Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2020/1 E. 2021/638 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ….
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI :….
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : …

Davacı vekili, 03/11/2016 havale tarihli dava dilekçesiyle: dava dışı….ile müvekkili banka arasında imzalanan temel bankacılık hizmet sözleşmesine istinaden kendisine kredi kullandırıldığını, imzalanan sözleşmeye istinaden davalı borçlu … ile müteselsil kefil olarak 24/04/2013 tarihli kefaletname imzalandığını, kredi ödemelerinin aksaması üzerine davalıya ve dava dışı borçlu… ihtarname keşide edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen davalı tarafından ihtarnamede belirtilen ödemelerin yapılmaması üzerine haklarında icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun icra takibine itiraz etmesi üzerinde hakkında başlatılmış olan takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı tarafın itirazında davacı bankaya her hangi bir borcu bulunmadığını belirttiğini ve itirazın haksız olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin her türlü talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini ve haksız itiraz sebebiyle davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece: davanın ticari genel kredi kullanımı sonrasında müteselsil kefilin asıl borçlu tarafından geri ödemelerinin yapılmaması iddiasına dayalı takibe itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkin olduğu, davanın yasal süre içerisinde açıldığı, uzman bilirkişiden alınan rapor hüküm kurmaya elverişli ve gerekçeli bulunmakla karara dayanak alındığı, alınan 12/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; takip konusu borcun genel kredi kapsamında bulunmadığının, kefaletin de bağımsız olarak düzenlendiğinin bildirilerek kefilin borçtan sorumluluğunun bulunmadığı açıklandığı, dava dışı asıl borçlu ile birlikte kefile yapılan takipte genel kredi sözleşmesi düzenlendikten sonra bağımsız olarak düzenlenen kefalet akdinin bu sözleşme için kefalet hükmü taşısa da dava ve takip konusu borca dayanak 39….13 nolu kredi için “kredi üyelik sözleşmesi, ihtarname ve hesap özeti” gösterilmiş olduğundan bu borç ilişkisinin temelde farklı dayanaklarının bulunduğu, davacı tarafça genel kredi için verilen kefaletin tümüyle dava dışı borçlunun ileride oluşabilecek tüm borçlarına kefalet hükmü taşıyacağı yönündeki iddiasının kabulünün olanaksız olduğu ve bilirkişi raporunda davalı kefilin dava dışı borçlunun borç dayanağıyla ilgili farklı borçlanma olgusuna dayalı meydana gelen borç tutarından bu borcun kefaletini üstlenmediği şeklinde yapılan teknik incelemenin dikkate alındığı gerekçesiyle; “Davanın Reddine, Davacının tazminat talebinin reddine…” karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesiyle: davaya konu kredinin genel kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığını, davalının kredi sözleşmelerine kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak kefil olduğunu, davalı her ne kadar 24/04/2013 tarihli kredi sözleşmesine kefalet vermiş ise de bu sözleşmede; doğmuş ve doğacak tüm borçlardan sorumlu olacağını taahhüt ettiğinden kefaletten sonra doğacak tüm risklerden kaynaklı sorumluluğunun devam ettiğini, kaldı ki davalı tarafından kefaletten cayıldığına ilişkin taraflarına ulaşan yazılı bir ihtarname ve bu hususta taraflarının kabul beyanının bulunmadığını, taraflar arasında düzenlenen kefaletnamenin süresiz ve doğmuş / doğacak tüm borçları kapsayacak şekilde olduğunu ve kefaletin sona ermesine ilişkin mevzuat hükümleri göz önüne alındığında kefilin sorumluluğunu ortadan kaldırıcı herhangi bir durum söz konusu olmadığından; davalının, kefaletin verildiği tarihten sonra imza edilen sözleşmelerden ve bunlardan kaynaklı risklerden doğan sorumluluğunun devam ettiğinin kabul edileceğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme kararının gerekçesine, hükme esas alınan denetime elverişli 12/07/2018 rapor ile; davacı bankanın dava konusu icra takibinde borcun sebebi olarak gösterdiği ….. nolu krediye ait kredi borcunun, davalı tarafça imzalanan 24/04/2013 tarihli kefaletname (kefalet sözleşmesi) ve bu sözleşmenin konusu olan aynı tarihli ve….nolu genel kredi sözleşmesi kapsamında olmadığının, bu krediye ilişkin sözleşmenin davalının kefaleti kapsamındaki genel kredi sözleşmesinden bağımsız olarak akdedildiğinin tespit edilmiş olmasına, hal böyle olunca; davalının Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyasına konu kredi borcundan kefil olarak sorumluluğunun bulunmadığının anlaşılmasına ve mahkemece bu hususlar gözetilerek verilmiş olan kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
Harçlar Kanunu gereğince 645,68-TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,
Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı istinaf gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 17/03/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih: 18/03/2021