Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/472 E. 2023/476 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/472 – Karar No:2023/476
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/472
KARAR NO : 2023/476

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 30.01.2023
NUMARASI : 2023/68 E

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN (DAVACI) :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati tedbir

KARAR TARİHİ :26.04.2023
KARAR YAZIM TARİHİ :26.04.2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin davada mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Müvekkili ile davalı arasında … Hükümet Konağı binasının Alüminyum – PVC işlerinin yapımına ilişkin olarak anahtar teslimi sözleşme imzalandığını, sözleşme bedelinin KDV dahil 520.000,00TL olduğunu ve ödemenin de sıralı çekler halinde istenilmesi suretiyle yapılacağının kararlaştırıldığını, davalı tarafça sözleşmede belirtilen taahhütlerin yerine getirilmediğini, işlerin gereği gibi yapılmadığını, iş planının da oldukça gerisinde kalındığını, buna istinaden müvekkilinin TOKİ ile olan sözleşmesinin feshedildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla da davalı tarafından 300.000,00TL gibi bir iş yapıldığını ve müvekkilince buna istinaden ödemeler yapıldığını, davalının işi yapmamasına rağmen işe başlama esnasında verilen … Şubesinin 31.12.2020 tarih 2662120 seri nolu 166.000,00 TL bedelli, 31.01.2021 tarih 2662121 seri nolu 166.000,00 TL bedelli, 27.02.2021 tarih 2662122 seri nolu 166.000,00 TL bedelli 3 adet çeki takibe koyarak haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, Muş İcra Müdürlüğü’nün 2021/1334 sayılı dosyasında icrai işleme devam edilmesi durumunda müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğrayacağını belirterek söz konusu icra dosyasında takibin durdurulması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesine, başta takibe konu çekler olmak üzere müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takibe konu miktarın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; Muş mahkemelerinin yetkili olduğunu, arabuluculuk şartı yerine getirilmediğinden dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiğini, çeklerin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için müvekkilince icra takibi başlatıldığını, tedbir talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın usul ve esas bakımından reddi ile en az %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen 30.01.2023 tarihli ara kararında özetle: Davacının talebinin, açılan menfi tespit davasına esas takibin durdurulması isteminden ibaret olduğu, 2004 sayılı İİK’nın 72/3 maddesinde ”İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez.” hükmüne yer verildiği, somut talep incelendiğinde, davaya esas Muş İcra Müdürlüğü’nün 2021/1334 sayılı takip dosyasının davadan önce açıldığı anlaşıldığından İİK. 72/3-1 düzenlemesi ışığında talebin reddi gerektiği kanaatine varıldığı gerekçesiyle, davacının talebinin İİK. 72/3-1. cümle uyarınca yerinde bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemenin 30.01.2023 tarihli ara kararının hukuka aykırı olup, kaldırılması gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin bedeli olarak revize edilen 498.000,00 TL’nin sıralı çekler halinde istenilmesi suretiyle yapılacağının kararlaştırıldığını, işe başlanması anında anılan çeklerin davalıya verildiğini, davalının sözleşmedeki taahhütleri yerine getirmeyerek sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini, müvekkilince haksız feshin tespiti adına açılan İstanbul 43. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/127 E. sayılı davanın derdest olduğunu, bu halde müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının açık olduğunu, ilgili icra dosyası ile müvekkili … adına … parselinde kayıtlı arazi niteliğindeki taşınmaza haciz konulduğunu ve taşınmazın kıymet takdirinin yaptırıldığını, Gölbaşı İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/117 E. sayılı dosyasının da karar çıkmış olup ilgili taşınmazın değerinin 5.385.000,00 TL olarak tespit edildiğini, müvekkili şirketin borcundan kat kat fazla değerde olan taşınmazının satışıyla karşı karşıya kaldığını, müvekkili şirketin davalıya ödeme yapması veya davalı şirketin Muş İcra Müdürlüğü’nün 2021/1334 sayılı dosyasında icrai işleme devam etmesi durumunda, icra dosyasında satış aşamasında gelindiği dikkate alındığında müvekkili şirketin telafisi imkansız zararlara maruz kalacağını, davalının sözleşme gereği yerine getirmesi gereken taahhütleri müvekkili şirketin uyarılarına rağmen yerine getirmediğini, bu durumun sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkilinin şu anki durumu ve haklılığı düşünüldüğünde olumsuz olarak etkileneceğini, ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiğini, mahkeme kararının dayanaksız olduğunu belirterek, mahkemenin 30.01.2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ve ödediği istinaf başvuru harcının davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26.04.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır