Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/778 – Karar No:2023/966
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/778
KARAR NO : 2023/966
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2021
NUMARASI : 2014/496 E-2021/966 K
ASIL DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :
VEKİLİ :
ASIL VE BİRLEŞEN
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin asıl ve birleşen davada mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı- birleşen davada davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkil teşekküle bağlı Orhaneli Termik Santrali İşletme Müdürlüğü’nde 16.08.2011 tarihinde ihalesi yapılan STN 2011/59 nolu dosya kapsamında ‘Buster Fanın Bromobutil Esaslı Kauçuk Malzeme ile Kaplanması İşi’nin yüklenicisi olarak davalı şirket ile 21.09.2012 tarihli bir sözleşme imzalandığını, müvekkil teşekkül tarafından 06.09.2012 tarihli bir yazı ile davalı şirkete revizyon başlangıç tarihi olan 08.09.2012 tarihinde başlanmak üzere 10 takvim günü içerisinde 18.09.2012 tarihine kadar ihale konusu kaplama malzemeleriyle İşletme Müdürlüğü’nde hazır bulunmaları aksi takdirde 21.09.2011 tarihli sözleşmenin 27 (a) maddesi uyarınca sözleşmenin tek taraflı olarak feshedilerek hakkında kamu ihalelerinden yasaklanma talebi ile işlem başlatılacağının bildirildiğini, davalıya yazılan işbu yazının bekleme süresi dolduğu gerekçesiyle İşletme Müdürlüğü’ne iade edildiğini ve sözleşme gereği davalıya sunulan … Şubesi’nden alınma 8.340,00 TL değerindeki kesin ve süresiz geçerli Kesin Teminat Mektubu’nun İşletme Müdürlüğü’nce irat kaydedildiğini, davalı firma hakkında müvekkil teşekküle bağlı Orhaneli Termik Santrali İşletme Müdürlüğü’nün 02.10.2012 tarih/3090 sayılı yazısıyla yukarda sayılan nedenlerden dolayı yüklenici firma hakkında 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25/f maddesi uyarınca mücbir sebepler dışında ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdü yerine getirmemekten dolayı kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama işlemi uygulandığını, ayrıca müvekkili tarafından davalıya 07.11.2012 tarih/3482 sayılı ve 21.01.2013 tarih/3338 sayılı yazılarla sözleşmeden kaynaklanan 13.205,00 TL gecikme cezasının tahsili bildiriminde bulunduğunu, ancak davalı tarafından gecikme cezası tutarı olan 13.205,00 TL’lik ödeme yapılmadığını belirterek, taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkilce davalı firma hakkında kesilen gecikme cezası bedeli 13.205,00 TL’nin bildirimin yapıldığı 07.11.2012 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talen ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında 21.09.2011 tarihinde sözleşme imzalandığını ve işbu sözleşmenin 139.000,00 TL bedel üzerinden akdedilerek sözleşme süresinin işe başlama anından itibaren 800 takvim günü olduğunu, işe başlama tarihinin santral müdürlüğü tarafından müvekkili şirkete bildirildikten itibaren 35 takvim günü içerisinde işin bitirileceğinin düzenlendiğini, 05.10.2011 tarihinde iş tesliminin yapıldığını ve aynı gün müvekkili şirketin işi ifa etmeye başladığını, 27.11.2011 günü müvekkil şirket tarafından termik santralin boosterfanının 24.11.2011 tarihinde devreye alınması nedeniyle işin teslim edildiğini, ancak yapılan iş gereği kaplama malzemesinin volkanize olması için gereken bekleme süresi beklenmeden sistemin aktive edildiğini ve bu hususun müvekkil şirket yetkilisi tarafından ısrarla termik santral yetkililerine bildirilmesine rağmen verilen cevapta genel müdürlüklerince kendilerine ceza verilmesinin söz konusu olduğunun ve bu nedenle kaplamanın kuruyup yapışması beklenmeden sistemi derhal işleme sokacaklarının bildirildiğini, nitekim 24.11.2011 tarihinde ünite devreye alınarak volkanize olmayan kaplama malzemelerinin kabarması sonucunda meydana gelen kazan ızgara hareket pistonunda 20.12.2011 tarihinde arıza oluşarak santralin devre dışı kaldığını, davacı kurum tarafından 21.12.2011 tarih/3682 kayıt nolu yazı ile bu olaya ilişkin bilginin müvekkil şirkete gönderildiğini ve müvekkil şirket yetkilileri tarafından yapılan araştırma neticesinde hatanın davacı kurumdan kaynaklandığının tespit edildiğini, müvekkili şirketin ise 23.11.2011 tarih/7162 nolu cevabında ikinci bir bedel talep edilmeksizin şartname konusu işlerin ilk duruş zamanında tekrar yapılacağını ve geçici çözüm olarak flake kaplama malzemesi ile kaplanacağını bildirdiğini, müvekkil şirketin taahhüdünü yerine getirerek geçici olarak flake kaplama işini 05.01.2012 tarihinde yaparak teslim ettiğini, davacı kurum tarafından 25.04.2012 tarih/1332 nolu yazı ile müvekkil şirketin revizyon başlangıç tarihinden itibaren 3 gün içinde kaplama malzemeleriyle birlikte santral alanında bulunulması gerektiği hususunu ihbar ettiğini, müvekkil şirketin 09.07.2012 tarih/3983 nolu cevabı ile bildirilen tarihte sahada olacağını bildirildiğini ancak 2012 yılı revizyon tarihinin davacı kurum tarafından değiştirilerek 08.09.2012 tarihine ertelendiğini ve sözleşmeye göre planlı duruş tarihinin başlamasından itibaren 3 gün içerisinde alanda olması gerektiği hükmüne dayanarak malzemelerini alanda bekletmeye başlamasına rağmen planlı duruş başlamadığından ekip yönlendirmesi yapılamadığını, davacı kurumun 06.09.2012 tarih/2765 nolu yazısıyla 30 günlük imalat süresi vermesine rağmen 18.09.2012 tarihine kadar malzemelerin tamamıyla birlikte sahada olunmaması halinde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini ve açıkça sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek daha müvekkil şirkete verilen süre dolmadan ve sözleşmenin feshi için gereken şartlar oluşmadan müvekkil şirkete ait teminat mektubunun nakde çevirmek üzere hareket ettiğini, müvekkil şirketin üzerine düşen ve sözleşme ile şartnamede yüklendiği işi en iyi şekliyle tamamladığını ve davacının hatasını da onarma çabası göstermesine rağmen hem töhmet altında kaldığını hem de imalat bedeli olan 139.000,00 TL’yi davacı kurumdan alamadığını, bu alacağı tahsil etmek amacıyla Ankara 18 AHM’nin 2013/133 E. sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, davanın halen derdest olduğunu ve bu sebeple huzurdaki dava ile birleştirilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/867 Esas sayılı dosyasında;
Davacı vekili; davalı kurum tarafından açılan 116866 kayıt numarasını taşıyan Orhaneli Termik Santrali Boosterfanının Bromobutil esaslı kauçuk malzeme ile kaplanması işi ile ilgili olarak taraflar arasında 21/09/2011 tarihli birim fiyat bedel hizmet alımı sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 139.000,00 TL bedel üzerinden akdedildiğini, sözleşme süresi işe başlama anından itibaen 800 takvim günü olduğunu, işe başlama tarihinin santral müdürlüğü tarafından davacı firmaya bildirildikten itibaren 35 takvim gün üiçerisinde işin bitirileceği hususunun sözleşme ile kayıt altına alındığını, ancak yapılan kaplama işleminin kuruyup yapılması beklenmeden sistemin derhal işleme sokulduğunu, bu nedenle volkanize olmayan kaplama malzemelerinin kabarması neticesi meydana geldiğini, kazan ızgara hareket pistonunda 20/12/2011 günü saat 01,30 arıza nedeniyle santralin devre dışı kaldığını, hatanın davacı işletmeden kaynaklandığını, yapılan görüşme sonucu şartname konusu işlerin ilk duruş zamanında tekrar yapılacağı ve geçici çözüm olarak ise falake kaplama malzemesi ile kaplanacağının bildirildiğini, davacı firmanın taahhüdünü yerine getirdiğini ve geçici olarak flake kaplama işinin yapıldığını, kurumun 21/12/2011 tarihli yazısında hem 20 m² lik eksik imalattan söz ettiğini, ayrıca sızdırmazlık labirentlerinin yapılmadığından bahsettiğini, hem de geçici kabul bile yapılmadan daha davacı firma sahada çalışma yaparken boosterfanını devreye alarak yapılan imalatın bozulmasına açıkça sebebiyet verdiğini, sızdırmazlık labirenti olarak tabir edilen contanın davacı yüklenici tarafından imal edildiğini, santral alanına getirilmesine rağmen işletme yetkilileri tarafından taktırılmadığını, davalının 30 günlük imalet süresi vermesine rağmen, 18/09/2012 tarihine kadar malzemelerin tamamı ile birlikte sahada olunmaması halinde sözleşmenin feshedileceğini bildirdiğini, sözleşme hükümelerine aykırı hareket ettiğini, fesih için gerekli şartların oluşmadığını ve teminat mektubunun nakde çevrildiğini ve iş bitirme süresinin dolum tarihi olan 08/10/2012 tarihini beklemeden davalının sözleşmeyi fesh ettiğini, 05/10/2012 tarihinde dava konusu iş ile ilgii olarak yeni bir ihale açtığını, müvekkilinin kendisine düşen ve sözleşme ve şartnamede yüklendiği işi en iyi şekliyle tamamladığını, davalının hatasını da onarma çabasını gösterdiğini, davalının imalat bedeli olan 139.000,00 TL’yi davacıya ödemediğini, ileri sürerek ,ihale bedeli olan 139.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/66 Esas sayılı dosyası ile davacı tarafa açtıkları davanın bulunduğunu, bu nedenle bu davaların birleştirilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; taraflar arasındaki yazışmalardan anlaşılacağı üzere, … tarafından … İnşaat tarafından gerekli yükümlülüklerin verilen süre içinde yerine getirilmediği ileri sürülerek sözleşmenin feshedildiği, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 17. maddesinde yükleniciye gecikilen her gün belirlenen oranda gecikme cezası uygulanacağının bildirildiği, davacı tarafın asıl dava dosyası ile davalı şirkete yapılan ihtarat gereğince 13.205,00 TL tutarında gecikme cezasının tahsili amacıyla eldeki davasını açtığı, sözleşmedeki düzenlemenin hukuki niteliğinin TBK’nın 179/2 maddesi uyarınca ifaya eklenen cezai şart olduğu, ifaya ekli cezai şartın talep edilebilmesi için sözleşme ilişkisinin devam ediyor olması ve sözleşmenin feshedilmemiş olması gerektiği, asıl davada davacının sözleşmeyi feshettiği anlaşıldığından davanın reddi gerektiği, birleşen dava dosyasında ise, davacı tarafın sözleşmeyi usulüne uygun yerine getirdiğini ileri sürerek sözleşme bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiği, mahkemece sözleşmenin davalı tarafından feshinin uygun olup olmadığı, davacının edimini yerine getirip getirmediği, sözleşme haklı nedenle feshedilmişse, davacıya ödenmesi gerekli imalat bedelinin tespitine yönelik inceleme yapıldığı, taraflar arasındaki yazışmalar, ekleri ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, işin davalı yükleniciye verildiği, … tarafından sözleşmedeki iş bitim tarihinin 08.11.2011 olmasına rağmen ihale konusu işin 27.11.2011 tarihinde tamamlandığı, gecikme gününün 19 takvim günü olarak belirlendiği, sözleşmenin 17.1. maddesi gereğince on günden az olmamak üzere verilecek süre kadar gecikme ihtarı verileceği, her gecikilen gün için binde beş oranında gecikme cezası uygulanacağı, aynı durumun devamı halinde de sözleşmesinin feshedilip, kesin teminatının irat kaydedilerek yasaklama hükümlerinin uygulanacağı hususlarının 07/11/2012 tarih ve 3482 nolu ile 21/01/2013 tarih ve 3338 nolu yazıları ile yükleniciye ihtar edildiği, buna karşın yüklenicinin işi tekrarlamayı kabul ettiğini bildirdiği, … tarafından 2012 revizyon döneminde 1.8.2012-30.10.2012 tarihleri arasında işin yüklenici tarafından yapılmasının planlanmış olduğu belirtilerek yüklenicinin revizyon başlangıç tarihinden itibaren 3 gün içinde kaplama malzemeleri ile birlikte santral alanında bulunması gerektiği hususunun ihtar edildiği, davacıya yapılan ihtaratlar ve yazışmalara karşın davacının malzemeleri getirmemesi, işin eksiksiz ve süresinde yapılmaması üzerine … tarafından sözleşmenin feshedildiği ve bahse konu işin yeni bir ihale yapılarak başka bir firmaya verilmesi sonrası ihale şartnamesine uygun olarak tamamlanmış olduğu, dolayısıyla birleşen dosyada davacı tarafın itirazlarına karşın sözleşmenin haklı olarak feshedildiği ve sözleşme bedelinin tümüne davacının hak kazanmamış olduğu, bu tespitten hareketle birleşen dosya yönünden taraflar arasında yapılan sözleşmenin fesih tarihine kadar davacı şirketin sözleşme gereğince yapmış olduğu işler karşılığının yapıldığı dönem itibariyle piyasa rayici bakımından hesabının yapılması, ayrıca idare tarafından geçici flake kaplama işinin uygun olduğuna dair yazışmalar dikkate alınarak, davalının bu işi eksiksiz ve sözleşmeye uygun olarak yerine getirip getirmediği, yeniden bir imalat yahut işleme mahal bırakılmaksızın bu işlemin yapılıp yapılmadığı, tespit edilecek imalat bedelinden indirim yapılmasını gerektirir bir durum bulunup bulunmadığı hakkında alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere teknik şartname uyarınca yapılması gerekli bromobutil alanın 180 m² olduğu ancak taraflar arasındaki imzalı tutanakta yapılan tespite göre 160 m² imalat yapıldığı, yüklenici teklifinde birim m² fiyat teklifi dikkate alındığında eksik kısım için 14.000,00 TL’nin yüklenici alacağından kesilmesi gerektiği, ayrıca sızdırmazlık labirentleri imalatının yapılarak revizyon çalışmaları tamamlanmadan işletme müdürlüğüne getirilemediğinden ünitenin revizyon süresi de göz önünde bulundurularak eski çıkma labirentler takıldığı, yüklenicinin yükümlülüğünde bulunan bu malzemelerin temin edilip işleme müdürlüğünün 2012 revizyon çalışmaları sırasında montaj-demontaj çalışmaları yapılacağı, bu kısımda bulunan 13.700,00 TL’lik kısmın ödemesinin yapılmayarak bloke edileceğinin tutanağa bağlandığı dikkate alındığında ve işin toplam bedelinden düşülmesi gerekli bu unsurlar tenzil edildiğinde davacının dava konusu iş nedeniyle imalat bedelinin 111.300,00 TL olarak tespit edildiği, taraflar tacir olduğundan bu alacak tutarına talep gibi dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere avans faizi yürütüleceği gerekçesiyle, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Asıl davada davacı birleşen davada davalı vekili istinaf başvurusunda; asıl dava yönünden; taraflar arasında Buster Fanın Bromobutil Esaslı Kauçuk Malzeme İle Kaplanması İşi’ne yönelik 21/09/2012 tarihinde sözleşme imzalandığını, 06.09.2012 tarihli yazı ile revizyon başlangıç tarihi olan 08.09.2012 tarihinden başlamak üzere 10 takvim günü içerisinde 18.09.2012 tarihi mesai saati sonuna kadar ihale konusu kaplama malzemeleri ile İşletme Müdürlüğü’nde hazır bulunması aksi halde 21.09.2011 tarihli sözleşmenin 27 (a) maddesi uyarınca tek taraflı feshedilerek, hakkında kamu ihalelerinden yasaklama talebi ile işlem başlatılacağının bildirildiğini, bu yazının bekleme süresi dolduğu gerekçesiyle İşletme Müdürlüğü’ne iade edildiğini, sözleşme gereği davalı şirketçe sunulan … … Şubesi’nden alınma 8.340,00 TL değerindeki kesin ve süresiz geçerli Teminat Mektubu İşletme Müdürlüğünce irad kaydedildiğini, davalı hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama işlemi uygulandığını, ayrıca bildirilmesine rağmen davalı yanca gecikme cezasının da ödenmediğini, gecikme cezasının tahsili için mevcut davanın açıldığını, dosyada alınan bilirkişi raporlarında uygulanan gecikme cezasının 13.205,00 TL olduğunun tespit edildiğini, ancak mahkemece sözleşmede yer alan cezai şartın ifaya eklenen cezai şart olduğu, sözleşme feshedilmiş olduğundan ifaya eklenen cezai şartın istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğini, yüklenici firma ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmenin 52.maddesinde düzenlenen cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliğinde olmadığını, sözleşmenin davalının edimlerini tam ve gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle feshedildiğini, söz konusu işin yeni bir ihaleye çıkılarak farklı bir firmaya verildiğini, dolayısıyla ifanın kabulünün söz konusu olmayıp, ifaya eklenen cezai şarttan bahsedilemeyeceğini, bu nedenle asıl dava yönünden mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, birleşen dava yönünden ise, davacı yüklenicinin ihale konusu işi eksiksiz ve gereği gibi yaptığı iddiası ile davayı açtığını, mahkemece yapılan işin metrekare cinsinden tamamlanan kısmı için davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, ancak yapılan işin gereği gibi yapılıp yapılmadığı hususunda mahkeme tarafından bir değerlendirme yapılmadan karar verildiğini, cevap dilekçesi ile bilirkişi raporuna ilişkin beyan ve itirazlarını tekrarladıkları gibi, yüklenicinin işi eksiksiz ve gereği gibi yapmadığını ve bu hususun bilirkişi raporlarında da bu tespit edildiğini, mahkemece raporlar dikkate alınmaksızın karar verildiğini, 23/08/2021 tarihli 3.ek raporda ve 19/11/2021 tarihli 4.ek raporlarda işin sözleşme gereğince eksiksiz ve sözleşmeye uygun olarak yapılmadığının tespit edilerek, işin süresinde bitirilmediği, sözleşmenin feshedilmesinin, teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ve yasaklama faaliyetinin sözleşme ve teknik şartname hükümlerine uygun olduğunun belirtildiğini, yüklenicinin de verilen süreye ve uyarılara rağmen işi süresinde bitirmediğini, davalının hiç bir hak ve alacağının bulunmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı- birleşen davada davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dairemizin 14/06/2023 tarih ve 2022/286 Esas- 2023/720 Karar sayılı geri çevirme kararı gereğince mahkemece eksiklikler ikmal edilerek dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiştir.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ve özellikle asıl davada davacı iş sahibi tarafından talep edilen cezai şartın ifaya ekli niteliğinde bulunmasına göre, asıl davada davacı – birleşen davada davalı vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusu yerinde görülmüştür.
Birleşen dava yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde;
Taraflar arasında “Buster Fanın Bromobutil Esaslı Kauçuk Malzeme ile Kaplanması İşi”ni konu alan eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup, davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Eser sözleşmelerinde kural olarak yüklenici işinin ehli ve basiretli bir iş adamı olarak yükümlendiği imalâtı fen ve sanat kurallarına, sözleşmeye, iş sahibinin amacına uygun tamamlayarak teslim etmek zorundadır. İmalâtın ayıplı olması halinde iş sahibinin hakları (818 sayılı BK 360 md) 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde sayılmıştır. Buna göre eserin iş sahibinin kullanamayacağı derecede ayıplı olması veya hakkaniyet kaideleri gereği eseri kabul etmesinin iş sahibinden beklenememesi veya eserin sözleşmede açıkça kararlaştırılan nitelikleri taşımaması halinde iş sahibi eseri kabulden kaçınarak sözleşmeden dönebilir.
Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı yüklenici tarafından yapılan imalatın tesliminden sonra sözleşmenin21.7 maddesi ” Santralin devreye girmesinden itibaren 30 günlük test süresi olacaktır.30 günlük test süresinin ardından ilk santral duruşu veya baca gaz ünitesinin duruşu sonrası kaplama yapılan alan teknik servis tarafından incelenecek ve herhangi bir sorun görülmediği takdirde işin geçici kabulü yapılacaktır.” hükmü gereğince deneme süresi içinde yapılan incelemede davacı tarafından yapılan kauçuk imalatının ayıplı olduğu ve yeniden yapılması gerektiği anlaşılmış olup, davalı iş sahibince ayıbın davacı yükleniciye bildirilmesi ve davacı yüklenici tarafından 23/12/2011 günlü cevabi yazıyla ayıplı imalatın kabul edilerek, ilk duruşta hava şartlarının iyi zamanda ve kaplama zamanının rahat olduğu dönemde, tekrar ikinci bir bedel talep edilmeksizin kaplamanın yeniden yapılacağının taahhüdünün verildiği ve davalı iş sahibi tarafından 25/04/2012 tarihli yazı ile revizyon döneminin bildirilerek ayıplı imalatın giderilmesi için malzemenin hazır edilmesinin istenildiği, buna rağmen davacı tarafça imalattaki ayıbın giderilmediği ve sözleşme kapsamındaki tüm imalatın kabule icbar edilmeyecek kadar ayıplı olduğunun anlaşılmasına göre, iş sahibinin 6098 sayılı TBK 475. maddesi gereğince eser reddedip ödediği bedel varsa istemekte haklı olduğundan, davacı yüklenicinin iş bedelini istemi yerinde olmayıp birleşen davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; asıl davada davacı- birleşen davada davalı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı- birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2021 tarih ve 2014/496 Esas- 2021/966 Karar sayılı kararının HMK’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Asıl davanın reddine,
-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 225,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 166,25 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Birleşen Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/867 Esas sayılı davasının reddine,
-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.373,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.103,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 22.240,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince, taraflarca yatırılan gider ve delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran ilgili tarafa iadesine,
İstinaf incelemesi yönünden;
6-Harçlar Kanunu gereğince asıl davanın istinafı yönünden alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu bakiye 189,15 TL harcın asıl davada davacı- birleşen davada davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
7-İstinaf talep eden asıl davada davacı- birleşen davada davalı tarafından birleşen davanın istinafı yönünden yatırılan 1.901,00 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
8-İstinaf talep eden asıl davada davacı- birleşen davada davalı tarafından asıl davanın istinafı yönünden yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının üzerinde bırakılmasına,
9-İstinaf talep eden asıl davada davacı- birleşen davada davalı tarafından birleşen davanın istinafı yönünden yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 227,60 TL dosya posta masrafı olmak üzere toplam 448,30 TL istinaf yargılama giderinin asıl davada davalı- birleşen davada davacıdan alınarak asıl davada davacı- birleşen davada davalıya verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır