düzenlendiğinin davalı yanca ispatlanamaması nedeniyle davacının kefaletinin söz konusu kredi kartını kapsar şekilde genişletilemeyeceği anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
Bakiye 1.051,33 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline,
Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından istinaf gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 03/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 03/03/2022
….