Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2023/31 E. 2023/335 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2023/31 – Karar No:2023/335
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2023/31
KARAR NO : 2023/335

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/10/2020
NUMARASI : 2018/832 E-2020/540 K

DAVACI-KARŞI DAVALI :
DAVALI-KARŞI DAVACI
VEKİLİ : Av. …- (E-Tebligat)

ASIL VE KARŞI
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali- Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ :22.03.2023
KARAR YAZIM TARİHİ :23.03.2023
Eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ve alacak istemlerine ilişkin asıl ve karşı davada mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı- karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine eksiklik nedeniyle mahalline geri çevrilen dosya gelmiş olmakla yapılan incelemede;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili: Taraflar arasında hizmet karşılığı şeklinde yürütmekte olan ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini ancak davalı şirketin aralarında bulunan ticari ilişkiye aykırı davranarak bakiye borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalıya Ankara 6. Noterliği’nin 25/05/2018 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamenin gönderildiğini borç ödenmediğinden davalı aleyhinde Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11989 sayılı dosyası üzerinden faturalara istinaden bakiye alacak için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili: Davacı tarafından müvekkili şirkete kesilmiş, icra takibe konu ve usulünce itiraz edilmiş olan faturalara ilişkin olarak davacı yana hiçbir borcunun bulunmadığını, davacının ihtarname ile göndermiş olduğu faturalara karşı Ankara 37. Noterliği’nin 30/05/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarı ile itiraz edilerek faturaların usulünce iade edildiğini, davacı tarafın tek taraflı olarak kesmiş olduğu faturaların tek başına borç doğurmasının yasa ve ilgili Yargıtay kararlarınca söz konusu olmadığını, bu hususta ispat yükünün tamamen davacı tarafta olduğunu, davacının ihtarnamesiyle müvekkiline tebliğ edilen faturaların 9 adet olmasına rağmen icra takibinde 11 adet faturanın takip konusu edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen … nolu faturaların müvekkiline hiçbir zaman tebliğ edilmediğini, takip konusu olan faturalara ilişkin hiçbir hukuki dayanak gösterilmediğini, taraflar arasında … nolu parsele ilişkin olarak 15/10/2015, 18/09/2015, 27/04/2016 tarihli 3 ayrı sözleşme imzalandığını, taraflar arasında muhtelif sözleşmeler imzalanmasının nedeninin yüklenici şirketin süresinde işleri tam olarak ifa edememesi, eksik iş yapması olduğunu, taraflar arasında en son 15/02/2017 tarihli sözleşmenin akdedildiğini ve bu sözleşme ile taraflar arasında daha önce akdedilmiş olan sözleşmelerin geçersiz olduğunun kararlaştırıldığını, taraflar arasındaki ticari ilişki kaynağı olan tek ve geçerli sözleşmenin 15/02/2017 tarihli son sözleşme olduğunu, bu sözleşmede bedelin 134.000,00TL olarak kararlaştırıldığını, tek taraflı olarak kesilmiş olan fatura içeriklerinde davacı şirketin 15/02/2017 tarihli sözleşme ile müvekkili şirketi açıkça ibra etmiş olduğu alacakları yansıttığını ve davacının tahsilde kötü niyetli olarak tekerrür etme gayreti içinde olduğunu, 15/02/2017 tarihli sözleşmenin 8.maddesine göre sözleşme kapsamındaki işlerin kusursuz ve noksansız olarak tamamlandıktan sonra iş sahibinin geçici kabul için işyerine çağrılacağının ve tutanakla işin tesliminin yapılacağının, yapımcının iskan işleri için eksiksiz ve tam olarak teslim yapmakla yükümlü olduğunun kararlaştırıldığını, davacı tarafından yapılan 23/08/2017 tarihli teslimin geçici kabul için olduğunu, halihazırda tadilat ruhsatlarının alınması ve gerekli durumda iskanın alınması işlemlerinin yapılmadığını, teslim işleminin yapıldığının kabulü için sözleşmede kararlaştırılan tüm işlemlerin davacı tarafından yapılmış olması gerektiğini, işin eksik ve kusurlu olduğunu, müvekkilince 15/02/2017 tarihli sözleşme ile belirlenen ve ödenmesi gereken bedelleri banka üzerinden davacıya ödediğini, sözleşmede taahhüt edilen iskan tesliminin hali hazırda yapılmadığını, teslimin tam olarak gerçekleşmediğini belirterek asıl davanın reddini istemiş, karşı davada ise, 15/02/2017 tarihli sözleşme gereği karşı davalının üstlenmiş olduğu işi sözleşme tarihinden itibaren 35 iş günü ve 04/04/2017 tarihinde teslim etmesi gerektiğinin kabul edildiğini, sözleşmede belirtilen işlerin tam olarak yapılmadığını ve sözleşme gereğince teslim edilmediğini, hali hazırda iskanı alınmamış olan taşınmaza ilişkin karşı davalının yükümlülüklerinin bitmediğini, teslimin tam olarak gerçekleşmediğini, 15/02/2017 tarihli sözleşmenin 6.maddesine göre gecikme halinde günlük 500,00TL cezai şart uygulanacağı, 10 gün geçmesi halinde müvekkilinin haklı fesih hakkının doğacağı ya da cezalı olarak işe devam hususunda serbest olacağının kabul edildiğini, buna göre işin teslimi gereken 04/04/2017 tarihinden bu güne kadar müvekkilinin cezai şart alacağının bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL cezai şartın karşı davalıdan tahsiline kabul etmemek kaydıyla asıl davanın kısmen ya da tümden kabulü halinde takas-mahsup istemlerinin kabulüne karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
Davacı ve karşı davalı vekili: Davalı- karşı davacının harç ve abonelik bedellerini zamanında yatırmaması, iskan için verilen eksiklikler listesinde kanalizasyon işlerinin görünmemesine rağmen kanal vizesinin olmaması ve iskan işlerinin bu nedenle 4 ay uzamasına ve … ile ilgili yapılan masrafların davalı-karşı davacı şirketçe geç yatırılması sebebiyle iskan almak konusunda müvekkili şirketin sıkıntılar yaşadığını, müvekkilinin keşide ettiği 31/01/2017 tarihli ihtarnameye rağmen sözleşmenin 12.maddesi gereğince davalı-karşı davacının ödemekle yükümlü olduğu iskan işleri için gereken masrafların ödenmediğini, taraflar arasında imzalanan teslim belgesinin de eksik iş bırakılmadığının ve alacağa hak kazanıldığının kanıtı olduğunu, karşı davada belirsiz alacak davası açılarak talepte bulunulmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, hukuki yararın olmadığını, esas bakımından ise açıklanan nedenlerle karşı davada cezai şart talep etme koşullarının oluşmadığını belirterek asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince: Asıl davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında bakiye alacağın tahsili talebiyle girişilen icra takibine itirazın iptali, karşı davanın işin süresinde tamamlanmadığından bahisle ifaya ekli cezai şarta konu alacağın tahsili istemine ilişkin olduğu, Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11989 sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı – alacaklı tarafından, davalı – borçlu hakkında faturalara dayalı olarak 318.000,00 TL asıl alacak, 13.767,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 331.767,66 TL alacağın tahsili isteğiyle 19/10/2018 tarihinde ilamsız takibe geçildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde sunulan 23/10/2018 tarihli dilekçe ile borca itiraz edilmekle takibin bu aşamada durdurulmuş olduğunun anlaşıldığı, deliller toplanıp dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp bilirkişi heyetinden asıl ve ek raporlar alındığı, davacı – karşı davalı vekilinin yargılama sırasında vekillikten çekildiğine ilişkin dilekçe sunduğu, davacı şirkete vekillikten çekilme hususunun ve duruşma gününün tebliğ edildiği, asıl davanın 16/07/2020 tarihli oturumda taraflarca takip edilmediğinden yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yasal 3 aylık süre içerisinde yenilenmediği anlaşılmakla HMK’nın 150/5 maddesi uyarınca asıl davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği, karşı davayla ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme, alınan bilirkişi raporları içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 18/09/2015, 15/10/2015, 27/04/2016 tarihli yine 15/02/2017 tarihli sözleşme düzenlendiği, sözleşmenin konusunun … parselde bulunan taşınmazda yapılacak olan, yapım, yenileme, tamir ve dekorasyon yapım ve imal işleri hakkında sözleşme olduğu, 15/02/2017 tarihli sözleşmenin imzalanması ile birlikte taraflar arasında akdedilen 18/09/2015, 15/10/2015, 27/04/2016 tarihli sözleşmelerin geçersiz hale geldiğinin kararlaştırıldığı, bu sözleşmenin akdedilmesinden sonra taraflar arasındaki uyuşmazlıklara bu sözleşme hükümlerinin uygulanacağının kararlaştırıldığı, sözleşme bedelinin 4. maddede işin süresinin 5. maddede kararlaştırılmış olduğu, buna göre bu sözleşmenin her iki tarafça imzalandığı tarihten itibaren inşaat işlerinin eksiksiz yapılarak teslim edilmesi için sürenin 35 iş günü olarak belirtildiği, 6. madde işe başlama, işin süresi ve gecikme cezası başlıklı olup, yapımcının işbu sözleşmenin imza tarihinden itibaren 5 gün içerisinde işe başlamayı ve taahhüdünü 04/04/2017 tarihine kadar bitirmeyi kabul ve taahhüt ettiği, işin yukarıda belirtilen tarihte veya uzatılan sürede bitmediği takdirde her geçen gün için 500,00 TL tutarında gecikme cezası kesileceği, gecikme süresinin 10 günü geçtiği takdirde iş sahibinin işi feshetmekte veya cezalı olarak işi devam ettirmekte serbest olduğunun belirtildiği, ödeme planının 7. maddede, işin kontrolü ve teslim alınmasının 8. maddede, teknik şartların 11, özel şartlar ve hükümlerin 12. maddede, feshin 16. maddede düzenlendiği ve toplam 21 maddeden ibaret olduğu, karşı davanın ifaya ekli cezai şart alacağının tahsili isteğine ilişkin olduğu, TBK’nun 179/2 maddesinde ifaya ekli cezai şartın tanımlanmış olduğu, “ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir.” düzenlemesinin yer aldığı, karşı davacı iş sahibinin, karşı davalının sözleşme ile yerine getirmekle yükümlü olduğu işleri tam ve eksiksiz olarak yapmadığı, teslimin yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, tadilat ruhsatlarının alınması ve gerekli durumlarda iskanın alınması işlemlerinin tamamlanmadığı iddiasında bulunduğu, karşı davalının üzerine düşen tüm yükümlülükleri eksiksiz bir şekilde yerine getirdiği ve teslim ettiğinin savunmasında bulunduğu, taraflar arasında düzenlenen 23/08/2017 tarihli tutanakta… parselde bulunan taşınmazın işbu tutanak ile teslim edildiğinin belirtildiği, cezai şart talebinin saklı tutulduğuna dair bir kayıt ve taraflar arasındaki sözleşmede ayrık bir düzenlemenin bulunmadığı, bu haliyle teslimin itirazi kayıtsız olarak yapılması durumu da nazara alınarak ifaya ekli cezai şart talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkeme kararının hukuka aykırı olup kaldırılması gerektiğini, taraflar arasında akdedilen 15.02.2017 tarihli sözleşme ile tarafların bu tarihten sonra işbu sözleşme hükümlerine göre hareket edeceklerini açıkça kabul etmiş olup sözleşmenin 8. maddesinde ‘’İşin Kontrolü ve Teslim Alınması’’ başlığı altında belirtilmiş olduğu üzere, İnşaat İşleri Teslimi İçin ‘’…yapımcı sözleşme kapsamındaki işleri kusursuz ve noksansız tamamladıktan sonra geçici kabul için iş sahibini iş yerine çağırır ve tutanak ile bu sözleşmede yazılı işler ile ilgili iş teslimi yapar.’’ , aynı maddenin İskân İşleri Teslimi İçin ‘’Yapımcı inşaat işleri teslimini yaptıktan sonra iskân için teslim yapacaktır. İskân işleri için eksiksiz ve tam olarak teslim yapmakla yükümlüdür.’’ hükmünün bulunduğu, davacının sadece inşaat teslimini yaptığını, tadilat ruhsatlarının alınması ve gerekli durumda iskanın alınması işlemlerinin halihazırda yapılmadığını, teslim işleminin yapıldığının kabulü için sözleşmede kararlaştırılan tüm işlemlerin davacı tarafından yapılmış olması gerektiğini, davacı – karşı davalının sözleşme ile yerine getirmekle yükümlü olduğu işlemleri tam ve eksiksiz olarak yapmadığı açıkça anlaşılabilir olduğundan taşınmazın teslim edildiğinin kabulünün mümkün olmadığını, kaldı ki 15.02.2017 tarihli geçerli olan son sözleşme ile işin süresinin 5.maddede belirtildiği gibi sözleşme akdedildikten sonra 35 iş günü olduğu ve 04.04.2017 tarihinde işin teslim edileceği kararlaştırılmış olup bahse konu teslim tutanağının 23.08.2017 tarihinde imzalandığını, vadesi belirtilmiş olan işin süresinde eksiksiz teslim edilmemesi nedeni ile davacının açıkça temerrüde düştüğünü, bu tarih itibariyle müvekkili şirket tarafından sözleşmeye göre cezai şart hakkının kullanıldığını, kesinlikle işin tesliminin yapıldığını kabul anlamına gelmemekle birlikte 23.08.2017 tarihinde düzenlenen tutanak ile söz konusu taşınmazın teslim edildiği düşünülse dahi taraflar arasında akdedilen 15.02.2017 tarihli son sözleşme ile davacı tarafın üstlenmiş olduğu işi sözleşme tarihinden itibaren 35 iş günü ve 04.04.2017 tarihinde teslim etmesi kararlaştırılmış iken belirtilmiş olan işlerin tam olarak yapılmadığını ve kararlaştırılan tarihte müvekkili şirkete teslim edilmediğini, davacı tarafından taahhüt edildiği gibi iskân işlemlerinin de halihazırda tamamlanmayarak müvekkili şirketin mağdur edildiğini, emsal olarak gösterilen Yargıtay kararlarından da açıkça anlaşılacağı üzere davacının tadilat ruhsatlarının alınması ve gerekli durumda iskanın alınması işlemlerini yapmamış olduğundan taşınmazın tesliminin yapıldığının kabulünün mümkün olmadığını, 15.02.2017 tarihli sözleşmenin 6. maddesi gereğince sözleşme ile belirtilmiş olan vadede davacı tarafından işin teslim edilmemesi nedeni ile müvekkili şirketin işin teslim edilme tarihi olarak kararlaştırılan 04.04.2017 tarihinden itibaren cezai şart alacağının söz konusu olduğunu, taraflar arasında imzalanan 23.08.2017 tarihli tutanağın inşaat işleri teslimi için geçici kabul mahiyetinde olduğunu, tam teslimin tadilat ruhsatlarının alınması gerekli durumda iskanın alınması işlemleri yapıldıktan sonra olacağının açık olduğunu, davacının yapmakla yükümlüğü olduğu iskân işlerinin müvekkili şirket tarafından bedeli ödenmesine rağmen süresinde ifa edilmediğini, emsal kararlardan da anlaşılacağı üzere tam teslimin gerçekleşmediğini, davacının işi süresinde ifa etmemesine ilişkin sözleşmenin 6.maddesinde de belirtildiği üzere cezai şartın tahsili talepli karşı davanın kabulü gerekirken reddedildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, cezai şart isteminin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali, karşı dava ise aynı sözleşme nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı davalı- karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasında … parsel sayılı taşınmazda yapılacak olan, yapım, yenileme, tamir ve dekorasyon yapım ve imal işleri hakkında 15/02/2017 tarihinde sözleşme akdedildiği, davacı- karşı davalının yüklenici, diğer tarafın iş sahibi olduğu, sözleşmenin imza tarihi itibariyle taraflar arasında 15/10/2015, 18/09/2015 ve 27/04/2016 tarihli sözleşmelerin geçersiz hale geleceği, iş bu sözleşme ile yapılacak bir önceki sözleşmelerin kalan eksik işlerin tablodaki gibi olduğu (md.2), taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin iş bu sözleşme ile tek sözleşme haline getirildiği (md.3), sözleşme bedelinin 134.900,00 TL olarak belirlendiği, sözleşmeden bir gün sonra 75.000,00 TL avansın ödeneceği, iş sahibinin inşaat işleri sonunda kesilecek olan fatura tutarının KDV’sinin inşaat işleri tesliminde ödemeyi kabul edeceği (md.4), inşaat işlerinin eksiksiz olarak yapılarak teslim edilmesi için sürenin sözleşmenin her iki tarafça imzalandığı tarihten itibaren 35 iş günü olduğu, iskan alımının bu süreye dahil olmadığı (md.5), yüklenicinin sözleşme imza tarihinden itibaren 5 gün içinde işe başlamayı ve işi 04.04.2017 tarihine kadar bitirmeyi taahhüt ettiği, işin belirtilen tarihte veya uzatılan sürede bitirilmediği takdirde her geçen gün için 500,00 TL tutarında gecikme cezası kesileceği, gecikme süresinin 10 günü geçtiği takdirde iş sahibinin işi feshetmekte veya cezalı olarak işe devam etmekte serbest olduğu (md.6), ödeme planının 7.maddede düzenlendiği, işin kontrolü ve teslim alınması başlıklı 8.madde de yüklenicinin sözleşme kapsamındaki işleri kusursuz ve noksansız tamamladıktan sonra geçici kabul için iş sahibini iş yerine çağıracağı ve tutanakla sözleşmede yazılı inşaat işleri ile ilgili iş teslimi yapacağı, yüklenicinin inşaat işlerinin teslimini yaptıktan sonra iskan için teslim yapacağı, iskan işleri için eksiksiz ve tam olarak teslimi yapmakla yükümlü olduğu, özel şartlar ve hükümler başlıklı 12.madde de ise yüklenicinin geçersiz hale gelen sözleşmelerde belirtilen ücretleri aldığı, iş sahibinden herhangi bir isim altında hak ve alacağının olmadığını kabul, taahhüt ve iş sahibini gayrikabili rücu ibra ettiği, iskan alınması için gerekli başvuruların yüklenici tarafından yapılacağı, iskan alınması için resmi kurumlara yatırılması gereken harç, vergi vb. ödemelerin iş sahibi tarafından yükleniciye ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin 8.maddesi gereğince davacı- karşı davalı yüklenici tarafından sözleşme kapsamında işlerin tamamlanması üzerine geçici kabule esas olmak üzere teslim tutanağı düzenleneceği kabul edilmiş ise de, yine bu madde gereğince bu teslimden sonra, yüklenicinin iskan ruhsatı alımı konusunda gerekli işlemleri yapacağı, buna ilişkin masrafların ise iş sahibi tarafından karşılanacağı sözleşmede kabul edilmiş olmakla, yüklenicinin sözleşmede kararlaştırılan tüm edimlerinin ifasının inşaat işlerinin teslimine ilişkin tutanağın düzenlenmiş olmasına bağlanarak teslim anında ihtirazi kayıt konulmadığına dair mahkemenin değerlendirmesi hatalı olmuştur.
Taraflar arasındaki sözleşmedeki düzenlemeler değerlendirildiğinde, teslime ilişkin sürenin inşaat işleri için kabul edildiği inşaat işleminin tamamlanmasından sonra iskan belgesinin alınmasına ilişkin süre konusunda bir düzenlemenin yer almadığı görülmüş olup, Yargıtay yerleşik içtihatlarında da kabul edildiği üzere belirsiz süreli edimler yönünden iş sahibinin yükleniciye makul süre de vererek temerrüde düşürmesi halinde sözleşme ile kararlaştırılan yükümlülükler yönünden talepte bulunulabilecektir. (Yargıtay 15.HD. 23.11.2015, 2015/127 E-5939 K)
Bu durumda yukarıda açıklanan nedenlerle; mahkemece teslimde ihtirazi kayıt konulmadığı gerekçesi hatalı ise de, belirtilen ilkeler çerçevesinde iskan ruhsatı alımına ilişkin davalı- karşı davacı iş sahibinin, davacı- karşı davalı yükleniciyi usulüne uygun temerrüde düşürüp düşürmediği ve buna ilişkin tarafların delilleri, karşılıklı yazışma ve ihtarları da değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, esası incelenmeksizin mahkeme kararının HMK.’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne,
2-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21.10.2020 gün ve 2018/832 E.,2020/540 K. sayılı kararının HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
4-Davalı- karşı davacı tarafça yatırılan 54,40 TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı- karşı davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderleri ve ödediği başvuru harcının ilk derece mahkemesince verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak 22.03.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan…

Üye…

Üye…

Katip…

e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır