Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/97 – Karar No:2023/194
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/97
KARAR NO : 2023/194
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2022
NUMARASI : 2022/528 E-2022/799 K
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 10.02.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10.02.2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili ile davalı şirket yetkilisi … arasında Whatsapp üzerinden davalıya ait … adresinde bulunan iş yerinde bar yapımına ilişkin görüşmelerin başlatıldığını, proforma faturanın davalı şirket yetkilisine tebliğ edildiğini, sözlü onay üzerine bar yapımı hususunda anlaşıldığını, davalı tarafça “ankarakapı restoran ödeme” ve “… adresindeki dükkana bar yapımı” açıklamasıyla iki seferde, faturada yazılı iş bedelinin %70’ini oluşturan 70.000 TL’nin ödendiğini, müvekkilinin imalatı sözleşmeye uygun olarak tam ve zamanında tamamladığını, ölçülerin bizzat davalı tarafça bildirildiğini, ifayı kabulden imtina edilmediğini, fiilen kullanılmaya başlandığını, teslimata rağmen davalının bakiye 25.000 TL’yi ödemediğini, başlatılan icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu öne sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; sözleşmeye konu imalatın yapıldığı iş yerinin dava dışı …… Şirketine ait olduğunu, bu şirket ile müvekkilinin ortak ve yetkililerinin aynı kişiler olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmenin tarafı olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalının eksik ve ayıplı ifada bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Mahkememizce Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi internet sitesi üzerinden davalı şirkete ait sicil kaydının çıkartılarak dosya içerisine kazandırıldığı, buna göre davalı şirketin sicil adresinin … olarak belirtildiği, şirket yetkilisi olarak … …’nin münferiden şirketi temsile yetkili oldukları yine davalı vekilince cevap dilekçesi ekinde, dava dışı ….Şti’ne ait Ticaret sicil gazetesi örneğinin sunulmuş olduğu, buna göre dava dışı şirketin 14.02.2022 tescil edilmiş olduğu ve … …’nin münferiden şirketi temsile yetkili oldukları, şirket adresinin ”…” olarak belirtildiği yine dava dilekçesi ekinde yer alan yazışma içeriklerine göre yazışmaların 17.03.2022 tarihinde başladığı ve davacı tarafça düzenlenen proforma faturanın da aynı tarihli olduğu, proforma fatura üzerinde ”…” ibaresinin mevcut olduğu, yazışma içeriklerinde adres bilgisi olan ”…” esas alınarak yazışmaların yapıldığı, yine dava dilekçesi ekinde sunulan Montaja ait ve bar açılışına ait fotoğraflarda işletme adının ”…” olarak belirtilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı vekilince açılan dava ile davalı şirket ile davacı arasında taraf arasında meydana geldiği ileri sürülen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin olarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmakta ise de, az yukarıda belirlenen tespitler uyarınca, davaya konu edilen eser sözleşmesinin davacı ile dava dışı ….Şti yetkili … … arasında varılan anlaşma uyarınca oluştuğunun kabulü gerektiği, hal böyle olunca davanın husumet (taraf sıfatı) yokluğu nedeni ile reddi gerektiği” gerekçesiyle “1-Davanın sıfat yokluğu nedeni ile REDDİNE” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece sadece davalı şirkete ait sicil kaydının celp edildiği, ticari defterlerinin getirtilmediği, davalı şirket yetkilisi …’ın verdiği bilgiler ile düzenlenen faturaya davalı şirketin itiraz etmediği, mahkemece BA ve BS formlarının celp edilmesi gerektiği, davalı şirketin bütün işletmelerinin markasının … olduğu, davalı şirket ile dava dışı şirket arasında organik bağ bulunduğu, her iki şirketin ortak ve yetkililerinin aynı kişiler olduğu, husumet itirazının dürüstlük kuralına aykırı olduğu, müvekkilinin davalı şirket yetkilisinden vergi numarasını istediği, vergi numarasına ilişkin mesajın daha sonra silindiği nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve ödediği istinaf başvuru harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1-a madde gereğince kesin olmak üzere 10.02.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır