Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/771 E. 2023/940 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/771 – Karar No:2023/940
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/771
KARAR NO : 2023/940

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2021
NUMARASI : 2018/166 E-2021/501 K

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/09/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; taraflar arasında akdedilen 11.05.2015 tarihli sözleşme gereğince müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve düzenlediği faturaları 20.09.2016 tarihinde davalıya tebliğ ettiğini, davalının faturaya itiraz etmediğini, sadece verilen hizmete ilişkin detayları içeren zaman çizelgelerindeki imzaların tamamlanmasını talep ettiğini, müvekkilinin 28.11.2016 tarihinde eksik imzaları tamamlayarak 15.03.2017 tarihli 12.672 USD ve 93.575 USD tutarlı iki adet fatura düzenleyerek kargo ile gönderdiğini, davalı adreste bulunamadığından faturaların tebliğ edilemediğini, başlatılan 2018/35 sayılı icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu, sözleşme gereğince faturaların ibrazından itibaren 45 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini, faturaların 20.09.2016 tarihinde davalıya ibraz edildiğini, davalının sekiz günlük süre içerisinde faturalara itiraz etmediğini, faturaların kesinleştiğini, ancak davalı tarafça fatura tutarlarının ödenmediğini, davalının faturalara konu hizmetin verilmediği konusunda itirazının bulunmadığını, alacağın likit olduğunu öne sürerek Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2018/35 sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının edimlerini eksik ifa ettiğini, icra takibine konu alacağa hak kazanmadığını, ödemelerin büyük bir kısmının yapıldığını, davacı taşıma işini eksik yaptığından ödemeye devam edilmediğini, eksiklikler giderilmediği için icra takibine itiraz edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince; “taraflar arasında Irak’ta bulunan Kaz Kampı Prefabrik Konaklama Üniteleri İçin Hoparlör Ve Genel Alarm Sisteminin Tasarımı, Tedariki Ve Gözetimi Hizmetlerine yönelik 11/05/2015 tarihli Tedarik Ve Gözetim Hizmetleri Sözleşmesi ve 13/08/2015 tarihli ek sözleşme imzalandığı, Kaz Kamp Temsilcisi, Müşteri Temsilcisi ile davacı şirket temsilcisi arasında imzalanan 25/12/2015 tarihli “test şahitlik raporu”‘na göre kurulan sistemin işletmeye alamaya hazır olduğunun bildirildiği, davacı ve davalı şirket temsilcileri arasında17/05/2016-22/05/2016 tarihleri arasında düzenlenen (6) adet “Kaz kampı İlave Sistemlerin Testlerinin” yapılarak imza altına alındığı, davacı şirketin 30/08/2016 tarihinde faturaları düzenleyerek davalı şirkete gönderdiği, davalı şirketin taraflar arasındaki e-mail yazışmalarına göre “zaman çizelgelerinin onaylanmamış olması” sebebi ile faturaların işleme alınamayacağı, onaylama sonrası revize edilmiş fatura düzenlenmesinin istenildiği, tarafların bu konuda yazıştıkları ve davalı şirket temsilcisinin gönderdiği, 28/11/2016 tarihli e-mailde imzalı çizelgelerin ekte gönderildiğinin belirtildiği, zaman çizelgesinin imzası sonrası davacı şirketin 15/03/2017 tarihli 2 adet takibe konu 106.247 USD bedelli faturayı düzenlediği, davacı şirketin denetim kuruluşunun 03/04/2020 tarihli raporunda da davalı şirketin ödemesi gereken fatura tutarının 106.247 USD olduğunun belirtildiği, bu faturaların kargo ile davalıya gönderildiği, teslim edilemediği anlaşılmıştır. Bu faturalar teslim edilememişse de aynı miktarda 30/08/2016 tarihli faturaların davalıya teslim edildiği, bu durumun davalı şirket temsilcisince mail yazışmalarında belirtildiği, dosya kapsamına uygun bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının sözleşmelerden kaynaklanan edimlerini ifa ettiği, davalı tarafın eksik ifaya yönelik soyut savunması dışında delil ileri süremediği, buna göre davacının fatura bedeli olan 106.247 USD alacağının olduğu, davacı her ne kadar işlemiş faiz talep etmişse de, davalının takip öncesi temerrüte düşürüldüğü ispatlanamadığından, davanın kısmen kabulü ile takibin 106.245 USD üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebi ile alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar vermek gerektiği gerekçesiyle “1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davalının Ankara 7. İcra Müdürlüğünün 2018/35 Esas sayılı dosyasına yönelik itirazının kısmen iptali ile takibin 106.245 USD üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren Devlet Bankalarının USD cinsi mevduata uyguladığı 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına, 2-Davacının fazlaya ilişkin talebi ile icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE” karar vermiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; karar gerekçesinde müvekkilinin üstlendiği tüm işleri eksiksiz olarak yerine getirdiği, davalı tarafın eksik ifaya ilişkin savunmasının soyut olduğu, müvekkilinin 106.247 USD alacaklı olduğu belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında maddi hata yapıldığı, 106.245 USD üzerinden devamına karar verildiği, maddi hatanın 106.217 USD olarak düzeltilmesi gerektiği, işlemiş faize ilişkin talebin reddine karar verildiği, oysa takip tarihinden önce davalının temerrüte düşürüldüğü, zira faturaların 20.09.2016 tarihinde davalı şirkete hem e-posta hem de fiziki olarak ibraz edildiği, sekiz gün içerisinde itirazda bulunulmadığı, sadece zaman çizelgelerindeki imza eksikliğinin giderilmesinin talep edildiği, sözleşme gereğince faturanın ibrazından itibaren 45 gün içerisinde ödenmesi gerektiği, takibe dayanak 15.03.2017 tarihli faturaların kargo marifetiyle sözleşmede belirtilen adresi itibariyle davalıya gönderildiği, adresten ayrıldığından iade edildiği, sözleşmenin 20. maddesi gereğince sözleşmede belirtilen adrese yapılan tebligatın geçerli olduğu, alacağın likit olduğu, sözleşmeden kaynaklandığı, dayanak faturaya davalı tarafça itiraz edilmediği, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talepli olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince yargı işlemlerinden bu Kanuna bağlı (1) sayılı Tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir (md 2). Yargı harçları (1) sayılı Tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır (md 15, 21). Noksan tespit edilen değerler hakkında 30’uncu madde hükmü uygulanır (16/4. md.). (1) sayılı Tarifede yazılı nispi karar ve ilâm harcının 1/4 ü peşin alınır (28. md.). Yargılama sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o oturum için yargılamaya devam olunur. Takip eden oturuma kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilâm harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır (30. md.). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz (32. md.). HMK 120/1. maddeye göre de davacı, yargılama harçlarını mahkeme veznesine yatırmak zorundadır.
Dava konusu somut olayda; icra takip talebinde iki adet faturaya dayalı olarak 93.575 USD ve 12.672 USD asıl alacak ile sırasıyla 6.074,04 USD ve 822,55 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 113.143, 59 USD alacağın takip tarihinden itibaren 106.247 USD asıl alacak toplamına faiz yürütülmek suretiyle tahsili istenmiş, toplam alacağın harca esas TL karşılığı 432.547,94 TL olarak gösterilmiş ve davalı borçlu tarafından borcun tamamına itiraz edilmiştir. Davacı tarafından dava açılırken dava değeri gösterilmemiş, peşin harç asıl alacak üzerinden yatırılmış ise de; dava dilekçesinde davalının itirazının iptâli ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüyle, davalının takibe yönelik itirazının kısmen iptaline, takibin 106.245 USD üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine, fazlaya ilişkin talep ve icra inkar tazminatına ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Oysa az yukarıda açıklandığı üzere yargı işlemlerinden alınacak harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.
Bu nedenle mahkemece HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen “hakimin davayı aydınlatma ödevi” kapsamında davacı tarafa süre verilerek davacının davadaki talebinin ne miktar olduğu hususu açıklattırılıp, sonucuna göre gerektiğinde işlemiş faiz talebi üzerinden yatırılması gereken nispi harcın 1/4’ünü yatırmak üzere davacı tarafa süre verilip yatırılması halinde işin esasını inceleyip karar vermek, aksi halde Harçlar Kanunu’nun 30. maddesi gözetilerek karar verilmesi gerekirken açıklanan bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. (Yargıtay 15. HD’nin 2017/2595 E, 2018/285 K sayılı, 31/01/2018 tarihli ilamı)
Açıklanan nedenlerle, esası incelenmeksizin davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a.4 madde gereğince kaldırılmasına, Dairemiz kararına uygun şekilde davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-) Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/06/2021 gün ve 2018/166 E-2021/501 K
sayılı kararının HMK 353/1.a.4 madde gereğince kaldırılmasına,
3-) Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-) Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-) Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri ile yatırılan istinaf başvurma harcının ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 353/1-a madde gereğince KESİN olarak 21.09.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır