Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/838 E. 2023/1063 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/838 – Karar No:2023/1063
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/838
KARAR NO : 2023/1063

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2020
NUMARASI : 2019/480 E-2020/577 K

DAVACI
VEKİLLERİ
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talepli davada mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili hakkında başlatılan 2018/2693 sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe dayanak senedin düzenleme yerinin bulunmadığını, borcun konusunun yazılmadığını, ödeme tarihinin açıkça belirtilmediğini, dayanak bonodaki eksiklikler nedeniyle kambiyo senedi vasfını taşımadığını, ödemeler sonunda müvekkilinin 88.750 TL borcu bulunduğunu, davalının borç miktarını bilmesine rağmen kötü niyetle takip başlatıldığını öne sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; senedin kambiyo senedi vasfı taşıdığını, davacının dayandığı belge altındaki imzanın müvekkili tarafından atılmadığını, suç duyurusunda bulunduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Menfi tespit davası ile taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bulunmadığının belirlenmesi istenir. Böyle bir hukuki ilişki kurulmadığı durumda hukuki ilişki varmışçasına edinilen kazanımların iadesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalı Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nden 2018/2693 Esas sayılı dosyasına konu senedin vadesinde ödenmemesi üzerine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatmıştır. Davacı yan müvekkilinin takip öncesinde yaptığı ödemeler sonrasında 88.750,00 TL borcunun kaldığını bu nedenle 276.075,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini istemiş iddiasını 19.02.2018 tarihli belgeye dayandırmıştır. Dava vekili belgeyi inkar etmiş, bu hususta davalı asıl isticvap edilmiş beyanında belge altındaki imzanın kendisine ait olduğunu söylemiştir. Davalı yanca imzası ikrar edilen belgede davacının 350.000,00 TL lik senet nedeniyle 88.750,00 TL borcunun kaldığı yazılıdır. Buna göre davacının takibe dayanak senet nedeniyle 261.250,00 TL asıl alacak ve takipte talep edilen 23.034,38 TL toplamı olan 284.284,38 TL yönünden borçlu olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle taleple bağlı kalınarak 276.075,00 TL yönünden açıklanan gerekçeler uyarınca davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Davacı yan kötüniyet tazminatı da talep etmişse de buna ilişkin delil sunmadığından bu talebin reddi” gerektiği gerekçesiyle “1-Davanın kabulü ile Ankara 17. İcra Dairesinin 2018/2693 sayılı dosyasına dayanak 350.000,00 TL senedin, 276.075,00 TL’si yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine” karar vermiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imam nikahlı eşi olan …ile müvekkilinin inşaat işi yaptığı, …’in pvc ve kapı işlerini yapmayı taahhüt ettiği, müvekkili tarafından iş yapılmadan nakit olarak ve çeklerle ödeme yapıldığı, davacının teminat senedi verdiği, …’in taahhüt ettiği hiçbir işi yapmadığı, müvekkilinin yakınları ile birlikte …ile görüştüğü, …’in işi yapmadığını kabul ettiği, avans olarak kendisine verilen çekleri ciro ettiği, müvekkilinin ödeme yapmak zorunda kaldığı, davacı da isticvap edilerek belgede yazılı işlerin yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerektiği, mahkemece bildirdikleri tanıkların dinlenmediği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talepli olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Dava dilekçesinde icra takibi nedeniyle borçlu olmadığı miktarın tespitinin talep edildiği, Ankara 17. İcra Müdürlüğünün 2018/2693 sayılı takibine konu 350.000 TL bedelli senetten ödemeler sonucu bakiye borcun 88.750 TL kaldığı öne sürülerek dava değeri 276.075 TL gösterilmek suretiyle menfi tespit talebinde bulunulduğundan, davacının senet nedeniyle 261.250 TL asıl alacak ve işlemiş faiziyle birlikte icra takibi nedeniyle 276.075 TL borçlu olmadığının tespitini talep ettiği anlaşılmakla, mahkemece verilen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında senet nedeniyle değil, takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiğinin anlaşılmış bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 madde gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 18.858,68 TL istinaf karar harcından davalı tarafından ödenen 4.715 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.143,68‬‬ TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 361. madde gereğince kararın taraflara tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da TEMYİZ yolu açık olmak üzere 20.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır