Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2751 E. 2021/493 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ….

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2019
NUMARASI : …

….
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : …

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili 25/06/2019 tarihli dava dilekçesi ile; davalının, davacı banka ile aralarında mevcut bankacılık hizmet sözleşmesi gereğince davacı bankaya ait ticari kredi kartını kullandığını, kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine hakkında Ankara 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden, dosya üzerinden karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:

Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasında tüketici işlemi bulunduğu, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesinin olduğu gerekçesi ile;
“1-Mahkememizin görevsizliği nedeni ile HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2- Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli ANKARA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-Davacının İhtiyati Haciz talebinin Görevli Ankara Tüketici Mahkemesince değerlendirilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 16/09/2019 tarihli istinaf dilekçesi ile; davanın ve icra takibinin dayanağı olan alacağın ticari kredi kartından kaynaklandığını, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olmadığını, davanın ticari dava olduğunu ve görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE:
Davacı, kredi kartından kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan takibe vaki itirazın iptali talebinde bulunmuştur.
Ankara 5. İcra Müdürlüğünün…. sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından, davalı hakkında, kredi kartından kaynaklanan, 27.763,44 TL asıl alacak, 6.922,50 TL kat öncesi işlemiş faiz ve fer’ileri; kredili mevduat hesabından kaynaklanan, 2.659,81 TL ; kredi sözleşmesinden kaynaklanan,52.893,11 TL asıl alacak, 2.582,18 TL işlemiş faiz, 129,11 TL … ibaret toplam 90.950,15 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibinde bulunulduğu, davalının süresinde takip konusu borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Eldeki dava, davacı tarafından, yukarıda incelenen Ankara 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına konu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin olarak açılmış, mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile verilen davanın usulden reddine dair karara karşı davacı taraf istinaf talebinde bulunmuştur.
Davanın dayanağı olan 15/03/2010 tarihli Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi gereğince, davalı, davalı bankanın….. kredi kartını kullanmıştır.
6502 Sayılı Kanun’un 3. maddesinde “ı) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
i)Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
k)Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l)Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” ifade eder hükmü ile,
73. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğu gibi, HMK’nın 114. maddesine göre aynı zamanda dava şartıdır ve taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir.
Eldeki dava, davacı tarafından 25/06/2019 tarihinde açılmış olup, yerleşik ve kararlılık kazanmış Yargıtay 19. HD …. ve 14/03/2019 tarihli kararı) ve 11. HD’nin (…. ve 09/11/2020 tarihli kararı) kararlarına göre, 5464 sayılı Kanun’un 44/2. maddesine göre, görevli mahkemeler kural olarak genel görevli Asliye Hukuk Mahkemeleridir (HMK md. 2). Ancak bu kuralın istisnaları; tüketici işlemi niteliğindeki kredi kartı üyelik sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklar (6502 sayılı TKHK md. 73, 83/2), 5464 sayılı Kanun’un 43. maddesi gereğince, tacirlere verilen kurumsal kredi kartları ile ilgili uyuşmazlıklar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 142/1. maddesine göre, fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından kredi kartları ile ilgili açılan davalara ilişkin uyuşmazlıklardır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince, davanın ve icra takibinin dayanağı olan kredi kartının hamili olan davalının ticari veya mesleki amaçla hareket edip etmediğinin veya tüketici olup olmadığının kabulü yönünden dosyadaki bilgi ve belgeler yeterli değildir. Diğer yandan görevsizlik kararı verilirken HMK’nın 20. maddesine göre, görevli mahkemenin de re’sen belirlenmesi gerekir. Davalının tüketici olduğunun söylenebilmesi, davaya bakma görevinin ticaret mahkemesine değil tüketici mahkemesine ait olduğundan bahisle tüketici mahkemesine görevsizlik kararı verilebilmesi için icra takibinin dayanağı olan kredi kartının 5464 sayılı Kanun’un 43. maddesine göre, tacirlere verilen kurumsal kart olmaması gerekir. TTK’nın 11. maddesi ile ticari işletme, 12/1. maddesi ile de gerçek kişi tacir düzenlenmiş olup, bu düzenlemelere göre bir gerçek kişinin tacir olarak kabulü için bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işletmesi gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece göreve ilişkin yukarıda açıklanan hususların re’sen araştırılarak bu konudaki tüm delillerin eksiksiz toplanıp değerlendirilmesi ile hasıl olacak sonuç dairesinde davanın açıldığı mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle ve HMK’nun 355. maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler kapsamında yapılan inceleme neticesinde; HMK’nın 353/1-a.3 maddesinde öngörülen şartların gerçekleştiği anlaşıldığından, davacının istinaf talebinin görevli mahkemenin tespiti yönünden kabulüne ve kamu düzeni de gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:
Gerekçesi ve ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin KABULÜNE,
2-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 19/07/2019 tarih, … sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 165,70 TL istinaf harcının talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 47,7‬0 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından istinaf yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Dairemizce verilen kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dava dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a.3 maddesi gereğince, kesin olmak üzere, 03/03/2021 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih : 03/03/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır