Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/554 – Karar No:2023/564
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/554
KARAR NO : 2023/564
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.04.2023
NUMARASI : 2022/409 E
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
BİRLEŞEN DAVADA
DAVACI
VEKİLİ :
İHTİYATİ TEDBİRE İTİRAZ EDEN
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tapu İptali ve Tescil
(Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 11.05.2023
Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan dava ve birleşen davada mahkemece birleşen davada verilen ihtiyati tedbir kararına davalı vekilinin itirazının reddine dair karara karşı süresi içinde davacı-birleşen davada davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı – birleşen davada davacı vekili özetle; taraflar arasında ihale sonucu 08.06.2018 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmede müvekkiline verilecek 7 adet villa için aşamalı devir öngörüldüğünü, bir villanın inşaat ruhsatı alındıktan sonra, dört villanın kaba inşaat tamamlandıktan sonra, iki villanın ise iskan ruhsatı alındıktan sonra devrinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin ikinci maddesi gereğince müvekkilinin kendi payına düşen 7 adet villa sayısını bazı villaları büyük yapmak suretiyle beşe düşürdüğünü, 14.07.2020 tarihli paylaşım protokolüyle 1,3,4,5 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin müvekkiline bırakıldığını, müvekkilinin 13.07.2021 tarihinde inşaat ruhsatını aldığını, 10.05.2022 tarihli ihtarnameyle bir villanın devrini talep ettiğini, ancak talebin kabul edilmediğini, müvekkilinin kaba inşaatı bitirdiğini, 04.10.2022 tarihli ihtarnameyle dört villanın daha devrini talep ettiğini, davalı tarafın cevabi ihtarnamesinde 2022/409 esas sayılı davada sözleşmenin iptalinin talep edildiği ve davanın derdest olduğu gerekçesiyle devir talebini kabul etmediğini, müvekkilinin sözleşme gereğince inşaat ruhsatını alıp, kaba inşaatı tamamlaması nedeniyle beş villaya hak kazandığını öne sürerek 1,3 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaliyle müvekkili adına tescilini dava etmiş; bağımsız bölümlerin devrinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 15.02.2023 tarihli ara kararıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulüyle, bağımsız bölümlerin rayiç değerinin %15’i oranında teminat mukabili 1,3 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerine tapu kayıtlarına üçüncü kişilere devrin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili 23.02.2023 tarihli dilekçesinde; ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığını, birleşen davada delillerin toplanmadığını, ihtiyati tedbir talebinin davanın esasına ilişkin olduğunu, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, yaklaşık ispat koşullarının sağlanmadığını, müvekkilinin mülkiyet hakkının sınırlandırıldığını öne sürerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davalının itirazı 30.03.2023 tarihli duruşmada incelenmiştir.
İlk derece mahkemesince; “Somut uyuşmazlıkta birleşen davada davacı vekilinin talebi değerlendirilerek 15.02.2023 tarihinde “Birleşen davada davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabülü ile mahkememizin 2022/83 D.iş tespit dosyasında bilirkişi raporunda belirtilen dava konusu bağımsız bölümlerin raiç değeri 11.428.151,21 TL’nin %15’i olan 1.714.222,692 TL nakdi teminat veyahut süresiz ve kesin banka teminat mektubu sunulduğunda… nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazların tapu kayıtlarına işbu davanın neticesine kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına ” karar verildiği görülmüş olup birleşen davada davalı vekili ihtiyati tedbir kararına itirazda bulunmuş ise de; HMK 389 maddesi kapsamında tapu iptali tescil talebine konu nizalı taşınmazlara ilişkin verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada imkansız hale gelebileceği değerlendirilerek ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar vermek” gerektiği gerekçesiyle “Birleşen davada davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine,” karar vermiştir.
Davacı – birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde; ihtiyati tedbire ilişkin şartların gerçekleşmediği, birleşen davada davacı taleplerine ilişkin deliller toplanarak bir karar verilmesi gerektiği, ihtiyati tedbir kararı ile asıl dava sonucunu öne çeker ve uyuşmazlığın esasını çözer nitelikte karar verilmemesi gerektiği, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlaline sebebiyet verileceği, yaklaşık ispat koşulunun yerine getirilmediği, tedbir kararı ile müvekkilinin mülkiyet hakkının sınırlandığı nedenleriyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan birleşen davada verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair karara karşı süresi içinde davacı-birleşen davada davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı – birleşen davada davalı vekilinin birleşen davada verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-) Birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 madde gereğince esastan reddine,
2-) Alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-) İstinaf başvurusu nedeniyle birleşen davada davalı tarafça yapılan yargılama giderleri ve yatırılan istinaf başvurma harcının kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK 362/1.f madde gereğince kesin olmak üzere 11.05.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
e-imzalıdır
Üye e-imzalıdır
Üye
e-imzalıdır
Katip
e-imzalıdır
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır